Bir toplumun düzenini sağlamak için oluşturulmuş kurallar bütününe hukuk denir. Hukuk kavramı ilk olarak İlk Çağ’da ortaya çıkmıştır. İnsanların toplu halde yaşamaları sonucu oluşan köylerde, şehirlerde, şehir devletlerinde belirli kanunlara ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaç sonucunda yöneticiler, krallar toplum için belirli kurallar oluşturmuştur. İlk Çağ’da yapılan hukuk kuralları kaynağını akıl, gelenek ve kutsal kitaplardan almıştır.
Bu kurallar yazının icadından önce sözel olarak aktarılırken yazının icadından sonra yazılı kanunlar doğmuştur. Bazı toplumlar yazının icadından sonra da hukuku sözlü olarak kullanmaya devam etmiştir. Bu durum özellikle göçebe yaşam süren toplumlarda görülmektedir. Örneğin; Türklerde sözlü hukuk kurallarını uzun süre uygulamıştır. Hunlarda da hukukun temelini, kaynağını geleneklerden alan sözlü hukuk kuralları yani töre oluşturmuştur. Töre yazılı olmamasına rağmen sistemli, dinamik ve ihtiyacı karşılayacak bir niteliğe sahip olup herkes tarafından bilinen kurallardır. Töreye karşı gelmek ağır suç sayılmıştır.
Yazının icadıyla birlikte yazılı hale gelen hukuk kurallarının ilk örnekleri Sümerlerde görülmüştür. Sümer Kralı Urkagina, kötü idare sebebiyle meydana gelen yolsuzlukları, halkın huzursuzluğunu ve hoşnutsuzluğunu gidermek için bir adaletname hazırlamıştır. Daha çok borç affı gibi konuları işleyerek halkı rahatlatmaya çalışmıştır. Aynı zamanda rahiplerin otoritesine ve yolsuzluklarına da son vermiştir.
Hammurabi Kanunları
Babil Kralı Hammurabi’nin yaptığı kanunlar önemli bir yere sahiptir. Hammurabi Kanunları, MÖ 1760 yılı civarında Mezopotamya’nın Babil ülkesinde ortaya çıkan, tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı yasalarından biridir. “Dişe diş göze göz” şeklinde değerlendirilen ve suçu işleyene karşı ağır cezaları içeren kanunlardır. 282 maddeden oluşmuştur.
⭐Hammurabi Kanunundan Bazı Maddeler;
- Bir hırsız duvar delerek bir eve girmişse, o deliğin önünde ölümle cezalandırılır ve gömülür.
- Bir evde yangın çıkar ve oraya yangını söndürmeye gelen bir kimse evin sahibinin malında göz gezdirip evin sahibinin malını alırsa, kendisi de aynı ateşe atılır.
- Bir adam bir kadın alır da bu kadın ona bir kadın hizmetçi verirse ve çocuklarına bakarsa; ancak, buna rağmen adam başka bir kadın almak isterse ona izin verilmez; bu adam ikinci bir kadın alamaz.
- Bir adam bir çocuğu evlatlık alır ve oğlu olarak ona ismini verirse ve onu besleyip büyütürse, büyümüş bu çocuk bir daha geri istenemez.
- Bir adam başka bir kişinin özgürlüğünü kısıtlayacak hareket ederse aynı ceza ona verilir.
- Bir kişi hırsızlık yapsa eli kesilir , tecavüz etse ölüm cezası ya da erkeklikten men edilir.
- Bir kişi kendisiyle aynı sınıftaki bir kişinin dişine zarar verirse onun da dişi çekilir.
- Bir kişi kendinden daha alt sınıftaki bir kişinin dişine zarar verirse 166 gr. gümüş öder.
- Babasını döven evladın iki eli kesilir.
- Bir adamın gözünü çıkaranın gözü çıkarılır.
- Birisini suçlayan ispata mecburdur. İspat edemezse ölüm cezasına çarptırılır.
- Bir tapınakta veya hükümdar hazinesinde hırsızlık yapan ölümle cezalandırılır.
Hitit Kanunları
Hititlerin de gelişmiş bir kanun sistemi vardır. Günümüze kadar ulaşan tabletleri bulunmaktadır. Hitit Kanunları, içerik bakımından Sami kavimlerinin kanunlarından farklı olup Sümer Kanunları gibi insancıldır. İşlenen suçların cezası daha çok maddi olarak verilmektedir. Kısacası tazminat cezaları fazladır.
Hitit Kanunları insanları değil, daha çok hayvan ve bitkileri korumak için çıkarılmıştır. Evlenme, boşanma, nikah, nişan gibi aile ile ilgili konulara da yer verilmiştir. Hitit kanunlarına göre kadınlara da boşanma hakkı tanınmıştır. Hukuk tarihinde de ilk defa kasten insan öldürme ile kazara insan öldürme birbirinden ayrılmıştır. Ceza kanunları sosyal sınıflara göre düzenlenmiş ve bazı suçlarda ceza tüm aileye verilmiştir.
⭐Hitit Kanunundan Bazı Maddeler;
- Hitit kanunlarında hırsızlığa ölüm cezası verilmez, çalınan malın üç katı gümüş ödeme cezası verilir ve ayrıca hırsızlık yapana dayak atılırdı.
- Başkasının tarlasını yakan bir kimse yakalanırsa tarlası yanan kişiye köle olarak verilir.
- Büyücülük yapan sosyal konumuna göre ölümle cezalandırılır ya da sürgün edilir.
- Bir kişi kralın hükmüne karşı gelirse onun evi harap edilir.
İbrani Kanunları-10 Emir
İbraniler tek tanrılı semavi dine inanıyordu. İsrailoğulları’nın Mısır’dan çıktıktan sonra Sina Dağı’nda Allah tarafından Hz. Musa’ya bazı emirler bildirilmiştir. Bu emirlere “10 Emir” adı verilir. Kutsal kitapları Tevrat’ta yazar.
Yahudi inancına göre Tanrı ile İsrailoğulları arasında yapılan ahdi (anlaşma) içeren, Yahudiler’in kutsal kitabına Hristiyanlar, günümüzde “Ahd-i Atik” (Eski Ahit) demektedir.
⭐ 10 Emir;
- Benden başka Tanrı’n olmayacak.
- Kendin için oyma put, yukarıda göklerde olanın yahut aşağıda yerde olanın yahut yerin altında sularda olanın hiç suretini yapmayacaksın, onlara eğilmeyeceksin ve onlara ibadet etmeyeceksin.
- Tanrı’nın adını boş yere ağzına almayacaksın.
- Sebt gününü (cumartesi) takdis etmek için onu hatırında tutacaksın. Altı gün işleyeceksin ve bütün işini yapacaksın fakat yedinci gün efendin Rab’e Sebt’tir. Sen ve oğlun ve kızın, kölen ve cariyen ve hayvanların ve kapılarında olan garibin hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü Rab gökleri, yeri ve denizi ve onlarda olan bütün şeyleri altı günde yarattı.
- Babana ve anana hürmet edeceksin.
- Öldürmeyeceksin.
- Zina etmeyeceksin.
- Çalmayacaksın.
- Komşuna karşı yalan şahitlik yapmayacaksın.
- Komşunun evine tamah etmeyeceksin, komşunun karısına yahut kölesine yahut cariyesine yahut öküzüne yahut eşeğine yahut komşunun hiçbir şeyine tamah etmeyeceksin.