İstanbul’un Fethi ve Fethin Sonuçları

📅 02 Şubat 2025|02 Şubat 2025
Güncel
İstanbul’un Fethi ve Fethin Sonuçları

Konu Özeti

İstanbul, stratejik ve jeopolitik önemi nedeniyle her milletin ilgisini çekmiştir. Bizans'ın Osmanlı Devleti'nin sıkışık zamanlarında sorun çıkarmasından ve Balkanlardaki ilerlemenin önünde engel olarak görülmesinden dolayı II. Mehmet İstanbul'u fethetmiştir. Bunun yanısıra birçok şehir de alınmıştır.

Bu konuda
  • İstanbul fethinin nedenlerini
  • Fethin nasıl gerçekleştirildiğini
  • Fethin sonuçlarını
  • Fatih dönemindeki fetihleri
öğreneceksiniz.
Reklamsız Bikifi Mobil Uygulaması!

İstanbul’un Fethini Gerekli Kılan Nedenler

İstanbul, stratejik ve jeopolitik önemi nedeniyle her milletin ilgisini çekmiştir. Coğrafi konumu, ticaret yollarının kesiştiği bir merkez olması ve Karadeniz ile Akdeniz kültürlerini birleştirmesi özellikleri nedeniyle önemli olmuştur.

İstanbul, deniz ticaretinde önemli olması nedeniyle zaman zaman Türkler ve Araplar tarafından kuşatılmış fakat alınamamıştır. Aynı zamanda Hristiyan dünyasında ise Bizans ve Ortodoksluğun merkezi olması nedeniyle önemli hale gelmiştir.

Bizans’ın Osmanlı Devleti’nin sıkışık zamanlarında sorun çıkarmasından ve Balkanlardaki ilerlemenin önünde engel olarak görülmesinden dolayı II. Mehmet İstanbul’u fethetmiştir.

İstanbul fethinin nedenleri;

  • Balkanlar ve Anadolu’nun ortasında kalması,
  • Bizans’ın Balkan ilerleyişinde önemli bir engel olarak bulunması,
  • Bizans’ın Anadolu Beyliklerini ve Balkan Devletlerini Osmanlıya karşı kışkırtması,
  • Hz. Muhammed’in övgüsüne ulaşılmak istemesi,
  • Şimdiye kadar İstanbul’un hiç fethedilememesi,
  • İstanbul’un ticaret yollarında bulunmasıdır.

🚀 DETAY BİLGİ: İstanbul’un daha önce I. Beyazıt 4 kez, Musa Çelebi 1 kez, II. Murat 1 kez kuşatmış fakat alınamamıştır.

Fetih İçin Yapılan Hazırlıklar

  • Anadolu Hisarı’nın karşına Rumeli Hisarı’nı yaptırarak Karadeniz’den gelebilecek yardımlar önlenmeye çalışmıştır.
  • İstanbul surlarının yıkılabilmesi için Muslihiddin, Saruca Sekban ve Macar asıllı Urban’a Şahi toplarını döktürmüştür.
  • Denizlerden gelebilecek saldırıları engellemek ve kuşatmasını denizden de desteklemek için 400 gemilik donanma oluşturmuştur.
  • Tekerlekli kuleler yaptırılmıştır.
  • Mora ve Arnavutluk üzerine kuvvet göndererek gelecek yardımlar engellenmiştir.
  • Silivri ve Vize kaleleri alınmıştır.
  • Venedik ve Macarlarla anlaşılmıştır.
  • Karamanoğulları ile barış yapılmıştır.
  • Sırp despotu ve Bosna kralının Osmanlı tarafında yer alması sağlanmıştır.
  • Ok ve mermi atışlarına dayanıklı olan Rumların “şehirler alan” ismini verdikleri tekerlekler üzerinde yürüyen kuşatma kuleleri yapılmıştır.
  • İstanbul’un yardım yolları kesilmiştir.
  • Karadan Haliç’e inecek plan yapılmıştır.

Bizans’ın Savunma Hazırlıkları

  • Avrupalı devletlerden ve Haçlı Birliğinden yardım istemişlerdir.
  • Haliç’e zincir çekmişlerdir.
  • Surları onarmışlardır.
  • Rum ateşini geliştirmişlerdir.

II. Mehmet Fetih Yolunda

II. Mehmet, Edirne’den İstanbul’a hareket etmiş, 80 bin kişilik ordusuyla Topkapı önlerine gelerek otağını kurdurmuştur. İslami geleneklere uygun olarak kan dökülmeden şehrin teslim edilmesini istemiştir. Şehir teslim edilmediği için 6 Nisan 1453’te kuşatma başlamıştır. 12-18 Nisan’da 150 parçadan oluşan Türk donanması Haliç’e indirilmiştir. Bazı gemileri ise karadan çektirerek Haliç’e indirmiştir. Kuşatmaya karşı çıkan Çandarlı Halil Paşa, Bizans ile antlaşma yapılmasını savunmuşsa da Molla Gürani, Akşemseddin ve Zağnos Paşa bu fikre karşı çıkmıştır. Bizanslılar ise İstanbul’un Türklerin eline geçmemesi için Ayasofya’da ayin düzenlemiştir.

Kuşatma sürerken Avrupa’da Bizans’a yardım için bir ordunun yola çıkıldığı ve bir Haçlı donanmasının da Ege’de olduğu gibi söylentiler yayıldı. Bu arada Karamanoğulları, Venediklilerle anlaşma yapıp Osmanlı’ya saldırmak için hazırlıklara başladı. Kuşatma, hem II. Mehmet’in saltanatının devamı için hem de Osmanlı Devleti’nin bütünlüğü için büyük önem taşıyordu. Tekrar bir divan toplayan II. Mehmet harbe devam kararı aldı. Saldırıları arttıran II. Mehmet, 29 Mayıs 1453 Salı günü İstanbul’a girerek fethi gerçekleştirdi. Ayasofya cami yapılarak, fethin ilk cuma namazı da Ayasofya Camisi’nde kılınmıştır.

Fetih Sonrası İstanbul

İstanbul, fetihle birlikte Osmanlı’nın yönetim merkezi haline gelmiş; padişah, vezirler ve diğer yüksek rütbeli devlet görevlileri burada toplanarak merkezi idarenin kalbi oluşturulmuştur. Şehrin yerel yönetimi, yeni kurulan idari kurumlar ve tahrir defterleri aracılığıyla düzen altına alınmış, kadılar, subaşılar ve diğer yerel yetkililer aracılığıyla hukuki ve idari düzen sağlanmıştır.

Fetih sonrası, İstanbul’un savunma hatları yeniden düzenlenmiş, surlar güçlendirilmiş ve kuşatma sonrası zarar gören yapılar onarılmıştır. Camiler, medreseler, hamamlar ve kervansaraylar gibi kamu binaları inşa edilerek şehrin yüzü değiştirilmiştir. Osmanlı mimarisinin belirgin izleri taşıyan yeni eserler, hem şehrin idari hem de sosyal yaşamını destekleyecek şekilde inşa edilmiştir. Ayasofya’nın camiye çevrilmesi gibi sembolik dönüşümler, şehrin yeni Osmanlı kimliğini pekiştirmiştir.

İstanbul, stratejik konumu nedeniyle ticaretin önemli merkezi haline gelmiş; limanların geliştirilmesi, pazarların düzenlenmesi ve zanaatkarların desteklenmesiyle ekonomik hayat canlandırılmıştır. Tahrir defterleri ve diğer mali kayıt sistemi sayesinde, şehrin vergi gelirleri düzenli olarak toplanmış, bu da hem devletin mali gücünü artırmış hem de yerel yönetimin düzenli çalışmasına imkan tanımıştır.

Fetih sonrası İstanbul, farklı dini ve etnik grupların bir arada yaşadığı bir kent olarak, kültürel zenginliğini sürdürmüş; Hristiyan, Yahudi ve Müslüman topluluklar arasında belirli hoşgörü uygulamaları devam etmiştir. Medreseler ve diğer eğitim kurumları, hem dini hem de seküler ilimlerin gelişimine katkı sağlayarak, şehrin kültürel ve entelektüel yaşamını güçlendirmiştir.

Su kemerleri, yollar, köprüler ve çeşmeler gibi altyapı çalışmalarıyla İstanbul, modern şehir yaşamına uygun bir biçimde yeniden yapılandırılmıştır. Osmanlı yöneticileri, şehrin genişlemesi ve nüfus artışıyla birlikte planlı kentleşme çalışmalarını başlatarak, uzun vadeli düzen ve istikrarı gözetmişlerdir.

Özetle, fetih sonrası İstanbul, Osmanlı Devleti’nin siyasi, idari ve kültürel merkezi olarak yeniden şekillenmiş; mimari zenginlik, ekonomik canlanma, sosyal çeşitlilik ve modern altyapı projeleriyle uzun süreli istikrarın ve büyümenin temelleri atılmıştır. Bu dönüşüm, şehrin hem yerel hem de uluslararası düzeyde önemli bir merkez olarak konumlanmasını sağlamıştır.

İstanbul’un Fethi’nin Sonuçları

İstanbul’un Fethi’nin Türk ve İslam Dünyası Açısından Önemi

Fethin Türk ve İslam tarihi bakımından sonuçları;

  • Osmanlılar iki kıtada üstünlük sağlamışlardır.
  • Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Avrupa toprakları birleşmiştir.
  • Kuzey ve Doğu Avrupa’dan gelen ticaret yolları ile Karadeniz ve Akdeniz arasındaki su yollarının denetimi Osmanlıların eline geçmiştir.
  • Boğazlar’ın savunması kolaylaşmıştır.
  • Balkanlarda ilerleyiş hızlanmıştır.
  • Başkent İstanbul’a taşınmıştır.
  • İslam dünyasında sevinçle karşılanan fetih “Feth-i Mübin” olarak isimlendirilmiştir.
  • Fetih sayesinde Fatih unvanını alan Sultan II. Mehmet, mutlak bir iktidar kazanmıştır.
  • Osmanlılar İslam dünyası liderliğini ele geçirmişlerdir.
  • Hz. Muhammed’in övgüsüne ulaşılmıştır.
  • Fatih kendisini Roma İmparatorluğu’nun tek varisi sayarak “Kayser-i Rum” (Roma Kayseri) unvanını da kullanmıştır.
  • Fatih, “Sultan-ı Berru Bahr” (Karaların ve denizlerin hükümdarı) unvanını almıştır.

İstanbul’un Fethi’nin Dünya Tarihi Açısından Önemi

Fethin dünya tarihi bakımından sonuçları;

  • Ortaçağ bitmiş, yeniçağ başlamıştır.
  • Rönesans hareketinin doğuşuna etki edilmiştir.
  • Ortodokslar Osmanlı himayesine girmiştir.
  • İstanbul’un Fethi’yle Doğu Roma İmparatorluğu ortadan kaldırılmıştır.
  • Toplar ile surların yıkılması feodal düzeni de yıkmıştır.
  • Ticaret yollarının Osmanlı Devleti’ne geçmesi coğrafi keşifleri hızlandırmıştır.

Devletin Kurumsallaşmasında Fethin Rolü

İstanbul’un fethi, Osmanlı Devleti’nin kurumsallaşma sürecinde merkezi otoritenin pekiştirilmesi ve devlet yapısının modern anlamda düzenlenmesi açısından mihenk taşı niteliğindedir. Bu fethin kurumsallaşmadaki rolüne dair temel noktalar şunlardır:

  • İstanbul’un alınmasıyla birlikte, Osmanlı Devleti’nin yönetim merkezi belirli bir noktada toplanmış; padişah ve merkezi devlet kurumları şehrin kalbinde konumlanarak merkezi otoritenin pekiştirilmesine olanak tanımıştır.
  • Fetih sonrası hazırlanan tahrir defterleri ve yeniden düzenlenen yerel idari yapılar, vergi ve adalet sisteminin merkezi kontrol altında yürütülmesini sağlamış, bölgesel farklılıkların önüne geçilmiştir.
  • İstanbul, stratejik konumu sayesinde bir ticaret merkezi olarak öne çıkmış, limanlar ve pazar alanları kurulmuş; bu durum devletin gelir kaynaklarının çeşitlenmesine ve mali yapının güçlenmesine katkı sağlamıştır.
  • Tahrir defterleri aracılığıyla toplanan vergiler ve diğer mali kayıtlar, merkezi mali disiplinin oluşmasına zemin hazırlamış, böylece devletin ekonomik planlaması daha sistematik hale gelmiştir.
  • İstanbul’un fethi, yerel hukuk sistemlerinin ve geleneklerinin Osmanlı kanunlarıyla uyumlu hale getirilmesi sürecini hızlandırmış; böylece merkezi yasaların uygulanması ve yerel normların devlete entegrasyonu sağlanmıştır.
  • Fetihle birlikte, farklı etnik ve dini grupların bir arada yaşadığı İstanbul’da, hoşgörü ve iş birliği esasına dayalı toplumsal yapı güçlendirilmiş; bu durum, devletin sosyal politikasının kurumsallaşmasına katkıda bulunmuştur.
  • İstanbul fethi, büyük ölçekli seferlere ve uzun süren kuşatmalara dayanan kapsamlı askeri hazırlıkların sonucuydu. Bu deneyimler, Osmanlı Devleti’nin askeri teşkilatını ve komuta zincirini yeniden düzenlemesine, disiplinli ve merkezi bir ordu yapısının oluşmasına zemin hazırlamıştır.
  • Şehrin fethi sonrasında kurulan yerel güvenceler ve asayiş sistemleri, devletin genel güvenlik stratejisinin merkezileşmesine yardımcı olmuş, böylece Osmanlı topraklarındaki istikrar ve düzen sağlanmıştır.
  • Osmanlı Devleti, Bizans’a ait olan muhaberat (haberleşme) sisteminden yararlanarak devlet içinde bulunan farklı halklar için bu halkların dili ile yazılan fermanlar düzenlemiştir.
  • Şehir teşkilatında mahallelerin ayrı kapılarla birbirinden ayrılması ve gece bekçilerinin var olması Osmanlı Devleti’nde aynen devam ettirilmiştir.
  • Fatih Sultan Mehmet’in kalelere yerleştirdiği yeniçeriler, yerel yöneticilerden değil merkezi yönetimden emir almışlardır. Fatih Sultan Mehmet Dönemi ile yeniçeriler, eyaletlerde padişah otoritesinin temsilcisi olmuşlardır.
  • Fatih, vezirlik yapan Çandarlı ailesine İstanbul’un Fethi’nden sonra müdahale ederek onların devlet içindeki güçlerini kırmıştır. Daha sonra kendisine bağlı kişilerden seçtiği vezir-i azamların yetkilerini sınırlandırmıştır.
  • Fatih, vezir-i azamı mutlak vekili olarak tayin etmiş ve mali işlerde bağımsız olan defterdarın kontrol yetkisini vezir-i azama bırakmıştır.
  • Fatih, idarenin her kademesindeki kişileri kendine bağlı adamlardan seçmiş, yalnızca şeriatın uygulanmasını ulemaya bırakmış ve idarede yargı ile yürütmeyi birbirinden ayırmıştır.
  • Fetihle beraber boş kalan binaların İstanbul’a gelenlere verileceği duyurulmuş, esnaf ve zanaatkarların İstanbul’a yerleşmeleri için teşviklerde bulunulmuştur.

II. Mehmet Dönemi’ndeki Fetihlerin Stratejik Önemi

Sırbistan’ın Fethi (1454)

Osmanlı aleyhine ittifaklara katılması nedeniyle Sırbistan’a sefer düzenlenmiştir. Belgrad hariç bütün Sırbistan Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Amasra’nın Alınması (1460)

Amasra alınarak Ceneviz egemenliğine son verilmiştir. Aynı zamanda Amasra’nın alınması Osmanlı Devleti’nin Karadeniz’de egemenlik kurmasına katkı sağlamıştır.

Mora’nın Fethi (1460)

Mora Yarımadası, Bizans’ın son imparatorunun kardeşlerinin elinde bulunurken Venedik, Ceneviz ve Napoli gibi devletler de Osmanlı aleyhine kışkırtma politikası izlemişlerdir. Bu nedenle Fatih, iki sefer düzenlemiş ve Mora’yı almıştır. Akdeniz egemenliğini sağlama yolunda da önemli bir adım atılmıştır.

Sinop’un Alınması (1461)

İsfendiyaroğulları Beyliği’ne son verilerek Sinop alınmıştır. Türk birliğini sağlama yolunda da önemli bir adım daha atılmıştır.

Trabzon’un Fethi (1461)

Sinop’un fethinden sonra vergi ödememesi ve Akkoyunlu Devleti ile ittifak kurması nedeniyle Trabzon Rum İmparatorluğu’na son verilmiştir. Trabzon’un alınması ile Karadeniz sahillerinin güvenliği tam olarak sağlanmıştır.

🚀DETAY BİLGİ: İstanbul’dan sonra Mora ve Trabzon’un alınması ile Doğu Roma mirası tamamen Osmanlılara geçmiştir.

Eflak Seferi (1462)

Yıldırım Beyazıt döneminde Osmanlı’ya bağlanan Eflak, vergilerini ödememiş ve Macarlarla ittifak kurmuştur. Bu nedenle Osmanlı, Eflak’a sefer düzenlemiş ve Eflak’ı Osmanlı Devleti’ne bağlı bir eyalet haline getirilmiştir.

Bosna-Hersek Seferi (1463)

Bosnalıların Haçlı Seferlerine katılmaları, ödemeleri gereken vergileri ödememeleri ve Macarlarla anlaşmaları nedeniyle sefer düzenlenmiş ve Bosna fethedilmiştir. Bosna’nın fethedilmesi ile Venedik’i karadan kuşatma imkanı da doğmuştur.

Bosna’dan sonra Hersek de Osmanlı Devleti yönetimini kabul etmiştir.

Osmanlı-Venedik Savaşı (1463-1479)

Osmanlı Devleti’nin Ege Denizi’ndeki fetihlerinin Venediklilerin ekonomik çıkarlarını tehlikeye düşürmesi, Mora’nın ve Sırbistan’ın fethedilmesi nedenleri ile 1463 yılında Mora’da Osmanlı-Venedik savaşları başlamıştır. Bu savaşlar 16 yıl sürmüştür.

Bu savaşların sonucunda Venediklilerden Taşoz, Semadirek, Limni, Midilli, Gökçeada ve Eğriboz alınmıştır. Zor duruma düşen Venedik Osmanlı’dan barış istemiştir. Bunun üzerine Osmanlı ile Venedik arasında İstanbul Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Venediklilere Osmanlı topraklarında ticaret yapma hakkı tanınmıştır. Dolayısıyla Osmanlı’daki ilk kapitülasyonlar Venediklilere verilmiştir. Bu kapitülasyonların amacı; Hristiyan birliğini zayıflatmak ve Akdeniz ticaretini canlandırmaktır.

Karamanoğulları ile Mücadele (1466)

Karamanoğulları Beyliği Osmanlılara karşı Venedik, Akkoyunlu ve Memlük devletleri ile ittifak kurması üzerine ve Anadolu’da da Türk birliğini sağlama politikası doğrultusunda Karamanoğulları’na sefer düzenlenmiştir. Bu sefer sonucunda Konya ve Karaman, Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Otlukbeli Savaşı (1473)

Otlukbeli savaşının nedenleri; Akkoyunların Türk birliğini tehdit etmesi, Akkoyunlu hükümdarının Venedikliler ile anlaşmasıdır. Erzincan yakınlarındaki Otlukbeli denilen bölgede karşı karşıya gelen iki devletin savaşı Osmanlıların galibiyeti ile sonuçlanmıştır.

Bu savaşın sonucunda Akkoyunlu Devleti yıkılma sürecine girmiştir ve Osmanlı sınırlarını Doğu Anadolu’ya kadar genişletmiştir.

Kırım’ın Fethi (1475)

Kırım’daki bazı bölgeler o dönemde Venediklilerin elinde bulunmaktadır. Karadeniz ve Asya ticareti ise denetimi altına almak isteyen Osmanlı Devleti, Kırım Hanı’nın da yardım istemesi üzerine Kırım’a sefere giderek Kırım’ı fethetmiştir.

Kırım’ın fethi ile; Kırım Hanlığı Osmanlı Devleti’ne bağlanmış, İpek yolu ve Karadeniz Osmanlı kontrolüne alınmış, Ceneviz kolonileri ortadan kaldırılmıştır.

NOT: Amasra, Sinop, Trabzon’dan sonra Kırım’ın da fethedilmesi üzerine Karadeniz, Türk gölü haline getirilmiştir.

Arnavutluk Seferi (1479)

Osmanlı-Venedik savaşları sırasında Arnavutluk isyan etmiştir. Bu nedenle Arnavutluk üzerine üç sefer düzenlenmiş ve sonucunda Arnavutluk Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Ege Adalarının Alınması (1456-1480)

İmroz, Limni, Bozcaada, Taşoz, Semadirek, Midilli ve Eğriboz adaları Osmanlı topraklarına katılmıştır. Rodos adası da kuşatılmış fakat alınamamıştır.

NOT: Fatih Dönemi’nde Rodos dışındaki Ege adalarının alınması ile Ege bir iç deniz haline gelmiştir.

Yunan Adaları’nın Alınması (1479)

Venedik’in vergiye bağlanmasından sonra gedik Ahmet paşa komutasındaki donanma Adriyatik Deniz’inde bulunan Zanta, Kefalonya ve Ayamavra Adaları’nı fethetmiştir.

İtalya Seferi (1480)

Fatih Sultan Mehmet, Venedik ve Napoli arasındaki savaşlardan yararlanmak istemiştir. Bu nedenle İtalya’ya bir donanma göndermiştir. Bu sefer sonucunda Otranto Kalesi fethedilmiştir.

Fakat Fatih’ten sonra tahta çıkan II. Bayezit donanmayı geri çekmiş ve İtalya Otranto Kalesi’ni geri almıştır.

📚 DETAYLI BİLGİ:

Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nin Özellikleri

  • Osmanlı Devleti, imparatorluk haline dönüşmüştür.
  • İstanbul’da ilk Türk yüksekokulu olan Sahn-ı Seman Medresesi açılmıştır.
  • Divan geliştirilmiştir.
    • Divana padişah yerine sadrazamın başkanlık etmesi sistemi getirilmiş ve Divan danışma organı haline gelmiştir.
  • Askerlere toprak dağıtılmıştır. Böylece ilk toprak reformu gerçekleşmiştir.
  • İlk Osmanlı altın parası bastırılmıştır.
  • Kanunname-i Ali Osman yayınlanmıştır. Böylece ilk kez saltanat hukuku yazıya geçirilmiştir.
  • Kardeş katli serbest bırakılmıştır.
  • Şehzadelerin sancaklarda görev yapması zorunlu hale getirilmiştir.
  • Çandarlı ailesi ortadan kaldırılmıştır.

Fatih Sultan Mehmet’in Şahsiyeti

Fatih Sultan Mehmet, tarih kaynaklarına göre son derece atılgan, çalışkan, zeki ve sert mizaçlı bir hükümdar olarak tanımlanır. Türkçenin yanı sıra Rumca, Slavca; Arapça ve Farsça dillerine hakimdi. Bilime büyük değer veren padişah, bilim insanlarına yakınlığıyla da dikkat çekmiş; yanında bulunan ilim erbaplarını saygı ve özenle ağırlamıştır. Fatih, imparatorluk kuran liderlerin sahip olduğu niteliklere sahip kudretli bir komutan ve ileri görüşlü devlet adamıdır.

Fatih Sultan Mehmet’in temel hedefi, devletini her alanda dünyanın en güçlü ve üstün imparatorluğu haline getirmekti. Dünyaya hâkim olma idealiyle, Türk, İran, İslam ve Roma hükümdarlık geleneğini kendi kişisel yönetim anlayışında sentezlemiştir.

Ayrıca, “Avni” mahlasıyla sade ve akıcı bir üslûpla şiirler kaleme almıştır. Şiirlerinde Arapça-Farsça tamlamalar yerine, Türkçe ifadeleri tercih ederek dilin sadeleşmesine katkıda bulunmuştur. Coğrafya, tarih, matematik, astronomi ve dini ilimlere özel ilgisi olan Fatih, dönemin önde gelen bilim insanlarından dersler almıştır.

Fetih sonrası İstanbul’da da önemli projelere imza atan Fatih, sekiz kiliseyi medreseye çevirerek eğitime önem vermiştir. Daha sonra Ayasofya ve Semaniye medreselerinin yapımını gerçekleştirmiştir. Dönemin önemli bilginleri Ali Kuşçu, Amiroutzes, Georgios Trapezuntios ve Hocazade’nin fikirlerinden yararlandığı bilinmektedir. Resim sanatına da ilgi duyan Fatih Sultan Mehmet, İtalyan ressam Gentile Bellini’ye portresini yaptırarak sanatla olan bağını ortaya koymuştur.

📚EK BİLGİ:

Şehzade Cem Olayı;

Fatih’in ölümü üzerine devşirme devlet adamlarının desteği ile II. Bayezit tahta çıkmıştır. Fakat kardeşi Cem Sultan saltanatta hak iddia ederek harekete geçmiştir.

Cem Sultan, taht mücadelesini kaybetmiş ve Memlüklere sığınmıştır. Memlüklerin desteği ile de taht mücadelesini kazanamayan Cem Sultan bu sefer Karamanoğulları’ndan yardım istemiştir. Karamanoğullarının desteği ile de mücadeleyi kazanamamıştır.

Son olarak Cem Sultan Rumeli’ye geçerek Rodos Şövalyeleri’ne sığınmıştır. Rodos Şövalyeleri tarafından Fransa’ya nakledilen Cem Sultan, Hristiyan hükümdarlar tarafından bir Haçlı Seferi’nde kullanılmak üzere 1489’da Roma’ya getirilmiştir. Böylece Cem Sultan Olayı, devletin iç sorunu iken devletlerarası bir sorun haline gelmiştir. On üç yıl süren sürgün hayatının ardından Cem Sultan, 1495’te Napoli’de ölmüştür.

Bu yazıda bulunan terimler ayrıca anlatılmamıştır. Bu yazıdaki bir terimin ayrıca anlatılmasını istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından bize ulaşabilirsiniz.
Sistememizde bu yazıda bahsi geçen kişilere ait bir biyografi bulunamamıştır.
Benzer İçerikler
Osmanlı Devleti’ne Yönelik Tehditler
Tarih

Osmanlı Devleti’ne Yönelik Tehditler

İçeriğe Git>
Stratejik Siyaset ve Dünya Gücü Olan Osmanlı Devleti
Tarih

Stratejik Siyaset ve Dünya Gücü Olan Osmanlı Devleti

İçeriğe Git>
Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki İskan ve İstimalet Politikası
Tarih

Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki İskan ve İstimalet Politikası

İçeriğe Git>
Anadolu’da Türk Siyasi Birliğini Sağlama Çabaları
Tarih

Anadolu’da Türk Siyasi Birliğini Sağlama Çabaları

İçeriğe Git>
Orta Çağ’daki Siyasi ve Askeri Gelişmeler
Tarih

Orta Çağ’daki Siyasi ve Askeri Gelişmeler

İçeriğe Git>
I. Dünya Savaşı Sürecinde Osmanlı Devleti
Tarih

I. Dünya Savaşı Sürecinde Osmanlı Devleti

İçeriğe Git>
Copyright © 2025 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo