Eleştiri bir düşünce veya sanat yapıtının iyi, kötü; zayıf, güçlü yönlerini bir yargı ile ifade eden yazılardır. Eleştiri kelime anlamı olarak “bir şeye kıymet biçme”, “o şeyi kıymetlendirme” anlamlarına gelmekte olup kökeni Yunanca olan “critique” kelimesinden gelmektedir. Bir yapıt veya yazar hakkında kendi değerlendirmesini ele alan kişilere “eleştirmen” denir. Eleştirmen; sanat, edebiyat ve düşünce alanlarında topluma yarar sağlamakta olup insanların yol göstericisi olur. Başka bir deyişle eleştirmen okuyucuya kılavuzluk yapar.
Eleştiriyi, sadece övgü veya bir yergi olarak görmemeliyiz çünkü eleştiri aynı zamanda eserin ya da yazarın daha iyi anlaşılmasını sağlar. Eleştiri bir sanat eserinin meydana geldiği şartları, mahiyetine uygun olarak açıklar. Eleştiri esere olan çözümleme ve yorumlama görevlerini yerine getirir.
Bu tür ürünlerde genellikle kişi veya toplumların kötü ve gülünç tarafları konu edinir. Yapılan eleştiri iyi ve dikkatli bir biçimde yapılmak yerine kaba bir anlatımdan oluşursa insanlar bundan rahatsız olur ve topluma bir katkı sağlamaz.
Eleştirinin Belirleyici Özellikleri
- Eleştiri düşünsel bir planda yazılır.
- Eleştiride konu, yazının sonuna kadar değerlendirilmekte olan yazar veya esere bağlı kalmalıdır. Eleştirmen, eleştirisinde belirttiği iyi veya kötü gibi kavramları eserden aldığı örneklerle desteklemelidir.
- Yazar eleştirisinde nesnel olmalı “beğendim, güzel olmuş” gibi öznel ifadelerden kaçınmalıdır.
- Dilinin açık ve yalın olması gerekir.
- Eleştiriyi okuyuculara okutacak olan yazarının konuyu ele alışı, kendi fikirleri ile yorumlayışı ve anlatımda kullandığı üslubudur.
- Eleştirisi yapılacak eser bütün boyutlarıyla ele alınmalı ve bunun yanında kendi türü içerisindeki bilimsel, toplumsal ve sanatsal yere oturtulmalıdır.
Buradan da anlaşıldığı gibi bir eleştirmen her konuda eleştirme yazamaz, sadece uzman olduğu alanda yazabilir. Eleştirmenin bilgisi, eleştirisi yapılacak olan eserin yazarı ile en az aynı düzeyde olmalıdır.
✨ELEŞTİRİNİN DİĞER TÜRLERDEN FARKLARI:
Edebi eserde yaratma söz konusu iken eleştiride yaratılan bir eserin değerlendirilmesi söz konusudur. Edebi eserin konusu insan, duygu ve düşünceler iken eleştirinin konusu eleştirilecek olan sanat eserdir.
Eleştiri Yazılırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Eleştiri yazarken dikkat edilmesi gereken 5 önemli husus vardır.
- Eser veya yazar, gerçeği yansıtmada ne kadar başarılı olmuştur?
- Eserin veya yazarın, okuyucu üzerindeki etkisi nasıl olmuştur?
- Eserde yansıtılmış olan duygu ile sanatçı arasında nasıl bir ilgi vardır?
- Eser genel olarak başarılı sayılabilir mi? Eğer sayılırsa hangi yönleri başarılı, hangi yönleri zayıf kalmıştır?
- Eserin olayları okuyuculara aktarmasındaki başarı nasıldır?
Eleştiri Türleri
Eleştiri, “konularına göre” ve “eleştirmenin tutumuna göre” olmak üzere 2’ye ayrılır.
Eleştirmenin Tutumuna Göre Eleştiri
Eleştirmenin tutumuna göre eleştiri de kendi içerisinde 2’ye ayrılır.
- Öznel Eleştiri: Yazarın, kişisel görüş ve fikirleri ve yargıları söz konusudur.
- Nesnel Eleştiri: Belirli ölçüt ve değerlere göre inceleme, yargı söz konusudur.
Konularına Göre Eleştiri
Konularına göre eleştiri sanatçıya dönük eleştiri, esere dönük eleştiri, okura dönük eleştiri ve topluma dönük eleştiri olmak üzere 4’e ayrılmaktadır.
Sanatçıya Dönük Eleştiri
Konu alınan sanatçının; hayatı, kişiliği ve düşünce dünyası üzerinde durulur. Eserlerin, yazarlarını yansıtacağına inanılır ve bu pencereden bakarak hareket edilir. Bu eleştiri türünde eserler değil de daha çok sanatçılar değerlendirilir.
Esere Dönük Eleştiri
Bu tür eleştirilerde eserin değeri ortaya koyulmaya çalışılır. Eserde kullanılan yapı unsurunun esere olan katkısı değerlendirilir. Bu yapının özelliklerinden hareketle eserin hangi türe ait olduğu ve bu türün özellikleri ifade edilir.
Okura Dönük Eleştiri
Okura dönük eleştiri türünde; sanat eserine özgü ölçütler yerine kişisel görüşler ve değerlendirmeler yapılır. Yazar burada kendini okuyucu yerine koyarak eserin üzerinde bıraktığı izlenimleri eleştirir.
Topluma Dönük Eleştiri
Eserin oluşmasında etkili olan toplumsal şartlar ve koşullardan hareketle değerlendirilir. Bu türe göre sanat eseri üretildiği toplumdan bağımsız olarak değerlendirilmez.
Dünya Edebiyatında Eleştiri
Eleştiri türünün tohumunu Aristo sanat ve sanat hakkındaki düşüncelerini anlattığı “Poetika” adlı eseriyle atmıştır. Eleştiriyi belirli prensiplere göre değerlendirme fikri 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Eleştiri, edebi akımlar ile beraber karakteristik özelliklerini bulmuştur. Eleştirinin asıl ilerlemelerinin 19. yüzyılda olmasının ana nedeni bilim alanında olan gelişmelerdir. 20. yüzyılda ise modern eleştiri anlayışı hakim olmuştur.
- Bu türün önemli temsilcileri
- Boielau
- Saint Beuve
- Hippolyte Taine
- Brunetiere
- Jules Lamaitre
- Anatole France
- Remy de Gourmont
- Gustave Lanson
Türk Edebiyatında Eleştiri
Türk edebiyatında eleştiri Cumhuriyet öncesi ve sonrası olarak 2 başlık altında toplanır.
Cumhuriyet Öncesi Eleştiri
Halk hikayesindeki “taşlama” ve Divan edebiyatındaki “hiciv” eleştiri türündeki örneklerdir. Şairlerin hayatı ile ilgili bilgiler ile birlikte yapıtların özelliklerine dair değerlendirmelerin yapıldığı tezkireler içerik bakımından eleştiri türüne yakındır.
Batılı anlamdaki eleştiri ilk olarak Tanzimat Dönemi ile birlikte başlamıştır. Bu dönemde, başlangıçta bir yöntemi olmayan veya tek amacı eser sahibini veya dönemi yerme olan eleştiriler yazılmışsa da zaman içerisinde belirli bir olgunluğa ulaşmıştır. Batılı anlamda ilk eleştiri örneklerini Namık Kemal “Bazı Mülahazat-ı Şamil’dir” ve “Tahrib-i Harabat” eserleri ile vermiştir.
- Tanzimat dönemindeki bazı eleştiri yazarları:
- Namık Kemal
- Ziya Paşa
- Muallim Naci
- Recaizade Mahmut ekrem
- Mizancı Murat
- Beşir Fuat
Serveti Fünun Dönemi’nde Ahmet Şuayp Türk edebiyatındaki eleştiri anlayışına nesnel bir bakış açısı getirmek için çabalamış ve genellikle eserlerini eleştiri türünden vermiştir. Bu dönemde yazılan Hüseyin Cahit Yalçın’ın “Kavgalarım” ve Ahmet Şuayp’ın “Hayat ve Kitaplar” adlı eserleri dönemin bilinen en önemli eleştiri yazılarıdır.
- Serveti Fünun dönemindeki bazı eleştiri yazarları:
- Hüseyin Cahit Yalçın
- Cenap Şehabettin
- Halit Ziya Uşaklıgil
- Mehmet Rauf
- Tevfik Fikret
- Ali Kemal
- Ahmet Şuayp
- İsmail Safa
- Fecriati döneminde bazı eleştiri yazarları:
- Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Ahmet Haşim
- Hamdullah Suphi Tanrıöver
- Ali Canip Yöntem
- Mehmet Fuat Köprülü
- Şahabettin Süleyman
- Milli edebiyat döneminde yazılmış olan Ali Canip Yöntem’in “Milli Edebiyat Meselesi ve Cenap Bey’le Münakaşalarım” o dönemde yazılmış en önemli eleştiridir.
Cumhuriyet Sonrası Eleştiri
Cumhuriyet’in ilk zamanlarında daha çok öznel eleştiri ağırlık göstermekteyken daha sonrasında bu durum değişti ve nesnel eleştiri ağırlık kazandı. Cumhuriyet döneminde yazılmış olan Orhan Şaik Gökyay’ın “Destursuz Bağa Girenler”, Mehmet Kaplan’ın “Şiir Tahlilleri“, Berna Moran’ın “Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış“, Fethi Naci’nin “Yüz Yılın 100 Türk Romanı, Gürsel Aytaç’ın “Çağdaş Türk Romanı Üzerine İncelemeler“ adlı eserler dönemin en tanınmış eleştiri örnekleridir.
- Cumhuriyet döneminde bazı eleştiri yazarları:
- Nurullah Ataç
- Orhan Şaik Gökyay
- Suut Kemal Yetkin
- Cevdet Kudret
- Orhan Burian
- Mehmet Kaplan
- Berna Moran
- Atilla İlhan
- Mehmet Fuat