Osmanlı Devleti’nde toplum; dinleri, dilleri ve ırkları bakımından farklı kökenlerden meydana gelen insanlardan oluşmuştur. Osmanlı toplumu dini inançlar esas alınarak Müslümanlar ve gayrimüslimler şeklinde iki ana gruba ayrılmıştır. Müslümanlar, Ümmet-i Muhammed olarak anılmıştır. Müslüman çoğunluğu ise Türkler, Araplar, Acemler, Boşnaklar ve Arnavutlar oluşturmuştur. Gayr-i Müslim tabiri ise ehli kitap olarak tanımlanan Hristiyan ve Yahudileri ifade eden ve İslamiyet’i din olarak kabul etmeyenler için kullanılmıştır. Gayrimüslimleri ise Ortodokslar, Ermeniler ve Yahudiler oluşturmuştur. Osmanlılar her gayrimüslim cemaate örf ve adetlerine göre bir düzen kurma imkanı vermiştir. Cemaatler her türlü dini ve iç işlerini düzenlemede serbest bırakılmıştır. Devlet cemaatlerin dini işlerine de karışmamıştır.
Osmanlı toplumunun büyük bir bölümünü Türkler oluşturmasına rağmen toplumda Rum, Ermeni, Yahudi, Rumen, Slav ve Araplar da bulunmuştur. Osmanlı Devleti, toplum yapısını şekillendirirken din temeline dayalı bir model uygulamıştır. Osmanlı’da yasal statüleri belirlenmiş dini cemaatlere millet adı verilmiştir. İslam hukukundan hareketle ülkesinde yaşayan toplulukları din ya da mezhep esasına göre teşkilatlandırarak yöneten Osmanlı Devleti’nin bu modeline ise millet sistemi denilmiştir. Millet sistemi, Fatih Sultan Mehmet döneminde oluşturulmuş bir sistemdir. Bu sistem sayesinde Osmanlı Devleti’nde yaşayan çeşitli dinlere, mezheplere ve ırklara mensup insanlar, İslam kültür ve medeniyeti içerisinde varlıklarını koruyabilmiştir.