Yeryüzünün 3/4’ü sular ile kaplıdır. Yeryüzünün büyük bir kısmını oluşturan sular, hidrosfer olarak adlandırılmaktadır. Dünya’daki su kaynaklarını; okyanuslar, denizler, göller, yeraltı suları, bataklıklar, kalıcı kar ve buzullar oluşturur.
Dünya’daki su hareket eder ve katı, sıvı, gaz olarak biçim değiştirir. Hiçbir su molekülü dünya ve atmosferin dışına çıkamaz. Doğadaki su kütlesi atmosfer, okyanus ve karalar arasında dönmektedir. Bu olaya ise su döngüsü adı verilmektedir. Su döngüsünün basamakları;
- Buharlaşma/Terleme
- Yoğunlaşma
- Yağış
- Yüzeysel Akış
- Yer Altına Sızma
- Yer Altından Akış
Okyanuslar ve denizler yeryüzündeki suların yaklaşık %97’sini oluşturmaktadır. Tatlı suların ise yarısından fazlası buzul şeklindedir. Buna göre yeryüzündeki suların az bir kısmını tatlı sular meydana getirmektedir.
⭐Yeryüzünde en fazla tatlı suya sahip alanlar;
- Kanada,
- Amazon Havzası,
- Avrupa’nın Kuzeyi ve yer yer batı kesimleri,
- Endonezya, Malezya, Filipinler,
- Sibirya,
- Kongo Havzası,
- Brezilya,
- Avusturalya Kıtası’dır.
⭐Yeryüzünde en az tatlı suya sahip alanlar;
- Özellikle dönenceler çevresinde yer alan çöllerde tatlı su kaynakları azdır.
- Büyük Sahra çölü,
- Afrika’nın doğu ve güney kısımları (Kenya, Kalahari, Zimbabwe),
- Arabistan çölleri,
- Pakistan,
- Polonya ve çevresi kişi başına tatlı su miktarının en az oluğu yerlerdir.
- Dünyada kişi başına düşen tatlı su miktarının en az olduğu ülke ise Kuveyt’tir.
📚EK BİLGİ: Karaların büyük bir kısmı Kuzey Yarım Küre’de toplandığı için Kuzey Yarım Küre’ye karalar yarım küresi denir. Buna rağmen Kuzey Yarım Küre’de denizlerin kapladığı alan karalara oranla daha fazladır. Güney Yarım Küre’de denizler daha fazla olduğu için Güney Yarım Küre’ye de denizler yarım küresi denilir.
Yerüstü Suları
Okyanuslar
Okyanus; kıtalar arasında büyük çukurları dolduran geniş ve çok büyük tuzlu su kütlelerinedenir. Dünyada üç büyük okyanus vardır: Büyük Okyanus, Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu.
- Büyük (Pasifik) Okyanusu= Dünyanın en büyük okyanusudur. Asya, Okyanusya, Kuzey ve Güney Amerika kıtaları arasında yer alır. Dünyanın en derin yeri, Mariana çukuru bu okyanus üzerinde yer almaktadır. Büyük okyanusu çevreleyen kıta kıyıları dünyanın en büyük deprem kuşağı olan pasifik çemberi deprem kuşağını oluşturmaktadır. Ateş çemberi adı verilen bu kuşakta volkanik faaliyetlerde etkindir.
- Atlas (Atlantik) Okyanusu= Dünyanın en büyük ikinci okyanusudur. Avrupa, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika kıtaları arasında yer almaktadır. Dünyanın en uzun okyanus sıradağı olan Atlas okyanusu sırtları bu okyanusta görülür. Bu kuşak üzerinde okyanus altı volkanik püskürmeler de görülmektedir.
- Hint Okyanusu= Dünyanın en büyük üçüncü okyanusu Hint okyanusudur. Afrika, Asya, Okyanusya ve güneyde Antarktika kıtaları arasında kalan okyanustur.
Denizler
Karalar arasına veya kenarlarına sokulmuş su kütlelerine deniz denir. Dünya’daki denizlerin en büyüğü Güney Çin Denizi’dir. Denizler okyanuslarla bağlantılarına göre; iç deniz, kapalı deniz ve kenar deniz olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
- Kenar deniz; okyanusların ve kıtaların kenarlarında kalan ana su kütlesiyle adalar ve ada yayları ile ayrılmış parçalara denilmektedir.
- Büyük Okyanus Kenar Denizleri: Çin denizi, Japon denizi, Ohotsk denizi, Bering denizi
- Atlas Okyanusu Kenar Denizleri: Kuzey buz denizi, Kuzey denizi, Manş denizi, Karayip denizi, Meksika körfezi, Hudson körfezi, Skotya denizi, Gine körfezi, Biskay körfezi
- Hint Okyanus Kenar Denizleri: Umman denizi, Bengal körfezi, Timor denizi
- İç deniz; kıta içlerine sokulan, okyanuslardan boğazlar ile ayrılan denizlere denir. Kısacası, karalar ve kıtalar arasında kalmış denizlere verilen addır.Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz ve Baltık Denizi örnektir.
- Kapalı deniz; Okyanuslarla ya da diğer denizlerle bağlantısı bulunmayan büyük su kütleleridir. Örnek olarak Hazar Denizi verilebilir.
Denizlerin Tuzluluk Oranları
Bir litre deniz suyunda erimiş halde bulunan madensel tuzların gram ağırlığına tuzluluk oranı adı verilir. % ile ifade edilir. Okyanus ve denizlerin değişmez özelliklerinden biri de tuzluluktur. Tuzluluk üzerinde sıcaklık, buharlaşma, yağış miktarı, akarsu sayısı ve akım miktarı, derinlik, mevsim ile buzullar gibi faktörlerin etkisi bulunmaktadır.
- Deniz suyunun buharlaşması tuzluluk oranını artırır.
- Yağış miktarının artması tuzluluk oranını azaltır.
- Denize ulaşan akarsu sayısı ve akarsuyun taşıdığı su miktarının artması tuzluluk oranı azalır.
- Deniz suyunun buzul haline gelmesi veya deniz suyunun donması tuzluluk oranını artırır.
- Kar ve buzulların erimesi tuzluluk oranını azaltır.
- Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe de tuzluluk oranı azalır.
🌟Denizler ve okyanuslar arasındaki farklar şunlardır:
- Derinlik,
- Tuzluluk,
- Kapladıkları alan,
- Karalardan etkilenme ve karaları etkileme,
- Suyun hareketliliği
Göller
Göl, karalar üzerindeki çukur alanlarda birikmiş durgun su kütlelerine denir. Göller, yeryüzündeki tatlı suların %87’sini oluştururken göllerin karalar üzerinde kapladığı alan %2’dir. Göllerin yan yana bulundukları bölgelere göller yöresi ya da bölgesi denilmektedir. Türkiye’deki Burdur, Eğirdir gölleri göller yöresine örnek olarak gösterilebilir.
- Göllerin Büyüklüğü= Göllerin büyüklüğü değişkenlik göstermektedir. Hazar Gölü, Dünya’nın en büyük gölüyken; Türkiye’deki en büyük göl ise Van Gölü’dür.
- Göllerin Derinliği= Göller, derinlikleri olarak da değişkenlik gösterir. Tektonik ve krater gölleri en derin göllerdir.
- Göllerin Beslenmesi= Yağış suları, akarsular ve kaynaklar tarafından beslenmektedir. Göllerin su seviyeleri beslenmeye bağlı olarak değişmektedir. Bazı göller fazla sularını akarsu veya denize boşaltır. Bu akarsulara göl ayağı veya gideğenadı verilmektedir. Göle su taşıyan akarsulara ise geleğen adı verilir.
- Göl Suyunun Sıcaklığı= Gölün bulunduğu enleme, iklim koşullarına, mevsim etkisine, yüksekliğe, beslenme kaynaklarına ve derinliğe göre değişmektedir. Gölün derinliği az ise yazın sıcak, kışın soğuk olur.
- Göl Suyunun Hareketliliği= Gölün beslenmesine, iklim koşullarına, basınç değişmeleri ile alçalma ve yükselme hareketlerine göre değişir. Rüzgarların etkisiyle göl yüzeyinde dalgacıklar oluşur.
- Göl Sularının Kimyasal Özelliği= Göl sularının kimyasal yapıları; acı, tuzlu, sodalı ve tatlı olur.
- Büyüklük ve derinlik arttıkça tuzluluk azalır.
- Nemli iklim bölgelerinde tuzluluk oranı azdır ve suları tatlıdır.
- Göl sularını gideğen ile boşaltıyorsa suları tatlıdır.
- Göl çanağını oluşturan kayaçların özelliği de etkilidir. Örneğin; kireçli kayalar üzerinde oluşan göllerin suları acıdır.
⭐Kısacası göllerin sularının kimyasal özelliği;
- İklim koşulları
- Beslenme kaynakları
- Gölün bulunduğu arazi yapısı
- Gölün büyüklüğü ve derinliği
- Gideğenin (göl ayağı) olup olmaması etkili olmaktadır.
Oluşumlarına Göre Göl Çeşitleri
Göller oluşumlarına göre; doğal ve yapay olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Doğal Göller
Yeryüzünde iç ve dış kuvvetlerin etkisiyle meydana gelen çukurluklarda biriken su kütlelerine denir. Göl çanağını oluşturan etkene göre dört gruba ayrılırlar: Tektonik, karstik, volkanik ve buzul gölleri.
- Tektonik Göller= Yer kabuğunun tektonik hareketleri sonucu çukurlaşan alanlara suların dolmasıyla oluşur. En yaygın göl türüdür. Afrika kıtasında Viktorya, Tanganika, Nyassa, Çad ve Rudolf tektonik göllerin başlıcalarıdır. Asya kıtasında yer alan Hazar gölü, Baykal gölü ve Lut gölü de tektonik göllerdendir.
- Karstik Göller= Karstik çözünme sonucu oluşan çukurlarda suların birikmesiyle oluşan göllerdir. Bu göller kimyasal tortul kayaçların olduğu sahalarda yaygındır. Arnavutluk Makedonya sınırında Ohri gölü, Arnavutluk Karadağ sınırında İşkodra gölü karstik göllere örnektir.
- Volkanik Göller= Volkanik faaliyetlere bağlı olarak oluşan krater, kaldera ve maar çukurlarının sularla dolmasıylaoluşur. Volkan konisinin tepesindeki çukurların sular ile dolmasıyla krater gölü,kraterin birkaç kez patlama sonucunda genişlemesiyle daha büyük olan çukurluklarda kaldera gölleri oluşur. Volkanik sahalardaki tabakalar arasına sıkışmış gazların patlamasıyla oluşan küçük çukurların dolmasıyla maar gölleri oluşur. Volkanik göller dünyada Endonezya, Japonya, İtalya, İzlanda, Yeni Zelanda vb. ülkelerde görülmektedir.
- Buzul (Sirk) Gölleri= Buzul aşındırması sonucu meydana gelen çukurların su ile dolmasıyla oluşan göllere denir. Bu göller daha çok kutuplara yakın olan ülkelerde ve dağların yüksek kesimlerinde bulunmaktadır. Dünya’da en çok Kanada, Norveç, İsveç, Finlandiya gibi ülkelerde görülür.
- Set Gölleri= Vadi, tektonik çukurluk veya koy gibi yer şekillerinin önünün herhangi bir malzemeyle kapanması sonucu meydana gelen göllere denir. Oluşumlarına göre de beşe ayrılır.
- Volkanik Set Gölleri= Volkanlardan çıkan lavların ve katı malzemelerin çukurluğun veya akarsu vadisinin önünü kapamasıyla oluşur.
- Alüvyal Set Gölleri= Akarsuların taşıdığı alüvyonları akarsu vadilerinde, koy ve körfezlerin önünü kapaması sonucu oluşur.
- Moren Set Gölleri= Buzul biriktirmesiyle meydana gelen moren setleri önünde suların birikmesiyle meydana gelen göllerdir.
- Heyelan Set Gölleri= Heyelan olayı sonucunda kayan kütlelerin, akarsu vadilerini kapatmasıyla oluşan göllerdir.
- Kıyı Set Gölleri= Kıyılarda koy ve körfezlerin önünü dalgaların getirdiği malzemelerle kıyı kordonlarıyla kapaması sonucu oluşur. Lagün gölü de denilmektedir.
- Karma Oluşumlu Göller= Oluşumlarında birden fazla faktör etkilidir. Örneğin; Van Gölü’nün oluşumunda tektonizma ve volkanizma etkili olmuştur.
Yapay Göller (Baraj)
Baraj gölleri olarak da adlandırılır. İnsanlar tarafından akarsu vadilerinin önlerinin setler yapılarak oluşan göllere denir. Göllerin farklı yapılış amaçları bulunmaktadır.
- Enerji üretmek,
- İçme suyu temin etmek,
- Tarımda sulama suyu temini,
- Taşkınları önlemek.
Akarsular
Belli bir yatak içerisinde eğime bağlı olarak sürekli veya en az bir mevsim boyunca akan sulara akarsu denir. Bir akarsuyun doğduğu, kaynaklarını aldığı yere kaynak; döküldüğü yere ise ağız denilmektedir. Kaynak ile ağız arasında kalan ve akarsuyun eğim doğrultusunda içinde aktığı oluğa ise akarsu yatağı adı verilir. Akarsular küçükten büyüğe doğru dere, çay ve ırmak olarak sıralanmaktadır.
Yatağından sürekli olarak su akıtan akarsulara daimi akarsular, yatağında yılın belli bir döneminde kuruyan akarsulara ise mevsimlik akarsular denilmektedir.
Akarsuyun herhangi bir kesintinden birim zamanda geçen su miktarına akım veya debi adı verilmektedir. Akarsuyun akımını etkileyen faktörler;
- Yatak eğimi= Eğim arttıkça akım artar.
- Yağış biçimi= Kar ya da yağmur yağması akımı etkiler.
- Akış hızı= Akış hızı arttıkça debi artar.
- Havza büyüklüğü= Havza büyüklüğü arttıkça debi artar.
- Zemin yapısı= Zeminin geçirimliliği arttıkça debi azalır.
- Yatak genişliği= Akarsu yatağının genişliği arttıkça debi azalır.
- Bitki örtüsü= Bitki örtüsü gürleştikçe debi azalır.
- İklim özellikleri
- Yer altı su ve kaynakları= Yer altı suları ve kaynakları arttıkça debi artar.
Rejimlerine Göre Akarsular
Akarsular yıl boyunca aynı miktarda su taşımazlar. Akarsuyun taşıdığı su miktarının yıl içerisinde gösterdiği değişimlere akarsu rejimi denir. Akarsu rejimini etkileyen faktörler ise;
- Yağış rejimi= İklime bağlı olarak değişmektedir. Yağış rejimi düzenli ise akarsu rejimi de düzenlidir. Akarsu rejimini belirleyen temel etkendir.
- Sıcaklık rejimi= Sıcaklığın artması ile buharlaşma da artar. Bu nedenle sıcaklık rejimi düzensiz ise akarsu rejimi de düzensizdir.
- Yağış şekli= Yağış şekli kar ise akarsu rejimi düzensiz, yağmur ise akarsu rejimi düzenlidir.
- Havzanın genişliği= Geniş bir alanda su varsa akarsu rejimi düzenli denilebilir.
- Zeminin yapısı= Zemin geçirimli zemin ise akarsu su kaybeder. Bu nedenle rejimi de düzensizleşir.
- Barajlar= Akarsuyun akımını yapay olarak düzenler.
Düzenli Rejimli Akarsular
Yıl boyunca akım değişikliğinin az olduğu akarsulardır. Ekvatoral ve ılıman okyanusal iklim bölgelerinin akarsuları düzenli rejimli akarsulara örnektir.
Düzensiz Rejimli Akarsular
Yıl boyunca akım değişikliğinin fazla olduğu akarsulardır. Muson, Savan ve Akdeniz iklim bölgelerinin akarsuları düzensiz rejimli akarsulara örnektir. Türkiye’deki birçok akarsu da düzensiz rejimli akarsudur.
Karma Rejimli Akarsular
Sularını farklı iklim bölgelerinden toplayan akarsulara denilmektedir. Örnek vermek gerekirse; Nil veya Fırat Nehirleri karma rejimli akarsulara örnektir.
Beslenme Kaynaklarına Göre Akarsular
Yağmur Suyu ile Beslenen Akarsular
Yağmur suları ile beslenen akarsuların rejimleri, yağış rejimlerine paraleldir. Yağışlı dönemlerde akarsuların akımları yükselirken; kurak dönemlerde akımlar düşer.
Kar Erimeleri ile Beslenen Akarsular
Yüksek dağlardan beslenirler. Kar ve buzlar yaz aylarında eriyerek akarsulara karışır. Örnek olarak karasal ve step iklimleri gösterilebilir.
Kaynak Suları ile Beslenen Akarsular
Bulundukları iklim bölgelerine göre yağışlı dönemlerde akımları artış gösterse de genellikle rejimleri düzenlidir.
Sel Suları ile Beslenen Akarsular
Kısa bir süre içerisinde birdenbire oluşan yağışlarla kabararak akan sonrasında ise kuruyacak duruma gelen akarsulara denir.
Gölden Beslenen Akarsular
Kaynaklarını gölden alan akarsulardır.
Karma Akarsular
Beslenme kaynakları çeşitlilik gösterir. Birçok kolla beslenen ve güçlenen akarsularda görülür. Bu tür akarsuların boyları uzun ve rejimleri de genellikle düzenlidir.
Döküldüğü Yere Göre Akarsular
Bir akarsuyun kolları ile beraber sularını topladığı bölgeye akarsu havzası denir. Akarsu havzaları açık ve kapalı havza olmak üzere ikiye ayrılır. Dünya’da havzası en geniş olan akarsu Amazon, Türkiye’de ise Fırat Nehri’dir.
Açık Havza Akarsuları
Sularını denize ulaştıran akarsu havzalarına açık havza denir. Açık havzalar, kıyı kesimlerde ve nemli iklim bölgelerinde görülmektedir. Amazon, Kongo, Nil, Mississippi, Tuna, Ren, Fırat, Dicle, Kızılırmak ve Yeşilırmak açık havzalı akarsulara örnek verilebilir.
Kapalı Havza Akarsuları
Ulaştıramayan veya göle dökülen havzalara ise kapalı havza denir. Kapalı havza oluşumunda yağışların azlığı, buharlaşmanın fazlalığı, yer şekillerinin engebeli olması sonucunda akışın engellenmesi gibi faktörler etkilidir. Kapalı havzalar ise iç kesimlerde ve kurak iklim bölgelerinde görülmektedir. Hazar Denizi’ne dökülen Volga, Aras ve Kura Nehirleri örnek verilebilir.
Dünya’da kapalı havza en az Avrupa’da en fazla ise Asya’da bulunmaktadır.
Yer Altı Suları
Yer altı suyu; yeryüzünden yer altına sızan ve çeşitli derinliklerde biriken sulara denir. Yüzey sularının yer altına sızarak tabakalar arasındaki boşluklara ya da geçirimli tabakalara birikmesi ile oluşur.
⭐Yer altı suyunun miktarını ve beslenmesini etkileyen faktörler;
- Yağış miktarı= Yağış miktarının fazla olduğu bölgelerde yer altına sızan su miktarı da fazladır.
- Yağış şekli ve biçimi= Dolu ve şiddetli yağışlar yer altına sızamaz. Çiseleyerek yağan yağmurlar ve yavaş eriyen kar suları ise yer altına sızar.
- Arazinin geçirimliliği= Gözeneği fazla olan taşlar üzerine düşen suyu emer.
- Arazinin eğimi= Eğimin az olduğu alanlarda suyun yer altına sızması da kolaylaşır.
- Doğal bitki örtüsü= Gür bitki örtüsü suların yüzeysel akışını engeller ve sızmayı kolaylaşır.
Geçirimli tabakaların altında biriken sulara taban suyu adı verilir. Geçirimli tabakaların altında geçirimsiz bir tabaka bulunur. Yer altı sularının biriktikleri tabakaya akifer denilmektedir.
Yer altı sularının kendiliğinden yüzeye çıktığı yerlere kaynak adı verilmektedir. Kaynaklara ayrıca pınar, göze, eşme, bulak, memba adları da verilmektedir. Kaynak sularının sıcaklığı bulunduğu ortamın sıcaklığından daha yüksekse sıcak su kaynağı, bulunduğu ortamın sıcaklığından daha düşükse soğuk su kaynağı denir. Kaynaklar; kendilerini besleyen yer altı su sistemine, sularının sıcaklıklarına, kimyasal özelliklerine veya yerin jeomorfolojik durumuna göre de ayrılmaktadır.
Soğuk Sulu Kaynaklar
Vadi (Yamaç) Kaynağı
Dağ ve vadi yamaçlarındaki geçirimli tabakalardan yeryüzüne çıkan kaynaklara denir. Kar erimeleri ve yağmur sularıyla beslenirler. Kurak mevsimlerde ise akarsuların kurumasını önlerler. Debilerinde ise mevsimsel değişimler görülür.
Artezyen Kaynağı
İki geçirimsiz tabaka arasındaki geçirimli tabakada biriken suların sondaj yapılarak yeryüzüne çıkarılmasıyla oluşan kaynaklardır. Açılan artezyen kuyularından çıkan su, basıncın etkisiyle fışkırır. Bu sulara basınçlı sular da denilmektedir.
Artezyenler için en elverişli alanlar; kıvrımlı tabakaların senklinal şeklini aldığı yerlerdir.
Karstik Kaynak
Karstik arazilerde kalın kalker tabakaları arasındaki çatlaklar ve boşluklarda biriken yer altı sularına denir. Suları kireçlidir. Karstik kaynaklara voklüz adı da verilmektedir. Suları yer altından yeryüzüne gür bir şekilde çıkmaktadır. Bu nedenle yağışlı dönemde gür olarak akan sular kurak dönemde çekilir.
Sıcak Sulu Kaynaklar
Fay Kaynağı
Yer kabuğundaki fay hatları boyunca ısınarak yer yüzüne çıkan kaynaklardır. Genellikle magmatik sulardan beslendiği için akımları yıl boyunca pek fazla değişmemektedir. Yerin derinliklerinden geldiği için mineral madde bakımından da zengindirler. Bu nedenle sağlık yönünden şifalı sulardır. Fay kaynaklarından çıkan sular yıl boyunca sıcaktır. Kaplıca, ılıca, çermik ve içme gibi isimler de verilmektedir. Bir kısmına da maden suyu adı verilir.
Gayzer
Aktif volkanik bölgelerde yer altındaki sıcak suların ve su barının basıncın etkisiyle belli aralıklarda püskürmesiyle yeryüzüne çıkan sıcak sulara denir. Gayzer kaynaklarına ABD, İzlanda, Japonya, Yeni Zelanda gibi ülkelerde rastlanılmaktadır.
🌟Türkiye’de aktif volkanik araziler olmadığı için gayzer kaynaklarına rastlanmaz.