Padişah, Hanedan ve Kanunname-i Ali Osman

📅 07 Kasım 2022|06 Kasım 2022
Padişah, Hanedan ve Kanunname-i Ali Osman

Konu Özeti

Osmanlılarda devlet düzeni, otoritenin karar birliğine ve saltanatın dokunulmazlık inancına dayanmıştır. Bu nedenle ülkenin ve devletin tek sahibi padişah olarak görülmüştür. Şehzadeler hükümdardan sonra tahtın meşru varisi olarak görüldükleri için büyük bir özenle büyütülmüşlerdir.

Bu konuda
  • Osmanlı Devleti'nde padişahın önemini
  • Kanunname-i Ali Osman süreçlerini
  • Şehzadelere verilen önemi ve nasıl yetiştirildiklerini
öğreneceksiniz.
Instagram Logo
Bikifi Instagram'da

Osmanlılarda devlet düzeni, otoritenin karar birliğine ve saltanatın dokunulmazlık inancına dayanmıştır. Bu nedenle ülkenin ve devletin tek sahibi padişah olarak görülmüştür. Bütünlüğün ve istikrarın devam etmesi ise bu prensibin korunmasına bağlanmıştır. Padişahı, mührünü verdiği sadrazam temsil etmiş, Divan-ı Hümayun’daki diğer vezirler ise danışman olarak görev yapmıştır.

Eski Türk geleneklerine göre ülkenin hanedanın ortak malı kabul edilmesi anlayışı Osmanlılarda da sürmüştür. Bu nedenle padişah, hanedanın erkek üyelerinden biri olmuştur. Eski Türk geleneklerinde de olduğu gibi Osmanlılarda da tahta geçiş konusunda kesin bir kural bulunmamış, bu nedenle taht kavgaları yaşanmıştır.

Devletin kurucusu ve mülkün sahibi her zaman padişah olmuştur. Padişah öldükten sonra yaptığı tüm atamalar iptal edilmiş ve padişahın tasarrufları geçerliliğini yitirmiş sayılmıştır.

Osmanlı Devleti’nde merkezi otoritenin güçlendirilmesi ve istikrarın sağlanması için bazı uygulamalar yürürlüğe konmuştur. Bunlardan ilki, veraset sisteminde yapılan düzenlemelerdir. I. Murat döneminde kabul edilen “Devletin toprakları padişah ve oğullarınındır.” ilkesinin yerine Fatih Devri’nde “Devletin toprakları padişahındır.” anlayışı getirilmiştir.

Bir diğer uygulama devletin bekası için padişahlara kardeşlerini öldürme izni verilmesidir. Bu uygulamayı ortaya çıkaran nedenler ise saltanat üzerinde hak iddia edenlerin meydana getirdiği karışıklıklar ve özellikle Fetret Devri’nde yaşanan taht mücadelelerinin devletin bütünlüğünü tehlikeye sokmasıdır. Fatih döneminde daha önce var olan kanunlar ve kendisinin düzenlediği kanunlar birleştirilerek “Kanunname-i Ali Osman”ı oluşturulmuş ve padişaha, diğer şehzadeleri öldürme hak ve yetkisi verilmiştir. Böylece padişah, egemenliğin bölünmezliği ve devletin parçalanmazlığı anlayışını her şeyin üstünde tuttuğunu göstermiştir.

Bir diğer düzenleme ise padişahın, Divan-ı -Hümayun’un başkanlığını veziriazama devretmesidir. Divan-ı Hümayun toplantılarına 1475 yılına kadar padişahlar başkanlık etmiştir. Fatih’ten itibaren sadrazamlara geniş yetkiler verilmiş ve padişahın mutlak vekili olarak Divan-ı Hümayun’a sadrazamlar başkanlık etmeye başlamıştır. Padişah ise Kubbealtı salonunun üstünde kafesle ayrılan bir bölümden dilerse toplantıları takip etmiştir. Bu uygulama ile Divan-ı Hümayun bir karar organı olmaktan ziyade bir danışma kurulu haline dönüşmüştür.

Haremden evlenme usulünün uygulanması da diğer bir düzenlemedir. Fatih’ten itibaren Osmanlı padişahları genellikle haremden evlenmiştir.

Merkezi otoriteyi güçlü kılmak için yapılan diğer uygulama ise müsadere usulüdür. Haksız yollarla servet edinenleri cezalandırmak amacıyla devlet tarafından kişinin malına el konulması sistemi olan müsadere, Hunlardan beri Türk devlet geleneğinde uygulanmıştır. Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında sadece zimmetine mal geçirenlere ve isyancılara uygulanan bu sistem Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nden itibaren bir gelenek haline gelmiştir. Müsadere sistemi, kanuni sınırlamalarla kişisel mülk ve servetin veraset yoluyla ailelerin elinde toplanmasını engellemiştir. Böylece devşirmeler arasında aristokratik bir sınıf oluşmamıştır.

Siyasetnamelerde Padişahların Vasıfları

Nasihatnameler ve siyasetnameler; hem devrin hükümdarlarına ve devletin ileri gelenlerine hem de daha sonra bu görevi üstleneceklere yol göstermek, tavsiyelerde bulunmak amacıyla kaleme alınmıştır. Bu eserlerde siyaset konularının dışında devletin işleyişi, idare şekilleri, devlet ileri gelenlerinin taşıması gereken özelliklere dair bilgilere de yer verilmiştir. Siyasetnameler ve nasihatnameler, yöneticiler için önemli olmuştur. Siyasetnamelere göre devlet idaresinde adalet anlayışı en başta gelen ilkedir ve padişahın ilk görevidir.

Osmanlı Devleti’nde ilk siyasetname Şeyhoğlu Mustafa tarafından kaleme alınan “Kenzü’l-Kübera ve Mehekkü’l Ulema”dır. Sultan II. Murat’ın oğluna yazmış olduğu “Nasihat-ı Sultan Murat”, padişahlar tarafından yazılan nasihatnamelere ait en önemli örnektir.

Osmanlı siyasetname geleneğine göre padişahta bulunması gereken vasıflar;

  • Her konuda adil olmalıdır.
  • İnsaflı, olgun, dürüst olmalı ayrıca yalan ve iftiradan sakınmalıdır.
  • Vefakar olmalı, verdiği sözü yerine getirmelidir.
  • İffet, hikmet sahibi ve cesur olmalıdır.
  • Yönetici ve diğer kadroları seçerken liyakati gözetmeli, tayin, terfi ve görevden alımlarda çok dikkatli davranmalıdır.
  • Divan üyeleri, tecrübeli devlet adamları, din adamları, ilim adamları ve askerlerle fikir alışverişinde bulunmalıdır.
  • Verilen emirden sonra işin yapılıp yapılmadığını takip etmelidir.
  • Devlet memurlarından ve halkın durumundan haberdar olmak için casuslar atamalıdır.
  • Halkı aydınlatmak için gönderilen vaizlerin hurafelerle halkı kandırmamasına dikkat etmelidir.
  • Halkın malını, ırzını korumalı ve vergiyi zamanında adilce almalıdır.
  • Akrabaları ve adamları halka zulmetmemelidir.
  • Kendisine emanet edilen devlet hazinesini boş yere harcamamalıdır.
  • İhtiyaç yokken cami ve medrese inşa etmemeli, özellikle yolların bakımı, tamiri ve emniyetine dikkat etmelidir.

Şehzadelerin Eğitimi

Şehzade; padişahın erkek çocuklarına verilen isimdir. Şehzadeler hükümdardan sonra tahtın meşru varisi olarak görüldükleri için büyük bir özenle büyütülmüşlerdir.

Saray geleneğine göre dört yaşına gelen şehzade, haremdeki Şehzadegan Mektebinde ilk eğitimine başlamıştır. “Bed-i Besmele Merasimi” denen ve bütün devlet adamlarının katıldığı büyük bir törende şehzadeye, konusu besmele öğretimi olan ilk dersi şeyhülislam vermiştir. Şehzadeler eğitim hayatı boyunca Kur’an-ı Kerim, tarih, coğrafya, Arapça, Farsça dersler almış; ok ve yay yapmayı, güzel yazı yazmayı öğrenmiştir.

Osmanlı Devleti’nde şehzadelerin yetiştirilmesi ilk dönemlerinden itibaren farklı uygulamalar ile yapılmıştır. Örneğin; I. Murat Dönemi’nden itibaren şehzadeler on dört on beş yaşına geldiklerinde, sancakbeyi olarak görevlendirilmeye başlanmıştır. Sancaklara vali olarak atanan şehzadelere “Çelebi Sultan” denilmiştir. Sancağa çıkan şehzadelerin yanında “Lala” denilen tecrübeli devlet adamları bulunmuştur. Şehzadeler sancak gelirlerine sahip olmuşlardır. Sancaklarda şehzadelerin başkanlık yaptığı, Divan-ı Hümayun’un benzeri Şehzade Divanları bulunmuştur. Şehzade, sancağı yönetirken kendi Divanı’na gelen davalara bizzat bakmış ve devlet yönetimini uygulamalı olarak öğrenmiştir. Sancakta bulunan Tımarlı Sipahiler de şehzadeye bağlanmıştır.

Zamanla sancağa çıkma uygulamalarında değişimler olmuştur. Örneğin; II. Selim tüm şehzadelerini değil sadece en büyük oğlu III. Murat’ı sancağa göndermiştir. III. Murat da en büyük oğlu III. Mehmet’i sancağa çıkarmış, diğer oğullarını sarayda bırakmıştır. Sancağa çıkma usulüyle yetişen son padişah III. Mehmet’tir. III. Mehmet tahta geçtiğinde hiçbir oğlunu sancağa çıkarmamıştır. I. Ahmet döneminde ise sistem tamamen değişmiştir. XVII. yüzyıldan itibaren şehzadeler eğitimlerini sarayda almaya başlamış fakat bu durum, şehzadelerin devlet idaresinde tecrübesiz olmalarına neden olmuştur.

I. Ahmet ile birlikte ekber ve erşed sistemi getirilmiş, tahta en büyük ve akli dengesi yerinde olan şehzade tahta geçmeye başlamıştır. Diğer şehzadeler ise kafese kapatılmıştır.

✍ Ders Notları
4 Ders Saati📂 10. Sınıf Tarih
Bu Yazıda Geçen Terimler
Bu Yazıda Geçen Kişilerin Biyografileri
Benzer İçerikler
Osmanlı’nın Kalbi: Topkapı Sarayı
Tarih

Osmanlı’nın Kalbi: Topkapı Sarayı

İçeriğe Git>
Osmanlı Devleti’nde Demokratikleşme Hareketleri
Tarih

Osmanlı Devleti’nde Demokratikleşme Hareketleri

İçeriğe Git>
Osmanlı Devleti’nde İsyanlar ve Düzeni Koruma Çabaları
Tarih

Osmanlı Devleti’nde İsyanlar ve Düzeni Koruma Çabaları

İçeriğe Git>
XIX. Yüzyılda Sosyal Hayattaki Değişimler
Tarih

XIX. Yüzyılda Sosyal Hayattaki Değişimler

İçeriğe Git>
Fetih ve Fatih
Tarih

Fetih ve Fatih

İçeriğe Git>
Türk Devletlerinin Liderlik Mücadelesi
Tarih

Türk Devletlerinin Liderlik Mücadelesi

İçeriğe Git>
Copyright © 2024 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo