Otobiyografi (öz yaşam öyküsü) yazarın kendi hayatını konu edindiği yazılardır. Otobiyografi türünde de biyografide olduğu gibi yaşamı konu edinilen kişinin başarıları, olumlu yönleri açık, sade bir dil ile anlatılmaktadır.
Biyografideki belge ve tanık göstermeye karşın otobiyografide anılara ve hafızaya dayanılır. Bundan dolayı otobiyografi yazarları, biyografi yazarları gibi nesnel olmayabilir. Bazı hikaye ve roman türleri zaman zaman biyografi, otobiyografi türlerinden faydalanmaktadır. Bunlara Oğuz Atay’ın “”Bir Bilim Adamının Romanı“, Peyami Safa’nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” eserlerini örnek olarak gösterebiliriz.
öz geçmiş, hal tercümesi ve portre türleri biyografi ve otobiyografi türü ile yakınlık göstermesiyle bilinir.
Öz geçmiş, kişinin bilgi ve becerilerini, yeteneklerini, tecrübelerini kendi ağzından anlattığı bir yazı türüdür. Bu yazılar iş başvurusu yapılan kurum veya kuruluşa verilmek için hazırlanılmaktadır. Özgeçmiş içeriğinde mutlaka kişinin öğrenim durumunu, iş tecrübelerini, özelliklerini eksiksiz bir şekilde bulundurmalıdır.
Bu tür daha çok Osmanlı döneminde kullanılmakta olup öz geçmiş özelliği taşımaktadır.
Portre, bir kişiyi ayırt edici özellikleri ile tanıtmayı amaçlamaktadır. Portre kendi arasında 2 türe ayrılmaktadır.
Monografi: bilim, sanat, edebiyat gibi alanlarda veya bu alanlarda çalışma yapan bir insan hakkında detaylı bir inceleme yapılmasına denir. Monografide kişinin eserleri, sanat anlayışı, edebi topluluğu, çalışmaları incelenir. Monografiler oldukça detaylı bir araştırma gerektiren eserlerdir.
Biyografik Monografi: Sadece tek bir kişinin hayatı hakkında yapılan incelemeye biyografik monografi denir. Biyografik monografilerde kişinin özel yaşamı, eğitimi, çalışmaları, çevresi gibi konular incelenir. Monografinin temel amacı o kişi hakkında bilinmeyen bilgilerin araştırılması ve bu bilgilerin su yüzüne çıkartılmasıdır.
Yayınlanan Son 3 Yazı
Güncellenen Son 7 Yazı