Uyarıyla birlikte kasılıp gevşeme özelliğine sahip olan dokulara kas denir. Kaslar vücut şeklinin korunmasında ve desteklenmesinde görev yaparlar. Dolaşım, sindirim, boşaltım sistemlerinde kaslardan oluşan organlar kullanılır.
✨ Kas hücrelerinin enerji ihtiyacı çok olduğu için hücrelerinde çok sayıda mitokondri bulunur.
Omurgasız hayvanlardan süngerlerde kas doku bulunmaz. Sölenterlerde ektoderm kökenli kaslar bulunur. Yassı solucanlarda ilk mezoderm kökenli kaslar bulunur.
Kas dokunun zarlarını sarkolemma, sitoplazmalarına sarkoplazma denir. Kas hücrelerinin sarkoplazmasında kasılıp gevşeme özelliğini sağlayan telcikler bulunur. Bu telciklere miyofibril denir ve bu telcikler aktin ve miyozin adındaki proteinlerden meydana gelirler.
Kas Doku Çeşitleri
Omurgalılarda; çizgili (iskelet), düz ve kalp kası olmak üzere 3 çeşit kas bulunur.
Çizgili Kas (İskelet Kası)
- Çizgili kas hücreleri uzun silindir şeklindedir.
- Genellikle iskelete bağlı oldukları için iskelet kasları diye de adlandırılırlar.
- Çalışmaları somatik sinir sistemi tarafından istemli bir şekilde gerçekleştirilir.
- Hızlı hareket ederler, bu yüzden çabuk yorulurlar.
- Uzun süreli çalışmada hücrelere giden oksijen yetersiz kalırsa laktik asit fermantasyonu yaparak enerji üretir. Oksijen yeterli düzeye çıktığı anda tekrar oksijenli solunuma geçer.
- Çizgili kaslar çok sayıda çekirdek içerir.
- Yapısında miyoglobin (içinde demir bulunur) olduğu için kırmızı renklidir.
- Ayrıca miyoglobinler oksijen depolar.
- Çizgili kaslarda aktin ve miyozin iplikleri düzenli aralıklarla dizildiğinden enine bantlaşma gösterir.
Düz Kas
- Hücreleri mekik (iğ) şeklindedir.
- Çekirdekleri bir tane olup hücre ortasındadır.
- Otonom sinirlerle kontrol edilir.
- Kasılmaları yavaş, istem dışı, ritmik ve uzun sürelidir. Sadece oksijenli solunum yapar.
- Yemek borusu, mide, bağırsak, atardamar, toplardamar, idrar kesesi ve soluk borusunda bulunur.
- Beyaz renklidir.
Kalp Kası
- Adından da anlaşıldığı gibi kalpte bulunur.
- Kalp kası hücreleri çok sayıda mitokondri içerir.
- Düz kaslar gibi istemsiz çalışır ancak yapısı çizgili kaslar gibidir.
- Hızlı kasılır ve ritmik çalışır, yorulmaz.
- Kalbe şeklini verebilmek için yer yer dallanmıştır.
- Kasa kırmızı rengini veren miyoglobin taşır.
Kasların Kasılma Mekanizması
Kaslar uyartılar sayesinde kasılır. Bir kasın kasılmasını sağlayan minimum uyartı şiddetine eşik şiddeti denir. Eşik şiddetinin altında gelen uyartılarda kaslar uyartıya cevap vermez; ancak eşik şiddetine eşit veya eşik şiddetinden büyük uyartılara cevap verir. Bu duruma ya hep ya hiç kuralı denir.
Bir kasın kasılma periyoduna, yani kasılıp gevşemesinden sonra tekrar ilk haline geri dönmesine, kas sarsı denir. Kas sarsını detaylıca incelersek;
- Eşik enerjisini aşan bir uyartının gelmesiyle birlikte kasın kasılmaya başlaması (tepki verme süresi) bir miktar sürer. Bu evreye gizli evre denir.
- Kasılmanın başladığı an ile gevşemenin başladığı an arasındaki süreye kasılma evresi denir.
- Kasın gevşemeye başlaması ile tekrar ilk (uyartı gelmeden önceki) haline dönmesi arasındaki geçen süreye gevşeme evresi denir.
Bu evrelere ek olarak bir kas dokusunun kasılmalardan sonra bir süre dinlenmesi gerekir. Bu dinlenme sağlanamazsa yani kas sürekli uyarılara maruz kalırsa gevşemeye fırsat bulamaz ve sürekli kasılı kalır. Bu olaya fizyolojik tetanoz denir. Halk arasında bu durum kramp olarak bilinir.
Ayrıca kaslarımız uyartılara daha hızlı tepki verebilmek için dinlenme sırasında hafif kasılı durumda bekler. Bu duruma kas tonusu denir.
Huxley Hipotezi
Kasların kasılma mekanizması Huxley hipotezi ile açıklanır. Bu hipoteze göre kasların kasılması; çizgili kası oluşturan açık bantlı aktin ve miyozin ipliklerinin birbiri üzerinde kayması ile sağlanmaktadır. Bu kayma hareketi sayesinde kasılma ve gevşeme gerçekleşmektedir.
Bir kas telciğine mikroskop altında baktığımızda açık ve koyu renkli bantlar gözükmektedir. Bu bantlar aktin ve miyozin proteinlerinin ışığı farklı oranlarda kırmasıyla oluşmaktadır. Bu bantları aşağıdaki görseli inceleyerek anlayabilirsiniz.
Kasılma Sırasında
- I bandı daralır.
- H bandı görülmez olur.
- İki Z çizgisi arasındaki mesafe azalır.
- Kasın boyu kısalır, eni artar.
Ortak Olaylar
- A bandının boyu değişmez.
- Kasılma sırasında kasın hacmi ve kütlesi değişmez.
- Aktin ve miyozin ipliklerin boyu değişmez.
- ATP harcanır. Bu yüzden ısı ve karbondioksit açığa çıkar.
Gevşeme Sırasında
- I bandı uzar.
- H bandı ortaya çıkar.
- İki Z çizgisi arasındaki mesafe artar.
- Kasın boyu ve eni normale döner.
Kimyasal Olarak Kas Kasılması
Kasların kasılması için uyartı alması gerekmektedir. Beyinden miyelinli sinirlerle uyarı kaslara iletilir. Kas hücreleri ile sinir hücreleri arasındaki sinapslara motor uç plağı denir.
- Sinir hücresi beyinden aldığı uyarıyla; motor uç plağına nörotransmitter dediğimiz bir takım kimyasallar salgılar.
- Nörotransmitter kimyasalları kas hücrelerinin Na+ iyonlarına geçirgenliğini arttırır. Bu sayede elektriksel bir değişim olur.
- Oluşan elektriksel değişim sayesinde Ca++ iyonları kasın kasılma birimleri arasına salgılanır.
- Ca++ iyonları miyozin üzerinde ATPaz enzimini aktifleştirir; böylece ATP, ADP + P ye dönüşerek yapısındaki enerjiyi kas hücresine verir.
- Açığa çıkan enerji ile aktin ve miyozin iplikleri birbiri üzerinde kayar, kas kasılır. (daha fazlası için “huxley hipotezi” başlığına bakın)
- Ca++ iyonlarının geri pompalanması sayesinde kas gevşer.
Kaslar enerjilerini ilk önce ATP’den karşılar. Uzun süreli çalışma sonrasında ATP yetmez ise enerji ihtiyaçlarını sırasıyla; kreatin fosfat, glikoz ve glikojen moleküllerinden karşılar.
Ayrıca kaslar, yeterli oksijen gelmediği durumlarda laktik asit fermantasyonu yapabilirler. Daha sonra -yeterli oksijen bulunduğunda- laktik asit geri tepkimeye girerek pirüvata dönüşür ve oksijenli solunum tepkimelerine pitüvat aşamasından devam eder.
Kreatin Fosfatın Kullanımı: Kreatin fosfat da bulunan fosfatın ADP’ye aktarılması sonucunda ATP ve kreatin üretilir ve kas hücresinin enerji ihtiyacı ATP’den karşılanır. Dinlenme sırasında kreatin, ödünç verdiği fosfatı ATP’den alarak tekrar kreatin fosfat molekülüne dönüşür.
Kaslarla İskelet Arasındaki İlişki
İskelet kasları kemiklere lifli bağ dokudan oluşan tendonlar ile bağlanmıştır. İskelet kaslarının bir tarafı kemiğe bağlanırken diğer tarafı hareketli bir ekleme ya da deriye bağlanır. Kasın kemiğe bağlandığı yere başlangıç noktası, ekleme bağlandığı yere de sonlanış noktası denir.
İskelet kasları çoğunlukla çiftler halinde çalışır. Çift kaslardan biri kasılırken diğeri gevşer. Bunlar birbirine zıt çalışırlar bu kaslara antagonist kaslar denir. Kol ve bacak kasları antagonist kaslardır.
Karın ve sırt kasları ise aynı anda kasılıp gevşeyerek çalışır. Bu kaslara da sinerjit kaslardenir.
📌 Bazı kaslar birbirine zıt çalışır. Bu kaslara antagonist kaslar denir. Antagonist kaslardan biri kasılırken diğeri gevşer. Böylece iki farklı yönde dengeli ve hızlı hareket sağlanır. Kolun üst kısmında yer alan pazu kasları antagonist kaslara örnektir.