Dış kuvvetler, enerjisini ve kaynağını güneşten alan kuvvetlere denir. Dış kuvvetler; akarsular, rüzgarlar, dalgalar, buzullar ve akıntılardır. İç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yer şekilleri, dış kuvvetlerin etkisiyle biçimlenmekte, değişmekte ve bazen yok olmaktadır.
Dış kuvvetler her bölgede aynı etkiyi göstermezler, iklim özelliklerine göre bazen bir dış kuvvet diğerlerine göre daha etkili olmaktadır. Örneğin; çok kurak bölgelerde rüzgar etkili iken nemli bölgelerde akarsular etkilidir.
Yeryüzünü şekillendiren başlıca dış kuvvetler; çözülme, akarsular, yer altı suları (karstlaşma), dalga ve akıntılar, kütle hareketleri, rüzgarlar, buzullar ve canlılar olmak üzere sekize ayrılır.
Çözülme ile Oluşan Yer Şekilleri
Çözülme; yeryüzünü oluşturan malzemenin erime, çatlama, ufalanma ve dağılma şeklinde kimyasal ve fiziksel süreçlerle parçalanmasıdır. Çözülme, yeryüzünün aşınması ve diğer dış kuvvetlerin yer kabuğunu şekillendirmeye başlayabilmesinin ilk adımıdır.
Çözülmenin hızını ve şeklini iklim, yükselti, eğim, bakı, su içeriği, kayaç özellikleri ve organik faktörler belirlemektedir. Örneğin sıcak, yağışlı, bitki örtüsünün gür ve kayaçların dirençsiz olduğu bölgelerde kimyasal ayrışma; kurak ve yarı kurak bölgelerde ise fiziksel ayrışma daha şiddetlidir.
Çözülme sonucu ortaya çıkan malzemenin bir kısmı dış kuvvetler tarafından taşınır. Malzemenin kalan kısmının bulunduğu yerlerde ise kalıntı blok ve toprak gibi ürünler oluşmaktadır.
Kütle Hareketlerinin Oluşturduğu Yer Şekilleri
Kütle hareketi; ayrışma ile oluşmuş malzemenin veya kaya kütlelerinin yer çekiminin etkisi ile yamaçlardan aşağıya doğru kütlesel olarak yer değiştirme olayına denir.
⭐Kütle hareketlerinin oluşmasında etkili olan faktörler;
- Eğim: Eğim arttıkça kütle hareketlerinin olasılığı artar.
- Yer Çekimi: Sürtünme gücü azalınca yer çekimi etkin duruma gelerek kütleleri kaydırır.
- Kayaç Yapısı: Su ile doygun hale gelen kil kayganlaşarak kütleleri hareket ettirir.
- Tabakların Duruşu: Tabakalar eğim yönünde sıralanmışsa harekete geçme olasılıkları kolaylaşır.
- Yağış: Yağmur veya eriyen kar suları yer altına sızarak taşların ağırlıklarını artırır ve kayganlaştırır.
- Bitki Örtüsü: Yamaç hareketlerinin oluşmasında neden değildir. Fakat bitki örtüsünün tahrip edildiği yamaçlarda oluşan hareketin hızı artar.
- Yamaçların Doğal Dengesinin Bozulması: Akarsuların vadi yamaçlarını dipten oymaları, dalgaların kıyılarda yamaçları aşındırması sonucunda yamacın dengesi bozulur. Yol yapımları ve akarsuların amaçların alt kısımlarını aşındırması yamaçların doğal dengesini bozar.
Heyelan
Yamaçlardaki toprak, ufalanmış örtü ile birlikte taşların yerlerinden koparak eğim boyunca aşağıya doğru kaymaları, yuvarlanmaları olayına denir.
Kayan kütleler, vadilerin önünü kapatırsa akarsu vadiyi dolduran setin gerisinde birikerek gölleşmeye başlar. Bu şekilde oluşan göllere ise heyelan set gölü denir. Türkiye’de Doğu Karadeniz’de Tortum ve Sera, Batı Karadeniz’de ise Yedi Göller ile Abant Gölü’dür.
⭐Türkiye’de heyelanların en fazla oluştuğu saha Karadeniz’dir. Özellikle yükselti, eğim ve yağış miktarının daha fazla olduğu bölüm Doğu Karadeniz’dir. En fazla olduğu mevsim ise ilkbahardır. Bunun en önemli nedeni kar erimeleridir.
Toprak Kayması
Ayrışmanın çok yoğun olarak görüldüğü yamaçlarda bulunan taş, toprak karışımından oluşan yüzeysel örtü içerdiği su miktarına göre yamaçta tutunamaz hale geldiği andan itibaren kaymaya başlar.
Canlıların Yeryüzü Şekillerine Etkisi
Bitki, hayvan ve insanlar yeryüzünün şekillenmesinde etkili olan dış kuvvetlerden bazılarıdır. Bitkiler, özellikle kökleriyle kayaçları fiziksel ve kimyasal yoldan aşındırır. Solucan, karınca, köstebek gibi hayvanlar da zemindeki faaliyetleriyle kayaçların aşınmasına neden olur. Bitki ve hayvanların yaptığı bu aşındırma faaliyetleri, diğer dış kuvvet ve süreçlerin faaliyetlerine katkıda bulunur.
İnsanlar, ihtiyaçları doğrultusunda doğadaki bazı süreçlerin işleyişine de müdahale etmektedir. Bu bağlamda yeryüzü şekilleri üzerine yol, baraj, kanal, park, liman, havaalanı, set vb. yapılar inşa edilmektedir. Bunların dışında insanların yeryüzünün şekillenmesine olan bir diğer müdahalesi madenlerin çıkarılması esnasında görülmektedir. Bu faaliyet esnasında yeryüzünde çukur, enkaz yığını ve mağara görünümlü şekiller oluşmuştur.