Uzun Savaşlardan Diplomasiye

Konu Özeti

Osmanlı Devleti; Avusturya, Rusya, Lehisten, Venedik gibi ülkeler ile savaşlar yapmış ve sonlarında antlaşmalar imzalayarak kimi zaman toprak kazanmış kimi zaman toprak kaybetmiştir. Osmanlı tarihinin dönüm noktalarından biri olan Karlofça Antlaşması Osmanlıların prestij kaybetmesine neden olmuştur.

Bu konuda
  • Osmanlı Devleti'nin özellikle Avusturya ile yaptığı savaşları ve antlaşmaları
  • Osmanlı Devleti'nin Lehistan, Rusya ve Venedikliler ile yaptığı antlaşmaları ve önemlerini
  • Karlofça Antlaşmasının önemini ve Osmanlı'da neleri değiştirdiğini
öğreneceksiniz.
Instagram Logo
Bikifi Instagram'da

Kutsal Roma Germen İmparatorluğu tahtına 1516’da Şarlken geçmiş ve Avrupa’da Habsburg Hanedanı hü­küm sürmeye başlamıştır. Avusturya ise bu hanedana bağlı olarak Türklere karşı mücadele eden bir arşidüklük olarak ortaya çıkmış olsa da 1804-1867 arasında Avusturya İmparatorluğu, 1867-1918 arasında da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu olarak adlandırılmıştır.

Osmanlı Devleti’nin yayılması bölgede denge unsuru olarak ön plana çıkmasını ve Avrupa’nın siyasi ortamını etkilemesine neden olmuştur. Avrupa’da Habsburg Hanedanlığı, Mohaç Zaferi sonrası Osmanlı Devleti ile karşı karşıya gelmiştir.

Habsburg İmparatorluğu’nun İngiltere ve Fransa gibi milli monarşilerle giriştiği mücadeleler, yeni bir mezhep olarak Protestanlığın yayılması, Osmanlıların siyasi ve ekonomik ilişkilerinde belirleyici olmuştur. Orta Avrupa’da Habsburglar, Doğu’da Safeviler Osmanlılara karşı mücadele vermiştir. Bu mücadeleler Osmanlı’nın genişlemesine engel olmuştur. Örneğin; 1578’de başlayıp 1590’a kadar sürecek olan yıpratıcı Safevi savaşları, Osmanlıların Batı’daki sorunlarla ilgilenmesini engellemiştir. Bu sırada da kuzeyde Ruslar güçlenmeye başlamıştır. Fakat II. Selim Dönemi’nde yapılan barış antlaşmasından sonra 1592 yılına kadar Habsburglar ile Osmanlı Devleti arasında sınır anlaşmazlıklarının haricinde önemli bir olay yaşanmamıştır. 

🚀 DETAY BİLGİ: Ordunun başında sefere çıkmayan ilk padişah II. Selim’dir.

Osmanlılar, XVI. yüzyılın sonunda Fransa ve İngiltere’nin İspanyol hakimiyetine girmesini engelleyecek politikalar izlemiştir. Venedik’in ise tarafsızlığını koruması, bölgede Osmanlılar için çok elverişli bir ortam oluşturmuştur.

Avusturya ile Uzun Savaşlar Dönemi

Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında Kanuni Sultan Süleyman döneminde sağlanan barış ortamı 1593 yılına kadar devam etmiştir. Fakat sonrasında Osmanlı Devleti’ne ödemesi gereken vergilerin ödenmemesi ve sınır boylarında yaşanan saldırılar nedeniyle on dört yıl sürecek olan savaşlar başlamıştır.

Osmanlı Devleti ile Avusturya arasındaki uzun savaş döneminin nedenleri;

  • Sınır ihlalleri,
  • Avusturya’nın ödemesi gereken vergileri ödememesidir.

Osmanlı Devleti’nin Avusturya’ya savaş ilan etmesi üzerine Haçlı İttifakı oluşturulmuştur. Bu ittifak içerisinde; Avusturya, Erdel Prensliği, Eflak ve Boğdan voyvodalıkları ile Lehistan gibi devletler bulunmaktadır. Bu savaş sırasında Yanıkkale alınmışsa da Haçlı İttifakı karşı saldırıya geçmiş ve Estergon Kalesi’ni ele geçirmiştir. Kanuni Dönemi’nde kuşatılan ancak alınamayan Eğri Kalesi de fethedilmiştir. 1596 yılında Haçova’da yapılan meydan savaşında da Osmanlılar büyük bir zaferle müttefik orduları yenilgiye uğratmışlardır. Bu savaşın kazanılmasında Avusturya ordusunun disiplinsizliği etkili olmuştur.

Haçova’dan sonra savaşlar on yıl daha devam etmiştir. Bu süreçte Avusturya, Yanıkkale’yi geri almış ve Budin’i kuşatmıştır. Estergon, Kanije ve Belgrad kalelerinin el değiştirmesi ve karşılıklı kuşatmalarla geçen bir süreç olmuştur.

Anadolu’da yaşanan isyanlar ve Safevilerin 1603’te doğudan saldırıya geç­mesi, Avusturya karşısında Osmanlıları zor durumda bırakmıştır. Buna karşın 1605’te Erdel’de, Osmanlı Devleti le­hinde başlayan ayaklanma, Osmanlı­lara güç kazandırmış ve Estergon geri alınmıştır.

Avusturya’nın, Macar topraklarındaki isyanlarla uğraşması ve Osmanlı Devleti’nin de doğuda Safeviler ile mücadeleye devam etmesi üzerine iki devlet arasında 1606 yılında Zitvatorok Antlaşması yapılmıştır.

Zitvatorok Antlaşması’nın önemli maddeleri şöyledir:

  • Osmanlılar, Avusturya arşidükü için Sezar unvanını kullanacaktır. (Arşidükün Osmanlı padişahına eşit sayılması kabul edilmiş oldu)
  • Savaş sırasında taraflarca kazanılan topraklar kendilerinde kalacaktır.
  • Avusturya yıllık vergi ödemeyecek, imparator bir defaya mahsus olmak üzere 200.000 kuruş gönderecektir.
  • Taraflarca esir almak ve kale işgal etmek yasaklanacak, eldeki esirler geri verilecektir.
  • Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri Osmanlı Devleti’nde ka­lacaktır.

❗❗ÖNEMLİ: Zitvatorok Antlaşması ile arşidükün padişaha eşit sayılması ve vergi ödenmeyecek olması Osmanlı Devleti’nin Avusturya üzerindeki üstünlüğü ve yaptırım gücünün sona erdiğini göstermektedir. Osmanlı Devleti’nin Avusturya’ya bu tavizleri vermesinin nedeni ise; Anadolu’daki Celali isyanları ve İran savaşlarının devam etmesidir. Zitvatorok Antlaşması, Osmanlı Devleti’ne dış politikada prestij kaybettirmiştir.

Osmanlı-Safevi Savaşları (1578-1639)

Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Zaferi ile başlayan Osmanlı-Safevi mücadelesi, Kanuni Dönemi’nde Osmanlı Devleti’nin üstünlüğü ile devam etmiştir. 1555 Amasya Antlaşması ile iki devlet arasında barış süreci başlamıştır.

Safevi Devleti, Karadeniz’e ulaşmak için Kafkasya’yı ve Batı Türkistan’ı ele geçirmek; Osmanlı Devleti ise Kafkasya’yı ele geçirerek Hazar Denizi’ne ulaşmak, Rusların güneye inmesini engellemek ve Safevileri durdurmak istemiştir. Aynı zamanda tahta geçen II. Şah İsmail Osmanlı’ya karşı olumsuz faaliyetlerde bulunmuş ve şii propgandası artmıştır. Bu nedenle Osmanlılar yeni bir Safevi Seferi’ne karar vermiştir.

Osmanlı ordusu, 1578’de Çıldır’da Safevi birliklerini yenilgiye uğ­ratmıştır. Kafkasya’ya haim olmak için 1583’e kadar devam eden mücadelelerden sonra Beştepe mevkiisinde de İran ordusunu yenilmiştir. Böylece Dağıstan ve Gürcistan’ın güvenliği sağlanmıştır. Osmanlılar 1585’te Tebriz’i, 1588’de de Karabağ’ı almışlar; Gürcistan, Şirvan ve Dağıstan’ı ele geçirerek Hazar kıyılarına ulaşmışlardır.

🚀 DETAY BİLGİ: Beştepe mevkiinde yapılan savaşta, taraflar meşaleler yakarak savaşa gece de devam etmiştir. Bu nedenle bu savaşa Meşaleler Savaşı denir.

Safeviler barış istemek zorunda kalmışlar ve 1590 yılında yapılan Ferhat Paşa Antlaşması ile Osmanlı üstünlüğünü tanımışlardır.

Ferhat Paşa Antlaşması ile;

  • Tebriz, Karabağ, Gence, Gürcistan, Nihavend, Luristan ve Şehrizor Osmanlı idaresinde kalmıştır.
  • Osmanlı Devleti doğudaki en geniş sınırlara ulaşmıştır. (Hazar Denizi’ne kadar)
  • İran’daki Sünnilere baskı yapılmaması yönünde ayrı bir madde de konulmuştur.

Ferhat Paşa Antlaşması’ndan sonra ipek ihracatını ya­saklayarak Osmanlı ekonomisine büyük zarar Safeviler, Osmanlıların dışta Habsburglarla mücadelesini ve içte Celali isyanlarıyla uğraşmasını fırsat bilerek Şirvan, Azerbaycan ve Gürcistan’ı geri almıştır. Bu sefer Osmanlılar barış istemiş ve iki devlet arasında 1612 yılında Nasuh Paşa Antlaşması imzalanmıştır.

Nasuh Paşa Antlaşması ile;

  • 1555 yılında imzalanan Amasya Antlaşması’ndaki sınırlara geri dö­nülmüştür.
  • Safeviler, Osmanlılara yıllık iki yüz deve yükü ipek ödemeyi kabul etmiştir.

1615’ten itibaren İran’ın antlaşma şartlarına uymaması nede­niyle iki devlet arasında savaş yeniden başlamıştır. Safevilerin barış istemesi üzerine bu savaş da bitmiş ve 1618 yılında Serav Antlaşması imzalanmıştır.

Serav Antlaşması ile;

  • Nasuh Paşa Antlaşması’nda kabul edilen iki yüz deve yükü ipek, yüz deve yüküne indirilmiştir.

Sınırları Belirleyen Antlaşma: Kasr-ı Şirin (1639)

Şah Abbas, Osmanlı Devleti’nde yaşanan isyanlardan faydalanarak 1623’te Bağdat’ı ve bütün Irak’ı Osmanlılardan geri almıştır. IV. Murad, ordunun başına geçerek iki sefer düzenleyerek Safeviler üzerine yürümüştür. Birinci sefer Revan Seferi’dir ve bu sefer ile 1635’te Revan geri alınmıştır. İkinci sefer Bağdat Seferi’dir ve 1638’de de Bağdat geri alınmıştır.

Safevilerin barış istemesi sebebiyle iki ülke arasında son kez Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalanmıştır.

Kasr-ı Şirin Antlaşması ile;

  • Bugünkü Türkiye-İran sınırı belirlenmiştir.
  • Bağdat, Basra ve Şehrizor Osmanlılarda kalırken Revan ise Safevilere bırakılmıştır.
  • Safeviler; Irak, Kars, Ahıska ve Van’a saldırmayacaktır.
  • 61 yıllık savaş durumu sona ermiştir.
  • Ticari yasakları da kaldırıp eski tarihi yolların yeniden canlanmasını sağlamıştır.

XVII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası

Osmanlı-Avusturya İlişkileri

Avrupa’da 1618-1648 yılları arasında devam eden Otuz Yıl Savaşları nedeniyle Avusturya, Osmanlı Devleti’nin o dönemlerde yaşadığı ekonomik ve sosyal sıkıntılarından faydalanamamıştır. Bu nedenle Avrupa’da yaşanan karışıklıklar Osmanlı Devleti’nin Batı’da gücünü korumasını sağlamıştır.

Otuz Yıl Savaşlarından sonra ise Osmanlı Devleti, Avusturya ile Erdel meselesi nedeniyle sıkıntılar yaşamaya başlamıştır. Erdel Beyliği, Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmış ve Avusturya ‘da Erdel’i desteklemiştir. Bu nedenle Osmanlı Avusturya’ya karşı sefere çıkmış ve 1663’te Uyvar Kalesi’ni fethetmiştir. Savaşın bitmesi ise 1664 yılında imzalanan Vasvar Antlaşması ile olmuştur.

Vasvar Antlaşması ile;

  • Erdel’deki Türk hakimiyeti onaylanmıştır.
  • Uyvar ve Novigrad Kaleleri Osmanlı’da kalacaktır. Zerinvar Kalesi ise Avusturya’ya bırakılacaktır.
  • Osmanlı Devleti’nin belirlediği bir kişi ise Erdel Beyi olacaktır.

Osmanlı-Lehistan İlişkileri

Osmanlı Devleti ile Lehistan arasındaki ilişkilerin bozulmasındaki nedenler; Kırım hanının, Lehistan topraklarına seferler yapması, Lehistan denetimindeki Kazakların Osmanlı sahillerini vurması ve Lehistan’ın Eflak ve Boğdan’daki Osmanlı egemenliğine karşı bazı girişimlerde bulunmasıdır.

Tüm bu nedenlerden dolayı II. Osman Hotin Seferine çıkmıştır. Her ne kadar Hotin Kalesi fethedilememiş olsa da savaş Lehistan’ın barış isteği ile sonuçlanmış ve Hotin Antlaşması imzalanmıştır.

Hotin Antlaşması ile;

  • Lehistan, Boğdan’ın Osmanlı egemenliğinde olduğunu kabul etmiştir.
  • Kanuni dönemindeki sınırlar esas alınmıştır.

🚀DETAY BİLGİ: Hotin Savaşı’ndaki gayretsizlikleri nedeniyle II. Osman, Yeniçeri Ocaklarını kaldırmak istedi. Ancak padişahın yap­mak istediği ıslahatlardan rahatsız olan kesimlerin isyanıyla padişah tahttan indirilmiş ve kapıkulları tarafından Yedikule Zindanlarında öldürülmüştür.

Uzun bir barış döneminin ardından Lehistan’ın Ruslar ile ittifak kurması ve Ukrayna’yı işgal etmesi üzerine IV. Mehmet, Lehistan’a karşı sefere çıkmıştır. Bu sefer sonucunda Kamaniçe’yi ve Podolya’yı fethetmiştir. B u mücadeleler sonucunda 1672 yılında Bucaş Antlaşması, 1676 yılında ise Zoravna Antlaşması imzalanmıştır.

Bucaş Antlaşması ve Zoravna Antlaşması ile;

  • Podolya ile Kamaniçe Osmanlı Devleti’ne bırakılmıştır.
  • Ukrayna da Osmanlı himayesindeki Kazaklara bırakılmıştır.

📌NOT: Bucaş Antlaşması, Osmanlının toprak kazandığı son antlaşmadır ve Batı’da en geniş sınırlara ulaşıldığı antlaşmadır.

Osmanlı-Rusya İlişkileri

O dönemde Rusya; Osmanlının kuzey sınırı komşusudur ve XVI. yüzyıl başlarında güçlenmeye başlamıştır. Lehistan’ın ve Ukrayna’nın Osmanlı himayesinde bulunması hem Rusya’nın sıcak denizlere inmesini engellemektedir hem de Batı’ya geçişini engellemektedir.

Ukrayna’yı yöneten Kazak beyinin Ruslara yanaşması ve Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi üzerine Osmanlı Devleti ile Rusya karşı karşıya gelmiştir. Osmanlı Devleti, Çehrin Seferi ile Rusya üzerine gitmiştir. Osmanlının önemli kaleleri fethetmesi üzerine Rusya barış talep etmiş ve 1681 yılında Rusya ile Osmanlı arasındaki ilk antlaşma olan Bahçesaray Antlaşması imzalanmıştır.

Bahçesaray Antlaşmasıile;

  • Özi Nehri, Osmanlı ile Rusya arasındaki sınır kabul edilmiştir.

1695-1703 yılları arasında II. Mustafa döneminde Osmanlının Avusturya ve Venediklere karşı aldığı yenilgiler Rusya’yı yeniden ümitlendirmiştir. Karadeniz’in kilit kalesi olan Azak Kalesi’ni ilk denemesinde alamamış olsa bile ikinci denemesinde almayı başaran Ruslar, Karlofça Antlaşması’nda Osmanlılara karşı ellerini güçlendirmişlerdir. 1700 yılında ise İstanbul Antlaşması ile bu kale Ruslara tamamen bırakılmıştır.

Osmanlı-Venedik İlişkileri

Bu iki devletin arasındaki sorunun temeli; iki devletinde Akdeniz’de üstünlük kurmak istemesidir. Venediklilere ait Girit Adası’nın korsan yatağı haline gelmesi Osmanlı için aradığı bahane olmuş ve Akdeniz güvenliği sağlamak amacıyla 1645’te Girit’i kuşatmışlardır. 1669 yılında ise tamamen Osmanlı yönetimine geçmiştir.

Kutsal İttifak Osmanlılara Karşı

II. Viyana Kuşatması (1683)

Orta Macaristan’da Protestan Macarların lideri konumundaki Tökeli İmre; Avusturya’ya karşı Osmanlı’dan yardım istemiş ve Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Viyana üzerine sefere çıkmıştır. Osmanlılara Eflak, Kırım, Erdel ve Boğdan beylikleri katılırken; Avusturya’nın yanına ise Lehistan, Venedik ve Alman birlikleri gelmiştir. Bunun üzerine Papa, Avrupa devletlerini kutsal bir çatı al­tında toplamayı amaçlamış ve başarılı da olmuştur. Kutsal ittifak; Avusturya, Lehistan, Venedik, Malta ve Rusya’dan oluşmuştur. Kutsal ittifak ile savaş on altı yıl sürmüştür.

1683 yılında ger­çekleşen II. Viyana Kuşatmasında bazı komutanların Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’ya tam destek vermemesi nedeniyle Viyana önlerinde Osmanlı ordusu bozguna uğradı. 1699 yılında Karlofça Antlaşması imzalandı.

II.Viyana Kuşatmasının başarısız olma nedenleri;

  • Çok geniş bir alanda birçok devlet ile savaşmak zorunda kalmaları,
  • Avrupalı devletlerin birlikte hareket etmesi,
  • Sık aralıklar ile yapılan padişah değişikliklerinin yönetimdeki istikrarı bozmasıdır.

II. Viyana Kuşatmasının sonunda;

  • Lehistan birlikleri sadece Boğdan’ın bazı bölgelerini ele geçirebilmiştir.
  • Ruslar Azak kalesini ele geçirmiştir.
  • Sofya’ya kadar olan bütün Osmanlı toprakları Avus­turya tehdidi altında kalmıştır.
  • Mora’yı ve Sakız Adası’nı Venedikliler almıştır.

Karlofça Antlaşması (1699)

Karlofça Antlaşması ile;

  • Avusturya, Temeşvar hariç Macaristan ve Erdel’i almıştır.
  • Lehistan’a Podolya ve Ukrayna; Venedik’e Mora ve Dalmaçya kıyıları bırakılmıştır.
  • Antlaşma 25 yıl sürecektir.

Müzakerelere katılan Rus temsilci, tam yetkili olmadığı gerekçe­siyle Karlofça Antlaşması’nı imzalamamıştır. Daha sonra Rusya ile 1700 tarihinde İstanbul Antlaşması yapılmıştır.

İstanbul Antlaşması ile;

  • Karadeniz kıyısındaki Azak Kalesi Rusya’ya bırakılmıştır.
  • Ruslar İstanbul’da daimi elçi bulundurma hakkı kazanmıştır.

⭐⭐Karlofça ve İstanbul Antlaşmalarının Sonuçları;

  • Osmanlının Avrupa’daki ilerleyişi sona ermiştir.
  • Avrupalılar savunmadan saldırıya geçmişlerdir.
  • Rusya, Karadeniz’e çıkma imkanı bulmuştur.
  • Orta Avrupa egemenliği son bulmuştur.
  • İlk kez toprak kaybına uğramıştır.

Karlofça Antlaşması Sonrası Dış Siyaset

Karlofça Antlaşması ile Osmanlı Devleti saldırıdan savunmaya geçmiştir. Bu nedenle Avrupalılar için tehlike olmaktan da çıkmıştır. Bu antlaşmadan sonra Osmanlı Devleti; İngiltere, Hollanda ve Fransa gibi devletlerin etkisinde kalmış ve denge siyaseti izlemiştir.

Birden çok Avrupa Devleti ile aynı anda savaşacak güce sahip olmayan Osmanlı Devleti, bu dönemde Avrupa siyasetindeki mevcut duruma göre dönemin durum ve şartlarını menfaatleri doğrultusunda gözeterek konjonktürel ittifaklar kurmuştur. Osmanlı Devleti’nin Karlofça’da kaybettiği toprakları geri alma düşüncesi 1718 Pasarofça Antlaşması’na kadar devam etmiştir. Bu tarihten sonra Osmanlı, barış politikası benimsemek zorunda kalmıştır.

Osmanlı Devleti Her ne kadar 1736-1739 yılları arasında Rusya ve Avusturya ile savaşmışsa da 1768-1774 Osmanlı-Rus savaşlarına kadar tarihinin en uzun barış sürecini yaşamıştır. Bu barışı korumak içinse Avrupa Devletlerinin kendi aralarında yaptıkları Veraset ve Yedi Yıl savaşlarını değerlendirmemişlerdir.

Aynı zamanda bu antlaşma Osmanlının iç işlerinde de önemli değişikliklere neden olmuştur. Artık bürokratik unsurlardan ziyade askeri unsurlar ön plana çıkmaya başlamıştır.

Benzer İçerikler
Osmanlı Topraklarını Paylaşma Mücadelesi
Güncel
Tarih

Osmanlı Topraklarını Paylaşma Mücadelesi

İçeriğe Git>
Fetihlerden Savunmaya
Güncel
Tarih

Fetihlerden Savunmaya

İçeriğe Git>
İhtilaller Çağı
Güncel
Tarih

İhtilaller Çağı

İçeriğe Git>
I. Dünya Savaşı (1914-1918)
Güncel
Tarih

I. Dünya Savaşı (1914-1918)

İçeriğe Git>
Osmanlı-Rusya Rekabeti (1768-1914)
Güncel
Tarih

Osmanlı-Rusya Rekabeti (1768-1914)

İçeriğe Git>
Gücünün Zirvesinde Osmanlı (Kanuni Sultan Süleyman Dönemi)
Güncel
Tarih

Gücünün Zirvesinde Osmanlı (Kanuni Sultan Süleyman Dönemi)

İçeriğe Git>
Copyright © 2024 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo