Toplumların yaşam tarzlarını oluşturan en temel etken; yaşanılan coğrafyanın fiziki yapısıdır. Tarım alanlarının az, otlakların fazla olduğu bozkırlarda yaşayan Türkler, mecburen hayvancılığa yönelmişlerdir. Ekonominin temeli hayvancılık olduğu için de konar-göçer bir yaşam sürmüşlerdir. Kısacası; Türklerin kışlak-yaylak üzerine kurulu bir yaşam tarzları vardır.
Orta Asya’da, Türk boyları konar-göçer bir yaşam tarzını benimserken bir kısmı da yerleşik yaşam sürmüştür. Tarıma elverişli alanlarda yaşayanlar yerleşik bir yaşam tarzı sürdürmüşlerdir.
📚 EK BİLGİ: İlk Türklerin yaşadığı coğrafya; Orta Asya’nın meşhur Altay, Tien-Şan, Pamir ve Hindikuş gibi dağlar bölgesidir.
Türklerin Ana Yurttan Göçleri
Türkler, tarih boyunca farklı sebeplerle ana yurtlarından değişik bölgelere göç etmek zorunda kalmışlardır. Türklerin ana yurttan MÖ XVI. yüzyılda başladığı tahmin edilen ilk göçlerinin, MS IV. ve IX. yüzyıllar arasında yoğunlaştığı bilinmektedir.
⭐ Türk göçlerinin nedenleri;
- Nüfusun artması ile geçim sıkıntısı yaşamaları,
- İklim koşullarının değişmesi ile kuraklık ve ağır kış yaşamaları,
- Otlakların yetersiz kalması,
- Salgın hayvan hastalıkları,
- Boylar arasındaki mücadeleler,
- Çin ve Moğol baskıları,
- Yeni bölgeler fethetme arzusu
⭐ Türk göçlerinin sonuçları;
- Orta Asya kültür ve medeniyeti dünyanın farklı bölgelerine taşınmıştır.
- Türkler gittikleri bölgelerde yeni kültürler yanında değişik dinlerle tanışmışlardır.
- Bazı Türk boyları din değiştirerek milli benliklerini yitirmişlerdir.
- Türk boyları gittikleri yerlerde yeni Türk Devletlerini kurarlarken, bazı devletleri de yıkmışlardır.
- Göç ettikleri bölgelerde devlet teşkilatı ve devlet yönetimiyle ilgili olarak diğer topluluklara örnek olmuşlardır.
- Türklerin çok çeşitli bölgelere yayılması, Türk tarihinin bir bütün halinde incelenmesini zorlaştırmıştır.
- Göçlere rağmen Orta Asya’da kalan Türkler, Asya Hun, Kök Türk, Kutluk ve Uygur gibi birçok devlet kurmuşlardır.
- Batıya giden Türkler, Kavimler Göçü’nü başlatmışlardır.
📌NOT: Kavimler Göçü, tarihteki en büyük kitlesel göç hareketlerinden biridir.
⭐Göç eden Türk toplulukları;
- Hunlar, I. yüzyıl sonları ve II. yüzyıl ortaları, Orhun bölgesinden Güney Kazakistan bozkırlarına, Türkistan’a ve 375 ve sonraki yıllar Güney Kazakistan ve Türkistan’dan Avrupa’ya
- Ak Hunlar, Eftalitler 350’ler Afganistan ve Kuzey Hindistan’a
- Ogurlar 461-465 yılları Güneybatı Sibirya’dan Güney Rusya’ya
- Sabarlar V. yüzyıl ikinci yarısı Aral Gölü’nün kuzeyinden Kafkaslara
- Avarlar VI. yüzyıl ortaları Batı Türkistan’dan Orta Avrupa’ya
- Bulgarlar 668’den sonraki yıllar Karadeniz kuzeyinden Balkanlar’a ve Volga Nehri kıyılarına
- Macarlar 830’dan sonra Kafkasların kuzeyinden Orta Avrupa’ya
- Uygurlar 840’ı takip eden yıllarda Orhun Nehri bölgesinden İç Asya’ya
- Peçenek, Kuman (Kıpçak) ve Uzlar IX-XI. Yüzyıl Hazar Denizi’nin kuzeyinden Doğu Avrupa ve Balkanlar’a
- Oğuzlar X ve XI. Yüzyıl Orhun bölgesinden Seyhun Nehri kenarlarına ve Maveraünnehir üzerinden İran’a ve Anadolu’ya göç etmişlerdir.
Türklerde Askeri Kültür
Türkler, tarih boyunca savaşçı kimliğiyle ön plana çıkmış bir millettir. Devlet kurmalarında ve kısa sürede genişlemelerinde disiplinli ve güçlü ordular kurmaları en önemli etkenlerdir.
Türk toplumunda eli silah tutan herkes asker sayıldığı için ilk Türk devletlerinin ordularında, Hazar Devleti hariç, ücretli yabancı asker bulunmamıştır. Sürekli olan Türk ordusunda kadın-erkek, genç-yaşlı her an savaşabilecek durumdadır.
Tarihte düzenli ilk Türk ordusunu Mao-dun MÖ 209’da kurmuştur. Mao-dun’un kurduğu bu sisteme “onlu teşkilat” adı verilmiştir. Orhun Yazıtlarında ordu kelimesi “sü” terimi olarak kullanılmıştır. Ordunun başında bugünkü genelkurmay başkanı yerinde olan “sü-başı”lar bulunmuştur.
Türkler, medeniyet tarihine önemli katkılar sağlamıştır. Bunlardan biri atı ehlileştirmesi ve savaş aracı olarak kullanması, diğeri de demiri işleyerek silahlar yapmasıdır. Türkler, atı savaş sahasında kullanarak düşmanlarına karşı hız ve manevra üstünlüğü kazanmıştır. Süvarilik için zaruri olan pantolon, deri kuşak ve potin de Türklerin icadıdır. Süvarilerden oluşan Türk ordularının başlıca silahları, ok ve yaydır.
Türklere özgü bir savaş taktiği olan Turan taktiği ve Hilal taktiği, iki farklı savaş yönteminin uygulanması ile yapılan bir savaş usulüdür. Bu taktik, sahte ricat (geri çekilme, kaçma)ve pusudan oluşmuştur.