Çağdaş Hukuk Sistemine Geçilmesi
Tarih boyunca devletler siyasi, sosyal ve ekonomik yapılarını hukuk kurallarına dayandırmışlardır. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti de güçlü olabilmek ve çağdaş bir hukuk sistemi kurmak için yenilikler gerçekleştirmiştir.
Osmanlılar zamanında hem devlet yönetiminde hem de sosyal hayatın düzenlemesinde şer’i ve örfi hukuk kuralları geçerli olmuştur. Fakat Avrupa’da başlayan gelişmeler doğrultusunda çağın koşulları da değişmiştir. Osmanlı bu değişimlere ayak uyduramamış ve Avrupalı devletlerden geri kalmıştır. 1839 Tanzimat Fermanı’yla Osmanlı devlet adamları değişen çağın şartlarına ayak uydurabilmek için hukuki alanda birtakım yenilikler yapmışlar fakat bu yenilikler istenilen sonuçları verememiştir.
Cumhuriyet Dönemi’nde ise devletin milli egemenlik ilkesi temelinde laik ve milli bir yönetim anlayışı ile yeni bir hukuk sistemi gerekmiştir. Batılılaşmak için şer’i ve örfi hukuk yerine aklı ve bilimsel düşünceyi esas alan çağdaş ve laik hukuk kurallarının benimsenmesi hedeflenmiştir.
Osmanlı Devleti’nde Müslümanlar ve gayrimüslimler bir arada yaşamış; Müslümanlar İslam hukukuna, gayrimüslimler ise kendi dini hukuklarına bağlı olarak yaşamışlardır. Aynı zamanda ülkedeki yabancılara da kapitülasyonlar ile hukuki ayrıcalıklar tanınmıştır. Tüm bu nedenlerle ülkedeki hukuk birliği bozulmuştur. Hukuk birliğinin bozulması beraberinde siyasi ayrılıklara da neden olmuştur.
Reklam
Türkiye Cumhuriyeti ise milli ve üniter bir devlet anlayışını benimsemiştir. Bu nedenle hukuk alanında birliğin sağlanması için adımlar atmıştır. Bu amaçla Avrupa’nın çeşitli ülkelerinin hukuk sistemleri incelenmiş ve Türk milletinin yapısına en uygun hale getirilerek hukuk alanında yeni düzenlemeler yapılmıştır.
📚 EK BİLGİ:
Üniter Devlet: Birlikten yana, merkeziyetçi yönetimi benimseyen devlet sistemidir. Merkezi idarenin üstünlüğüne dayalı ve idari birimlerin tek merkezde toplandığı devlet yapısıdır. Üniter devlette devlet, millet ve ülke tektir. Devleti oluşturan unsurlar bütündür ve bölünemez.
Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuki sistemi akılcı, bilimsel, laik ve milli esaslara dayandırılmıştır. Böylece yeni Türkiye’nin idari yapısı çağdaşlaştırılmıştır.