Canlıları, cansız varlıklardan bir ya da birkaç özelliğine bakarak ayırt etmek zordur. Varlıkları canlı olarak nitelendirebilmek için; hücresel yapı, beslenme, solunum, boşaltım, hareket, uyarılara tepki, metabolizma, homeostazi, uyum, organizasyon, üreme, büyüme, gelişme gibi özelliklere sahip olup olmadığına bakılır. Bu özelliklere sahip olan varlıklar canlı, varlıkların canlı olma durumu ise canlılık olarak tanımlanır.
Biyoloji Bilimi ve Çözdüğü Sorunlar
Canlıları inceleyen bilime biyoloji bilimi denir. Biyoloji, yaşam bilimi anlamına gelen Yunanca bios (yaşam) ve logos (bilim) kelimelerinden türemiştir. Biyoloji temel olarak yaşamın her alanıyla ilgilenmektedir. Biyoloji bilimi insanlara yaşamın işleyiş şekliyle ilgili bilgiler sunmaya çalışmaktadır.
Biyoloji bilimi; canlıların yapısını, gelişimini, görevlerini, değişimini, sınıflandırılmasını ve coğrafi dağılımını inceleyen geniş kapsamlı bir bilim olarak kısaca tanımlanmaktadır. Biyoloji sayesinde,
- Küresel ısınma
- Artan nüfusa bağlı gıda kıtlığı
- Tarım zararlılarından doğal yöntemlerle kurtulma
- Hormonların veya bazı enzimlerin laboratuvar koşullarında da üretilebilmesi, böylece bazı hastalıklarla mücadelenin çok daha kolay olması
- Atık su tesislerinin işleyiş biçimi,
- Akvaryum içi bakterilerle doğal yollarla filtreleme yapmak
- 1990 yıllında çıkarılmaya başlanan İnsan Genom Projesi
gibi sayısız konuda bilgi sahibi olur ve toplumların gelişmesi açısından kritik sorunlara çözüm önerileri yaratabiliriz.
Canlıların Ortak Özellikleri
Canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan belirli temel özellikler vardır. Canlı organizmalar arasında çok fazla farklılık olmasına rağmen bir çok ortak yönler bulunmaktadır. Bunlara canlıların ortak özellikleri denir. Bir nevi canlı olma şartlarıdır (aşağıdaki herhangi bir madde sağlanmazsa o organizmaya canlı diyemeyiz). Canlıların ortak özellikleri;
- Hücresel yapıda olmak
- Beslenmeyi sağlamak
- Solunum yapmak (ATP sentezi)
- Boşaltım yapmak
- Hareket etmek
- Uyarılara tepki
- Metabolizma
- Homeostaziyi korumak
- Bulundukları ortama uyum sağlamak (adaptasyon),
- Organizasyona sahip olmak
- Üreme ve çoğalma
- Büyüme ve gelişme
şeklinde sıralanır.
Hücresel Yapı
Bütün canlılar yapısal ve işlevsel bakımdan en küçük yapı birimi olan hücrelerden oluşur. Bazı canlılar sadece bir hücreden oluşur. Bu canlılara tek hücreli canlılar denir. Örneğin öglena, amip ve paramesyum tek hücreli canlılardır.
Bazı canlılar (hayvanlar ve bitkiler gibi) ise çok sayıda hücrenin belirli bir organizasyon ile bir araya gelmesi sonucu oluşmuştur. Bu canlılara çok hücreli canlılar denir. Çok hücreli canlılar çok fazla hücreden oluştuğu için belirli miktarlarda farklılaşarak aynı işi yapan hücreleri oluşturur, bu hücre yığınları ise organları oluşturur. Bu sayede çok hücreli canlılarda hücreler arasında bir iş birliği vardır.
✍ Karşılaştırma: Prokaryot ile Ökaryot Hücre Karşılaştırması
Beslenme
Vücudun yapım ve onarımı, büyüme ve enerji üretme gibi çeşitli amaçları gerçekleştirmek için, gerekli olan besinlerin temin edilmesine beslenme denir. Beslenme kendi içinde üretici ve tüketici olmak üzere ikiye ayrılır:
Ototrof (üretici) Canlı
Organik besinlerini kendisi üreten canlılara ototrof (üretici) canlılar denir. İnorganik maddelerini dış ortamdan alırlar. Örneğin ağaçlar ototrof canlılardır.
Heterotrof (tüketici) Canlı
Organik ve inorganik maddelerini dış ortamdan alan canlılardır. Beslenmek için diğer canlılara bağımlıdır. Örneğin insanlar heterotrof canlılardır.
Solunum
Biyoloji dersinde; solunum yapma terimini insanların nefes alıp vermesini ifade etmek için değil hücrelerin ATP sentezlemesini ifade etmek için kullanırız. Yani her hücrenin kendi enerjisini üretmesi solunum yapmak demektir. Bazı kaynaklarda bu durum, “hücresel solunum” olarak da ifade edilir.
Solunum kendi içerisinde oksijenli solunum ve oksijensiz solunum olmak üzere ikiye ayrılır. Oksijenli solunumda (aerobik) hücrenin ürettiği ATP miktarı (yaklaşık 38 ATP üretilir), oksijensiz solunumda (anaerobik) hücrenin ürettiği ATP (yaklaşık 2 ATP üretilir) miktarından oldukça fazladır.
Her canlı türü solunum yapar, ancak oksijenli ve oksijensiz solunum canlının gelişmişlik düzeyine göre değişir. Örneğin bazı bakteriler oksijensiz solunum yaparken, insan hücreleri oksijenli solunum yapar.
✍ Karşılaştırma: Oksijenli ve Oksijensiz Solunum Karşılaştırması
Boşaltım
Bir hücreli ya da çok hücreli canlılarda metabolizma sonucunda oluşan atık maddelerin (metabolik atıkların) organizmadan uzaklaştırılmasına boşaltım denir. İnsanlar ve hayvanlar; terleme ve idrar yoluyla boşaltım yaparlar.
UYARI: Dışkılama bir boşaltım değil; sindirilmeyen besinlerin atılmasıdır. Dışkı metabolizma sonucu oluşmaz.
Hareket
Canlılar yaşadıkları ortamda hareket edebilme yeteneğine sahiptir. Canlılarda “pasif hareket” ve “aktif hareket” olmak üzere iki çeşit hareket vardır. İnsanlar ve hayvanlar aktif olarak hareket eden canlı türleridir. Bitkiler ise aktif hareket edemezler, hormonları ve ışığa-suya yönelme istekleri ile pasif olarak hareket ederler.
Uyarılara Tepki
Her canlı yaşadığı ortamla sürekli temas halindedir. Bu temas süresinde gerçekleşen çevresel değişikliklere (etkilere) tepki verir. Çevresel ortamdaki değişimler sayesinde uyarı oluşur. Tüm canlılar ise bu uyarılara tepki verir.
Bitki gibi nispeten tepkisiz gibi gözüken canlılar da çevreye tepki verirler. Bitki gövdelerinin yer çekiminin tersine yönelmesi köklerinin ise yer çekimine doğru yönelmesi bir tepki hareketi olarak yorumlanmaktadır.
Örneğin, öglena fotosentez reaksiyonlarını gerçekleştirmek için ışığın olduğu yere kamçısı ile gider ve güneş ışığından daha çok yararlanır.
Metabolizma
Dışarıdan alınan besinlerin hücrede kullanılması ve enerji oluşturulmasını içeren olayların tümüne metabolizma (metabolizma = anabolizma + katabolizma) denir.
Metabolizma; anabolizma (yapım tepkimeleri) ve katabolizma (yıkım tepkimeleri) olarak 2’ye ayrılır. Anabolizmaya, amino asitlerden protein sentezlenmesi örnek verilebilir. Katabolizmaya, solunum ve sindirim reaksiyonları örnek verilebilir. Anabolik ve katabolik tepkimeler bir hücrenin hayatı boyunca devam eder.
- Anabolik olaylar >> Katabolik olaylar –> Canlı büyür.
- Anabolik olaylar == Katabolik olaylar –> Büyüme durur (Yetişkinlik)
- Anabolik olaylar << Katabolik olaylar –> Canlı yaşlanır.
Homeostazi
Homeostazi (homestaz), hücre dışı gerçekleşen olaylar karşısında hücrenin kendi metabolizmasını koruma eğilimidir. Hücre bu olay sırasında ATP harcar ve enerji sentezler.
Homeostazi sadece fiziksel koruma değildir, fiziksel görünüşün yanında kimyasal koruma da gerçekleşir. Örneğin hücre içi PH’ın ve sıcaklığın istenen seviyede tutulması homeostazinin korunmasını sağlar. Ayrıca, hücre içindeki organallerin hücre içindeki konumlarının korunması da homeostaziyi korumaktır.
Uyum (Adaptasyon)
Canlıların kalıtsal olarak ortama uyabilme yeteneğine adaptasyon (uyum) denir. Uyum, bir organizmanın yaşadığı çevrede hayatta kalma şansını artıran kalıtsal özelliklerin tamamıdır. Bu özellikler nesilden nesile aktarılır. Kutup ayılarının beyaz renkte olması adaptasyon sayesinde gerçekleşmiştir.
Organizasyon
Ortak bir amaç için ortak çalışma düzenine organizasyon denilmektedir. Tek hücrelilerde organizasyonu organeller arasında gözlemleyebildiğimiz gibi çok hücreli canlılarda organlar arası organizasyon da gözlemlenebilir. Çok hücreli canlılar için organizasyon yapısı küçükten büyüğe göre sıralandığında şu şekildedir:
Atom –> Molekül –> Organel –> Hücre –> Doku –> Organ –> Sistem –> Organizma
- Atom: Bir elementin özelliklerini gösteren en küçük birimdir.
- Molekül: Birbirine bağlanan atomlardan oluşur.
- Organel: Özel bir fonksiyonu yerine getiren hücre içi yapıdır.
- Hücre: Canlılık özelliklerine sahip olan en küçük birimdir.
- Doku: Yapı ve görev bakımından benzer hücrelerden oluşur.
- Organ: Özel bir görevi yapmak için bir araya gelen birçok dokudan oluşmuş vücut bölümüdür.
- Sistem: Hayati bir vücut fonksiyonunu yerine getirmek için birlikte çalışan organlar grubudur.
- Organizma: Sistemler bir araya gelerek organizmayı oluşturur.
Üreme ve Çoğalma
Nesillerin devamlılığı için canlılar kendilerine benzer yeni bireyler meydana getirmesi üreme ile sağlanır. Üreme canlının kendisi için önemli olmasa da canlı türünün devamı için çok önemlidir. Temel olarak iki çeşit üreme vardır; eşeyli üreme ve eşeysiz üreme.
Eşeysiz üreme daha çok tek hücreli canlılarda görülür. İkiye bölünerek veya yenilenerek (rejenerasyon) üremek bu grupta bulunur. Bazı çok hücreli canlılar da eşeysiz yöntemlerle üreyebilir.
Eşeyli üreme daha çok çok hücreli canlılarda gözlemlenir. Üreme hücreleri, mayoz bölünme, krosing-over ve bağımsız kromozom dağılımı gibi kavramlar kullanılır, kalıtsal çeşitlilik yaratılır.
Büyüme ve Gelişme
Büyüme tek hücreli ve çok hücreli canlılar için farklı tanımlanır. Tek hücreli canlılar için büyüme sitoplazmanın hacimce ve kütlece artışı olarak tanımlanırken çok hücreli canlılar için hücre sayısının ve hacminin artması olarak tanımlanır.
Gelişme canlının sahip olduğu yapıların zamanla değişerek fonksiyonel olarak olgunlaşmasına denir.
Yeni doğan bir bebek üzerinden büyüme ve gelişmeyi karşılaştırmak istersek;
- Büyüme: Bebeğin kilo alması
- Gelişme: Bebeğin emeklemesi, yürümesi ve koşması
✍ Detaylı Okuma: Büyüme ve Gelişme Arasındaki Farklar