Kimus, mideye ulaşan besinlerin mide özsuyu ile karışarak oluşturduğu, sıvımsı ve yarı akışkan kıvamda olan karışımdır. Bu karışımın içinde parçalanmış yiyecekler, mide tarafından salgılanan enzimler ve hidroklorik asit bulunur. Kimus sayesinde besinler sindirim sisteminde daha kolay ilerleyebilir ve bağırsaklara ulaşarak buradaki sindirim işlemlerine devam eder.
Örneğin, yemek yedikten sonra karnımızda hissettiğimiz rahatlama veya bazen yaşadığımız şişkinlik hissi, aslında midenin yediklerimizi kimus hâline getirmek için yaptığı çalışmanın sonucudur. Böylece vücudumuz aldığımız besinleri daha iyi kullanabilir.
Kimus İçinde Neler Bulunur?
Kimusun içinde genellikle şu maddeler bulunur:
- Sindirilmiş yiyecek parçaları: Midede parçalanmaya başlamış besin maddeleri.
- Su: Yiyeceklerin sıvı hâle gelmesini sağlayan madde.
- Mide özsuyu (enzimler ve asit): Proteinleri sindiren pepsin enzimi ve hidroklorik asit () bulunur.
- Mukus: Mideyi koruyucu bir sıvıdır ve midenin zarar görmesini engeller.
Kimusun temel özelliği sıvı veya yarı sıvı kıvamda olmasıdır. Yemek yedikten yaklaşık 1-2 saat sonra, midenizde bulunan yiyecekler sıvı bir karışıma dönüşür ve ince bağırsaklara doğru yol almaya başlar.
Kimus Asidik mi?
Evet, kimus oldukça asidiktir. Midemiz, yiyecekleri parçalamak için özel bir sıvı üretir. Bu sıvının içinde bulunan hidroklorik asit (HCl), kimusun asidik olmasını sağlar. Kimusun pH değeri yaklaşık olarak 2 ile 3 arasında değişir. Bu, limon suyundan bile daha asidik demektir!
Bu yüksek asitlik sayesinde yiyeceklerde bulunan mikropların birçoğu midede öldürülür ve besinlerin sindirimi kolaylaşır. Mide asidinin gücünü günlük hayatta, bazen mide rahatsızlığı yaşayan kişilerin mide yanması hissi yaşamasıyla anlayabiliriz.
Kimus Nerede Oluşur ve Sindirimdeki Önemi Nedir?
Kimyasal sindirimin en önemli aşamalarından biri midede gerçekleşir. Midede oluşan kimus, ince bağırsaklara geçtiğinde bağırsakların besinleri daha iyi emebilmesi için gerekli bir kıvama sahiptir. Midede oluşan bu sıvı kıvamlı karışım, ince bağırsaklarda sindirim enzimleriyle buluşur ve besin maddeleri burada daha küçük moleküllere ayrılarak kana karışır. Böylece vücudumuz için gerekli olan enerji ve yapı taşları sağlanmış olur.
Kısacası, kimus oluşumu sindirim sisteminin düzenli çalışması için hayati öneme sahiptir. Bu karışım olmazsa bağırsaklarımız yediğimiz besinleri düzgün bir şekilde sindiremez ve vücudumuz enerji ihtiyacını karşılayamaz.
Kimus ve Kilüs Farkları Nelerdir?
Kimus, midede başlayan ve ince bağırsaklarda devam eden sindirim sürecinin ürünü olan yarı sıvı karışımdır. Kilüs ise, ince bağırsaklarda sindirilmiş yağların, lenf sıvısıyla karışarak oluşturduğu beyazımsı bir sıvıdır. Kilüs, yağ asitlerini ve diğer yağda çözünür besin maddelerini lenf yoluyla vücudun diğer kısımlarına taşır.
Kimus Hakkında Kısa Bilgiler
- Kimus, mide içerisinde yiyeceklerin sıvı hâle dönüşmüş hâlidir.
- İçerisinde mide özsuyu, enzimler ve hidroklorik asit (HCl) bulunur.
- Kimus oldukça asidiktir, pH değeri yaklaşık olarak 2 – 3 civarındadır.
- Mideden ince bağırsağa geçer ve besinlerin sindirimine devam edilir.
Bu bilgiler ışığında, sindirimin nasıl gerçekleştiğini daha iyi anlayabilir ve sağlıklı bir sindirim sistemi için doğru beslenmenin önemini kavrayabiliriz.
