Yahya Kemal Beyatlı

📅 23 Kasım 2023|01 Temmuz 2025
Bikifi

Bikifi’de aç → Reklamsız, kesintisiz öğren!

Reklamsız, odaklanmış çalışma

Notunu favorilerine kaydet ve kaybetme

Kaldığın yerden otomatik devam et

Not çalışma yüzdeni otomatik takip et

Tamamen ÜCRETSİZ→250 000+ öğrenciye katıl, ders çalış, yorum yap!

Güncel
Yahya Kemal Beyatlı
Reklamsız Bikifi Mobil Uygulaması!

Yahya Kemal Beyatlı’nın Hayatı

Yahya Kemal Beyatlı, 2 Aralık 1884 tarihinde Üsküp’te doğmuştur. Asıl adı Ahmet Agâh’tır. Babası İbrahim Naci Bey, annesi ise Nakiye Hanım’dır. Ailesi, Üsküp’ün tanınmış ve köklü ailelerinden biriydi. Yahya Kemal, çocukluğunu Üsküp’te geçirmiş ve burada aldığı ilk eğitimle Osmanlı kültürünü yakından tanıma fırsatı bulmuştur.

Annesini küçük yaşta kaybeden Yahya Kemal, bu acı kayıptan derinden etkilenmiştir. Babasının ikinci evliliği nedeniyle aile ortamında yaşadığı huzursuzluklar, onun erken yaşta evden ayrılmasına neden olmuştur. İlk ve orta öğrenimini Üsküp’te tamamladıktan sonra, 1902 yılında İstanbul’a gelmiştir. Burada önce Vefa İdadisi’ne, ardından Galatasaray Sultanisi’ne devam etmiştir. Ancak düzensiz bir öğrencilik hayatı sürdürmüş ve okullarını yarıda bırakmıştır.

Yahya Kemal Beyatlı’nın Hayatındaki Önemli Anlar

Yahya Kemal’in hayatında en önemli dönüm noktalarından biri, 1903 yılında Paris’e gitmesidir. Paris’te geçirdiği dokuz yıl (1903-1912), onun sanat anlayışının şekillenmesinde belirleyici olmuştur. Burada Siyasal Bilimler Okulu’na (Ecole Libre des Sciences Politiques) kaydolmuş, aynı zamanda Sorbonne Üniversitesi’nde tarih derslerini dinlemiştir. Paris’teki yıllarında Fransız şiirini derinlemesine incelemiş, özellikle Parnasyen ve Sembolist akımların temsilcilerini yakından tanımıştır.

1912 yılında İstanbul’a dönen Yahya Kemal, çeşitli dergilerde yazmaya başlamıştır. 1915’te Darülfünun’da (İstanbul Üniversitesi) Türk Edebiyatı müderrisi olarak göreve başlaması, hayatında yeni bir dönemin kapısını aralamıştır. Cumhuriyet’in ilanından sonra milletvekili seçilmiş (1923), daha sonra çeşitli ülkelerde büyükelçilik görevlerinde bulunmuştur. Varşova, Madrid ve Pakistan’da Türkiye’yi temsil etmiştir. 1 Kasım 1958’de İstanbul’da vefat eden şair, Rumelihisarı Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Yahya Kemal Beyatlı’nın Edebi Kişiliği

Yahya Kemal, Türk edebiyatında köprü vazifesi gören önemli bir şairdir. Hem Divan edebiyatının zengin geleneğinden beslenmiş hem de Batı edebiyatının modern anlayışını özümsemiştir. Şiirlerinde “üslup” ve “ahenk” onun için vazgeçilmez unsurlardır. Kendine özgü bir şiir dili yaratmayı başarmış, aruz veznini Türkçeye ustaca uygulamıştır.

Şair, “Türkçe’nin musikisini” yakalamayı amaçlamış ve bunda da büyük ölçüde başarılı olmuştur. Şiirlerinde tarih, musiki ve İstanbul sevgisi iç içe geçmiştir. Milli romantizm anlayışıyla yazdığı şiirlerde, Osmanlı-Türk tarihinin şanlı dönemlerini yüceltmiştir. Aynı zamanda bireysel duyguları da ustaca işlemiş, aşk, ölüm, gurbet gibi evrensel temaları kendine özgü bir üslupla ele almıştır.

Yahya Kemal Beyatlı’nın Mensup Olduğu Akım ve Şiir Anlayışı

Yahya Kemal, herhangi bir edebî akıma tam olarak bağlanmamış, kendine özgü bir şiir anlayışı geliştirmiştir. Paris’te tanıdığı Parnasyen ve Sembolist akımlardan etkilenmiş, ancak bunları Türk şiir geleneğiyle harmanlayarak özgün bir sentez oluşturmuştur. “Nev-Yunanilik” (Yeni Helenizm) anlayışından da etkilenen şair, klasik Yunan ve Latin edebiyatlarının biçim mükemmeliyetini benimsemiştir.

Şiir anlayışının temelinde “ses ve anlam uyumu” vardır. Ona göre şiir, öncelikle bir musiki sanatıdır. Bu nedenle aruz veznini Türkçeye başarıyla uygulamış, hece veznini de kullanmıştır. “Memleket şiiri” anlayışıyla yazdığı eserlerinde milli duyguları ön plana çıkarmış, tarihî konuları işlerken nostaljik bir bakış açısı benimsemiştir. Şiirde “mısra disiplini”ne büyük önem vermiş, her mısraı bir mücevher gibi işlemiştir.

Yahya Kemal Beyatlı’nın Eserleri

Yahya Kemal, hayattayken kitap yayımlamayı pek sevmeyen bir şairdi. Eserleri, ölümünden sonra Yahya Kemal Enstitüsü tarafından yayımlanmıştır. Başlıca eserleri şunlardır:

Şiir Kitapları:

  • Kendi Gök Kubbemiz (1961): Milli romantizm anlayışıyla yazılmış şiirlerini içerir. “Açık Deniz”, “Mohaç Türküsü”, “Akıncılar” gibi meşhur şiirleri bu kitaptadır.
  • Eski Şiirin Rüzgârıyle (1962): Divan şiiri geleneğinden etkilenerek yazdığı gazel ve rubailerini içerir.
  • Rubâîler ve Hayyam Rubâîlerini Türkçe Söyleyiş (1963): Ömer Hayyam’ın rubailerinin çevirileri ve kendi yazdığı rubaileri bir aradadır.
  • Bitmemiş Şiirler (1976): Tamamlanmamış şiirlerinden oluşan derlemedir.

Düzyazı Eserleri:

  • Aziz İstanbul (1964): İstanbul sevgisini anlattığı yazılarından oluşur. Şehrin tarihî ve kültürel dokusunu edebi bir dille anlatır.
  • Eğil Dağlar (1966): Seyahat yazıları ve çeşitli konulardaki denemelerini içerir.
  • Siyasi Hikâyeler (1968): Siyasi konuları ele aldığı hikâye ve yazılarından oluşur.
  • Siyasi ve Edebi Portreler (1968): Tanıdığı önemli şahsiyetler hakkında yazdığı portre yazılarıdır.
  • Tarih Musahabeleri (1975): Tarih üzerine yazdığı sohbet tarzındaki yazılarını içerir.
  • Edebiyata Dair (1971): Edebiyat üzerine görüşlerini ve eleştirilerini topladığı eserdir.
  • Mektuplar ve Makaleler (1977): Çeşitli dergilerde yayımlanmış makaleleri ve özel mektuplarından oluşur.
  • Pek Sevgili Beybabacığım (1998): Babasına yazdığı mektupları içeren duygusal bir eserdir.

Yahya Kemal Beyatlı Zamanındaki Edebi Ortam

Yahya Kemal’in yaşadığı dönem, Türk edebiyatında büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. II. Meşrutiyet’in ilanı (1908) ile başlayan bu süreçte, edebiyatta yeni akımlar ve anlayışlar ortaya çıkmıştır. Fecr-i Ati topluluğu, Türk edebiyatında sanat için sanat anlayışını savunurken, Milli Edebiyat hareketi de giderek güçlenmiştir.

Bu dönemde Mehmet Akif Ersoy, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin gibi isimler Milli Edebiyat hareketinin öncüleri olmuştur. Tanzimat ve Servet-i Fünun dönemlerinin ağdalı dilinden kurtulma çabası içinde olan edebiyatçılar, dilde sadeleşme hareketini başlatmışlardır. Yahya Kemal ise bu tartışmaların biraz dışında kalarak, hem aruz hem hece veznini kullanan, hem Doğu hem Batı edebiyatlarından beslenen özgün bir yol izlemiştir. Ahmet Haşim ile birlikte dönemin “saf şiir” anlayışının temsilcileri arasında gösterilir. İkisi de şiirde musikinin ve estetiğin önemine inanmış, toplumsal mesajlardan çok sanatsal değeri ön plana çıkarmışlardır.

Benzer İçerikler
Namık Kemal: Vatan Şairi ve Hürriyet Kahramanı
Edebiyat

Namık Kemal: Vatan Şairi ve Hürriyet Kahramanı

İçeriğe Git>
Abdülhak Hamit Tarhan: Türk Edebiyatının Büyük Şairi – Şair-i Azam
Edebiyat

Abdülhak Hamit Tarhan: Türk Edebiyatının Büyük Şairi – Şair-i Azam

İçeriğe Git>
Ahmet Haşim
Edebiyat

Ahmet Haşim

İçeriğe Git>
Orhan Kemal
Edebiyat

Orhan Kemal

İçeriğe Git>
Cenap Şahabettin
Edebiyat

Cenap Şahabettin

İçeriğe Git>
Tevfik Fikret: Türk Edebiyatının Değişim Öncüsü
Edebiyat

Tevfik Fikret: Türk Edebiyatının Değişim Öncüsü

İçeriğe Git>
Copyright © 2025 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo