📝 Özet Bilgi
1950-1980 Dönemi Türk Tiyatrosu
- 1950 sonrasında tiyatro teknik açıdan ilerlediği gibi tiyatroda işlenen konular da çeşitlenmiştir.
- Bu dönem tiyatro yazarları, toplumun her kesimine uzanmışlar ve konularını kent, kasaba ve köy yaşamının somut gerçeklerine dayandırmışlardır.
- Eserlerinde günlük hayatın içinden kadın, erkek, memur, asker, iş adamı, tüccar, politikacı ve köylü tiplerine yer vermişlerdir.
- Bireysel ve toplumsal konuların işlendiği bu dönemdeyurt sorunları, kadının toplum yaşamındaki yeri; köy, töre, kuşak çatışması, değer yargılarıvb. temalara yönelim artmıştır.
- Bu dönemin tiyatro eserlerinde kullanılan açık ve yalın bir dil, somut bir anlatım üslubun belirleyici özellikleri olmuştur.
- Hem çeviri oyunların hem de nitelikli yerli oyunların sayısı artmıştır. Uyarlama olan müzikli oyun türlerinde eserler de verilmiştir.
- Sosyal değişimlerin birey ve toplum yaşamındaki etkileri siyasal, sosyal ve psikolojik yaklaşımlarla yansıtılmıştır.
- 1970‘ten sonra işçi sorunları, Almanya’ya gidenlerin kültür çatışmaları, Almanya’da yetişmekte olan birinci, ikinci kuşak sorunları işlenmiştir.
- Bu dönemin başarılı tiyatro yazarları ve eserleri:
- Vedat Nedim Tör: Sanatkar Aşkı / Hep ve Hiç
- Cevat Fehmi Başkut: Ayarsızlar
- A. Turan Oflazoğlu: IV. Murat / Kösem Sultan
- Turgut Özakman: Töre / Ah Şu Gençler
- Refik Erduran: Cengiz Han’ın Bisikleti / Karayar Köprüsü
- Necati Cumalı: Nalınlar / Yaralı Geyik
- Recep Bilginer: Sarı Naciye / Gazeteciden Dost
- Sabahattin Kudret Aksal: Kahvede Şenlik Var / Şakacı
1980’den Sonra Türk Tiyatrosu
- Bu dönemde eski oyunları yeniden canlandırma çabaları öne çıkmıştır.
- Müzikalitesi yüksek seyircinin eğlenmesine yönelik hafif oyunlar sergilenmeye başlanmıştır.
- Yaşanılan ekonomik güçlükler nedeniyle bu dönemde birçok tiyatro topluluğu dağılmaya mahkum olmuştur.
- Güncel konulardan ve toplumsal temalardan uzaklaşmışlardır.
- Daha çok bireysel temalara, tarihi olay ve şahsiyetlerin yaşam öykülerine yönelme söz konusu olmuştur.
- Efsane, masal ve mitoloji motifleri ile belirlenen fantastik olayların ve kişilerin anlatıldığı temalar dikkat çekmeye başlamıştır.
- Osmanlı tarihinden ilgi çeken olayları ve şahsiyetler oyunlaştırılmıştır. Orhan Asena ve Turan Oflazoğlu başarılı örnekler vermişlerdir.
Absürt Tiyatro ve Özellikleri
Absürt “saçma, anlamsız” demektir. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra savaşın olumsuz sonuçlarının bir yansıması olarak ortaya çıkan özellikle Fransa’da boy gösteren bilinmeyenlere, saçma kurgulara ve sembollere ağırlık veren tiyatro türüne absürt (uyumsuz) tiyatro denir.
Amaçsız oyun anlayışıyla yola çıkılmıştır. Yazarlar, insanların ruhsal durumunu yansıtmış, onların çelişkilerini ve karşıtlıklarını sahneye uyarlamışlardır. Absürt tiyatronun amacı, seyirciyi düşündürmek ve tedirgin etmektir. Absürt tiyatro, tüm kurallara karşı çıkarmıştır. Yaşamın düzenini sarsmaya çalışmıştır. Absürt tiyatroya göre tiyatro, ses ve hareket düzeninden ibarettir. Olaylar arasında bağ kurması gerekmez. Birbirleriyle alakasız olayları sahnenin somut diliyle vermeye çalışır. . Oyunun, olay örgüsünde olay hikayesini vermez. Amaçsızlık ve uyumsuzluk esası vardır. Kişilerin sıkıntılarını, düşüncelerini, amaçlarını, isteklerini kesin bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu nedenlerden dolayı da ilk başlarda saçma ve boş bir uğraş olarak görülerek büyük tepkiler almıştır.
Bu anlayış Türk edebiyatında1960’lı yılların sonuna doğru etkili olmuştur. Umutsuzluk, korku, anlamsızlık, topluma ve kendine yabancılaşan insanlar ön plana çıkarılmıştır.
Absürt Tiyatro Özellikleri
- İnsanın yaşamındaki saçmalıklar ve uyumsuzluklar ele alınmıştır.
- İletişimsizlik, yalnızlaşma, yabancılaşma konuları üzerine eğilmişlerdir.
- Absürt tiyatro ile birlikte geleneksel tiyatrolarda hem kurgusal hem de anlamsal birtakım değişiklikler görülmüştür.
- Gerçekçi zaman ve mekan unsurları terk edilmiştir.
- Neden-sonuç ilişkisi arka plana itilmiştir.
- Kronolojik zaman algısı kırılmıştır.
- Soyutlamalara başvurulmuştur.
- Bu tiyatro türünde karşılıklı konuşmalarda sorulan sorulara verilen yanıtlar; uyumsuz ve saçma yanıtlardır.
- Bir ana düşünce veya herhangi bir öneri bulunulmaz.
- “Nihilizm” (hiççilik) görüşüne dayanan bir tiyatro türüdür.
- Durum tiyatrosudur.
- Absürt tiyatro, klasik olay örgüsünü reddetmiştir. Serim, düğüm ve çözüm bölümleri dikkate alınmaz.
- Geleneksel tiyatronun kurallarına ve düzenine bağlı kalınmamıştır. Dekor, reddedilmiştir.
- Türk edebiyatında absürt tiyatronun ilk temsilcisi Güngör Dilmen olup eseri ise Canlı Maymun Lokantası‘dır.
- Aynı zamanda Melih Cevdet Anday, Aziz Nesin ve Ferhan Şensoy absürt tiyatro örnekleri veren en başarılı sanatçılardır.
- Dünya edebiyatındaki en önemli temsilcisi ise Samuel Beckett‘tir.