Sözün Ezgisi – Koşuk/Koşma, Şiir ve İsim Tamlamaları

📅 26 Eylül 2025|26 Eylül 2025
Bikifi

Bikifi’de aç → Reklamsız, kesintisiz öğren!

Reklamsız, odaklanmış çalışma

Notunu favorilerine kaydet ve kaybetme

Kaldığın yerden otomatik devam et

Not çalışma yüzdeni otomatik takip et

Tamamen ÜCRETSİZ→250 000+ öğrenciye katıl, ders çalış, yorum yap!

Güncel
Sözün Ezgisi – Koşuk/Koşma, Şiir ve İsim Tamlamaları

Konu Özeti

Türk şiiri, sözlü kültürden günümüze kadar gelişen zengin bir edebiyat geleneğidir. Koşuk ve koşmadan başlayarak, ahenk unsurları, yapı özellikleri ve değerler eğitimi açısından incelenir. Şiirin dil, tema ve biçim özelliklerini öğrenebilirsiniz.

Bu konuda
  • Türk şiirinin tarihsel gelişim sürecini ve sözlü kültür geleneğini
  • Koşuk ve koşma türlerinin özelliklerini ve farklarını
  • Şiirin temel unsurlarını (ahenk, ölçü, kafiye, redif)
  • Şiirin yapı özelliklerini ve nazım birimlerini
  • ... ve 1 konu daha

öğreneceksiniz.
Reklamsız Bikifi Mobil Uygulaması!

Şiir, insanların duygularını, düşüncelerini ve hayallerini en etkili şekilde anlattıkları edebiyat türüdür. Günlük konuşma dilinden farklı olarak, şiirde kelimeler özenle seçilir ve özel bir düzene sokulur.

Şiir ve Sözlü Kültür

Türk edebiyatının ilk örnekleri sözlü olarak ortaya çıkmıştır. Henüz yazının kullanılmadığı dönemlerde insanlar, duygularını ve düşüncelerini şiir yoluyla anlatmış ve bunları ezberleyerek nesilden nesile aktarmışlardır. Bu sözlü gelenek içinde koşuk ve koşma gibi şiir türleri doğmuştur.

Koşuk ve Koşma Tanımı

Koşuk (İslamiyet öncesi dönemde yazılan şiirler), Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden önce söyledikleri şiirlere verilen addır. Bu şiirler genellikle kopuz adı verilen bir müzik aletiyle söylenirdi. Koşuklarda doğa, kahramanlık, sevgi ve özlem gibi temalar işlenirdi.

Koşma (halk şiiri türü) ise İslamiyet’ten sonra gelişen ve halk şairlerinin söylediği şiir türüdür. Koşmalar da tıpkı koşuklar gibi saz eşliğinde söylenir. Halk şairleri, köy köy gezerek bu şiirleri halka ulaştırırdı. Bu geleneğe âşık geleneği denir.

Sözlü gelenekte şiirler ezberden söylendiği için:

  • Kolay hatırlanabilir olmalıdır.
  • Müzikle uyumlu olmalıdır.
  • Halkın anlayabileceği sade bir dille yazılmalıdır.

Şiirin Temel Özellikleri

Şiiri diğer yazı türlerinden ayıran üç temel özellik vardır:

Şiir Dili

Şiir dili, günlük konuşma dilinden farklıdır. Şairler duygularını anlatmak için özel ifadeler kullanırlar:

  • Mecaz (bir kelimenin gerçek anlamı dışında kullanılması): “Gönlüm bir kuş olup uçtu” cümlesinde gönül gerçekten kuş olmamıştır.
  • Sembol (bir kavramı temsil eden işaret): Güvercin barışı, kırmızı gül aşkı simgeler.
  • Çağrışım (bir kelimenin başka kelimeleri akla getirmesi): “Bahar” kelimesi yeşillik, çiçek, kuş sesleri gibi kavramları çağrıştırır.

Tema

Tema, şiirin ana konusudur. Türk şiirinde en çok işlenen temalar:

  • Sevgi: Anne sevgisi, vatan sevgisi, aşk
  • Özlem: Memleket özlemi, sevgili hasreti
  • Doğa: Bahar, çiçekler, ağaçlar, hayvanlar
  • Kahramanlık: Savaşlar, yiğitlik, cesaret

Ahenk Unsurları

Ahenk (ses uyumu, müzikalite), şiirin kulağa hoş gelmesini sağlayan ses düzenidir. Üç temel ahenk unsuru vardır:

  • Ölçü: Şiirdeki hece sayısı düzeni (7’li, 8’li, 11’li hece ölçüleri)
  • Kafiye: Dize sonlarındaki ses benzerlikleri
  • Redif: Kafiyeden sonra gelen ve aynen tekrarlanan ek veya kelimeler

Şiirin Yapı Özellikleri

Şiirin dış görünüşüne ve ses düzenine yapı özellikleri denir. Tıpkı bir binanın tuğla, çimento, demir gibi malzemelerle yapılması gibi, şiir de belirli yapı elemanlarıyla oluşturulur.

Nazım Birimi

Nazım birimi (dörtlük, bent), şiirin bölümlerinin adıdır. En yaygın nazım birimi dörtlüktür. Dörtlük, dört dizeden oluşan şiir bölümüdür. Koşuk ve koşmalarda genellikle dörtlükler kullanılır.

Dörtlük örneği:

Karlar yağdı düzlere    (1. dize)
Çiçek açtı yüzlere      (2. dize)  
Bahar geldi sizlere     (3. dize)
Sevinç doldu gözlere    (4. dize)

Ölçü

Ölçü, şiirdeki hece sayısı düzenidir. Türk şiirinde üç tür ölçü vardır:

  1. Hece ölçüsü: Her dizede belirli sayıda hece bulunur
    • 7’li hece: “Gön-lüm-bir-kuş-o-lup-uç-tu” (8 hece)
    • 8’li hece: “Ba-har-gel-di-çi-çek-aç-tı” (8 hece)
    • 11’li hece: “Gör-düm-ki-bu-dün-ya-bir-ya-lan-i-miş” (11 hece)
  2. Aruz ölçüsü: Hecelerin uzun ve kısa oluşuna göre düzenlenir (Divan şiirinde kullanılır)
  3. Serbest ölçü: Belirli bir hece sayısı yoktur (Modern şiirde kullanılır)

Kafiye Türleri

Kafiye (uyak, ses benzerliği), dizelerin sonundaki ses benzerliğidir. Dört türü vardır:

  1. Yarım kafiye: Sadece son sesler uyar
    • el / gül / bül
  2. Tam kafiye: Son iki ses uyar
    • dal / bal / sal
  3. Zengin kafiye: Son üç veya daha fazla ses uyar
    • aldı / kaldı / saldı
  4. Cinaslı kafiye: Yazılışı aynı anlamı farklı kelimeler
    • yüz (100) / yüz (çehre)

Redif

Redif (tekrarlanan ek/kelime), kafiyeden sonra gelen ve aynen tekrarlanan ek veya kelimelerdir. Örneğin:

Baharda açar güller
Baharda öter bülbüller

Bu örnekte “-ler” eki ve “baharda” kelimesi rediftir.

Türk Şiirinin Tarihsel Gelişimi

Türk şiiri, yüzyıllar boyunca hem dil hem de içerik açısından büyük değişimler geçirmiştir. Bu değişimi anlamak için kelimelerin nasıl değiştiğini ve sözlü kültür geleneğinin şiire nasıl yansıdığını incelememiz gerekir.

Kelimelerin Değişim ve Dönüşümü

Dil canlı bir varlık gibidir; doğar, büyür, gelişir ve değişir. Türkçedeki kelimeler de zaman içinde hem ses hem de anlam açısından değişime uğramıştır.

Anlam Değişimleri

Kelimeler sadece ses olarak değil, anlam olarak da değişir:

  • Anlam daralması: “Oğlan” eskiden hem kız hem erkek çocuk anlamındayken, şimdi sadece erkek çocuk anlamında kullanılır.
  • Anlam genişlemesi: “Ev” eskiden sadece çadır anlamındayken, şimdi her türlü konut için kullanılır.
  • Anlam kayması: “Uçmak” eskiden cennet anlamında kullanılırken, şimdi havada hareket etmek anlamındadır.

Sözlü Kültür Geleneği

Türklerin atlı-göçebe yaşam tarzı, edebiyatlarını da şekillendirmiştir. Yazıyı geç kullanmaya başlayan Türkler, kültürlerini sözlü olarak aktarmışlardır.

Türk Yaşam Tarzının Edebiyata Yansıması

Atlı-göçebe yaşam tarzının şiire yansımaları:

  • Doğa sevgisi: Sürekli doğayla iç içe yaşadıkları için şiirlerinde doğa önemli yer tutar.
  • At sevgisi: At, Türkler için sadece binek hayvanı değil, bir dost ve yoldaştır.
  • Özgürlük tutkusu: Geniş bozkırlarda yaşamanın verdiği özgürlük duygusu
  • Kahramanlık: Savaşçı bir toplum olmanın getirdiği yiğitlik övgüsü

Örnek dizeler:

"Atım benim kanadım
Bozkır benim vatanım"

Kopuz Eşliğinde Şiir

Kopuz, Türklerin en eski müzik aletidir. Ozanlar, koşuklarını kopuz eşliğinde söylerdi. Bu gelenek daha sonra sazla devam etmiştir. Müzik ve şiirin birlikteliği:

  • Şiirin ezberlenmesini kolaylaştırır.
  • Duyguların daha etkili aktarılmasını sağlar.
  • Toplu eğlencelerde insanları bir araya getirir.
  • Kültürel değerlerin aktarılmasına yardımcı olur.

Dil ve Anlatım Özellikleri

Eski Türk şiirinin en belirgin özelliği sade ve anlaşılır bir dil kullanmasıdır. Şairler, halkın anlayabileceği kelimelerle duygularını anlatmışlardır.

İsim ve Sıfat Kullanımı

Şiirde nesneleri ve özellikleri anlatmak için isim ve sıfatlar kullanılır. Bu kullanım, şiirin betimleyici gücünü artırır.

İsim Tamlamaları

İsim tamlaması, iki ismin bir araya gelerek yeni bir anlam oluşturmasıdır. İki türü vardır:

  1. Belirtili isim tamlaması: Tamlayan eki (-nın, -nin, -nun, -nün) alır
    • “Baharın gülleri”
    • “Dağların kartalı”
    • “Yurdumun insanları”
  2. Belirtisiz isim tamlaması: Tamlayan eki almaz
    • “Bahar gülleri”
    • “Dağ kartalı”
    • “Yurt insanları”

Sıfat Tamlamaları

Sıfat tamlaması, bir sıfatın ismi nitelemesidir. Şiirde betimleme yapmak için çok kullanılır:

  • “Yeşil yapraklar”
  • “Soğuk sular”
  • “Güzel günler”
  • “Cesur yiğitler”

Niteleme sıfatları şiire renk, hareket ve duygu katar.

Anlatım Teknikleri

Şairler, duygularını daha etkili anlatmak için çeşitli teknikler kullanır.

Edebî Sanatlar

En çok kullanılan edebî sanatlar:

  1. Benzetme: Bir varlığı başka bir varlığa benzetme
    • “Yanakların gül gibi”
    • “Saçların ipek sanki”
  2. Kişileştirme: İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özellikler verme
    • “Rüzgar fısıldadı”
    • “Güneş gülümsedi”
    • “Dağlar ağladı”

Deyim ve Atasözleri

Halk şiirinde deyim ve atasözleri sıkça kullanılır. Bunlar kültürel zenginliğimizi yansıtır:

Deyimler:

  • “Gönül vermek” (âşık olmak)
  • “Dağ gibi adam” (güçlü, güvenilir)
  • “El ele vermek” (yardımlaşmak)

Atasözleri:

  • “Birlikten kuvvet doğar”
  • “Güneş balçıkla sıvanmaz”
  • “Su testisi su yolunda kırılır”

Değerler Eğitimi

Edebiyat sadece güzel sözler söyleme sanatı değildir. Aynı zamanda toplumun değerlerini yansıtır ve yeni nesillere aktarır. Türk şiirinde merhamet, sevgi, yardımlaşma gibi değerler önemli yer tutar.

Metinlerdeki Değerler

Eski Türk metinlerinde karşımıza çıkan başlıca değerler:

Sagu Metni

Sagu, ölen kişinin ardından söylenen ağıt şiirleridir. Bu metinlerde:

  • Vefa: Ölen kişinin iyilikleri anlatılır.
  • Dostluk: Arkadaşlığın önemi vurgulanır.
  • Hatırlama: Güzel anılar yaşatılır.

Sagu örneği:

"Dost dostun halini sorar
İyilik edeni anar
Vefasız bu dünya fani
Geriye güzel ad kalır"

Savlar (Atasözleri)

Eski Türkçede atasözlerine “sav” denir. Savlar, toplumun birikimini yansıtır:

  • Erdem: “İyilik eden iyilik bulur”
  • Sabır: “Sabreden derviş muradına ermiş”
  • Birlik: “Bir elin nesi var, iki elin sesi var”

Oğuz Kağan Destanı

Bu destanda Türk değerleri en güzel şekilde anlatılır:

  • Liderlik: Oğuz Kağan halkını adaletle yönetir.
  • Adalet: Zengin-fakir ayrımı yapmaz.
  • Birlik: “Türk milleti demir gibi olsun” der.

Değerlerin Günümüze Yansıması

Eski metinlerde gördüğümüz değerler günümüzde de yaşamaya devam eder. Özellikle vakıf geleneğinde bu değerleri görebiliriz.

Reşide Hatice Hanım Vakfı

Osmanlı döneminde yaşamış Reşide Hatice Hanım, hayvanlara su içiren bir vakıf kurmuştur. Bu vakıf:

  • Sokak hayvanlarına su kapları koydurur.
  • Kuşlar için çeşmeler yaptırır.
  • Kış aylarında hayvanlara yem dağıtır.

Bu örnek, merhamet ve yardımlaşma değerlerinin nasıl yaşatıldığını gösterir.

Günümüzde de:

  • Hayvan barınakları
  • Yardım dernekleri
  • Gönüllü kuruluşlar

bu değerleri yaşatmaya devam eder.

Türk Şiirinde Değişim ve Dönüşüm

Türk şiiri, tarih boyunca biçim ve içerik açısından büyük değişimler geçirmiştir. Her dönemin kendine özgü özellikleri vardır.

Dönemler Arası Karşılaştırma

Türk şiiri üç ana döneme ayrılır:

  1. Halk Şiiri (Koşuk ve Koşma):
    • Hece ölçüsü kullanır.
    • Sade Türkçe ile yazılır.
    • Halk için yazılır.
  2. Divan Şiiri:
    • Aruz ölçüsü kullanır.
    • Arapça-Farsça kelimeler içerir.
    • Saray ve çevresi için yazılır.
  3. Modern Şiir:
    • Serbest ölçü kullanır.
    • Güncel Türkçe ile yazılır.
    • Herkes için yazılır.

Ortak Temalar

Her dönemde işlenen ortak konular:

  • Bahar: Yenilenmenin, umudun simgesi
  • Doğa: İnsan-doğa ilişkisi
  • Aşk: Sevgi ve özlem duyguları

Örnek karşılaştırma:

Koşuk (Eski Türkçe): “Yaz geldi yeşerdi yaylalar”

Divan şiiri: “Gülşen-i âlemde açıldı güller”

Modern şiir: “Bahar geldi yine umutlarla”

Biçim Farklılıkları

  • Hece ölçüsü: 7’li, 8’li, 11’li gibi sabit hece sayıları
  • Aruz ölçüsü: Uzun ve kısa hecelerin düzeni
  • Serbest ölçü: Belirli bir kural yok

Şair-Toplum İlişkisi

Her dönemde şairler, yaşadıkları toplumun özelliklerini yansıtmıştır:

Eski dönemde:

  • Ozanlar halk arasında yaşar.
  • Toplumun dertlerini anlatır.
  • Sözlü olarak aktarır.

Orta dönemde:

  • Şairler saraya yakın olur.
  • Padişahları över.
  • Yazılı eserler verir.

Günümüzde:

  • Şairler bağımsızdır.
  • Her konuyu işleyebilir.
  • Dijital ortamda da paylaşır.

Konuyla İlgili Terimler Özeti

  • Koşuk: (⭐⭐⭐) İslamiyet öncesi Türk şiirinin adıdır. Kopuz eşliğinde söylenen, genellikle dörtlüklerden oluşan ve hece ölçüsüyle yazılan şiirlerdir. Günümüzde yaşayan bir örnek bulunamasa da, Dede Korkut hikâyelerinde ve Orhun Yazıtları’nda izlerini görebiliriz.
  • Koşma: (⭐⭐⭐) Halk şairlerinin saz eşliğinde söylediği şiir türüdür. 11’li hece ölçüsüyle yazılır ve her dörtlüğün son dizesi nakarat gibi tekrarlanır. Âşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayım” şiiri koşma örneğidir.
  • Ahenk: (⭐⭐) Şiirin kulağa hoş gelen ses düzenidir. Ölçü, kafiye ve rediften oluşur. Bir şarkının melodisi gibi, şiire müzikalite katar.
  • Nazım birimi: (⭐⭐) Şiirin bölümlerinin genel adıdır. En yaygını 4 dizeden oluşan dörtlüktür. 5 dizeli beşlik, 6 dizeli altılık gibi farklı nazım birimleri de vardır.
  • Kafiye: (⭐⭐) Dizelerin sonundaki ses benzerliğidir. “Gel-el-bel” gibi son seslerin uyuşması yarım kafiye, “dal-bal-sal” gibi son iki sesin uyuşması tam kafiyedir.
  • Redif: (⭐) Kafiyeden sonra gelen ve aynen tekrarlanan ek veya kelimedir. “Geldin mi? / Verdin mi?” örneklerindeki “mi” rediftir.
  • Mahlas: (⭐) Şairin şiirinde kullandığı takma addır. Karacaoğlan, Köroğlu, Dadaloğlu gibi.
✍ Ders Notları
👍 2025-2026 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
43 Ders Saati📂 10. Sınıf Edebiyat
Bu yazıda bulunan terimler ayrıca anlatılmamıştır. Bu yazıdaki bir terimin ayrıca anlatılmasını istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından bize ulaşabilirsiniz.
Sistememizde bu yazıda bahsi geçen kişilere ait bir biyografi bulunamamıştır.
Benzer İçerikler
Şiirde Ahenk Unsurları
Edebiyat

Şiirde Ahenk Unsurları

İçeriğe Git>
Şiir Türleri ve Şiirin Özellikleri, Şiir Nedir?
Edebiyat

Şiir Türleri ve Şiirin Özellikleri, Şiir Nedir?

İçeriğe Git>
Türk Edebiyatında Şiir (Tanzimat Döneminden Cumhuriyet Dönemine)
Edebiyat

Türk Edebiyatında Şiir (Tanzimat Döneminden Cumhuriyet Dönemine)

İçeriğe Git>
Türk Edebiyatında Şiir (Cumhuriyet Dönemi)
Edebiyat

Türk Edebiyatında Şiir (Cumhuriyet Dönemi)

İçeriğe Git>
Türk Edebiyatında Şiir (İslamiyet Etkisinde Gelişen Türk Şiiri)
Edebiyat

Türk Edebiyatında Şiir (İslamiyet Etkisinde Gelişen Türk Şiiri)

İçeriğe Git>
Sözün Ezgisi – Türkü ve Sözlü Kültür Geleneği
Edebiyat

Sözün Ezgisi – Türkü ve Sözlü Kültür Geleneği

İçeriğe Git>
Copyright © 2025 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo