Nüfusun Özellikleri ve Önemi

📅 03 Eylül 2022|22 Şubat 2025
Güncel
Nüfusun Özellikleri ve Önemi

Konu Özeti

Nüfus; belirli bir zamanda sınırları belli bir alanda yaşayan insan sayısına denir. Nüfus her an değişmekte olan dinamik bir olaydır.

Bu konuda
  • Nüfus tanımını ve tarihsel gelişimini
  • Nüfusun özelliklerini belirleyen unsurları
öğreneceksiniz.
Reklamsız Bikifi Mobil Uygulaması!

Nüfus; belirli bir zamanda sınırları belli bir alanda yaşayan insan sayısına denir. Nüfus her an değişmekte olan dinamik bir olaydır. Doğumlar ve ölümler gerçekleşirken bir yandan göçler yaşanmakta ve insanların nitelikleri zamanla değişmektedir. Bu nedenlerle nüfusun miktarı ve niteliklerinin dağılışında değişiklikler de söz konusu olmaktadır.

Nüfus Sayımı ve Tarihçesi

Nüfus sayımı; belirli bir zamanda belirli bir alanda yaşayan insanlara ilişkin demografik, ekonomik, toplumsal verilerin toplanma, değerlendirilme, analiz edilme ve yayınlanma işlemlerinin hepsine denilmektedir.

Dünya’daki ilk nüfus sayımların Babil’de ve Çin’de MÖ. 4000’de yapıldığı bilinmektedir. Modern anlamda ilk nüfus sayımının ise İngiliz ve Fransız sömürgelerinde 1665 yılında yapıldığı kabul edilmektedir. İlk periyodik ve modern nüfus sayımları olarak İsveç’te 1748’de ve Danimarka’da 1769 yapılan sayımlar daha çok kabul edilmektedir. Osmanlı İmparatorluğunda ise ilk nüfus sayımı 1831 yılında II. Mahmut Dönemi’nde gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de nüfus sayımı ise ilk defa 1927 yılında yapılmıştır. Günümüzde de nüfus sayımları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılmaktadır.

Dünya’da en çok uygulanan nüfus sayım yöntemleri iki tanedir: De Facto ve De Jure.De facto yöntemi; sayım günü bulunulan yer esas alınmak suretiyle veri toplama işlemidir. De jure yöntemi ise; nüfusun daimi ikametgahı esas alınarak veri toplama işlemidir.

Nüfus Terimleri

Nüfus Artış Oranı

Bir ülkede bir yıl içerisinde doğanlar ile ölenler arasındaki farka doğal nüfus artışı denir. Doğumlar, ölümlerden fazla ise o ülkede doğal nüfus artışı var demektir. Doğal nüfus artışına ek olarak göçlerin etkisiyle meydana gelen nüfus artışına da gerçek nüfus artışı denir.

Gelişmiş ülkelerde doğal nüfus artış hızı düşüktür. Bu tür ülkelerde çocuk nüfus oranı az, yaşlı nüfus oranı fazladır. Gelişmemiş ülkelerde ise doğal nüfus artışının hızlı olmasından dolayı genç nüfus fazla, yaşlı nüfus azdır.

Nüfus artışının nedenleri şu şekildedir;

  • Sağlık alanındaki olumlu gelişmeler,
  • Beslenme ve barınma şartlarının iyileşmesi,
  • Nüfus planlamasının yapılması,
  • Ölümlerin azalması,
  • İnsan ömrünün uzaması,
  • Savaşların azalması,
  • Ekonomik ve sosyal şartların iyileşmesi
  • Gelişmemiş ülkelerdeki evlilik yaşının düşük ve doğum oranının yüksek olmasıdır

🌟 Nüfus Artışının Olumlu Sonuçları;

  • Mal ve hizmete talep artması,
  • İşçi ücretlerinin azalması,
  • Nüfus dinamizminin artması,
  • Ülke savunma kaynaklarının artması,
  • Vergi gelirlerinin artması,
  • Ekonomide çeşitliliğin artması,
  • Yeni endüstri kollarının ortaya çıkmasıdır.

🌟 Nüfus Artışının Olumsuz Sonuçları;

  • Kalkınma hızının yavaşlaması,
  • İşsizliğin ve tüketimin artması,
  • Şehirleşme hızının artması,
  • İç ve dış göçlerin yaşanması,
  • Konut sıkıntısının artması,
  • Milli gelirin ve gayri safi milli hasılanın azalması gibi sosyal ve ekonomik sorunların oluşması,
  • Bağımlı nüfusun artması,
  • Belediye hizmetlerinin zorlaşmasıdır.

📚ÖNEMLİ BİLGİ: Bir ülkede ekonomik gelişme hızı, nüfus artış hızına paralel gidiyorsa nüfusun artması olumsuz sonuçlar yaratmaz.

Nüfusun Beklenen Yaşam Süresi

Dünya genelinde bir yıl içinde meydana gelen doğum sayısının toplam nüfusa oranına doğum oranı; bir yıl içinde meydana gelen ölüm sayısının toplam nüfusa oranına da ölüm oranı denir. Gelişmiş ülkelerde doğum ve ölüm oranları az iken; gelişmemiş ülkelerde bu iki oran yüksektir.

Bir ülkede beklenen ve tahmin edilen yaşam süresine ortalama yaşam süresi denir. Ülkelerin sağlıktaki seviyeleri ile doğrudan ilişkili ve gelişmişliğin göstergelerinden biri ortalama yaşam süresinin uzunluğudur. Dünyadaki ortalama yaşam süresi 2015 yılı Birleşmiş Milletler verilerine
göre 72 yıldır.

Nüfusun Yaş Yapısı

Nüfusun yaş gruplarına dağılımı üçe ayrılmaktadır: Genç nüfus (0-14 yaş), olgun nüfus (15-64 yaş) ve yaşlı nüfus (65 yaş ve üzeri). Nüfusun yaş özelliği toplumların şimdiki ve gelecekteki sosyal ve ekonomik durumlarını ortaya koymak ve değerlendirmek açısından en önemli göstergedir. Gelişmiş ülkelerde yaşlı nüfusun, gelişmemiş ülkelerde ise genç nüfusun fazla olduğu gözlemlenmektedir. Aynı zamanda 0-14 yaş ve 65 yaş üzeri için bağımlı nüfus tabiri de kullanılmaktadır.

Nüfusun Cinsiyet Yapısı

Genel anlamıyla nüfusun kadın ve erkek nüfus olarak dağılımıdır. Dünya üzerinde kadın-erkek dağılımı dengelidir. Ortalama yaşam süreleri uzun olduğu için yaşlı nüfus içerisinde kadınların oranı fazladır. Göç gönderen ülkelerde kadın nüfus oranı yüksektir. Çünkü göç edenler genellikle erkeklerdir. Savaş yaşamış ülkelerde de kadın nüfusunun fazla olduğu gözlemlenmektedir.

Nüfusun Eğitim Durumu

Bir ülkenin okuryazar oranı o ülkenin gelişmişlik seviyesi hakkında bilgi vermektedir. Gelişmiş ülkelerde okuryazar oranları yüksek iken gelişmemiş ülkelerde okuryazar oranı düşüktür. ABD, Japonya ve Avrupa ülkelerinde okuryazar oranları %100’e yakındır. Buna karşılık Afrika, Doğu Asya, Arabistan Yarımadası ve Büyük Okyanus’taki adalarda okuryazar oranları oldukça düşüktür.

Nüfusun Kentleşme Durumu

Ülkelerin gelişmişlik özelliklerine göre değişiklik göstermektedir. Gelişmiş ülkelerde nüfusun büyük bir bölümü kentlerde yaşamaktadır. Gelişmemiş ülkelerde ise kırsal kesimde yaşayan sayısı daha fazladır. Bu durumda kentlerdeki sanayileşme ve kırdan kente göçlerin önemi de fazladır.

Gelişmiş ülkelerde aktif nüfusun büyük bölümü sanayi ve hizmetler sektöründe; gelişmemiş ülkelerde ise tarım sektöründe çalışmaktadır.

Nüfusun İş Kollarına Göre Dağılımı

Nüfusun iş kollarına göre dağılımı, bir ülkenin veya bölgenin istihdam yapısını ve ekonomik gelişmişlik düzeyini yansıtan önemli göstergelerden biridir. Genel olarak nüfus, tarım, sanayi ve hizmet olmak üzere üç temel sektörde istihdam edilir. Bu dağılım oranı; ekonomik, sosyal ve teknolojik unsurlardan etkilenerek zaman içinde değişebilir.

Tarım sektörü; bitkisel üretim, hayvancılık, ormancılık ve balıkçılık gibi faaliyetleri içerir. Gelişmekte olan ülkelerde, tarım sektörü hala en yüksek istihdam payına sahip olabilir. Mekanizasyon ve teknoloji kullanımı arttıkça tarımda çalışan nüfus azalır, verimlilik yükselir. Kırsal alanlarda gelir kaynağı olarak tarım ön plandadır. Sanayileşmenin düşük olduğu ülkelerde nüfusun büyük bir kısmı tarımsal üretimde yer alır. Türkiye’de geçmişte tarım sektörü istihdamda en büyük paya sahipken zamanla bu oran azalmıştır.

Sanayi (Endüstri) Sektörü; maden çıkarma, imalat, inşaat ve enerji üretimi gibi faaliyetlerden oluşur. Sanayileşme sürecinde tarım sektöründen iş gücü sanayiye kayar. Fabrikalaşma ve şehirleşme paralel seyreder. Teknoloji ve makine kullanımı arttıkça üretim verimliliği yükselir. Gelişmekte olan ülkelerde sanayinin payı artarken tarımın payı azalır. Çin gibi hızlı sanayileşen ülkelerde nüfusun önemli bir kısmı endüstri sektöründe istihdam edilir.

Hizmet Sektörü; ticaret, bankacılık, turizm, eğitim, sağlık, ulaştırma, iletişim, kamu yönetimi gibi hizmet odaklı faaliyetleri kapsar. Maddi mal üretimi yerine, insanlara veya işyerlerine hizmet sunar. Gelişmiş ülkelerde hizmet sektörü en büyük istihdam payına sahiptir. Teknolojik gelişmeler ve küreselleşme ile birlikte dijital hizmetler (bilgi teknolojileri, yazılım vb.) yaygınlaşmıştır. Gelir ve yaşam standardı yükseldikçe hizmete talep artar, dolayısıyla hizmet sektörünün payı büyür. ABD, Japonya, Batı Avrupa gibi gelişmiş ekonomilerde nüfusun çoğu hizmet alanında çalışır. Turizm veya finans merkezi olan ülkelerde hizmet sektörü ülke ekonomisinde ve istihdamında büyük paya sahiptir.

  • Gelişmiş Ülkeler: Hizmet sektörü yüksek paya sahiptir, sanayi ikinci sırada, tarım en düşük düzeydedir.
  • Gelişmekte Olan Ülkeler: Sanayi gelişirken tarım hâlâ önemli paya sahiptir, hizmet sektörü büyüme eğilimindedir.
  • Az Gelişmiş Ülkeler: Tarım, en büyük istihdam kaynağıdır; sanayi ve hizmet sektörü düşük paydadır.

Nüfusun Önemi

Nüfus, ülkenin kalkınmasında önemli faktörlerden birisidir. Ancak ülkelerin kalkınmasında bu nüfusun eğitim durumu, iş kollarına göre dağılımı, kır ve kent nüfus oranları, yaş gruplarına dağılımı gibi özelliklerde nüfus miktarından daha önemlidir. Ülkeler, nüfusun yapısal özelliklerine göre kalkınma planlarını hayata geçirmekte ve kaynaklarını doğru kullanmaya çalışmaktadır. Ekonomik olarak büyümek için de nüfusun bu özellikleri dikkate alınmaktadır. Nüfus artışının durduğu Batı Avrupa ve Japonya’da nüfus giderek yaşlanmakta ve bu ülkeler nüfuslarını artırmaya yönelik planlamalar yapmaktadır. Buna karşılık artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamayan ülkelerde ise sosyal yapıyı zayıflatan sorunlar baş göstermektedir.

📚ÖNEMLİ BİLGİ: Aynı zamanda bir yerde nüfusun artması ile iş imkanları arasında da paralellik varsa oradaki nüfus artışında dış göçler etkilidir.

Bu Yazıda Geçen Terimler
Sistememizde bu yazıda bahsi geçen kişilere ait bir biyografi bulunamamıştır.
Benzer İçerikler
Demografik Dönüşüm Süreci ve Nüfus Piramitleri
Coğrafya

Demografik Dönüşüm Süreci ve Nüfus Piramitleri

İçeriğe Git>
Nüfus Piramitleri
Coğrafya

Nüfus Piramitleri

İçeriğe Git>
Hizmet Sektörünün Ekonomideki Yeri
Coğrafya

Hizmet Sektörünün Ekonomideki Yeri

İçeriğe Git>
Ekonomik Faaliyet Türleri
Coğrafya

Ekonomik Faaliyet Türleri

İçeriğe Git>
Türkiye’de Nüfusun Yapısal Özellikleri
Coğrafya

Türkiye’de Nüfusun Yapısal Özellikleri

İçeriğe Git>
Nüfusun Tarihsel Değişimi ve Geleceği
Coğrafya

Nüfusun Tarihsel Değişimi ve Geleceği

İçeriğe Git>
Copyright © 2025 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo