Küresel Ticaret

📅 02 Mart 2023|01 Mart 2023
Küresel Ticaret

Konu Özeti

Ekonomik küreselleşme; ülkeler arasındaki gümrük uygulamaları gibi kısıtlayıcı unsurların ortadan kaldırılarak paranın ve ürünlerin uluslararasında dolaşımıdır. Dünyada ticaretin en yoğun olduğu bölgeler: Uzak Doğu Ticaret Bölgesi, Avrupa Birliği, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi, Güney Ortak Pazarı.

Bu konuda
  • Ticaretin nasıl ortaya çıktığını ve nasıl geliştiğini
  • Dünyadaki ticaret bölgelerini
  • Ekonomik küreselleşmenin özelliklerini
  • Ekonomik amaçlı kurulan ve ekonomiye yön veren kuruluşları
  • ... ve 3 konu daha

öğreneceksiniz.
Instagram Logo
Bikifi Instagram'da

Dünya Ticareti ve Ticaret Bölgeleri

Ticaret; kişi ya da toplumların kazanç sağlamak amacıyla bir yerden bir yere taşıdıkları her türlü ham ya da işlenmiş mal, hizmet, yiyecek içecek gibi şeylerin alım satımını ve değiş tokuşunu kapsayan ekonomik etkinliğe verilen addır.

Ticaretin Gelişimi

Eski çağlarda insanlar, üretim faaliyetlerine başladıklarında ellerindeki ihtiyaç fazlası ürünleri gereksinim duydukları başka ürünlerle değiş tokuş etmişlerdir. Böylece ticaret başlamıştır. Paranın bulunuşu ile de ticaret farklı bir boyut kazanmıştır.

Ticaretteki en büyük değişimler Sanayi devrimi ile birlikte gerçekleşmiştir. Buhar gücü ile çalışan makineler sayesinde seri üretime geçilmiştir. Seri üretim ile de birlikte ulaşım gelişmiştir. Çünkü üretilen ürünlerin pazara ulaşması, güçlü bir ulaşım ağı ile mümkün olmuştur. Üretilen her türlü ürünün tüketiciyle buluşması; kara, hava, demir ve deniz yollarındaki hızlı ve güvenli taşımacılıkla sağlanmıştır.

Ticaretin gelişmesindeki bir diğer husus ise nüfus yoğunluğudur. Nüfusun fazla olduğu yerlerde ekonomik faaliyetler çeşitli olduğu gibi ticaret de gelişmiştir. Ticari faaliyetlerde arz ve talep son derece önemlidir. Arz ve talebin çokluğu ürün miktarını ve çeşitliliğini önemli ölçüde etkilemektedir.

📚EK BİLGİ:

  • Arz= Üreticinin piyasaya sürdüğü ürün miktarına verilen addır.
  • Talep= İnsanların istemleridir.

Dünya Ticaret Merkezleri ve Ağlarının Küresel Ekonomide Yeri

Küreselleşme; mal ve hizmetlerin, paranın, teknolojinin, kültürlerin ülke sınırları düşünülmeksizin akışı ve aktarımına verilen addır. Teknoloji ve iletişim araçlarındaki hızlı gelişme küreselleşmeyi hızlandırmış ve uzak yerleri yakınlaştırmıştır. Küreselleşmenin sonuçlarına bir örnek vermek gerekirse; NASA’nın uzay araştırmalarıyla ilgili yaptığı herhangi bir açıklamanın Türkiye’nin bir kasabasından dünya ile aynı anda öğrenilebilmesini verebiliriz.

Küreselleşme ile birlikte kültürel aktarım da hızlanmıştır. Çeşitli ülkelere ait gelenekler, müzikler, yayınlar, söyleyişler, filmler ve diziler hızla yayılır ve farklı kültürlerce benimsenir. Örneğin; dönerin diğer ülkelerde Turkish Kebap olarak adlandırılması küreselleşmenin bir diğer sonucudur.

Ekonomik anlamıyla küreselleşme; ülkeler arasındaki gümrük uygulamaları ve kotalar gibi kısıtlayıcı unsurların ortadan kaldırılarak paranın ve her türlü ürünün uluslararasında dolaşımına denilmektedir. Küreselleşme ile ticaretin gelişmiş ve hem iç pazar hem dış pazar hareketlenmiştir. Küreselleşme ile ürün çeşitliliği artar ve rekabet sonucu kaliteli üretim gerçekleşir. Zamanında teslim ve satış sonrası destek gibi uygulamalar ile müşteri memnuniyeti üst düzeye taşınmaya çalışılır. Bu durum ticaretin küresel ölçekte gelişimine katkı sağlar.

Dünya Ticaretine Yön Veren Uluslararası Bölgeler ve Kuruluşlar

Dünyada ticaretin ve sanayinin en yoğun olduğu dört önemli bölge vardır: Uzak Doğu Ticaret Bölgesi, Avrupa Birliği, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi, Güney Ortak Pazarı. Bu bölgelerdeki ve bölgeler arasındaki alım satım faaliyetleri dünyada ticaret ağını ortaya çıkarmıştır. Bu ticaret ağı da küresel ekonominin temelini oluşturmaktadır.

Ticaret bölgeleri, dünyadaki ekonomik gücü elinde bulunduran ülkelerden oluşmaktadır. Dünya ticaretinde söz sahibi bu merkezler; gıda, enerji, tarım, otomobil, maden ürünleri ve hizmet gibi sektörlerin imal ettiği her türlü ürünü küresel pazarda en hızlı ve güvenli şekilde tüketiciyle buluşturma hususunda en üst seviyededir.

Uluslararası ticaret ya da dış ticaret denildiğinde genellikle akıllara kahve, muz, petrol, otomobil ve giyim gibi dünyanın her yerine gönderilen ürünler gelmektedir. Fakat son yıllarda gelişimler ile hizmet sektörü uluslararası yatırımlarda büyük bir pay almaya başlamıştır. Tıbbi hizmetler, bilgisayar programcılığı, iş danışmanlığı, reklamcılık, mimari tasarım, film ve eğlence sektörü artık talep görmektedir.

Uzak Doğu Ticaret Bölgesi

Başta Japonya olmak üzere Doğu Asya ülkeleri; ekonomik faaliyetlerdeki en hızlı yükselişi gerçekleştiren ülkelerdir. “Asya Kaplanları” olarak bilinen Tayvan, Singapur, Hong Kong ve Güney Kore Doğu Asya ticaretindeki hızlı yükselişe geçen ülkelerdir.

Çin ise üretim denilince ilk akla gelen ülkedir. Ekonomi politikasındaki reformla dışa açılmış ve ucuz iş gücü sayesinde de son kırk yılda ciddi bir büyüme göstermiştir. Dünyaca ünlü birçok şirket bu ülkede fabrika açmıştır. Tarım, sanayi ve hizmet sektöründeki artan büyüme de Çin’i üretimde dünyanın en büyük gücü haline getirmiştir. Küreselleşen dünyada devletler, ülkeler arası ekonomiyi canlı tutmak adına birtakım ticari birlikler oluşturmuşlardır.

Bu birlikler;

  • Avrupa Birliği (AB),
  • Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (NAFTA)
  • Güney Ortak Pazarı (MERCOUR)

Avrupa Birliği (AB)

Avrupa Birliği’nin temeli 1951 yılında “Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu”nun kurulmasına dayanmaktadır. Kömür ve çelik sektörünü güçlendirmek ve kontrol etmek amacıyla Hollanda, Belçika, Almanya, Fransa, Lüksemburg ve İtalya arasında imzalanan Paris Anlaşması ile kurulmuştur.

Topluluk, 1958’de Roma Antlaşması’yla üye ülkeler arasında ortak gümrük rejimini hedefleyen iş gücü, hizmet ve sermaye dolaşımına izin veren Avrupa Ekonomik Topluluğuna dönüşmüştür. 1992 Maastricht Antlaşması’yla üye ülkelerin 2000 yılından sonra tek para ve tek bayrak kullanması, sınırların kaldırılması ve askeri bakımdan güvenliğin sağlanması amaçlanmıştır. Birlik, 1994 yılında Avrupa Birliği adını almıştır.

AB, 28 ülkeden oluşmaktadır. Dünyanın en büyük siyasi ve ekonomik örgütlenmesidir. Yaklaşık 1,8 trilyon avroluk bir ithalat hacmiyle dünyanın en önemli pazarlarından biri olan AB, enerji ve ham madde, yatırım malları, kimyasal ürünler ve tarım ürünleri gibi pek çok ürün ithal ederek dünyadaki diğer ihracatçılar için ekonomik girdi sağlamaktadır.

Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (NAFTA)

1 Ocak 1994 yılında Kuzey Amerika kıtasında yer alan Kanada, ABD ve Meksika arasında kurulan bölgesel bir örgüttür. Üye ülkeler arasındaki gümrük vergileri gibi ticari engellerin kaldırılması amacıyla kurulmuştur. NAFTA’nın amaçlarından biri de; Kuzey Amerika Kıtası’nda ekonomik ve toplumsal istikrarın sağlanmasıdır.

Yürürlüğe girdikten sonra Kuzey Amerika’nın ticaret hacmini %75 oranında artıran NAFTA, bölgede önemli bir pazar oluşturarak ticaret hacmini genişletmiştir.

Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR)

26 Mart 1991 tarihinde Güney Amerika ülkeleri tarafından kurulmuştur. Üye Güney Amerika ülkeleri arasında serbest ticaret dolaşımını ve gümrük birliğini içeren ticari bir ortaklıktır. Avrupa Birliği ve NAFTA’dan sonra üçüncü büyük birlik olan MERCOSUR küresel ticarette etkili olan bütün ülkelerle ekonomik işbirliği içindedir.

Türkiye’nin 2010 yılında Güney Amerika ülkelerine ihracatı yaklaşık 2/3’ü MERCOSUR’un tam üyesi olan 4 ülkeye yapılmıştır. Türkiye’nin MERCOSUR ülkeleriyle olan ihracatı 2010 yılında % 83 artarak 1,2 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. İthalatı ise 2010 yılında % 28,7 artarak 2,9 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.

Türkiye’deki Ticaret Merkezleri ve Ticari Ürünler

İç ticaret; ülke sınırları içerisindeki her türlü mal ve hizmet alım satımına denilmektedir. Türkiye’de iç ticaret hareketli bir yapıya sahiptir.

Türkiye’nin iç ticaretinin canlı olmasının nedenleri;

  • İklim çeşitliliğine bağlı olarak yetişen farklı tarım ürünleri,
  • Ülkenin büyük ve küçükbaş hayvancılık yapılan alanlarının farklı yerlerde olması,
  • Balıkçılığın yapıldığı kıyı kentlerinden denize kıyısı olmayan bölgelere deniz mahsullerinin ulaşımı,
  • Nüfusun ve sanayi tesislerinin dağılımındaki dengesizlik,
  • Madenlerin çıkarıldığı ve işlendiği yerlerdeki farklılık,
  • Gelişmiş ulaşım ağı,
  • Pazarlama ve reklamcılık faaliyetlerindeki değişim ve gelişimdir.

Türkiye’de kırsal kesimden büyük şehirlere tarım ürünleri ve sanayi ham maddeleri gönderilir, sanayi faaliyetlerinin ve ticaretin geliştiği büyük şehirler arasında ise sanayi mallarının ticareti yapılır.

Türkiye’nin iç ticaretine konu olan ürünler;

  • Tarım ve Hayvancılık Ürünleri: Buğday, zeytin, incir, turunçgiller, çay gibi ürünler üretim bölgelerinden Türkiye’nin geneline dağıtılır. Balık ihtiyacının büyük bölümü Karadeniz’den, kırmızı et doğu ve iç bölgelerimizden karşılanır. Kümes hayvancılığı nüfusun yoğun olduğu büyük şehirlerin çevresinde yapılır.
  • Sanayi Ürünleri: Tekstil, dokuma, deri, madencilik, kimya, petrol ürünleri, otomotiv, orman ürünleri ve taşa toprağa bağlı sanayi ürünleri farklı bölgelerde üretilir ve iç ticaret akışını sağlar.
  • Hizmet Sektörü: Çeşitli turizm faaliyetleri, İstanbul ve İzmir gibi illerimizde her yıl düzenlenen fuarlar iç ticareti canlandırır. Eğitim, sağlık ve bankacılık gibi sektörlerde verilen hizmetler iç ticaretin gelişimini destekler.

Türkiye’de iç ticaretin gerçekleştiği merkezler;

  • Büyükşehirler: İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Bursa ve Gaziantep gibi büyük şehirler hem üretim hem de tüketim merkezleridir. Bu iller; dış alım ve dış satımın gerçekleştiği, gelen malların tüm ülkeye dağıtıldığı büyük ölçekli ticaret merkezleridir. Bu iller içinde İstanbul, iç ticaretin çok büyük bir bölümünü gerçekleştirir. İstanbul, ticaretin yanı sıra sanayi, finans ve borsa faaliyetlerinin gerçekleştiği, tarihi turizm varlıklarına sahip önemli bir merkezdir.
  • Sanayi Bölgeleri: Maden rezervlerine (Zonguldak kömür havzası) ya da büyük sanayi tesislerine (Adapazarı çevresi) sahip olan bölgelerdir. Sanayi bölgelerinde aynı zamanda ulaşım ve ticaret gelişmiştir.
  • Küçük ve Orta Büyüklükteki Şehirler: Büyük şehirlerde üretilen malları bünyesine toplayan ve çevresindeki illere dağıtan etki alanı sınırlı şehirlerdir. Karadeniz için Trabzon, Samsun; İç Anadolu için Konya, Kayseri; Doğu Anadolu için Malatya, Erzurum; Güney Doğu Anadolu için Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır gibi iller bulundukları alanların ticaret merkezleri konumundadır.
  • Turistik Kent ve Kasabalar: Antalya, Bodrum, Çeşme, Fethiye, Kuşadası, Bozcaada gibi turistik şehir ve kasabalar, özellikle turizm sezonunda hem yerli hem de yabancı turistler tarafından tercih edilen önemli tüketim alanlarıdır. Bu alanlar, gıda ve hediyelik eşya gibi ürünlerin tüketimi ile konaklama tesislerinde verilen hizmetlerle ticaretin canlı olduğu bölgelerdir.
  • Tarım Bölgeleri: Türkiye’de bölgelere göre farklı tarım ürünlerinin yetişmesi ve bu ürünlerin hem iç hem de dış pazarlara gönderilmesi, tarım bölgelerinde ticareti geliştirmiştir. Karadeniz’de fındık ve çay, Akdeniz’de turunçgiller, Ege’de üzüm ve incir gibi ürünler yetiştikleri alanların ticari potansiyelini etkileyen tarımsal ürünlerdir.
  • Pazar, Panayır ve Fuarlar: Pazarlar çeşitli mal ve hizmetlerin alınıp satıldığı yerlerdir. Panayırlar, yılın belli zamanlarında faaliyet gösteren sergi niteliğindeki geçici alışveriş sahalarıdır. Fuarlar ise çoğu zaman belirli ürünlere yönelik (kitap, mobilya, zücaciye vb.) olarak yapılan, üreticiyle tüketiciyi buluşturan sahalardır. Bu ticaret merkezlerinin her biri iç ticaretin canlanmasını ve gelişmesini destekler.

Elektronik Ticaret ve Siber Güvenlik

Elektronik ticaret (e-ticaret); bilişim teknolojilerindeki hızlı değişim ve bu teknolojileri kullanabilen genç ve dinamik nüfusun fazla olması ticarete bambaşka bir boyut kazandırarak oluşmuştur. E-ticaret ise; özel olarak oluşturulmuş sistemler yoluyla Genel Ağ üzerinden verilen veya alınan siparişler ile mal ve hizmetleri alıp satma işlemine denilmektedir.

Elektronik ticaret ile birlikte en ücra bir köyde Genel Ağ yoluyla gıda, uçak bileti, tekstil ürünü, elektronik eşya vb. ihtiyaç duyulan herhangi bir ürün kolayca sipariş edebilmektedir. Fakat mağduriyet yaşanmaması adına alışverişler, devlet tarafından onaylanan ve güvenli bir altyapıya sahip sitelerden yapılmalıdır.

E-ticaret, hayatı kolaylaştırmasının yanında birtakım riskleri de beraberinde getirmektedir. Bunlardan en önemlisi, siber güvenliğin ihlali ile ortaya çıkan siber suçlardır. Siber suç; sanal ortamda kanunlara aykırı olarak gerçekleşen ve suç olarak tanımlanabilen her türlü eyleme denir. Cep telefonları ve bilgisayarlar gibi teknolojik cihazlar vasıtasıyla kişisel her türlü bilginin sızması, banka ve kredi kartı bilgilerinin kopyalanması mümkündür. 

Anadolu’nun Ekonomik Güç Simgesi: Tarihi Ticaret Yolları

Eski çağlarda ticaret doğudan batıya doğru gerçekleşmiştir. Çin, Hindistan ve diğer Doğu medeniyetlerinde üretilen ürünler Avrupalı tüketicilere ulaşmıştır. Bu ulaşım Anadolu’nun kara yollar ve limanları sayesinde olmuştur.

Aynı zamanda Anadolu’nun üç kıta arasında yer alması, önemli boğaz ve denizlere sahip olması bu topraklara hakim olan Hititlerden Bizanslılara, Selçuklulardan Osmanlı’ya pek çok medeniyetin ekonomik ve siyasi gücü elinde bulundurmasına yardımcı olmuştur. Bu topraklardan geçen en önemli tarihi yollar; Kral Yolu, İpek Yolu ve Baharat Yolu‘dur. Bu tarihi yollar Anadolu’ya hükmeden devletleri dönemin siyasi gücü yapmıştır. Osmanlıların zayıflaması ve Batılı denizcilerin doğuya ulaşan alternatif güzergahlar bulması ile bu tarihi yollar gittikçe önemini yitirmiştir.

Selçuklular Dönemi’nde inşa edilen kervansaraylar, Anadolu’yu kıtalar arası bir transit ticaret merkezine dönüştürmüştür. Kervansaraylar, ticaretin yoğun olarak yapıldığı yerlerde tüccarların barınma ihtiyacını karşılayan misafirhanelerdir. Bunlar, aynı zamanda halk için birer kültür ve sosyal yardımlaşma sahası olarak da kullanılmıştır.

İpek Yolu

İpek yolu, Doğu ile Batı arasında ticari ve kültürel bir bağ kurmuştur. Aynı zamanda geçtiği yerlerde pek çok medeniyetin de gelişimine katkı sağlamıştır.

Çin’den başlayarak Anadolu ve Akdeniz’e, oradan da Avrupa’ya bağlanan bu ticaret yolu; ipek dokumacılığının dünyaya açılan kapısı olduğu için İpek Yolu olarak adlandırılmıştır. Anadolu ise, İpek Yolu’nun ticari güzergahında kilit bir noktadadır.

Baharat Yolu

Baharat Yolu, Hindistan’dan başlamıştır. Buradan ve Sri Lanka’dan Kızıldeniz’deki Akabe Körfezi’ne, Yemen kıyılarına ve Basra Körfezi’ne taşınan mallar Fenike, Filistin, İskenderiye ve Karadeniz’den deniz yoluyla Avrupa’ya ulaştırılmıştır.

Baharat Yolu’nun bu güzergahı, Anadolu’yu çevreleyen Akdeniz, Ege ve Karadeniz’den geçmiştir. Geçmişte doğunun zencefil, zerdeçal ve tarçın gibi baharatları, Baharat Yolu ile Avrupa’ya ulaşmıştır.

Türkiye’nin Dış Ticareti ve Dünya Pazarındaki Yeri

  • Dış ticaret; bir ülkenin diğer ülkeler ile yaptığı her türlü alım satıma verilen addır. Uluslararası ticaretin en önemli sebebi; ülkelerin ihtiyaç duydukları mal ve hizmetlerin farklı olması ve ülkelerin doğal kaynaklarının, ham maddelerinin ve işlenmiş ürünlerinin farklılık göstermesidir.
  • Dış satım (ihracat); bir ülke içerisinde üretilen her türlü mal ve hizmetin başka ülkelere satılmasına denilmektedir. Dış alım (ithalat) ise; yabancı ülkelerden satın alınan her türlü mal ve hizmete denilmektedir. Bir ülkenin belli bir dönem içinde gerçekleştirdiği toplam dış satım ve dış alım değeri dış ticaret hacmidir. Bir ülkede dış alım giderlerinin dış satım gelirlerinden fazla olması durumunda dış ticaret açığı oluşmaktadır. Dış satım gelirinin dış alım giderlerinden fazla olması durumu dış ticaret fazlasıdır.
  • Dış ticaret dengesi ise bir ülkenin dış satımdaki gelirleriyle dış alımdaki giderleri arasındaki dengedir. Küreselleşen ekonominin sunduğu fırsatlar, Türkiye’nin konumu, rekabet potansiyeli olan ürünlerin varlığı ve Türkiye’nin nüfusu dış ticaret hacmini artırmıştır.

Dış ticaretin göstereceği gelişmeler, Türkiye ekonomisindeki gelişiminde de önemli rol oynamıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye’nin ihracatında ham madde ve tarımsal ürünler önemli bir yer tutarken bugün ihracatın çok büyük bir kısmını imalat sanayisi oluşturmaktadır. Geçmişten bugüne dış ticaret, hem ihracat hem de ithalat bakımından hızla artmış, tarım ürünlerinin yerini sanayi ürünleri almıştır.

Türkiye’nin dış ticaretinde dış alımın payı dış satımdan fazladır. Türkiye’nin dünya pazarında 2017 yılında ihracatındaki en büyük pay; elektrikli cihazlar, elektronik ürünler, makineler, motorlu taşıtlar ile parçalarına aittir. 2017 yılı itibarıyla dünya pazarında ithalat payının en çok olduğu ürünler ise fosil yakıtlar, yağlar, kazanlar, makinalar ve mekanik cihazlardır.

Serbest Bölge

Serbest bölge; bir ülkenin idari sınırları dahilinde bulunan fakat gümrük sahası dışında bırakılan, ülkenin diğer kesimlerinden farklı olarak ihracat artışına yönelik birtakım ekonomik ayrıcalıkların tanındığı bölgelere denilmektedir.

Türkiye’de serbest bölgelerin kuruluş amacı;

  • İhracat odaklı üretim ve yatırımları desteklemek
  • Ülkeye yapılacak yabancı yatırımları ve teknolojik girişleri teşvik etmek
  • İşletmeleri ihracata yönlendirmek
  • Uluslararası ticaretin gelişimini desteklemektir.

Sınır Ticareti

Sınır ticareti; komşu iki ülke arasındaki anlaşmaya dayalı olarak yapılan; bölgesel kalkınmayı, istihdamı, bölge halkının ihtiyaçlarını hızlı biçimde gidermeyi hedefleyen özel ticaret türüne denir.

Benzer İçerikler
Hizmet Sektörünün Ekonomideki Yeri
Güncel
Coğrafya

Hizmet Sektörünün Ekonomideki Yeri

İçeriğe Git>
Türkiye’de Sanayi
Güncel
Coğrafya

Türkiye’de Sanayi

İçeriğe Git>
Küreselleşen Dünya
Güncel
Coğrafya

Küreselleşen Dünya

İçeriğe Git>
Kültür Bölgeleri
Güncel
Coğrafya

Kültür Bölgeleri

İçeriğe Git>
Türkiye Turizmi
Güncel
Coğrafya

Türkiye Turizmi

İçeriğe Git>
Geçmişten Geleceğe Şehir ve Ekonomi
Güncel
Coğrafya

Geçmişten Geleceğe Şehir ve Ekonomi

İçeriğe Git>
Copyright © 2024 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo