Cumhuriyet Dönemi Türk Hikayesi

📅 28 Ocak 2022|29 Ocak 2022
Cumhuriyet Dönemi Türk Hikayesi

Konu Özeti

Cumhuriyet Dönemi Türk Hikayesi, 1923-1940 yılları arasında olay ve durum hikayesi olarak; 1940-1960 yılları arasında ise Milli-dini duyarlılığı yansıtan hikayeler, toplumcu gerçekçi hikayeler, bireyin iç dünyasını esas alan hikayeler ve modernist hikayeler olmak üzere 4 başlık altında yazılmıştır.

Bu konuda
  • Cumhuriyet Dönemi Türk Hikayesi Dönemleri
  • 1923-1940 yılları arasındaki olay hikayesi ve özelliklerini
  • 1923-1940 yılları arasındaki durum hikayesi ve özelliklerini
  • Milli-dini duyarlılığı yansıtan hikayeleri ve özelliklerini
  • ... ve 2 konu daha

öğreneceksiniz.
Instagram Logo
Bikifi Instagram'da

Hikaye; yaşanmış ya da yaşanması muhtemel olayların ve durumların, belli bir kural çerçevesinde anlatılmasına denir. Hikayeler kişi, olay, yer ve zaman olarak dört yapı unsurundan oluşmaktadır. Olay ve durum hikayesi olarak ayrılmaktadır.

Hikaye türünün ilk örneği İtalyan yazar Boccaccio’nun yazmış olduğu Decameron adlı eserdir. Türk edebiyatının ilk hikaye örneği Ahmet Mithat Efendi’nin yazmış olduğu “Letaif-i Rivayet” adlı eseridir.

Türk edebiyatında batılı anlamda ilk hikaye örnekleri Tanzimat Dönemi’nde yazılmaya başlanmış ve Servet-i Fünun döneminde ise gelişmeye devam etmiştir. Türk edebiyatının batılı anlamda ilk hikaye örneği ise Sami Paşazade Sezai’nin “Küçük Şeyler” adlı eseridir.

Milli edebiyat döneminde hikayeler sosyal gerçekçilik anlayışı çerçevesinde yazılmaya başlanmış ve bu özellik Cumhuriyet Dönemi’nde daha da gelişerek devam etmiştir.

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı Cumhuriyet’in 1923 yılında ilan edilmesi ile başlamıştır. Bu dönemde hikayede de teknik olarak önemli ilerlemeler ve belirgin değişimler yaşanmıştır. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında hikaye türü 1923-1940 yılları ve 1940-1960 yılları olmak üzere iki ayrı dönem olarak ayrılmaktadır.

Cumhuriyet Dönemi Türk Hikayesinin Genel Özellikleri

  • Sosyal gerçekçilik (toplumcu gerçekçi) anlayışı çerçevesinde hikayeler yazıldığı görülmektedir.
  • Servet-i Fünun döneminde Halit Ziya Uşaklıgil ile başlayan olaya dayalı (Maupassant tarzı) hikayecilik Cumhuriyet’in ilk yıllarında da sürdürülmüştür. Özellikle 1923-1940 yılları arasında hikayelerinde Maupassant tarzı benimsenmiştir. Sabahattin Ali, Sadri Ertem, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi yazarlar bu hikaye anlayışını tercih etmişlerdir.
    • Milli Edebiyat döneminde bu anlayışa öncülük eden Ömer Seyfettin’dir.
  • Aynı zamanda Sait Faik Abasıyanık “Çehov tarzı” ya da “durum hikayesi” denilen hikaye anlayışına geçiş yapmıştır. Durum hikayesi, olaydan çok hayatın bir kesitinin anlatıldığı hikayedir. Bu hikaye anlayışında olaydan çok kişinin içinde bulunduğu ruhsal durum ve kısa bir zamanda yaşanan durumlar anlatılmıştır.
  • Cumhuriyet Dönemi hikayelerinde genel olarak sanatçılar “sanat toplum içindir” anlayışı ile hareket ederek toplumsal sorunlara yönelmişlerdir. Fakat “sanat sanat içindir” anlayışı ile yazan sanatçılar da bulunmakla beraber bu sanatçılar bireyin iç dünyasını öne çıkaran konular işlemişlerdir.
  • Bu dönem hikayelerinde milli ve dini duyarlılık yine görülmektedir. Özellikle Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Samiha Ayverdi gibi isimlerin eserlerinde görülmektedir.
  • Cumhuriyet Dönemi hikayeciliğinde 1940’tan sonra hızlı bir gelişim sürecine girilmiştir. 2. Dünya Savaşı, çok partili hayata geçiş, Köy Enstitülerinin açılması gibi olaylar hikaye içeriklerine hareket getirmiştir. Anadolu, köy ve yaşantısı hikayelerin artık temel konusu olmuştur. Özellikle Orhan Kemal bu döneme imzasını atmıştır.
  • 1950’lerden sonra ise 2. Dünya Savaşı’nın etkisi ile kişinin kendi ve çevresiyle olan ilişkilerini, bilinçaltının etkilediği psikolojiyi işleyen hikayeler ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda modern hikayeye de geçiş yapılmıştır. Geleneksel anlatımın dışına çıkılmış ve ben merkezci hikaye anlayışına dönüşmüştür.

Cumhuriyet Dönemi Türk Hikayesinin Dönemlere Ayrılması

Sanat anlayışı, üslup ve konu bakımından farklılık gösteren hikayeler aşağıda bulunan şemaya göre incelenmektedir.

Cumhuriyet dönemi türk edebiyatı

1923-1940 Arası Türk Edebiyatındaki Hikaye

  • Gözleme dayalı gerçekçilik söz konusudur.
  • Realizm ön plandadır.
  • Hikaye bağımsız bir tür haline gelmiştir.
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Kenan Hulusi Koray, Sadri Ertem, Sait Faik Abasıyanık ve Sabahattin Ali  gibi isimler bu türde eserler vermiştir.
  • Toplumsal sorunların dile getirildiği bir anlayışla “sanat toplum içindir” bakış açısı ağırlıktadır.
  • Sade bir dil kullanılmıştır.
  • Psikoloji ve toplumsal içerikli eserlerdir.
  • 1923-1940 yılları arasındaki hikayelerin bir kısmı olay hikayesi bir kısmı durum hikayesi olarak yazılmıştır.

Olay Hikayesi

  • Klasik hikaye olarak da isimlendirilmektedir.
  • Olay örgüsü; kişi, zaman ve yer ögelerine bağlı olarak verilmektedir.
  • Merkezde bir olay vardır ve olay; serim, düğüm, çözüm bölümlerinde uyumluluk içerisinde anlatılır.
  • Kişi ve çevre tasvirleri detaylı değildir.
  • Merak ögesi hikayeye hakimdir.
  • Hikaye sonunda olay çözüme kavuşturulur.
  • Dünya edebiyatındaki temsilcisi: Maupassant’tır. Bu nedenle Maupassant tarzı hikayecilik olarak da adlandırılmaktadır.
  • Türk edebiyatında ise Ömer Seyfettin öncüsüdür. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Orhan Kemal gibi yazarlar da olay hikayesi türünde örnekler vermişlerdir.
    • Bu dönemde en bilinen hikayeler:
      • Reşat Nuri Güntekin=> Leyla ile Mecnun
      • Fahri Celalettin Göktulga=> Telak-ı Selase
      • Ercüment Ekrem Talu=> Teravihten Sahura
      • Memduh Şevket Esendal=> Otlakçı, Pazarlık
      • Sadri Ertem=> Bacayı İndir Bacayı Kaldır
      • Nahid Sırrı Örik=> Eski Resimler
      • Sabahattin Ali=> Ses, Kamyon
      • Sait Faik Abasıyanık=> Son Kuşlar, Lüzumsuz Adam

📚EK BİLGİ KÖŞESİ: Sabahattin Ali’nin Kamyon adlı eseri olay hikayesine en güzel örneklerden biridir. Yoksulluk nedeniyle büyük kente çalışmaya giden genç bir köylünün acıyla sonlanan yolculuğunu, gerçekçilik akımına bağlı olarak anlatmıştır. Yazar metinde gerçekçi birçok gözleme yer vermiştir: “Kamyon, Zincirli Han’ın dar ve basık kapısından, yan duvarlara sürtünüp sıvaları dökerek ve üzerine bağlanmış sepetlerle çuvalları dört tarafa fırlatarak ıkına sıkına çıktı. Şoför bir eliyle direksiyona yapışmış, dört metre genişliğindeki sokağın karşı tarafındaki berber dükkanlarına girmeden sola manevra yapabilmeye uğraşıyor, öteki eliyle de ağzına peynirli pide tıkıyordu.

Durum Hikayesi

  • Kesit hikayesi olarak da isimlendirilir.
  • Modern hikaye de denilmektedir.
  • Merak ögesi ikinci plandadır.
  • Hikayeler olaya değil, hayattan bir durum ya da kesite dayandırılır.
  • Okuyucuyu sarsan ya da heyecanlandıran bir anlatım söz konusu değildir.
  • Günlük hayattan bir kesit sunulur veya bir insanlık durumu anlatılır.
  • Kişisel ve sosyal düşünceler, duygu ve düşünceler ön plandadır.
  • Dünya edebiyatındaki temsilcisi: Anton Çehov’dur. Bu nedenle “Çehov tarzı” hikayecilik olarak da adlandırılmaktadır.
  • Türk edebiyatında ise Sait Faik Abasıyanık ve Memduh Şevket Esendal öncü isimlerdir.

📚EK BİLGİ KÖŞESİ: Memduh Şevket Esendal, klasik olay hikayelerinden farklı olarak yaşamdan kesitler sunduran durum hikayelerine yönelmiştir. Pazarlık adlı hikayesi bu türün en önemli örneklerinden biridir. Bu hikayesinde yazar, günlük yaşam içinde bir kişinin tanık olduğu olayı abartarak anlatmasını ve etraftaki kişilerle bu olay üzerine ilginç bir pazarlığa girmesini ele almıştır. Yazar diyaloglara sıklıkla yer verdiği bu hikayede günlük konuşma dilinin özelliklerini oldukça güzel yansıtmıştır.

1940-1960 Arası Türk Edebiyatındaki Hikaye

  • Bu dönem hikayelerinde ele alınan konuların çeşitliliği artmıştır.
  • Çoğunlukla gözleme dayanan gerçekçi hikayeler söz konusudur.
  • Bu yıllarda 1. ve 2. Dünya Savaşları sonrasında Anadolu halkının durumu ve toplumsal sorunlar gibi Anadolu’ya ve Anadolu halkının yaşamına ağırlık verilmiştir.
  • Toplumcu gerçekçi, milli, dini duyarlılık ve bireyin iç dünyasına ağırlık veren anlayış ön plandadır.
  • Milli ve dini konular, Doğu-Batı çatışması, milli mücadele, toplumsal sorunlar, ahlaki bozukluklar, köylü, kasabalı sorunları, işçi sorunları gibi konular sık görülmektedir.
  • Eserlerde toplumdaki aksakların giderilmesi amacı hakimdir. Fakat bireysel konuların da hikayelerde işlendiği görülmektedir.
  • Bu dönem eserleri içerik olarak 4 ana başlık içerisinde toplanmaktadır: Milli-dini duyarlılığı yansıtan hikayeler, toplumcu gerçekçi hikayeler, bireyin iç dünyasını esas alan hikayeler ve modernist hikayeler.

Milli ve Dini Duyarlılığı Yansıtan Hikayeler

  • Milli Edebiyat Dönemi’ne hakim olan “halka doğru” ilkesi ile Anadolu, milli duygular ve Türk tarihi işlenen eserlerin bu dönem hikayelerine tesir ettiği görülmektedir.
  • Maupassant tarzı (Olay) hikaye tekniği ile yazılmışlardır.
  • Merak unsuru yüksek eserlerdir.
  • Realizm akımı etkisindedir. Gözleme dayalı anlatım söz konusudur.
  • Milli kaynaklardan, Türk mitolojisinden ve destanlarda etkilenilmiştir.
  • Anlaşılır ve sade bir dil ile yazılmışlardır.
  • Serim-düğüm-çözüm planı hakimdir.
  • Din olgusu da oldukça öne çıkarılmıştır. Bu nedenle iç huzur ve İslamiyet’in birey üzerindeki olumlu etkileri temaları sıklıkla görülmüştür.
  • Sosyal ve kültürel farklar üzerinde durulduğu için köylü-aydın çatışmasına fazlasıyla yer verilmiştir.
  • İdeal gençlik oluşturma amacı vardır.
  • Özellikle Türkçe sözcükler seçilerek yazılmış eserlerdir.
  • Gerçekçi betimlemeler yapılmıştır.
  • Dönem yazarlarından örnekler:
    • Samiha Ayverdi=> Mabette Bir Gece
    • Sevinç Çokum=> Eğik Ağaçlar, Onlardan Kalan…
    • Mustafa Necati Sepetçioğlu=> Abdürrezzak Efendi, Menekşeler Ölmemeli
    • Emine Işınsu=> Bir Gece Yıldızlarla
    • Hüseyin Nihal Atsız

Toplumcu Gerçekçi Hikayeler

Toplumcu gerçekçilik, toplumcu dünya görüşü üzerine temellendirilmiş bir edebiyat akımıdır.

Bu akım, toplumu sosyal sınıflar arasında gerçekleşen çatışma alanı olarak değerlendirir. Amacı, sınıfsal çatışmayı ve bu çatışmanın toplumda yol açtığı etkileri ve sorunları yansıtmak olduğu kadar bu sorunlara çözüm yolunu da göstermektir. Bu açıdan toplum için sanat ilkesine bağlı olarak edebiyata eğitici bir işlev yükler.

Toplumcu gerçekçilik akımının dünya edebiyatında temsilcileri: Rus edebiyatında Maksim Gorki ve Mihail Şolohov, Amerikan edebiyatında Jack London ve John Steinbeck’tir.

Toplumcu Gerçekçi Hikayelerin Genel Özellikleri

  • Toplumdaki sorunlar dile getirilmiştir.
  • Modernlik, bilim, batılılaşma, eğitim gibi kavramların karşısına cehalet, hurafe, gelenekçilik, bağnazlık gibi kavramlar getirilerek eserler yazılmıştır. Okuyucuya bu kavramlar ile ilgili olumsuz örnekler gösterilmiş ve doğruyu öğretmek amaçlanmıştır.
  • Realist bir anlayış benimsenir. Gözlem son derece önemlidir.
  • Dil sadedir. Fakat kişiler ait oldukları zümreye ve yöreye göre konuşturulmuştur.
  • Bu dönem eserlerinde sağlam bir kurgu bulunmamaktadır.
  • Sanat toplum içindir anlayışı ön plandadır.
  • Eserlerde sınıfsal farklar oldukça eleştirilmiş, sınıfsal çatışmalara oldukça yer verilmiştir.
  • Hikayelerde köylü ve şehirli, zengin ve fakir, güçlü ve zayıf gibi çatışmalar ile töre, geçim sıkıntısı, cehalet, ağalık gibi temalar işlenmiştir.
  • Nazım Hikmet, Ercüment Behzat Lav, Sabahattin Ali, Fakir Baykurt, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Sadri Ertem, Samim Kocagöz, Talip Apaydın, Kemal Bilbaşar, Aziz Nesin gibi sanatçılar bu tarzda hikayeler yazmıştır.

Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Hikayeler

  • Sanat sanat içindir anlayışı esas olan bir anlayıştır.
  • İnsanın iç dünyasının derinlikleri işlenmiştir. En çok işlenen konular ise bireyin kendisiyle ve toplumla çatışması, kaçışı ve yalnızlaşması, bunalımdır.
  • Geleneksel anlatım tekniklerinden uzaklaşılmıştır.
  • İç monolog, iç diyalog, bilinç akışı gibi anlatım teknikleri kullanılmıştır.
  • Merak unsuru arka planda iken ruh tahlilleri ön plandadır.
  • Bu hikayelerden sosyal yarar beklenmemiştir.
  • Ayrıntılı tasvirler ön plandadır. Bu tasvirler dış dünya ve gerçeklik üzerinden değil, ruh üzerinden yapılmıştır.
  • Hikayelerde kahraman sayısı azdır. Ana kahramanın psikolojik durumu ayrıntısıyla betimlenir.
  • Psikoloji biliminden oldukça faydalanılmıştır.
  • Çevrenin insan ruhuna etkisi gösterilmiştir.
  • Kapalı mekanlar ön plana çıkarılmıştır.
  • Olaylar genellikle sonlandırılmamıştır.
  • Bu hikayelerde şiirsel bir dil hakimdir.
  • Bireysel bakış açısı esastır.
  • Dönem yazarlarından örnekler:
    • Peyami Safa=> Hikayeler
    • Memduh Şevket Esendal=> Otlakçı, Temiz Sevgiler
    • Tarık Buğra=> Yarın Diye Bir Şey Yoktur, İki Uyku Arasında
    • Halikarnas Balıkçısı=> Ege Kıyılarında, Merhaba Akdeniz, Ege’nin Dibi, Gülen Ada
    • Mustafa Kutlu=> Bu böyledir, Mavi Kuş, Yokuşa Akan Sular
    • Ahmet Hamdi Tanpınar

Modernist Hikayeler

  • 1980’li yıllardan sonra Türk edebiyatında bu anlayış benimsenmiştir.
  • Batılı, öznel ve felsefi yaklaşımlar ilke edinilmiştir.
  • Dünya edebiyatında etkili olan yazarlar: Franz Kafka, Albert Camus, Jean Paul Sartre ve Simone’dir.
  • Bu hikayelerde politik ve ideolojik konumda olmayan insanların kendilerini çevreleyen dünyadan nefreti anlatılmıştır.
  • Kuşkular, bunalım, içinde bulunduğu toplumdan uzaklaşma, yalnızlık; bazen heyecan, sevinç ve korku iç içedir.
  • Anlatımda açıklık yerine kapalılık ve imgelere yer verilmiştir.
  • Alegorik anlatımlardan yararlanılmıştır ve kişilerin gerçek adları verilmemiştir.
  • Bilinç akışı ve monolog gibi anlatım teknikleri kullanılmıştır.
  • Fantastik ögeler ön plandadır. Gerçeklik, bilinmeyenlerle ve hayaller ile süslenmiş durumdadır.
  • Modern toplumun basitliği işlenmiştir.
  • Anlaşılmazlık esas alınmıştır.
  • Belirgin kimlik özellikleri örneğin cinsiyet gibi belirt edici özellikler azaltılmıştır.
  • Bu hikayelerde kesin zaman dilimleri yoktur. Belirsiz ve öznel bir zaman anlayışı vardır.
  • Olaylar belli bir mekanda geçmez. Her yerde geçebilmektedir. Mekanlar arası mantıksal geçişler yoktur.
  • Gerçek ile hayal iç içedir.
  • Nezihe Meriç, Bilge Karasu, Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Ferit Edgü, Adalet Ağaoğlu, Haldun Taner, Leyla Erbil ve Orhan Pamuk örnek gösterilebilecek yazarlardandır.
✍ Ders Notları
25 Ders Saati📂 11. Sınıf Edebiyat
Bu yazıda bulunan terimler ayrıca anlatılmamıştır. Bu yazıdaki bir terimin ayrıca anlatılmasını istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından bize ulaşabilirsiniz.
Benzer İçerikler
Şiirde Ahenk Unsurları
Edebiyat

Şiirde Ahenk Unsurları

İçeriğe Git>
Türk Edebiyatında Hikaye (Halk Edebiyatından – Milli Edebiyata Kadar)
Edebiyat

Türk Edebiyatında Hikaye (Halk Edebiyatından – Milli Edebiyata Kadar)

İçeriğe Git>
Türk Edebiyatında Şiir (İslamiyet Etkisinde Gelişen Türk Şiiri)
Edebiyat

Türk Edebiyatında Şiir (İslamiyet Etkisinde Gelişen Türk Şiiri)

İçeriğe Git>
Türk Edebiyatında Şiir (Cumhuriyet Dönemi)
Edebiyat

Türk Edebiyatında Şiir (Cumhuriyet Dönemi)

İçeriğe Git>
Söz Sanatları (Edebi Sanatlar)
Edebiyat

Söz Sanatları (Edebi Sanatlar)

İçeriğe Git>
Geleneksel ve Modern Tiyatro Özellikleri
Edebiyat

Geleneksel ve Modern Tiyatro Özellikleri

İçeriğe Git>
Copyright © 2024 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo