Simya: Binlerce yıl öncesinden 17. yüzyıla kadar etkileri devam eden, maddeleri birbirine karıştırarak ölümsüzlük iksirini keşfetmeyi ve sıradan madenleri altın gibi değerli madenlere çevirmeyi hedefleyen uğraşa simya denir. Demokritos, Platon, Aristo, Cabir Bin Hayyan, İbn-i Sina; tanınmış simyacılardandır. Simya; kimya, metalurji, fizik, tıp, astroloji, semiotik, mistisizm, spiritüalizm ve sanat’ı bünyesinde barındırır.
Simya çalışmalarında;
- Sistematik bir bilgi birikimi yoktur. Bu yüzden bir bilim dalı olarak kabul edilmez.
- Daha çok deneme – yanılma usulüyle çalışmışlardır.
- Teorik olarak bir temeli yoktur.
- Kimya biliminin oluşmasında katkıda bulunmuştur.
Simyacılar; barut, sabun, cam, mürekkep, kozmetik, seramik, bazı boya maddelerini (vb) üretmişler ve bunları günlük kullanıma sokmuşlardır. Kullandıkları imbik, ısıtma kabı, pota (eritme kabı) gibi bazı aletleri günümüzde de hala kullanmaktayız.
Simyadaki asıl amaç ölümsüzlük iksirini ve değersiz madenleri altın gibi değerli madenlere çevirebilen bir felsefe taşını bulmaktır.