Türk-İslam Medeniyetinde Bilim, Kültür, Eğitim ve Sanat

📅 26 Eylül 2025|26 Eylül 2025
Bikifi

Bikifi’de aç → Reklamsız, kesintisiz öğren!

Reklamsız, odaklanmış çalışma

Notunu favorilerine kaydet ve kaybetme

Kaldığın yerden otomatik devam et

Not çalışma yüzdeni otomatik takip et

Tamamen ÜCRETSİZ→250 000+ öğrenciye katıl, ders çalış, yorum yap!

Güncel
Türk-İslam Medeniyetinde Bilim, Kültür, Eğitim ve Sanat

Konu Özeti

Türk-İslam medeniyeti bilim, kültür, eğitim ve sanatta büyük katkılar sağladı. Nizamiye Medreseleri, tasavvuf, Kaşgarlı Mahmud, Cezeri gibi isimler ve Selçuklu sanatı öne çıktı. TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü, bu mirası dünyaya taşıyor.

Bu konuda
  • Türk-İslam medeniyetinin bilim ve eğitimdeki katkılarını
  • Nizamiye Medreselerinin sistematik eğitimdeki rolünü
  • Kaşgarlı Mahmud, Ömer Hayyam ve Cezeri’nin bilimsel başarılarını
  • Mevlana, Yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli’nin tasavvuf anlayışını
  • ... ve 1 konu daha

öğreneceksiniz.
Reklamsız Bikifi Mobil Uygulaması!

Türk-İslam medeniyeti, insanlık tarihine bilim, kültür, eğitim ve sanat alanlarında sayısız katkı sunmuş zengin bir medeniyettir. Günümüzde Türkiye’nin TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarla sürdürdüğü kültürel diplomasi faaliyetleri de bu köklü geleneğin devamıdır.

Türkiye’nin Kültürel Diplomasi Kurumları

Türkiye, tarihten gelen kültürel birikimini dünya ile paylaşmak için önemli kurumlar oluşturmuştur. Bu kurumlar, Türk kültürünü tanıtmanın yanı sıra insani yardım ve kalkınma işbirliği alanlarında da faaliyet göstermektedir.

TİKA’nın Faaliyetleri

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), 1992 yılında kurulmuş olup, bugün 170 ülkede 30 binden fazla proje yürütmektedir. TİKA’nın çalışmaları sadece insani yardımla sınırlı değildir; aynı zamanda kültürel mirasın korunması için de önemli projeler gerçekleştirmektedir.

Restorasyon Çalışmaları

TİKA’nın en dikkat çekici faaliyetlerinden biri, tarihi eserlerin restorasyonudur. Moğolistan’daki Göktürk dönemine ait eserlerin korunması ve onarılması bunun güzel bir örneğidir. Benzer şekilde, Balkanlarda bulunan Osmanlı mirası eserler de TİKA tarafından restore edilmektedir. Bu çalışmalar, ortak tarihimizi ve kültürel bağlarımızı güçlendirmektedir.

Yunus Emre Enstitüsü’nün Faaliyetleri

Yunus Emre Enstitüsü, 2009 yılında kurulmuş olup, dünya genelinde 80’den fazla kültür merkezi ile faaliyet göstermektedir. Enstitünün temel amacı, Türk dilini ve kültürünü tanıtmak, Türkiye’nin dostane yüzünü dünyaya göstermektir.

Kültürel Etkinlikler

Yunus Emre Enstitüsü, bulunduğu ülkelerde sergiler, festivaller ve konserler düzenleyerek Türk kültürünü tanıtmaktadır. Ayrıca, yabancılara Türkçe öğretimi konusunda önemli bir rol üstlenmektedir. Bu sayede, dünyanın dört bir yanında insanlar Türkçe öğrenme ve Türk kültürünü tanıma fırsatı bulmaktadır.

Türklerin İnsanlık Tarihine Katkıları

Türkler, tarih boyunca bilim, kültür ve sanatta önemli başarılara imza atmışlardır. Bu katkılar sadece kendi coğrafyamızla sınırlı kalmamış, evrensel değerler haline gelmiştir. Hoşgörü, bilgelik ve insan sevgisi gibi değerler, Türk-İslam medeniyetinin dünyaya armağanıdır.

Bilim ve Eğitim Merkezlerinin Gelişimi

Orta Çağ’da İslam dünyası, bilim ve eğitim alanında altın çağını yaşıyordu. Bu dönemde kurulan medreseler, kütüphaneler ve rasathaneler, bilimsel ilerlemenin merkezi haline gelmiştir.

İslam Dünyasında Bilim Merkezleri

İslam dünyasında Bağdat, Kahire, Semerkant ve Buhara gibi şehirler önemli bilim merkezleri olarak öne çıkmıştır. Bu şehirlerde kurulan eğitim kurumları, dünyanın dört bir yanından öğrencileri kendine çekmiştir.

Nizamiye Medreseleri

Nizamiye Medreseleri, 1064-1092 yılları arasında Selçuklu veziri Nizâmülmülk tarafından kurulmuştur. Bu medreseler, İslam dünyasında sistematik eğitimin öncüsü olmuştur.

Eğitim Yapısı

Nizamiye Medreselerinde hem dinî ilimler hem de beşerî bilimler (insan ve toplumla ilgili bilimler) okutuluyordu. Bu kurumlar vakıf sistemi (toplumsal yardımlaşma ve dayanışma için kurulmuş sistem) ile finanse ediliyordu. Öğrencilerin barınma, beslenme ve eğitim ihtiyaçları karşılanıyor, hatta burs veriliyordu.

Nizamiye Medreselerinin Anadolu’ya etkisi büyük olmuştur. Selçuklular, Anadolu’da kurdukları medreselerde bu geleneği devam ettirmişlerdir. Konya, Sivas, Erzurum gibi şehirlerde kurulan medreseler, Anadolu’nun bilim ve kültür merkezi haline gelmesini sağlamıştır.

Eğitim Kurumları Çeşitliliği

İslam dünyasında sadece medreseler değil, farklı eğitim kurumları da vardı:

  • Küttap: İlköğretim seviyesinde eğitim veren kurumlar
  • Darüşşifa: Hem hastane hem de tıp eğitimi veren kurumlar
  • Kütüphane: Bilimsel eserlerin toplandığı ve araştırma yapılan merkezler
Medrese Eğitim Sistemi

Medreselerde günlük program oldukça düzenliydi. Sabah namazıyla başlayan gün, akşam namazına kadar derslerle geçerdi. Öğrenciler arasında münazara (bilimsel tartışma) yapılması, eleştirel düşüncenin gelişmesini sağlıyordu.

Ders içeriği şu alanlara odaklanıyordu:

  • Tefsir (Kuran yorumu)
  • Fıkıh (İslam hukuku)
  • Mantık (akıl yürütme bilimi)
  • Matematik ve astronomi

Bu dersler birbirini tamamlıyordu. Örneğin, mantık dersi sayesinde öğrenciler, diğer derslerde öğrendiklerini daha iyi analiz edebiliyorlardı.

Batı’da Eğitim Anlayışı

Aynı dönemde Batı dünyasında eğitim, skolastik düşünce (kilise merkezli, dogmatik düşünce sistemi) hakimiyetindeydi. Eğitim kurumları genellikle kilise kontrolündeydi ve ana amaç din adamı yetiştirmekti.

Katedral ve Manastır Okulları

Batı’da ilk eğitim kurumları katedral ve manastırlarda açılmıştır. Bu okullarda eğitim dili Latince’ydi ve müfredat dini konulara odaklanıyordu. Halkın büyük çoğunluğu bu eğitimden yararlanamıyordu.

Üniversitelerin Doğuşu
  1. yüzyılın sonlarına doğru Batı’da ilk üniversiteler kurulmaya başlandı:
  • Bologna Üniversitesi (1088)
  • Paris Üniversitesi
  • Oxford Üniversitesi
Eğitim Yapısı

Batı üniversitelerinde eğitim iki aşamadan oluşuyordu:

Trivium (sözlü sanatlar):

  • Gramer (dil bilgisi)
  • Retorik (güzel konuşma sanatı)
  • Diyalektik (tartışma ve mantık)

Quadrivium (sayısal bilimler):

  • Aritmetik
  • Geometri
  • Astronomi
  • Müzik

Bu sistem, İslam dünyasındaki medrese eğitimine göre daha sınırlıydı. Deneysel bilimler ve gözleme dayalı araştırmalar ihmal ediliyordu.

Haçlı Seferlerinin Etkisi

Haçlı Seferleri (1096-1291), her ne kadar savaş amaçlı başlamış olsa da, Doğu ve Batı arasında önemli bir kültürel etkileşime yol açmıştır. Batılılar, İslam dünyasının bilimsel birikimini keşfetmiş ve bu bilgileri kendi ülkelerine taşımışlardır. Özellikle matematik, astronomi ve tıp alanlarındaki eserler Latinceye çevrilmiştir.

Türk-İslam Bilim İnsanları

Türk-İslam medeniyeti, dünya bilim tarihine unutulmaz isimler kazandırmıştır. Bu bilim insanları, matematik, astronomi, tıp ve mühendislik alanlarında çığır açan buluşlara imza atmışlardır.

Kaşgarlı Mahmud

  1. yüzyılda yaşamış olan Kaşgarlı Mahmud, Türk dil biliminin öncüsüdür.

Türkçe Sözlük Çalışması

Kaşgarlı Mahmud’un en önemli eseri “Divânü Lugâti’t-Türk” (Türk Dilleri Sözlüğü), Türkçenin ilk kapsamlı sözlüğüdür. Bu eser, Türk dilinin zenginliğini ortaya koyan bir hazinedir.

Eser İçeriği

Divânü Lugâti’t-Türk’te:

  • 7500’den fazla Türkçe kelime
  • Atasözleri ve deyimler
  • Halk şiirleri örnekleri
  • Dünyanın ilk Türk haritası bulunmaktadır

Bu eser sayesinde, 11. yüzyıl Türkçesinin söz varlığını ve Türk boylarının yaşadığı coğrafyayı öğrenebiliyoruz. Örneğin, bugün kullandığımız “bilge”, “yiğit”, “alp” gibi kelimeler bu sözlükte yer almaktadır.

Ömer Hayyam

Ömer Hayyam, matematik, astronomi ve edebiyat alanlarında ün kazanmış çok yönlü bir bilim insanıdır.

Matematik Çalışmaları

Ömer Hayyam, analitik geometrinin kurucularından biridir. Üçüncü dereceden denklemlerin geometrik yöntemlerle çözümünü bulmuştur. Bugün lisede öğrendiğimiz cebirsel denklemlerin temellerini o atmıştır.

Takvim Çalışması

Ömer Hayyam, Sultan Melikşah döneminde Celali takvimini hazırlamıştır. Bu takvim, o dönemde kullanılan en hassas takvimdi. Bir yılın uzunluğunu 365,2422 gün olarak hesaplamıştı ki, bu modern hesaplamalara çok yakındır. Bu çalışmayı yaparken kurduğu gözlemevinde gökyüzünü incelemiş, gezegenlerin hareketlerini kaydetmiştir.

Cezeri

12-13. yüzyıllarda yaşamış olan Cezeri, mekanik biliminin öncülerindendir. Asıl adı Ebu’l-İz İsmail bin Rezzaz el-Cezeri’dir.

Mekanik İcatlar

Cezeri’nin icatları dönemine göre inanılmaz derecede gelişmişti:

  • Otomatlar (kendi kendine hareket eden mekanizmalar)
  • Su saatleri
  • Hidrolik sistemler (su gücüyle çalışan düzenekler)
Kitab-ül Hiyel

Cezeri’nin “Kitab-ül Hiyel” (Mekanik Düzenekler Kitabı) adlı eseri, mühendislik tarihinin en önemli eserlerinden biridir. Bu kitapta 50’den fazla mekanik düzeneğin tasarımı ve çalışma prensipleri anlatılmaktadır.

Cezeri’nin temel prensibi şuydu: Su ve hava dengesini kullanarak mekanik hareket oluşturmak. Bu prensip, günümüz hidrolik sistemlerinin de temelidir.

Fil Su Saati

Cezeri’nin en ünlü icadı Fil Su Saatidir. Bu saat, üzerinde bir fil figürü bulunan ve her yarım saatte bir hareket eden karmaşık bir mekanizmadır. Saatin çalışma prensibi şöyledir:

  1. Su, yavaş yavaş bir kaba dolar
  2. Kap dolduğunda ağırlığı artar ve aşağı iner
  3. Bu hareket, bir dizi mekanizmayı tetikler
  4. Sonuçta fil hortumunu hareket ettirir ve kuş ötmeye başlar

Bu sistem, bugünkü otomatik sistemlerin atası sayılabilir.

İbni Nefis

  1. yüzyılda yaşamış olan İbni Nefis, tıp tarihinin önemli isimlerindendir.

Küçük Kan Dolaşımı Keşfi

İbni Nefis’in en önemli başarısı, küçük kan dolaşımını (akciğer dolaşımı) keşfetmesidir. O dönemde herkes, antik Yunan hekimi Galen’in teorilerini doğru kabul ediyordu. Ancak İbni Nefis, gözlem ve araştırmalarıyla Galen’in yanıldığını kanıtladı.

İbni Nefis şunu keşfetti: Kan, kalbin sağ karıncığından akciğerlere gider, orada oksijenlenir ve sol kulakçığa döner. Bu keşif, modern tıbbın temellerinden biridir. Batı dünyası bu bilgiye ancak 300 yıl sonra ulaşabilmiştir.

Mutasavvıflar ve Düşünce Dünyası

Tasavvuf (İslam mistisizmi, manevi arınma yolu), Türk-İslam düşünce dünyasının önemli bir parçasıdır. Mutasavvıflar (tasavvuf yolunu benimseyen manevi önderler), sadece dini öğretiler değil, evrensel insani değerler de yaymışlardır.

Hoca Ahmed Yesevi

Hoca Ahmed Yesevi, “Pir-i Türkistan” (Türkistan’ın piri) olarak anılır ve Türk tasavvufunun kurucusudur.

Yesevi Öğretisi

Yesevi’nin en büyük özelliği, halka Türkçe ile hitap etmesidir. O dönemde dini eğitim genellikle Arapça veya Farsça verilirken, Yesevi halkın anlayacağı dilde konuşmuştur. “Hikmet”lerinde şöyle diyordu:

“Bismillah deyip başladım sözüme, Kulak verin dinleyin özüme, Türkçe söyler idim halka ayan, Arapça, Farsça bilen bilir onu zaten”

Etkisi

Yesevi’nin öğrencileri “Horasan Erenleri” olarak anılır ve Anadolu’ya gelerek burada İslam’ın yayılmasında önemli rol oynamışlardır. Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre gibi büyük mutasavvıflar onun geleneğini devam ettirmiştir.

Mevlana Celaleddin Rumi

1207-1273 yılları arasında yaşamış olan Mevlana, evrensel sevgi ve hoşgörünün sembolüdür.

Mevlevilik Düşüncesi

Mevlana’nın öğretisi, tüm insanları kucaklayan bir sevgi anlayışına dayanır. Ünlü sözü şöyledir:

“Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kafir, ister mecusi, ister putperest ol yine gel, Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel”

Bu sözler, Mevlana’nın hoşgörü anlayışını özetler. O, din, dil, ırk ayrımı yapmadan tüm insanlara kapısını açmıştır.

Eserleri

Mevlana’nın başlıca eserleri:

  • Mesnevi: 6 ciltlik büyük eseri, tasavvuf felsefesini hikayelerle anlatır
  • Divan-ı Kebir: Şiirlerinin toplandığı eser

Bu eserler Farsça yazılmış olsa da, evrensel mesajları nedeniyle birçok dile çevrilmiştir.

2007 UNESCO İlanı

UNESCO, 2007 yılını “Mevlana ve Hoşgörü Yılı” ilan etmiştir. Bu, Mevlana’nın öğretilerinin evrensel değerinin bir göstergesidir. Dünyanın birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu günümüzde, Mevlana’nın mesajları daha da önem kazanmıştır.

Hacı Bektaş Veli

  1. yüzyılda yaşamış olan Hacı Bektaş Veli, Anadolu’nun manevi mimarlarındandır.

Öğretileri

Hacı Bektaş Veli’nin öğretisi dört temel değer üzerine kuruludur:

  1. İnsan sevgisi
  2. Hoşgörü
  3. Dayanışma
  4. Ahlaki olgunluk

“İncinsen de incitme” sözü onun hayat felsefesini özetler. Kadın-erkek eşitliğini savunması, dönemine göre çok ilerici bir yaklaşımdı.

Yeniçeri Ocağı Pirliği

Hacı Bektaş Veli’nin öğretileri, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda da etkili olmuştur. Yeniçeri Ocağı‘nın piri (manevi önderi) kabul edilmiş, yeniçeriler onun öğretileriyle yetiştirilmiştir. Bu sayede, Osmanlı ordusunun sadece askeri değil, ahlaki değerlerle de donanmış olması sağlanmıştır.

Yunus Emre

1241-1321 yılları arasında yaşamış olan Yunus Emre, Türk tasavvuf şiirinin en büyük temsilcisidir.

Şiir Dili

Yunus Emre’nin en büyük özelliği, sade ve anlaşılır Türkçe kullanmasıdır. Halkın anlayacağı dilde yazdığı şiirleri, yüzyıllardır dilden dile dolaşmaktadır:

“Yaratılanı severim, Yaratan’dan ötürü”

Bu dizeler, onun insan sevgisini ve Allah aşkını birleştiren anlayışını gösterir.

Evrensel Mesajlar

Yunus Emre’nin şiirlerinde şu evrensel mesajlar öne çıkar:

  • Gönül: İnsanın en değerli hazinesi gönüldür
  • İnsan sevgisi: Tüm insanları sevmek, Allah’ı sevmenin yoludur
  • Tevazu: Alçakgönüllülük, olgunluğun işaretidir

“Bir kez gönül yıktın ise, bu kıldığın namaz değil” sözüyle, ibadetlerin ancak güzel ahlakla anlam kazanacağını vurgulamıştır.

İbnülarabi

1165-1240 yılları arasında yaşamış olan İbnülarabi, İslam düşünce tarihinin en önemli filozoflarındandır.

Düşünce Sistemi

İbnülarabi’nin felsefesi “vahdet-i vücut” (varlığın birliği) anlayışına dayanır. Bu görüşe göre, tüm varlıklar özünde birdir ve Allah’ın tecellisidir (yansımasıdır).

Anadolu’daki Etkisi

İbnülarabi, ömrünün son yıllarını Anadolu’da geçirmiş ve buradaki tasavvuf düşüncesini derinden etkilemiştir. Konya’da Mevlana ile görüşmüş, düşünce alışverişinde bulunmuştur. Onun fikirleri, Anadolu’daki tasavvuf anlayışının felsefi temellerini oluşturmuştur.

Sanat ve Mimari

Türk-İslam medeniyeti, kendine özgü bir sanat anlayışı geliştirmiştir. Bu sanatta taş işçiliği, çini, minyatür ve mimari öne çıkan alanlardır.

Selçuklu Sanat Anlayışı

Selçuklular, Orta Asya’dan getirdikleri sanat geleneğini İslam sanatıyla birleştirerek özgün bir üslup oluşturmuşlardır.

Mimari Eserler

Selçuklu mimarisi, işlevsellik ve estetik güzelliği birleştiren yapılarıyla ünlüdür:

  • Camiler: Sade ve görkemli yapılar
  • Medreseler: Eğitim yapıları, avlulu plan
  • Kümbet: Türklere özgü anıt mezar yapıları
  • Kervansaraylar: Ticaret yolları üzerindeki konaklama yerleri
Taş İşçiliği

Selçuklu taş işçiliği, dünyanın en gelişmiş örneklerindendir. İnce Minareli Medrese (Konya), taş işçiliğinin en güzel örneklerinden biridir. Kapı ve pencere kemerlerindeki geometrik süslemeler, matematiksel bir düzen içinde işlenmiştir.

Kümbet Mimarisi

Kümbet (anıt mezar), Türklere özgü bir mimari yapıdır. Genellikle sekizgen veya silindirik gövdeli, kubbeli veya piramit çatılı yapılardır. En ünlü örnekleri:

  • Melike Mama Hatun Kümbeti (Tercan)
  • Döner Kümbet (Kayseri)
  • Çifte Kümbet (Kayseri)

Bu yapılar, Türklerin ölümden sonraki hayata verdikleri önemi gösterir.

Çini Sanatı

Selçuklu çini sanatı, dünya sanat tarihinde özel bir yere sahiptir. Kubadabad Sarayı‘nda bulunan çini örnekleri, dönemin en güzel eserleridir. Bu çinilerde:

  • İnsan figürleri
  • Hayvan figürleri (özellikle çift başlı kartal)
  • Bitkisel motifler
  • Geometrik desenler bulunur

El Sanatları

Selçuklu döneminde el sanatları da gelişmiştir:

Halı dokumacılığı: Konya ve çevresinde dokunan halılar, geometrik desenleri ve canlı renkleriyle ünlüdür. Bu halılar sadece kullanım eşyası değil, aynı zamanda birer sanat eseridir.

Minyatür: Kitapları süsleyen küçük resimlerdir. Selçuklu minyatürlerinde günlük hayat sahneleri, saray hayatı ve doğa tasvirleri yer alır.

Batı Sanat Anlayışı

Aynı dönemde Batı’da romanesk ve gotik sanat akımları hakimdir. Bu sanat, dini konulara odaklanmış ve kilise mimarisinde gelişmiştir.

Katedral Mimarisi

Batı’nın en görkemli yapıları katedrallerdir. Notre Dame (Paris) ve Saint Denis katedralleri bunların en ünlü örnekleridir.

Süsleme Sanatı

Batı sanatında süsleme unsurları:

  • Vitray: Renkli camlardan yapılan pencere süslemeleri
  • Fresk: Duvar resimleri
  • Heykel: Dini figürlerin taş veya ahşap heykelleri

Dinî Temalar

Batı sanatında neredeyse tüm eserler dini konulara odaklanmıştır:

  • İncil’den sahneler
  • İsa’nın hayatı
  • Azizlerin yaşamları
  • Cennet ve cehennem tasvirleri

Bu durum, kilisenin toplum üzerindeki etkisini gösterir. Sanatçılar, genellikle kilise siparişleriyle çalıştıkları için dini konuların dışına çıkamamışlardır.

Kültürel Etkileşim ve Miras

Doğu ve Batı medeniyetleri arasındaki etkileşim, insanlık tarihini zenginleştirmiştir. Bu etkileşim bazen savaşlarla, bazen ticaretle, bazen de bilimsel çalışmalarla gerçekleşmiştir.

Doğu-Batı Etkileşimi

Haçlı Seferleri ve ticaret yolları, iki medeniyet arasında köprü görevi görmüştür. Bu etkileşim sayesinde bilgi, teknoloji ve kültür unsurları karşılıklı olarak aktarılmıştır.

Bilgi Transferi

  1. yüzyılda başlayan çeviri hareketi, İslam dünyasının bilimsel birikiminin Batı’ya aktarılmasını sağlamıştır. Toledo (İspanya) bu çeviri hareketinin merkezi olmuştur. Burada:
  • Arapça eserler Latinceye çevrilmiştir
  • İslam bilim insanlarının eserleri Batı’ya tanıtılmıştır
  • Antik Yunan eserlerinin Arapça çevirileri üzerinden Latinceye aktarılması sağlanmıştır
Bilimsel Yaklaşım Farkları

İslam dünyası, bilime açık ve sorgulayıcı bir yaklaşım sergilemiştir. Gözlem, deney ve akıl yürütme temel yöntemlerdi. Batı ise uzun süre skolastik düşüncenin etkisinde kalmış, kilise öğretilerine aykırı görüşler engellenmiştir.

Örneğin, İbni Heysem’in (Alhazen) optik çalışmaları, gözlem ve deneye dayanıyordu. Karanlık bir odada küçük bir delikten giren ışığın davranışını inceleyerek görme teorisini geliştirmişti. Bu bilimsel yöntem, Batı’da ancak Rönesans döneminde benimsenmiştir.

Ortak İnsani Değerler

Türk-İslam medeniyeti, evrensel değerler üretmiş ve bunları insanlığın hizmetine sunmuştur:

Hoşgörü: Farklılıkları zenginlik olarak görme Bilgelik: Bilgi ve ahlakı birleştirme Sevgi: Tüm insanları kucaklama

Günümüze Etkileri

Bu değerler günümüzde de önemini korumaktadır:

  • Mevlana’nın eserleri UNESCO tarafından tanınmıştır
  • Yunus Emre’nin şiirleri birçok dile çevrilmiştir
  • Türk-İslam sanat eserleri dünya müzelerinde sergilenmektedir

Türkiye, TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarla bu mirası yaşatmaya ve dünyayla paylaşmaya devam etmektedir. Bu kurumlar aracılığıyla:

  • Tarihi eserler restore edilmektedir
  • Türk dili ve kültürü tanıtılmaktadır
  • Kültürler arası diyalog güçlendirilmektedir

Konuyla İlgili Terimler Özeti

  • Medrese: (⭐⭐⭐) İslam dünyasında yükseköğretim kurumu. Sistematik eğitim veren, hem dini hem de pozitif bilimlerin okutulduğu kurumlar. Günümüz üniversitelerinin öncüsü sayılır. Öğrencilere barınma, yemek ve burs imkanı sağlanırdı.
  • Tasavvuf: (⭐⭐⭐) İslam dininde manevi arınma ve olgunlaşma yolu. İnsanın iç dünyasını güzelleştirmeyi, Allah’a yaklaşmayı hedefleyen düşünce sistemi. Mevlana’nın sema töreni, tasavvufun bir uygulamasıdır.
  • Skolastik düşünce: (⭐⭐) Orta Çağ Batı dünyasında hakim olan kilise merkezli düşünce sistemi. Dini dogmaları sorgulamadan kabul eden, aklı inancın hizmetinde gören yaklaşım. Bilimsel ilerlemeyi yavaşlatmıştır.
  • Kümbet: (⭐⭐) Türklere özgü anıt mezar yapısı. Genellikle sekizgen veya silindirik gövdeli, kubbeli yapılar. Önemli kişiler için inşa edilirdi. Kayseri’deki Döner Kümbet ünlü bir örnektir.
  • Mutasavvıf: (⭐⭐) Tasavvuf yolunu benimseyen, bu yolda ilerleyen kişi. Manevi önder ve öğretmen. Mevlana, Yunus Emre gibi isimler mutasavvıftır.
  • Vakıf sistemi: (⭐) İslam dünyasında sosyal yardımlaşma ve dayanışma için kurulmuş sistem. Zenginlerin mal varlıklarını toplum yararına bağışladıkları kurumlar.
  • Trivium: (⭐) Orta Çağ Batı eğitiminde sözlü sanatlar eğitimi. Gramer (dil bilgisi), retorik (güzel konuşma) ve diyalektik (tartışma sanatı) derslerinden oluşur.
  • Quadrivium: (⭐) Orta Çağ Batı eğitiminde sayısal bilimler eğitimi. Aritmetik, geometri, astronomi ve müzik derslerinden oluşur.
👍 2025-2026 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
20 Ders Saati📂 10. Sınıf Tarih
Bu yazıda bulunan terimler ayrıca anlatılmamıştır. Bu yazıdaki bir terimin ayrıca anlatılmasını istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından bize ulaşabilirsiniz.
Sistememizde bu yazıda bahsi geçen kişilere ait bir biyografi bulunamamıştır.
Benzer İçerikler
1990 Sonrasında Meydana Gelen Siyasi Gelişmelerin Türkiye’ye Etkileri
Tarih

1990 Sonrasında Meydana Gelen Siyasi Gelişmelerin Türkiye’ye Etkileri

İçeriğe Git>
Önemli Askeri Mücadelelerin Türk Tarihinin Seyrine Etkileri
Tarih

Önemli Askeri Mücadelelerin Türk Tarihinin Seyrine Etkileri

İçeriğe Git>
Orta Çağ’da Bilim, Kültür ve Sanat
Tarih

Orta Çağ’da Bilim, Kültür ve Sanat

İçeriğe Git>
Orta Çağ’daki Siyasi ve Askeri Gelişmeler
Tarih

Orta Çağ’daki Siyasi ve Askeri Gelişmeler

İçeriğe Git>
Eğitim ve Kültür Alanındaki İnkılaplar
Tarih

Eğitim ve Kültür Alanındaki İnkılaplar

İçeriğe Git>
Avrupa’da Değişim Çağı
Tarih

Avrupa’da Değişim Çağı

İçeriğe Git>
Copyright © 2025 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo