Fransa, İngiltere ile giriştiği rekabette 1798’de İngiliz güçlerini Hindistan’da yok etmeyi amaçlamış ve bunun için önce Mısır’ın işgal planını yürürlüğe koymuştur. Bu hedefler doğrultusunda Napoleon komutasında harekete geçen Fransız ordusu, İskenderiye ve Kahire’yi ele geçirerek Mısır’ı işgal etmiştir. Osmanlı birlikleri karşısında başarısız olan Napoleon, Mısır’a dönmek zorunda kalmıştır. İngilizlerin Süveyş’e çıkması üzerine Fransızlar Mısır’ı boşaltmak zorunda kalmıştır.
🚀DETAY BİLGİ: Napoleon’un Mısır’ı işgal etmesi, üzerine Osmanlı Devleti, İngiltere ve Rusya’nın desteğini alarak Fransa’ya 1798’de savaş ilan etmiştir. Böylece Osmanlı Devleti, ilk defa topraklarını işgal eden bir ülkeye karşı Avrupalı devletlerle iş birliğine gitmiştir.
Mehmet Ali Paşa, Mısır’ı Fransız işgalinden kurtarmak için 1799 yılında Kavala’dan gönderilen seçme askerlerin başında Kahire’ye gelmiştir. Kavalalı Mehmet Ali Paşa, bu askerlerin komutanı olmuştur. Mehmet Ali Paşa, Mısır’da kendi otoritesini kurmayı başarmış ve bu nedenle 1805’te buraya vali olarak atanmıştır.
Mehmet Ali Paşa’nın Mısır’ın tek hakimi haline gelmesi Osmanlı yönetimini rahatsız etmiştir. Bu nedenle Selanik ve Kavala valiliklerine tayin edilen Mehmet Ali Paşa kabul etmeyerek Mısır’da kalmaya devam etmiştir.
Aynı zamanda Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’nin bir türlü sonuçlandıramadığı Hicaz’daki Vehhabi İsyanı’nı 1818’de bastırarak hac yolunu açmış ve İslam dünyasında saygınlık kazanmıştır. Osmanlı Devleti, Mehmet Ali Paşa’ya Hicaz ve Habeş valiliklerini de vermek zorunda kalmıştır. Mehmet Ali Paşa, 1822’de Sudan’da da hakimiyet kurmuştur.
Sultan II. Mahmut, Mora İsyanı’nı bastıramayınca Girit ve Mora valilikleri karşılığında Mehmet Ali Paşa’dan yardım istemek durumunda kalmıştır. Yunanistan’ın kurulması ile Mora valiliğini alamayan Mehmet Ali Paşa, Suriye valiliğini istemiş, Osmanlı ise kabul etmemiştir. Bu nedenle Mehmet Ali Paşa, Osmanlı’ya karşı savaş açmıştır. Bunun üzerine Osmanlı, İngiltere ve Fransa destek vermeyince Rusya’dan yardım istemiştir. Rusya’nın Osmanlı’nın yardım isteğine olumlu cevap vermesi üzerine İngiltere ve Fransa, Kütahya Antlaşması’nın yapılmasını sağlamıştır.
⭐ Kütahya Antlaşması ile;
- Mehmet Ali Paşa’ya Mısır, Girit ve Suriye valilikleri verilmiştir.
- Oğlu İbrahim Paşa’ya ise Cidde valiliği verilmiştir.
Kütahya Antlaşması ile Osmanlı’nın valisine bile gücünün yetmediği ortaya çıkmış, iç meselelerin uluslararası soruna dönüştüğü gözler önüne serilmiştir.
Osmanlı Devleti bu antlaşmadan sonra İngiltere ve Fransa’ya güvenmediği için Rusya ile Hünkar İskelesi Antlaşması’nı imzalamıştır.
⭐ Hünkar İskelesi Antlaşması ile;
- Osmanlı Devleti bir saldırıya uğrarsa Rusya askeri yardım gönderecek ve bu masraflar Osmanlı tarafından karşılanacaktır.
- Osmanlı Devleti, Rusya’nın istediği zamanlarda diğer devletlere boğazları kapatacaktır.
- Antlaşma 8 yıl süre için geçerli olacaktır.
❗ NOT: Bu antlaşma ile Boğazlar sorunu ortaya çıkmıştır.
Bu antlaşma Rusya’nın Karadeniz’deki güvenliğini artırmıştır. Bu nedenle İngiltere ve Fransa tepki göstermiştir. Osmanlı ise Mısır sorununda İngiltere’nin desteğini alabilmek adına İngilizlerle Balta Limanı Antlaşması imzalamıştır.
⭐ Balta Limanı Antlaşması ile;
- İngiliz tüccarlarına fazlasıyla kolaylık sağlanmıştır.
- Tüm Avrupalı devletler için geçerlidir.
Kütahya Antlaşması’nın Mehmet Ali Paşa’yı memnun etmemesi üzerine tekrar savaş başlamıştır. Bu durumdan rahatsız olan İngiltere, Londra’da konferans düzenlemiştir. Bu konferansın sonucunda Londra Antlaşması imzalanmıştır.
⭐ Londra Antlaşması ile;
- Mısır hukuki yönden Osmanlı’ya bağlanmıştır.
- Mehmet Ali Paşa’ya Mısır’ın yönetimi bırakılmıştır.
- Mısır, Osmanlı’ya vergi ödeyecektir.
- Suriye, Girit ve Adana valilikleri Osmanlı’ya geri verilmiştir.
Londra Antlaşması ile mısır sorunu tamamen çözüme kavuşmuştur.
Vehhabilik Hareketi
Vehhabilik; XVIII. yüzyılın ortalarında, Suudi Arabistan’ın Necd Bölgesi’nde yeni bir dini akım olarak ortaya çıkmıştır. Vehhabilik, Muhammed B. Abdülvehhab tarafından kurulmuş ve genel olarak tasavvufu, bidat olarak görmüştür. Özellikle tevhit inancına yönelik farklı görüşleriyle dikkat çekmiştir.
Muhammed b. Abdülvehhab, 1745’te Suud ailesinin siyasi desteğini kazanmıştır. Bu ittifak ile Suudiler, Abdülvehhab’ın vefat ettiği 1792 yılına kadar geçen sürede, Riyad’da hâkimiyet kurmuştur. XIX. asrın ilk yıllarından itibaren Suudi-Vehhabi ittifakı; kuzeyde Irak ve Suriye, güneyde Umman ve batıda Hicaz topraklarına doğru yayılmaya başlamıştır.
Suudi-Vehhabi kuvvetlerinin Taif, Mekke, Medine’yi içine alan Hicaz Bölgesi’ni ele geçirmesi üzerine Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa, Vehhabileri Hicaz’dan çıkarmak için görevlendirilmiştir. Mehmet Ali Paşa kuvvetleri, 1813 yılında Mekke ve Medine’yi tekrar Osmanlı yönetimi altına almıştır. 1824’te Suud ailesi, Riyad’ı geri alarak merkez yapmış ve Suudi Emirlik’i yeniden kurmuştur.