Afet, insanlara zarar veren olaydır. Afetler doğal afetler ve beşeri afetler olarak ikiye ayrılmaktadır. Doğal afet; önlenmesi insan eliyle olmayan çeşitli doğa olaylarının neden olduğu yıkımlara denir. Diğer bir deyiş ile doğal afet; can ve mal kaybına neden olan doğal olaylardır. Doğada meydana gelen her olay afet olarak kabul edilmez. Örneğin; Antarktika’da sıcaklığın -50 derecenin altında olması veya İtalya’daki bir yanardağ patlaması doğa olayıdır ancak afet değildir. Çünkü bu doğa olayları insan hayatına etki etmemektedir. Dolayısıyla doğa olayları insan hayatına etki ettiğinde veya can ve mal kaybına sebep olduğunda afet olarak kabul edilmektedir. Bir doğal afet, bir başka doğal afetin oluşumuna da sebep olabilmektedir. Örneğin; okyanus tabanında oluşan bir deprem, tsunamiye neden olabilmektedir.
İnsanlar ihtiyaçlarını karşılarken yeryüzünde büyük değişimlere neden olmaktadır. Bu değişimler ise dünyanın doğal dengesini bozmaktadır. Bunun sonucunda ise beşeri afetler oluşmaktadır. Kısacası beşeriafet; insanlar tarafından oluşturulan yine can ve mal kaybına neden olan olaylara denilmektedir.
Aynı zamanda afetler; yavaş ve hızlı gerçekleşen afetler olarak da sınıflandırılabilir.
- Hızlı gelişen afetler; depremler, seller ve çamur akıntıları, çığ ve kaya düşmeleri, volkanik patlamalar, nükleer ve kimyasal kazalar, fırtına ve tayfunlardır.
- Yavaş gelişen afetler ise; iklim değişimleri, kuraklık, erozyon, açlık, salgın hastalıklar ve çölleşmedir. En yavaş gerçekleşen doğal afet, iklim değişikliğidir.
Afetler yaşandıkları bölgelerde farklılık göstermektedir. Örneğin; kasırgalara tropikal kuşaktaki ülkelerde rastlanırken çığlara ve heyelanlara daha çok dağlık bölgelerde rastlanır. Afetlerin etki alanları da farklıdır. Deprem, tsunami, kasırga, volkanik patlamalar geniş bir alanı etkilerken heyelan, çığ veya yıldırım düşmesi daha dar bir alanı etkiler. Bazı afetler önceden tahmin edilebilirken (fırtına, kasırga) bazıları edilemez (deprem, orman yangını). Bazı afetler kesinlikle önlemezken bazı afetler önlenebilir. Örneğin; deprem önlenemezken erozyon önceden alınan tedbirlerle önlenebilir.
⭐Doğal afetlerin genel özellikleri;
- Oluşumları doğa olayları ile ilişkilidir.
- Can, mal ve doğal kaynak kaybına yol açarlar.
- Kısa zamanda ve aniden meydana gelirler.
- Başladıktan sonra insanlar tarafından engellenemezler.
- Bir doğal afet başka bir doğal afetin oluşmasına neden olabilir.
⭐Afetlerin doğrudan etkileri;
- Can kayıpları,
- Yaralanmalar,
- Eşya kayıpları,
- Hayvan ve tarım ürünleri kayıpları,
- Alt yapı hasarları,
- Tedavi, giyinme, barınma giderleri,
- Kurtarma, ilk yardım giderleri,
- Yapılardaki onarım giderleri,
- Haberleşme ve ulaştırma giderleri,
- Ulaşım ve nakliye aksaması,
- Toprak kaybı,
- İş yeri hasarları
Afet yönetimi; risk ve zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme olmak üzere dört aşamadan oluşmaktadır. Afet ile mücadelede en etkili yöntem; afetin oluşmasına zemin hazırlayacak koşullara karşı bilinçli davranarak önceden önlem almaktır. Bunun için ise her ülkede afet ile mücadele eğitimleri verilmelidir. Örneğin Japonya bu konuda dünyada en güzel adımları atmakta ve afet yönetim sistemi ile afetlerin yol açacağı olumsuzlukları en aza indirmektedir. Türkiye’de ise bu konuda ilk adım Gölcük Depremi sonrasında atılmıştır. Afet ile mücadele eden tüm kurumlar AFAD altına bağlanmış ve AFAD yeni bir afet yönetim modeli hazırlamıştır.
Coğrafi bilgi sistemleri (CBS); konuma dayalı her türlü bilgi toplanması, depolanması, işlenmesi, analiz edilmesi ve sunulması olarak tanımlanmaktadır. Kısacası CBS; konuma dayalı gözlemlerle elde edilen grafik ve grafik olmayan bilgilerin toplanması, saklanması, işlenmesi ve kullanıcıya sunulması işlevlerini bütünlük içerisinde gerçekleştiren bir bilgi sistemidir. CBS’nin konumsal veri yönetimi, konumsal analiz ve grafik görüntüleme kapasitesi ile deprem, sel, heyelan, yangın, volkanizma, fırtına ve salgın hastalıklar gibi afetlerin etkisi azaltılmaktadır.
Uzaktan algılama teknolojisinden çok çeşitli bilgilerin elde edilmesi de mümkündür. Uzaktan algılama; yer ile bir bağlantı olmaksızın uzaktan o yere ait çeşitli verilerin elde edilmesi yöntemidir. Bu veriler çoğunlukla uçaklardan çekilen fotoğraflar, insansız hava araçlarından elde edilen bilgilerden ve uydu görüntülerinden elde edilmektedir. Örneğin; tarım bitkilerinin ekim alanlarının tespit edilmesi, o yıl ne kadar ürün alınacağının tahmin edilmesinin yanında meteorolojide hava tahminlerinin yapılması, verilerin paylaşılması, ilgililerin uyarılmasında, şehir planlamasında, haritaların yapımında, askeri çalışmalarda faydalanılır. Aynı zamanda uzaktan algılama yöntemi ile doğal afetler hakkında bilgi sahibi olunabilir. Örneğin; uydu ve hava fotoğrafları ile volkanik faaliyetlerin ve lav akışlarının etkileri, orman yangınlarının ne tarafa doğru yöneldiği, sellerin nereleri etkilediği görülebilmektedir.
Erken uyarı sistemleri; meydana gelebilecek afetlerin yol açabileceği zararları en aza indirmek amacıyla afet öncesinde çeşitli teknolojiler kullanılarak kurumlar tarafından yayımlanan mesaj veya bildirilere denir. Örneğin; günümüzde tsunami dalgalarının kıyılara ulaşma zamanları erken uyarı sistemleri ile bildirilmektedir.