Güncel
Biyocoğrafya

Konu Özeti

Belli bir bölgede yaşayan ve birbirleri ile devamlı etkileşim halinde olan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bütüne de ekosistem adı verilmektedir. Biyoçeşitlilik; bir bölgede bitki, hayvan türlerinin ve çeşitlerinin sayıca zenginliğine denilmektedir.

Bu konuda
  • Biyoçeşitliliği ve biyoçeşitliliği etkileyen faktörleri
  • Biyom çeşitlerini
  • Ekosistemin bozulma nedenlerini
  • Biyoçeşitliliğin sıcak noktalarını ve önemini
öğreneceksiniz.
Reklamsız Bikifi Mobil Uygulaması!

Çevre, bir canlının yaşamının temel ihtiyaçlarını karşıladığı yerdir. Canlılar, yaşadıkları çevre ile sürekli olarak etkileşim halindedir. Dünya üzerinde hayatın olduğu veya canlıların yaşadığı hidrosfer, litosfer ve atmosferi kapsayan ortama biyosfer denilmektedir. Bu ortamda hidrosfer, litosfer ve atmosfer karşılıklı ilişki içerisindedir. Biyosfer yaşam alanının sınırlarında genellikle canlılar, toprak yüzeyinden yaklaşık 10 metre derinliğe ve 120 metre yüksekliğe kadar yaşayabilmektedir. Daha derinlerde veya daha yükseklerde canlılara çok az rastlanılmaktadır. Dünya ekosisteminde yaşayan bitki ve hayvanların dağılışı bulundukları coğrafi şartların özelliklerine bağlıdır.

Belli bir bölgede yaşayan ve birbirleri ile devamlı etkileşim halinde olan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bütüne de ekosistem adı verilmektedir. Bir kıta veya okyanus ekosistem olabileceği gibi bir orman veya göl de bir ekosistem olabilmektedir. Canlıların birbirleri ile ve çevreleri ile olan ilişkilerini inceleyen bilim dalına ise ekoloji adı verilmektedir.

Canlıların yeryüzüne dağılışı coğrafi koşullarla ilgilidir. Coğrafi koşullar her tarafta aynı değildir. Bu nedenle canlı türleri kendi yaşam alanlarında yayılış göstermektedir. Coğrafi koşulların değişmesi durumunda canlı türleri;

  • Canlılar yeni ortama uyum sağlar. (Adaptasyon)
  • Canlılar uygun yaşam koşullarının bulunduğu alanlara göç ederler.
  • Canlılardan göç edemeyenler ve yeni ortama uyum sağlayamayanlar önce nesilleri azalır sonrasında da nesilleri yok olur.

📚KONU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR:

  • Popülasyon= Belirli bir bölgede yaşayan, aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluktur.
  • Komünite= Yaşama birlikleridir. Belirli bir bölgede yaşayan çeşitli türlere ait bireylerin oluşturduğu topluluktur.
  • Flora= Belirli bir bölgede yaşayan bitki türlerinin tümüdür.
  • Fauna= Belirli bir bölgede yaşayan hayvan türlerinin tümüdür.
  • Habitat= Yaşam adresidir. Bir canlının veya popülasyonun doğal olarak yaşadığı, üreyip neslini devam ettirdiği yerdir. Örneğin; aslanların savanlar, penguenlerin kutuplar yaşam alanıdır yani habitatıdır.

Biyoçeşitlilik

Biyoçeşitlilik; bir bölgede bitki, hayvan türlerinin ve çeşitlerinin sayıca zenginliğine denilmektedir. Dünya üzerinde farklı özelliklerdeki her ekosistemin kendine özgü biyoçeşitliliği vardır. Sıcaklık ve yağış gibi canlılar için önemli olan doğal koşulların uygun olduğu yerlerde biyoçeşitlilik fazla iken; uygun olmadığı yerlerde ise biyoçeşitlilik azdır. Karalarda biyoçeşitliliğin en fazla olduğu yerler; tropikal yağmur ormanları, bataklıklar ve akarsu ağızlarıdır. Sularda ise biyoçeşitliliğin en fazla olduğu yerler ise; mercan adaları, resifler ve kıta sahanlığının olduğu yerlerdir.

Biyoçeşitlilik; genetik çeşitlilik, tür çeşitliliği ve ekosistem çeşitliliği olmak üzere üç başlık altında incelenmektedir. Genetik çeşitlilik; tür içindeki genlerin çeşitliliğini ifade etmektedir. Tür çeşitliliği; yeryüzünde yaşayan canlılardaki çeşitliliği ifade etmektedir. Ekosistem çeşitliliğiise; biyosferdeki yaşam alanları, biyotik birlikler ve ekolojik süreçteki çeşitliliği ifade etmektedir.

Biyoçeşitliliğin Önemi

Biyoçeşitlilik, belirli bir ekosistem, bölge ya da tüm dünya genelinde yaşayan tüm canlı organizmaların (bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar) çeşitliliğini ve bu organizmaların birbirleriyle olan etkileşimlerini ifade eder. Biyoçeşitlilik sadece türlerin sayısını değil, aynı zamanda genetik çeşitliliği, ekosistem çeşitliliğini ve türlerin etkileşim ağlarını da kapsar.

Biyoçeşitliliği önemli kılan işlevler;

  • Ekosistemin İşleyişi= Canlıların birbirini besin kaynağı olarak kullanmasıyla oluşan bu zincirlerde, tür çeşitliliğinin yüksek olması ekosistemin çökmesine engel olur. Örneğin, bir tür hastalık veya zararlı etkenin bir popülasyonu yok etmesi durumunda, diğer türler bu boşluğu doldurarak ekosistemdeki dengeyi koruyabilir.
  • Gıda= İnsanlar, gıda ihtiyaçlarını karşıladıkları tarım, hayvancılık, balıkçılık faaliyetlerinde doğadaki bitki ve hayvanlardan yararlanır. Zengin bir genetik çeşitlilik, bitkilerin ve hayvanların farklı koşullara (kuraklık, hastalıklar vb.) dayanıklı çeşitlerini geliştirmek için kritik öneme sahiptir.
  • Genetik= Tür içi genetik çeşitlilik, canlıların değişen çevre koşullarına daha kolay adapte olmasına izin verir. Evrim sürecinde farklı popülasyonlar izole oldukça, genetik çeşitlilik artar ve zamanla yeni türler ortaya çıkabilir. Farklı ekolojik koşullara (hastalık, kuraklık vb.) dayanıklı bitki ve hayvan ırkları, genetik çeşitlilik sayesinde geliştirilebilir. Türlerin uzun vadede yeni çevre koşullarına uyum sağlaması, popülasyon içindeki genetik varyasyonlara bağlıdır.
  • İlaç Yapımı ve Tıp= Birçok ilaç, bitkiler ve mikroorganizmalar da dahil olmak üzere doğada bulunan biyoaktif bileşiklerden elde edilmiştir. Biyoçeşitliliğin azalması, potansiyel yeni ilaç kaynaklarının kaybı anlamına gelebilir.
  • Sanayi= Sanayi üretiminde kullanılan ham maddelerin bir bölümü canlılardan elde edilir. Canlılar; ipekli, yünlü ve pamuklu dokuma ile yağ, şeker, orman ürünleri, gıda, kimya sanayisi gibi farklı sanayi kollarında ham madde olarak kullanılır.
  • Ekoturizm= Doğa yürüyüşü, izcilik, kampçılık, dalış, kuş gözlemciliği, foto safari gibi ekoturizm faaliyetleri canlıların doğal ortamlarında yapılır.

Canlıların Çeşitliliğini ve Dağılışını Etkileyen Faktörler

Coğrafi koşullar Dünya’nın her yerinde aynı değildir. Yeryüzü; iklim, bitki örtüsü, su kaynakları, toprak özellikleri ve yer şekilleri bakımından birbirinden farklı bölgelerden oluşmuştur. Bölgeler arasındaki bu farklılıklar biyoçeşitliliği etkileyen en önemli nedenlerdir.

Biyoçeşitliliği oluşturan ve değiştiren etmenler

Fiziki (Doğal) Faktörler

İklim

Canlıların yeryüzüne dağılışını etkileyen en önemli faktör iklimdir. Örneğin bitkiler, hayati fonksiyonlarını sürdürebilmek için belirli sıcaklık, nem ve yağış koşulları ister.

Sıcaklık; bitki dağılışı ve çeşitliliği üzerinde etkilidir. Bitkilerin büyüyüp gelişmesi için belirli sıcaklığa ihtiyaçları vardır. Bitkilerin gelişebileceği en uygun sıcaklık koşullarına optimum şart denir. Bitkiler için alt ve üst sıcaklık -40° ile +40° arasındadır. Bitkiler genel olarak sıcaklık isteklerine bağlı olarak ekvatordan kutuplara doğru farklı kuşaklar oluşturmaktadır. Sıcak kuşakta ve orta kuşakta her tür bitki yetişme alanı bulabilmektedir. Buna karşılık soğuk kutup bölgelerinde ve yükseklerde düşük sıcaklık şartları nedeniyle birçok bitki yaşayamaz. Doğal bitki örtüsünün Ekvator ile kutuplar arasında veya dağ yamaçları boyunca geniş yapraklı, karışık yapraklılar ve iğne yapraklılar şeklinde kuşaklar oluşturması sıcaklığın bitki örtüsü üzerindeki etkisine en güzel örnektir.

Bitkiler için çok önem taşıyan diğer bir faktör ise sudur. Bu nedenle sıcaklık koşulları ile birlikte, yağış koşulları da bitkilerin dağılışını belirlemektedir. Örneğin; yağışların bol ve düzenli olduğu Ekvator ve ılıman okyanus iklim bölgelerinde gür bitki örtüsü görülmektedir. Buna karşın yağışlar az ve belirli mevsimlerde yağdığı iklim bölgelerinde bitki örtüsünün seyrek olduğu görülmektedir.

Bitkilerin yeryüzüne dağılışı aynı zamanda hayvan türlerinin dağılışını da belirlemektedir. Bitki türü ve çeşitliliği fazla olan bölgelerde hayvan tür ve çeşitliliği de fazladır. Örneğin; Tropikal bölgede yağmur ormanları dünyanın en zengin doğal yaşam alanlarıdır. Hayvan ve bitki türlerinin %50 ile %70  bu ormanların barındırdığı tahmin edilmektedir.

Bitki ve hayvan türlerinin yaşamlarını sürdürebilmeleri için bulundukları ortamın iklim koşullarına uyum sağlamaları yani adaptasyonları zorunludur.

Yer Şekilleri

Yükselti, bakı, dağların uzanış doğrultusu, eğim gibi faktörler canlıların yeryüzüne dağılışını da etkilemektedir.

Dağ yamacı boyunca yükseldikçe sıcaklık azalır. Bu durum bitki örtüsünün kuşaklar oluşturmasına neden olmaktadır. Yükseltisi az olan yerlerden yukarıya doğru çıkıldıkça sırasıyla geniş yapraklı ormanlar, karışık ormanlar, iğne yapraklı ormanlar ve dağ çayırları görülür.

Kuzey Yarım Kürede güney yamaçlarda sıcaklığın daha yüksek olması, ışık ve sıcaklık isteği daha fazla olan ve daha kurakçıl bitkiler yetişmesine neden olur. Kuzeye bakan yamaçlarda ise sıcaklığın düşük ve buharlaşmanın daha az olması nedeniyle; ışık ve sıcaklık isteği daha az fakat nem isteği daha fazla olan bitkiler görülmektedir.

Dağların uzanış doğrultusu ve dağ sıraları da bitki örtüsünün yayılışını etkilemektedir. Kıyı bölgelerde denize paralel dağların, denize bakan yamaçları ile iç kesimleri arasında tür çeşitliliği farklılık göstermektedir. Denize bakan yamaçlarda ılıman iklim koşullarına bağlı olarak tür çeşitliliği fazla iken iç kesimlerde tür çeşitliliği daha azdır.

Eğim doğrudan toprağın özelliklerini, dolaylı olarak da bitkilerin yetişmesini etkilemektedir. Eğim ayrıca güneş ışınlarının herhangi bir noktaya düşme açısı üzerinde etkili olarak sıcaklık derecesinde rol oynamaktadır. Eğimli yamaçlarda bitki örtüsü, düz alanlara göre daha gür ve daha çeşitlidir.

Sular

Su, bazı canlıların direk yaşam alanlarını oluşturur. Kullanılabilir su kaynaklarının yeterli olmadığı yerlerde örneğin çöller ve kutuplar gibi, canlı çeşitliliği oldukça azdır. Buna karşılık su kaynaklarının yeterli olduğu alanlarda tür çeşitliliğinin fazla olduğu görülmektedir.

Topraklar

Bitki ve hayvanlar yaşamak için toprağa ihtiyaç duyarlar. Toprağın fiziki yapısı, kimyasal özellikleri, sıcaklık özellikleri, nem miktarı ve canlı kalıntılar; bitki türlerinin ve hayvan türlerinin dağılışında etkili olmaktadır. Bu durumlara örnek vermek gerekirse;

  • Solucanlar, killi toprakların olduğu yerlerde görülür.
  • Salyangozlar, volkanik bölgelerde yaşamakta zorlanır.
  • Zeytin ve turunçgil, kireç oranı yüksek topraklarda yetişir.
  • Çay ve fındık, tuz ve kireç oranının az olduğu toprakları sever.
  • Yüksek oranda tuz ve kireç içere topraklar bitkiler için elverişsiz iken mineral ve organik madde bakımından zengin topraklar bitkiler için elverişlidir.

Paleocoğrafya

Kıtaların Kayması

Kıtalarda meydana gelen değişimler, canlıların yeryüzünde yaşam alanlarını önemli ölçüde değiştirmiştir. Jeolojik zamanlarda kara ve deniz alanlarında çok büyük değişiklikler olmuştur. Yeryüzünün tek kara parçası Pangea, II. jeolojik zamandan itibaren bölünmeye başlayarak bitki ve hayvanların göç yolların değişmesine ve daha önce bir arada yaşamayan bitki ve hayvanların bir arada yaşamasına neden olmuştur. Ayrıca eskiden kara olan yerler günümüzde deniz suları altında kalmış, deniz suları altında olan yerler de kara haline gelebilmiştir. Bu durum karalarda ve sularda yaşayan canlıların dağılışını da büyük oranda etkilemiştir.

İklim Değişiklikleri

İklim koşullarının farklılaşması ekosistemdeki canlı yaşamının dağılışını etkiler. Çünkü her canlı kendi yaşam şartlarına uygun alanlarda yayılış gösterir. İklim değişiklikleri bazı türlerin yok olmasına; bazı türlerin ise çevreye uyum sağlamasına veya göç etmesine neden olmaktadır. Buzul dönemlerinde buzulların alanları genişlediği için kara hayvanlarının yayılış alanı da daralmak durumunda kalmıştır.

Biyolojik Faktörler

İnsan

İnsan, tarımsal ve sanayi faaliyetleri ile çevresini önemli ölçüde etkilemektedir. Biyolojik faktörler içerisinde en fazla etkili olan da insandır. Özellikle sanayi devriminden sonra sanayi ve teknolojideki gelişmeler, dünya nüfusunun hızlı bir şekilde artması ekosistemdeki tür kayıplarına yol açmaktadır.

Biyolojik çeşitliliği tehdit eden insan kaynaklı faktörler;

  • Nüfusun hızlı artması,
  • Çayır, mera ve yaylaların aşırı otlatılması,
  • Anızların yakılması,
  • Makineli tarıma geçiş,
  • Tarımda düzensiz ve aşırı ilaç kullanımı,
  • Akarsular üzerine barajlar yapılması,
  • Sulak alanların kurutulması,
  • Hızlı ve çarpık kentleşme,
  • Küresel iklim değişiklikleri,
  • Aşırı ve bilinçsiz bir şekilde avlanma,
  • İnsan kaynaklı erozyondur.
Diğer Canlılar

Ekosistemdeki canlılar sürekli birbirleri ile etkileşim halindedir. Bitkilerin yeryüzüne dağılışı, diğer canlıların dağılışını da doğrudan etkilemektedir. Her bitki türü kendine özgü hayvan türleri barındırmaktadır. Örneğin; Karadeniz’de palamut balığının popülasyonun artması hamsi balıkları için tehlikelidir. Çayırların bol olduğu yerlerde büyükbaş hayvanlar, step bitki örtüsünün olduğu yerde ise küçükbaş hayvanlar yayılış gösterir.

Biyomlar: Yaşam Kuşakları

Biyom, benzer yetişme şartlarına sahip bitki ve hayvan topluluklarını içinde barındıran bölgelere denilmektedir. Her biyomun kendine özgü bitki örtüsü ve hayvan türü olmakla beraber kara biyomları daha çok bitki örtüsüne göre adlandırılmaktadır. Su biyomları ise suyun özelliklerine göre adlandırılmaktadır.

  • Biyomlar, aynı iklim koşullarının görüldüğü ve aynı bitki örtüsünün hakim olduğu büyük ekosistemlerdir.
  • Bir biyomu diğerinden ayıran en temel özellik; iklimdir.
  • Benzer biyomlar, aynı enlem üzerinde bulunurlar.
  • Yükselti de biyomların oluşmasında etkili olmaktadır.

Kara Biyomları

Tropikal Yağmur Ormanları Biyomu
  • Her mevsimin sıcak ve yağışlı geçtiği 0° ile 10° enlemleri arasında ekvatoral iklimin görüldüğü ve biyoçeşitliliğin fazla olduğu Ekvator ve çevresinde görülür.
  • Sürekli yeşil kalan, yayvan ve geniş yapraklı, kalın gövdeli ve çok uzun olan ağaçlardan oluşan ormanlar ile otsu ve kısa boylu bitkiler bitki örtüsünü oluşturur.
  • Yılan, kertenkele, kurbağa, antilop, kaplan, domuz, jaguar, leopar, fil, şempanze, orangutan, yarasa, kartal, çeşitli kuş, kelebek ve böcek türleri görülür.
Ekvatoral iklimin dünya haritası üzerindeki dağılımı
Yaprak Döken Orman Biyomu
  • Yıl boyunca nem ve yağışın fazla olduğu 40° ile 60° enlemleri arasında orta kuşağın kışların ılık, yazların serin geçtiği ılıman iklim bölgelerinde görülür.
  • Karışık yapraklı ağaçlardan ve sonbaharda yapraklarını döken ağaçlardan oluşan ormanlar ile orman altı bitki türleri bitki örtüsünü oluşturur. Örneğin; Kayın, meşe, ceviz, ıhlamur, kavak, kestane gibi.
  • Kartal, ayı, sincap, fare, gelincik, samur, sansar, karaca, geyik, çakal, köstebek, kurbağa, timsah, sürüngen, kuş ve böcek türleri görülür.
Yaprak Döken Orman Biyomu
İğne Yapraklı Ormanlar Biyomu
  • Kışların uzun ve soğuk, yazların kısa ve serin geçtiği, orta kuşaktan kutup kuşağına geçiş alanlarında ve sert karasal iklim bölgelerinde görülür.
  • Tayga ve boreal ormanları bitki örtüsünü oluşturur. Örneğin; ladin, köknar, çam gibi.
  • Kartal, kurt, baykuş, kirpi, su samuru, kar tavşanı, samur, vizon, vaşak, kunduz, geyik, ayı, tilki, fare, yarasa, çakal, kutup porsuğu, kuş ve böcek türleri görülür.
Tayga (İğne Yapraklı) Ormanlarının dünya üzerindeki dağılımı
Çalı Biyomu
  • Orta kuşağın 30-40° enlemleri çevresinde yer alan deniz kenarlarında yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen Akdeniz iklim bölgelerinde görülür.
  • Çalılık ve bodur ağaçlar yani makiler bitki örtüsünü oluşturur. Örneğin; yabani zeytin, mersin, keçiboynuzu, defne, sakız, zakkum, incir, turunçgil, erguvan gibi.
  • Çalıkuşu, kurt, tilki, puma, çakal, yabani koyun, keçi, tavşan, kokarca, böcek ve kuş türleri görülür.
Akdeniz ikliminin dünya haritası üzerindeki dağılımı
Savan Biyomu
  • Her iki yarım kürede yaklaşık 10-20° enlemleri arasında özellikle Güney Amerika ve Afrika’nın orta kesimleriyle Hindistan’ın iç kesimlerinde savan iklim bölgelerinde
    görülür.
  • Yüksek boylu otlar yani savan, yer yer ağaçlar ve çalılar bitki örtüsünü oluşturur.
  • Zebra, zürafa, babun, aslan, çita, afrika vahşi köpeği, bizon, firavun faresi, deve kuşu, timsah, geyik, antilop görülür.
Savan ikliminin dünya haritası üzerindeki dağılımı
Çöl Biyomu
  • Dönenceler çevresinde ve orta kuşağın denizden uzak iç kesimlerinde yıllık yağış miktarının 200 mm’nin altında olduğu alanlarda görülür.
  • Su tutabilen bitkiler (kaktüs) ile çalılıklar bitki örtüsünü oluşturur.
  • Deve, yılan, bazı böcek ve kuş türleri, kertenkele, örümcek, yarasa, çöl kurbağası, yer sincabı, akbaba, karınca görülür.
Çöl ikliminin dünya haritası üzerindeki dağılımı
Ilıman Çayır Biyomu
  • Orta kuşakta yıllık yağış miktarının az olduğu, yağışın belirli mevsimlerde toplandığı yarı kurak iklim bölgelerinde görülür.
  • Çeşitli otlar yani step, çayır, preri gibi bitkiler bitki örtüsünü oluşturur. Örneğin; yavşan otu, gelincik, üzerlik, geven, kılıç otu, kardelen, mine gibi.
  • Lama, bizon, antilop, zebra, zürafa, fil, geyik, kanguru, yırtıcı kuşlar, bufalo, yabani at görülür.
Ilıman Çayır Biyomu
Tundra Biyomu
  • Sıcaklığın sadece birkaç ay 0 °C’nin üstüne çıktığı ve kışın donan toprağın yazın çözüldüğü tundra ikliminde görülür.
  • Kaya yosunlan, likenler, otlar ve bazı küçük çalılar bitki örtüsünü oluşturur. Ağaç görülmez.
  • Misk öküzü, boz ayı, kutup ayısı, kutup tilkisi, ren geyiği, tilki, kar kuşları, karibu, palyaço ördek ile yazın yaşayan kuş ve böcek türleri görülür.
Tundra ikliminin dünya haritası üzerindeki dağılımı
Kutup Biyomu
  • Sıcaklığın yıl boyunca 0 ºC’nin altında olduğu, buzul örtüleriyle kaplı ve bitki örtüsünden yoksun kutup bölgelerinde görülür.
  • Bitki örtüsü yoktur.
  • Kutup tilkisi, kutup ayısı, penguen, fok görülür.
Kutup Biyomu
Dağ Biyomu
  • Himalaya, And, Alp, Kayalık vb. dağların yüksek kesimleriyle düşük sıcaklık şartlarının hâkim olduğu alanlarda görülür.
  • Dikey yönde değişen iğne yapraklı orman ve çok yükseklerde bitki örtüsünden yoksun alanlar bitki örtüsünü oluşturur.
  • Kartal, dağ keçisi, tibet öküzü (yak), kar tavşanı, yırtıcı hayvanlar görülür.
Dağ Biyomu

Su Biyomları

Tatlı Su Biyomu

Nil, Ganj, Amazon, İndus, Tuna, Fırat, Dicle gibi akarsularda görülür. Akarsu ve tatlı su göllerinden oluşan bu biyom; saz, kamış, nilüfer, bitkisel plankton gibi bitki türlerine sahiptir. Balıklar, kurbağalar, solucanlar, yumuşakçalar, bazı böcek türleri görülmektedir.

Tuzlu Su Biyomu

Deniz ve okyanus gibi tuzlu sularda yaşayan canlıların oluşturduğu bu biyom; yosun, plankton vb. bitki türlerine sahiptir. Çeşitli balık türleri, midye, yengeç, balina, yunus, deniz anası, ahtapot, deniz yıldızı, hayvansal planktonlar görülmektedir.

Ekolojik Kriz: Biyoçeşitlilik Tehlikede

Biyoçeşitlilik (canlı çeşitliliği), doğadaki tüm yaşam biçimlerinin ve onların birbirleriyle olan etkileşimlerinin bütününü ifade eder. Günümüzde ormansızlaşma, kirlilik, aşırı avlanma, istilacı türlerin yayılması, kentleşme ve iklim değişikliği gibi insan kaynaklı tehditler nedeniyle ekosistemler zarar görmekte; pek çok türün nesli tehlike altına girmektedir. Bu durum sadece doğayı değil, tarım, balıkçılık ve ilaç sektörü gibi alanlarda insanoğlunun refahını da doğrudan etkiler. Biyoçeşitlilik kaybı, ekosistem hizmetlerinde (su arıtımı, polinasyon, toprak verimliliği vb.) azalmaya yol açarak gıda güvenliği ve kamu sağlığını tehlikeye sokar. Bu nedenle, doğal alanların korunması, sürdürülebilir kaynak yönetimi ve iklim değişikliğiyle mücadele, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakmanın kritik adımlarıdır.

Biyoçeşitliliğin azalmasına neden olan insan kaynaklı tehditler;

  • Beşeri faaliyetlerin canlıların yaşam alanlarını daraltması,
  • Ormansızlaşma,
  • Çevre kirliliği,
  • Doğal kaynakların aşırı tüketimi,
  • Sulak alanların kurutulması,
  • Küresel iklim değişikliğidir.

Biyoçeşitliliğin Sıcak Noktaları

Biyoçeşitliliğin Sıcak Noktaları, dünya çapında olağanüstü düzeyde tür zenginliği barındıran ancak bir yandan da ciddi biçimde tehdit altında olan coğrafi bölgelerdir. Bu kavram ilk kez 1980’li yıllarda bilim insanı Norman Myers tarafından ortaya atılmış, sonrasında özellikle Sivil Toplum Kuruluşları tarafından benimsenip geliştirilen bir koruma stratejisi haline gelmiştir.

Sıcak Noktaların Tanımlanma Kriterleri;

  1. Yüksek Düzeyde Endemizm: Belirli bir bölgede, başka hiçbir yerde doğal olarak bulunmayan, en az 1.500 vasküler (damarlı) bitki türüne sahip olması gereklidir.
  2. Habitat Kaybı: Bölgedeki doğal yaşam alanlarının (özellikle ormanların) en az %70’inin tahrip edilmiş veya ciddi biçimde bozulmuş olması gerekir.

Bu iki koşulun bir arada bulunması, biyoçeşitliliğin hem çok zengin hem de ağır tehdit altında olduğuna işaret eder.

Biyoçeşitliliğin sıcak noktalarının dünya haritası üzerinde gösterimi

🚀Önemli Örnekler;

  • Tropikal And Dağları (Güney Amerika)
  • Madagaskar ve Çevresindeki Adalar
  • Brezilya Atlantik Ormanları (Mata Atlântica)
  • Akdeniz Havzası
  • Hindistan’ın Batı Gat Dağları
  • Güneydoğu Asya’daki Borneo Adası
  • Hawaii Adaları

Bu bölgeler, gerek bitki gerek hayvan türü açısından olağanüstü bir zenginliğe sahip olmakla birlikte yoğun ormansızlaşma, hızlı kentleşme, tarımsal genişleme, madencilik ve iklim değişikliği gibi baskılar nedeniyle ciddi tehdit altındadır.

Biyoçeşitliliğin Sıcak Noktalarını Tehdit Eden Başlıca Unsurlar;

  1. Ormansızlaşma= Kereste elde etmek, tarımsal faaliyetlere yer açmak veya artan nüfusun yerleşim ihtiyacını karşılamak amacıyla ormanların yok edilmesi; ayrıca doğal ya da insan kaynaklı yangınlar, bu kritik yaşam alanlarının tahrip olmasına neden olur. Bu durum yaban hayatının beslenme ve barınma olanaklarını ortadan kaldırarak biyoçeşitliliği doğrudan azaltır.
  2. Plantasyon (Monokültür) Tarımı= Geniş arazilerde yalnızca tek bir ürünün (örneğin palmiye, kahve, çay, kakao, muz, şeker kamışı) yetiştirildiği bu sistem, doğal orman ekosistemlerinin yerini alarak çok sayıda bitki ve hayvan türünün yaşam alanını ortadan kaldırır. Böylece biyoçeşitlilikte ciddi bir düşüş yaşanır.
  3. Yerleşim Alanlarının Genişlemesi= Nüfusun hızlı artışıyla kentlerin ve kırsal yerleşimlerin büyümesi, doğal habitatların daralmasına yol açar. Yol, bina ve altyapı projeleri, birçok canlının yaşadığı alanları parçalayarak türlerin hayatta kalmasını güçleştirir.
  4. Yaban Hayatı Ticareti= Bitki ve hayvanların doğal ortamlarından koparılarak ticari amaçlarla satılması, özellikle nesli tükenme riski yüksek olan türleri hedef alır. Bu durum, söz konusu türlerin popülasyonlarında keskin düşüşlere neden olur.
  5. Kaçak ve Aşırı Avlanma= Hayvanların et, kürk, boynuz veya deri gibi ürünleri için yasa dışı veya kontrolsüz şekilde avlanması, popülasyonların hızla azalmasına ve ekosistemdeki dengenin bozulmasına yol açar. Biyoçeşitliliğin kaybında önemli pay sahiplerinden biridir.
  6. Tarım ve Hayvancılık Faaliyetleri= Artan gıda talebine bağlı olarak yeni tarım arazilerinin ve otlakların açılması, pek çok türün yaşam alanını daraltır. Monokültür veya yoğun hayvancılık uygulamaları da doğal bitki örtüsü ve yaban hayatı üzerinde büyük bir baskı oluşturur.

Biyoçeşitliliğin sıcak noktaları, hem doğa hem de insanlık için kritik öneme sahiptir. Bu bölgelerin korunması; sadece o bölge halkının değil, küresel ekolojik dengenin ve gelecek nesillerin güvencesi anlamına gelir. Sürdürülebilir kalkınma uygulamalarının benimsenmesi, yerel toplulukların koruma projelerine dahil edilmesi ve uluslararası işbirlikleriyle bu yaşam alanlarını korumak mümkündür. Bu şekilde, dünya üzerinde binlerce endemik tür ve benzersiz ekosistem, yaşamsal işlevlerini sürdürmeye devam edebilir.

✍ Ders Notları
👍 2018 Müfredatı
12 Ders Saati📂 11. Sınıf Coğrafya
Bu Yazıda Geçen Terimler
Sistememizde bu yazıda bahsi geçen kişilere ait bir biyografi bulunamamıştır.
Benzer İçerikler
İklim Sistemi
Coğrafya

İklim Sistemi

İçeriğe Git>
İklim Türleri
Coğrafya

İklim Türleri

İçeriğe Git>
Büyük İklim Tipleri
Coğrafya

Büyük İklim Tipleri

İçeriğe Git>
İklimin Ana Elemanı: Sıcaklık
Coğrafya

İklimin Ana Elemanı: Sıcaklık

İçeriğe Git>
Dünyada Bitkiler
Coğrafya

Dünyada Bitkiler

İçeriğe Git>
Doğa Olaylarının Geleceği
Coğrafya

Doğa Olaylarının Geleceği

İçeriğe Git>
Copyright © 2025 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo