18. Yüzyıl-19. Yüzyıl Felsefesinin Ortaya Çıkışı

📅 31 Mart 2024|23 Mart 2024
Güncel
18. Yüzyıl-19. Yüzyıl Felsefesinin Ortaya Çıkışı

Konu Özeti

18. ve 19. yüzyıllar arası felsefe, Aydınlanma ve ardından Romantizm ve İdealizm gibi akımlarla şekillenmiştir. Aydınlanma, akıl ve bilimin öncülüğünde toplumun ve bireyin ilerlemesi fikrini merkeze almıştır.

Bu konuda
  • 18. ve 19. yy arasındaki felsefi döneme etki eden unsurları
  • 18. ve 19. yy arasındaki felsefi dönemin şartlarını
  • 18. ve 19. yy arasındaki felsefi gelişmeleri
öğreneceksiniz.
Instagram Logo
Bikifi Instagram'da

18. ve 19. yüzyıllar, Batı’da bireysel ve toplumsal düzeyde Aydınlanma Çağı olarak bilinen bir dönemi temsil eder. Aydınlanma, temelde bir konuyu derinlemesine düşünerek ve onu aydınlatarak netleştirmek anlamına gelir. Bu dönemin düşünürleri, toplumu aydınlatma çabasında akla büyük önem vermişlerdir. İnsan aklının, tüm sorunların üstesinden gelebileceği ve toplumun kalıcı barışa erişebileceği fikri bu dönemin baskın düşüncesidir. Bu çağ aynı zamanda “Akıl Çağı” olarak da adlandırılır.

Görsel, 18. ve 19. yüzyıllarda etkili olmuş düşünürleri ve filozofları zaman çizelgesi üzerinde gösteren bir tablodur. 18. yüzyılda G. Berkeley, Montesquieu, Voltaire; 19. yüzyılda ise J. S. Mill, Kierkegaard, Marx, Nietzsche gibi isimler yer almaktadır, her biri kendi dönemlerinde felsefe ve düşünce dünyasına önemli katkılarda bulunmuşlardır.

18. ve 19. yüzyıl felsefesi; Batı dünyasında yaşanan derin toplumsal dönüşümler, Fransız İhtilali ve Sanayi Devrimi gibi dünya çapında etkiler yaratan olaylarla şekillenen, geleneksel düşüncelere meydan okuyarak aklı serbest bırakma çabasını yansıtan bir felsefi akımdır. Bu dönemi anlamak için, tarihi bağlamını ve temel oluşum unsurlarını kavramak önemlidir. 15. ile 17. yüzyıl felsefesi, 18. ve 19. yüzyıl felsefesini etkilemiş ve bu yeni dönem felsefesi, felsefe, sanat ve bilimdeki ilerlemelerle toplumsal değişimler üzerine inşa edilmiştir.

2 ve 15. yüzyıllar arasında Batı’da, her türlü soruna dair açıklamalar genellikle dini bir bakış açısıyla yapılmıştır. Kilisenin, kendisini dinin temsilcisi olarak görüp akıl kullanımına kısıtlamalar getirmesi ve toplumu kontrol altında tutması, Rönesans’la birlikte azalmaya başlamıştır. İslam dünyasından yapılan çevirilerle başlayan ve coğrafi keşiflerle bilimsel gelişmelerle desteklenen bu yeni düşünce tarzı hızla yayılmıştır. Bu süreç, bilimsel ve felsefi ilerlemeleri hızlandırmış ve din odaklı düşünceden insan odaklı düşünceye geçişe katkı sağlamıştır. Avrupa’da, aklın kullanımını engelleyen baskıcı düşünce yapısı giderek zayıflamıştır.

Hümanizmin yükselişiyle birlikte sanat ve felsefe alanlarında yeni akımlar ortaya çıkmış, bilim alanında ise evrenle ilgili önemli keşifler gerçekleştirilmiştir. Matbaanın bulunması, okuma yazma oranının artmasına ve dolayısıyla dini metinlere erişimin kolaylaşmasına yol açmış, bu durum kilisenin dini konulardaki tek otorite olma durumunu zayıflatmıştır. Bu yeni düşünce yapısı, Katoliklik içinde reform hareketlerinin başlamasına ve Protestanlık gibi yeni dini akımların doğmasına sebep olmuştur.

15. yüzyıl, sanat alanında yaşanan yeniliklerle birlikte bilim ve felsefenin de gelişim gösterdiği bir çağın başlangıcıdır. Rönesans ve reform hareketleri, 17. yüzyılda düşünce dünyasında yeni bir atmosferin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu dönemde, bilimsel ve teknolojik ilerlemelerle birlikte gerçekleştirilen coğrafi keşifler, Aydınlanma Çağı’nın temellerini atmış ve bu yeni dönemin şekillenmesinde kritik bir rol oynamıştır.

18. ve 19. yüzyıllarda meydana gelen bilimsel ve sanayi devrimleri, insanların doğaya olan bakış açısını temelden değiştirmiştir. Bu dönemde, toplumda yeni yaşam biçimleri ortaya çıkmış ve yeni oluşan sosyal sınıflar arasındaki mücadeleler yoğunlaşmıştır. Bu gelişmeler, bireylerin özgürlüklerini arama çabalarını körüklemiştir. Yaşanan bu dönüşüm, felsefede de yeni yaklaşımların ortaya çıkmasına yol açmış, özellikle insanlık ve toplumsal meseleler üzerine yenilikçi düşünceler geliştirilmiştir.

📚 EK BİLGİ:

  • Sanayi Devrimi= İngiltere’de 18. yüzyılın ortalarında netleşen Sanayi Devrimi’nin ilk adımları, pamuk dokumacılığı alanında atılmıştır. Makinelerin devreye girmesi ile pamuğun ipliğe dönüştürülmesi ve dokuma tezgahlarının ilerletilmesi mümkün hale gelmiştir. Buhar gücünün entegrasyonu ile tekstil sektöründe seri üretim hız kazanmış ve bu durum ekonomik anlamda büyümeyi beraberinde getirmiştir.
✍ Ders Notları
12 Ders Saati📂 11. Sınıf Felsefe
Sistememizde bu yazıda bahsi geçen kişilere ait bir biyografi bulunamamıştır.
Benzer İçerikler
MS 2. Yüzyıl-MS 15. Yüzyıl Felsefesinin Ayırıcı Nitelikleri
Felsefe

MS 2. Yüzyıl-MS 15. Yüzyıl Felsefesinin Ayırıcı Nitelikleri

İçeriğe Git>
MS 2. Yüzyıl-MS 15. Yüzyıl Felsefesinin Ortaya Çıkışı
Felsefe

MS 2. Yüzyıl-MS 15. Yüzyıl Felsefesinin Ortaya Çıkışı

İçeriğe Git>
15. Yüzyıl-17. Yüzyıl Felsefesinin Ortaya Çıkışı
Felsefe

15. Yüzyıl-17. Yüzyıl Felsefesinin Ortaya Çıkışı

İçeriğe Git>
MÖ 6. Yüzyıl-MS 2. Yüzyıl Felsefesinin Ayırıcı Nitelikleri
Felsefe

MÖ 6. Yüzyıl-MS 2. Yüzyıl Felsefesinin Ayırıcı Nitelikleri

İçeriğe Git>
Din Felsefesi
Felsefe

Din Felsefesi

İçeriğe Git>
Bilim Felsefesi
Felsefe

Bilim Felsefesi

İçeriğe Git>
Copyright © 2024 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo