Osmanlı Devleti’nin İskân ve İstimalet Politikası

📅 09 Kasım 2025|09 Kasım 2025
Bikifi

Bikifi’de aç → Reklamsız, kesintisiz öğren!

Reklamsız, odaklanmış çalışma

Notunu favorilerine kaydet ve kaybetme

Kaldığın yerden otomatik devam et

Not çalışma yüzdeni otomatik takip et

Tamamen ÜCRETSİZ→250 000+ öğrenciye katıl, ders çalış, yorum yap!

Güncel
Osmanlı Devleti’nin İskân ve İstimalet Politikası

Konu Özeti

Osmanlı Devleti, iskân politikasıyla Rumeli’yi Türkleştirip İslamlaştırdı, istimalet ile gayrimüslimlerin gönlünü kazandı. Vakıflar, ahiler ve dervişler bu süreçte toplumsal düzeni destekledi. Bu politikalar, Osmanlı’nın uzun süreli hâkimiyetinin temelini oluşturdu.

Bu konuda
  • Osmanlı iskân politikasının Türkleştirme, İslamlaştırma ve şenlendirme amaçlarını
  • İstimalet politikasının hoşgörü, adalet ve güven ilkelerini
  • Rumeli’ye geçişte Gelibolu ve Karesi göçlerinin stratejik önemini
  • Vakıfların ve külliyelerin toplumsal ve ekonomik katkılarını
  • ... ve 1 konu daha

öğreneceksiniz.
Reklamsız Bikifi Mobil Uygulaması!

Osmanlı Devleti, fethettiği topraklarda kalıcı hâkimiyet kurabilmek için sadece askeri güce dayanmamıştır. Devletin asıl başarısı, fethedilen yerlerde uyguladığı akıllıca yönetim politikalarından kaynaklanmaktadır. Bu politikaların başında iskân (planlı yerleştirme) ve istimalet (gönül alma, hoşgörülü yönetim) uygulamaları gelir.

Osmanlılar, Anadolu’dan getirdikleri Türk nüfusunu Rumeli’ye yerleştirerek bu toprakları hem Türkleştirmiş hem de İslamlaştırmıştır. Aynı zamanda fethedilen yerlerdeki gayrimüslim halka karşı hoşgörülü davranarak, onları devlete bağlamayı başarmıştır. Bu iki politika, Osmanlı’nın altı asır boyunca üç kıtada hüküm sürmesinin temel sebeplerinden biridir.

İskân ve İstimalet Politikalarının Temelleri

Osmanlı Devleti’nin fetih anlayışı, sadece toprak ele geçirmekten ibaret değildi. Asıl amaç, fethedilen topraklarda kalıcı bir Türk-İslam varlığı oluşturmaktı. Bu hedef doğrultusunda devlet, planlı ve sistemli bir iskân politikası geliştirmiştir.

İskân Politikasının Tanımı ve Amaçları

İskân politikası (planlı yerleştirme stratejisi), Osmanlı Devleti’nin fethettiği topraklara Anadolu’dan Türk nüfusu getirerek yerleştirmesi demektir. Bu politikanın üç temel amacı vardı:

  1. Türkleştirme: Fethedilen bölgelere Türk kültürünü, dilini ve yaşam tarzını taşımak
  2. İslamlaştırma: İslam dinini ve medeniyetini bu topraklarda yaymak
  3. Şenlendirme: Boş ve harap olmuş yerleri yeniden imar ederek ekonomik olarak canlandırmak

Örneğin, savaşlar sonucu boşalmış bir Rumeli köyüne Anadolu’dan getirilen Türk aileleri yerleştirilir, bu aileler hem toprağı işler hem de bölgeyi güvenli hale getirirdi. Böylece fethedilen topraklar, Osmanlı’nın kalıcı bir parçası haline gelirdi.

Rumeli’ye Geçiş ve İlk İskânlar

Osmanlıların Avrupa topraklarına geçişi, devletin geleceğini belirleyen en önemli olaylardan biridir. Bu geçiş, plansız değil, stratejik bir hamle olarak gerçekleşmiştir.

Süleyman Paşa ve Gelibolu’nun Fethi

1352 yılında Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa, Çimpe Kalesi’ni ele geçirerek Osmanlıların Rumeli’ye ilk adımını atmıştır. İki yıl sonra 1354’te yaşanan büyük deprem, Gelibolu ve çevresindeki Bizans kalelerinin yıkılmasına neden olmuş, Süleyman Paşa bu fırsatı değerlendirerek Gelibolu’yu fethetmiştir.

Gelibolu’nun fethi, Osmanlı tarihi açısından bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu fetihle birlikte:

  • Anadolu ile Rumeli arasında güvenli bir köprübaşı kurulmuştur.
  • Rumeli’ye yapılacak seferler için üs elde edilmiştir.
  • İstanbul’un fethi için ilk adım atılmıştır.

Karesi Bölgesi’nden Göçler

Gelibolu ve çevresinin fethinden sonra, bölgenin Türkleştirilmesi için hemen harekete geçilmiştir. İlk iskân hareketleri, Anadolu’nun batısındaki Karesi Beyliği topraklarından başlamıştır.

Karesi bölgesinden (bugünkü Balıkesir ve çevresi) gelen Türk aşiretleri, planlı bir şekilde Gelibolu yarımadasına yerleştirilmiştir. Bu yerleştirmede dikkat edilen noktalar:

  • Aşiretler parçalanmamış, toplu halde iskân edilmiştir.
  • Her aşirete yeterli toprak verilmiştir.
  • Vergi muafiyetleri tanınarak ekonomik destek sağlanmıştır.

İskân Politikasının Uygulanması

Osmanlı iskân politikası, sadece askeri amaçlı değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal dengeleri gözeten bir sistemdi. Devlet, hem Anadolu’daki nüfus fazlasını değerlendiriyor hem de Rumeli’deki boş toprakları şenlendiriyordu.

Anadolu’dan Rumeli’ye Göçler

Rumeli’ye yapılan göçler, rastgele değil, devletin kontrolünde gerçekleşiyordu. Özellikle konargöçer (göçebe) Türkmen aşiretleri, yerleşik düzene geçirilmek üzere Rumeli’ye gönderiliyordu.

Ekonomik Faaliyetlerin Önemi

İskân politikasında sadece nüfus taşınmıyordu. Aynı zamanda farklı meslek gruplarından insanlar da planlı şekilde yerleştiriliyordu:

  • Çiftçiler: Boş arazileri işlemek için
  • Esnaf ve zanaatkârlar: Yeni kurulan şehirlerde ticaret ve üretimi başlatmak için
  • Din adamları: Cami, medrese gibi dini kurumları işletmek için

Örneğin, yeni fethedilen bir Rumeli şehrine sadece asker ailesi değil; demirci, marangoz, berber, bakkal gibi meslek sahipleri de yerleştirilirdi. Böylece şehir kısa sürede canlanır ve kendi kendine yeten bir yerleşim yeri haline gelirdi.

Nüfus Hareketlerinin Kontrolü

Devlet, iskân politikasını uygularken çok dikkatli davranırdı.

📍 Önemli ilkeler şunlardı:

  1. Dengeli dağılım: Anadolu’nun belirli bir bölgesinden çok fazla nüfus alınmazdı.
  2. Mesleki grupların korunması: Bir yerdeki tüm demirciler veya dokumacılar götürülmezdi.
  3. Gönüllülük esası: Zorla göç ettirme yerine, teşvik edici yöntemler kullanılırdı.

Yerleşim Yerlerinin Kurulması

Rumeli’de yeni yerleşim yerleri kurulurken, stratejik konumlar özenle seçilirdi. Bu yerleşimler, köyden başlayarak kasaba ve şehir haline gelecek şekilde planlanırdı.

Stratejik Noktalara İskân

Osmanlılar, özellikle şu noktalara yerleşim kuruyordu:

  • Ticaret yolları üzerindeki noktalar: Kervanların güvenliği için
  • Nehir geçitleri ve köprübaşları: Ulaşımın kontrolü için
  • Sınır bölgeleri: Savunma hattı oluşturmak için
  • Verimli ovalar: Tarımsal üretim için

Uzunköprü bunun en güzel örneğidir. Ergene Nehri üzerindeki bu yerleşim, hem ticaret yolu üzerindedir hem de etrafı verimli arazilerle çevrilidir. Buraya yerleştirilen Türkler, hem köprünün güvenliğini sağlamış hem de bölgeyi tarımsal üretime açmıştır.

Beylik İsimlerinin Taşınması

Rumeli’de kurulan birçok köy, Anadolu’daki beylik isimlerini taşır. Bu durum, hangi bölgeden göç edildiğini gösterir:

  • Saruhanlu köyleri: Manisa bölgesinden gelenler
  • Menteşeli köyleri: Muğla bölgesinden gelenler
  • Aydınlı köyleri: Aydın bölgesinden gelenler
  • Karesili köyleri: Balıkesir bölgesinden gelenler

Bu isimlendirme sistemi, göçmenlerin kimliklerini korumasına ve yeni yerlerinde de birlik içinde yaşamasına yardımcı olmuştur.

Kültürel Süreklilik

Anadolu’dan gelen Türkler, sadece isimlerini değil, tüm kültürlerini de beraberlerinde getirmişlerdir:

  • Mimari tarz: Anadolu’daki ev tiplerini Rumeli’de de inşa etmişlerdir.
  • Yaşam biçimi: Komşuluk ilişkileri, düğün adetleri gibi gelenekler korunmuştur.
  • Zanaat bilgisi: Halıcılık, dokumacılık gibi el sanatları devam ettirilmiştir.
  • Mutfak kültürü: Yemek tarifleri ve pişirme yöntemleri taşınmıştır.

İstimalet Politikasının İlkeleri

İstimalet (gönül alma, hoşgörülü yönetim), Osmanlı’nın fethettiği yerlerdeki gayrimüslim halka karşı uyguladığı hoşgörü politikasıdır. Bu politika sayesinde, farklı din ve milletten insanlar, Osmanlı yönetimini benimsemiş ve devlete bağlılık göstermiştir.

İstimalet politikasının temel ilkeleri şunlardı:

  • Hoşgörü: Farklı inançlara saygı gösterme
  • Adalet: Herkese eşit ve adil davranma
  • Güven: Can ve mal güvenliğini sağlama

Gayrimüslimlere Yaklaşım

Osmanlı Devleti, fethettiği yerlerdeki Hristiyan halka karşı son derece hoşgörülü davranmıştır. Bu yaklaşım, hem dini hem de siyasi sebeplere dayanıyordu.

Ortodoks-Katolik Çatışmasından Yararlanma

Balkanlardaki Ortodoks Hristiyanlar, Katolik Latinlerin baskısı altındaydı. Latinler, Ortodoksları kendi mezheplerini kabule zorluyordu. İşte Osmanlılar, bu durumu akıllıca değerlendirdi:

  • Ortodokslara din özgürlüğü tanıdı.
  • Latinlere karşı onları korudu.
  • Kendi kiliselerinde ibadet etmelerine izin verdi.

Bir Sırp köylüsü için düşünelim: Latin yönetimi altında zorla Katolik olmaya zorlanırken, Osmanlı yönetiminde kendi kilisesinde rahatça ibadet edebiliyordu. Bu durum, Ortodoksların Osmanlı yönetimine sempati duymasına neden oldu.

Vergi Kolaylıkları

Osmanlılar, gayrimüslimlere vergi konusunda da kolaylıklar sağladı:

  • Eski Bizans veya Latin yöneticilerinin aldığı ağır vergiler kaldırıldı.
  • Sadece cizye (gayrimüslimlerden alınan baş vergisi) alındı.
  • Askerlik yapmadıkları için askerlik vergisi ödemediler.
  • Ticaret ve zanaat serbestçe yapabiliyorlardı.

Örneğin, bir Rum tüccar, Bizans döneminde gelirinin yarısını vergi olarak verirken, Osmanlı döneminde çok daha az vergi ödüyordu. Bu da ekonomik refahının artmasını sağlıyordu.

İstimalet Uygulamaları

İstimalet politikası, günlük hayatın her alanında kendini gösteriyordu. Osmanlılar, fethedilen yerlerde ani ve köklü değişiklikler yapmak yerine, mevcut düzeni koruyarak halkın güvenini kazanıyordu.

Yerel Kanunların Korunması

Osmanlı yönetimi, fethettiği yerlerdeki yerel kanunları ve gelenekleri koruyordu:

  • Her topluluk kendi hukukunu uygulayabiliyordu.
  • Kilise mahkemeleri varlığını sürdürüyordu.
  • Ticaret usulleri değiştirilmiyordu.
  • Yerel yöneticiler görevde kalabiliyordu.

Bu uygulama, halkın günlük yaşamının bozulmamasını sağlıyordu. İnsanlar, yeni yönetim altında da alıştıkları düzende yaşamaya devam ediyordu.

Dini Yapıların Korunması

Osmanlılar, gayrimüslimlerin dini yapılarına dokunmuyordu:

  • Kiliseler açık kalıyordu.
  • Çan çalma özgürlüğü tanınıyordu.
  • Dini bayramlar serbestçe kutlanabiliyordu.
  • Papazlar görevlerine devam ediyordu.
Sinan Paşa’nın Yanya Nâmesi

İstimalet politikasının en güzel örneklerinden biri, Sinan Paşa’nın Yanya’yı fethi sırasında yayınladığı belgedir. Bu belgede şu güvenceler verilmiştir:

💡 Teslim olanlara verilen güvenceler:

  • Can ve mal güvenliği sağlanacak.
  • Kiliselerine dokunulmayacak.
  • Zorla din değiştirme yapılmayacak.
  • Eski haklarını koruyacaklar.

Bu tür güvence belgeleri, halkın Osmanlı yönetimine güven duymasını sağlıyordu.

İskân ve İstimalet’i Destekleyen Sosyal Yapılar

Osmanlı’nın iskân ve istimalet politikalarının başarılı olmasında, çeşitli sosyal kurumların büyük rolü vardır. Bu kurumlar, hem Türk-İslam kültürünün yayılmasını sağlamış hem de toplumsal huzuru korumuştur.

Vakıfların Rolü

Vakıflar, Osmanlı toplumunun temel taşlarından biriydi. Zengin kişiler, mallarının bir kısmını vakfederek (bağışlayarak) topluma hizmet eden kurumlar kuruyordu.

Külliyeler ve Sosyal Tesisler

Vakıflar aracılığıyla kurulan külliyeler, bir şehrin ya da kasabanın sosyal merkezi haline geliyordu. Bir külliye şunları içeriyordu:

  • Cami: İbadet yeri
  • Medrese: Eğitim kurumu
  • İmaret: Yoksullara yemek dağıtılan yer
  • Hamam: Temizlik ve sağlık merkezi
  • Kervansaray: Yolcuların konaklama yeri
  • Çarşı: Ticaret merkezi

Örneğin, yeni fethedilen bir Rumeli şehrinde kurulan külliye, hem Müslüman nüfusun ihtiyaçlarını karşılıyor hem de gayrimüslimlere hizmet veriyordu. İmaretten yoksul bir Hristiyan da yemek alabiliyordu.

Ekonomik Katkılar

Vakıflar, bulundukları yerlerin ekonomisine büyük katkı sağlıyordu:

  • İstihdam yaratıyordu. (imam, müezzin, öğretmen, aşçı vb.)
  • Ticaretin canlanmasını sağlıyordu.
  • Şehrin imarına katkıda bulunuyordu.
  • Sosyal yardımlaşmayı güçlendiriyordu.

Akıncı Beyleri ve Uç Gazileri

Gaziyân-ı Rum (Anadolu gazileri) olarak bilinen akıncı beyleri, Rumeli’nin fethinde ve iskânında önemli rol oynamıştır. Bu beyler, hem savaşçı hem de kolonizatör (yerleşimci) olarak görev yapmıştır.

Evrenosoğulları

Gazi Evrenos Bey, Rumeli fethinin en önemli komutanlarından biridir. Gümülcine ve Serez bölgesini fethetmiş, buralara Türk nüfusu yerleştirmiştir. Evrenosoğulları:

  • Fetihlerle yeni topraklar kazandırmıştır.
  • Fethettiği yerlere Türkleri iskân etmiştir.
  • Cami, medrese, zaviye gibi kurumlar kurmuştur.
  • Bölgede Türk-İslam kültürünü yaymıştır.

Mihaloğulları

Mihaloğlu Ali Bey, Plevne ve Niğbolu bölgesinin fethinde önemli rol oynamıştır. Mihaloğulları da tıpkı Evrenosoğulları gibi:

  • Sınır boylarında akınlar düzenlemiştir.
  • Fethettiği yerleri Türklerle şenlendirmiştir.
  • Vakıflar kurarak sosyal hizmetler sağlamıştır.
Fetihlerin Ödüllendirilmesi

Osmanlı Devleti, bu akıncı beylerini çeşitli şekillerde ödüllendirmiştir:

  • Mülk topraklar: Fetihte gösterdikleri yararlılıklar karşılığında toprak verilmiştir.
  • Yönetim görevleri: Fetihte bulundukları yerlerin yöneticisi olmuşlardır.
  • Vergi muafiyetleri: Kendileri ve adamları için vergi kolaylıkları tanınmıştır.
  • Unvanlar: “Gazi” unvanı verilerek onurlandırılmışlardır.

Kolonizatör Türk Dervişleri

Abdalân-ı Rum (Anadolu abdalları) olarak bilinen gezici dervişler, Rumeli’nin manevi fethinde büyük rol oynamıştır. Bu dervişler, sadece dini hizmetler vermekle kalmamış, aynı zamanda yerleşimin öncüleri olmuşlardır.

Tekke ve Zaviyelerin Kurulması

Dervişler, gittikleri yerlerde tekke ve zaviyeler kurmuşlardır. Bu yapılar şu işlevleri yerine getiriyordu:

🏛️ Tekkelerin işlevleri:

  • Güvenlik: Yolcular için güvenli konaklama yeri.
  • Konaklama: Ücretsiz yatacak yer ve yemek.
  • İrşat: Dini bilgilerin öğretilmesi.
  • Sosyal merkez: Halkın toplandığı, sorunlarını paylaştığı yer.

Önemli Dervişler

Rumeli’nin İslamlaşmasında rol oynayan önemli dervişler:

  • Sarı Saltuk: Dobruca bölgesinde faaliyet göstermiştir.
  • Otman Baba: Bulgaristan bölgesinde tanınmıştır
  • Akyazılı Sultan: Varna civarında türbesi bulunmaktadır
  • Kızıl Deli (Seyyid Ali Sultan): Dimetoka bölgesinde etkili olmuştur

Bu dervişler, gitikleri yerlerde hem Müslümanlarla hem de gayrimüslimlerle iyi ilişkiler kurmuş, hoşgörü ortamının oluşmasına katkıda bulunmuşlardır.

Yerleşim Merkezlerinin Oluşumu

Tekke ve zaviyelerin etrafında zamanla köyler oluşmuştur:

  1. İlk önce derviş, ıssız bir yere zaviyesini kurar.
  2. Yolcular konaklama için gelmeye başlar.
  3. Güvenli ortam nedeniyle çevreye aileler yerleşir.
  4. Ticaret yapanlar dükkân açar.
  5. Zamanla bir köy veya kasaba oluşur.

Ahilik Teşkilatı

Ahiyân-ı Rum (Anadolu ahileri), esnaf ve zanaatkârların oluşturduğu bir dayanışma örgütüdür. Ahiler, Rumeli’ye göç eden Türk esnaf ve zanaatkârların örgütlenmesinde önemli rol oynamıştır.

Esnaf Dayanışması

Ahilik teşkilatı, üyelerine şu konularda destek sağlıyordu:

  • Meslek eğitimi: Çırak, kalfa, usta sistemiyle zanaat öğretimi
  • Ticaret ahlakı: Dürüst ticaretin ilkelerini öğretme
  • Ekonomik destek: Zor durumda olan esnafa yardım
  • Kalite kontrolü: Üretilen malların standartlarını belirleme

Örneğin, Anadolu’dan Rumeli’ye göç eden bir demirci ustası, gittiği yerde hemen ahiler tarafından karşılanır, iş yeri açması için destek görürdü.

Sosyal Yardımlaşma

Ahiler sadece ekonomik değil, sosyal yardımlaşmada da öncüydü:

  • Yoksul ailelere yardım edilirdi
  • Evlenecek gençlere destek verilirdi
  • Hasta ve yaşlılara bakılırdı
  • Cenaze işleri üstlenilirdi

⚠️ Önemli: Ahilik sistemi sayesinde, Rumeli’ye göç eden Türkler, yabancılık çekmeden yeni yerlerine uyum sağlayabilmiştir. Bu da toplumsal düzenin korunmasına büyük katkı sağlamıştır.

Anadolu Kadınları

Bacıyân-ı Rum (Anadolu bacıları), kadınların oluşturduğu sosyal yardımlaşma teşkilatıdır. Rumeli’ye göç eden Türk kadınları, bu teşkilat aracılığıyla hem ekonomik faaliyetlerde bulunmuş hem de sosyal hizmetler vermiştir.

Ekonomik Faaliyetler

Bacıyân-ı Rum üyesi kadınlar, çeşitli ekonomik faaliyetlerde bulunuyordu:

  • Dokumacılık: Halı, kilim, kumaş dokuma
  • Örgücülük: Çorap, eldiven, yelek örme
  • Gıda üretimi: Yufka, erişte, reçel yapımı
  • El sanatları: Nakış, dantel, oya işleme

Bu faaliyetler sayesinde hem aile ekonomisine katkıda bulunuyor hem de Türk el sanatları geleneğini yaşatıyorlardı.

Sosyal Hizmetler

Bacıyân-ı Rum üyeleri, topluma önemli sosyal hizmetler sunuyordu:

  • Yetim bakımı: Kimsesiz çocuklara annelik yapma
  • Yaşlı bakımı: Bakıma muhtaç yaşlılara destek
  • Hasta ziyareti: Hastalara moral ve maddi destek
  • Düğün yardımı: Yoksul kızların çeyizine katkı

Bu hizmetler, Rumeli’deki Türk toplumunun dayanışma içinde yaşamasını sağlıyordu.

Konuyla İlgili Terimler Özeti

  • İskân Politikası (⭐⭐⭐): Osmanlı Devleti’nin fethettiği topraklara Anadolu’dan Türk nüfusu getirerek planlı şekilde yerleştirme stratejisidir. Bu politika sayesinde Rumeli’nin Türkleşmesi ve İslamlaşması sağlanmıştır. Günümüzde de bazı ülkeler, boş topraklarını şenlendirmek için benzer yerleştirme politikaları uygulamaktadır.
  • İstimalet (⭐⭐⭐): Osmanlı’nın fethettiği yerlerdeki halka, özellikle gayrimüslimlere karşı uyguladığı hoşgörülü yönetim anlayışıdır. Din ve vicdan özgürlüğü tanıyarak, vergi kolaylıkları sağlayarak halkın gönlünü kazanma politikasıdır. Bugün “yumuşak güç” denilen kavramın tarihteki karşılığıdır.
  • Derbent (⭐⭐): Stratejik öneme sahip geçit yerlerinde kurulan güvenlik noktaları ve küçük kalelerdir. Buralarda yaşayanlar, yolcuların güvenliğini sağlamak karşılığında vergiden muaf tutulurdu.
  • Kolonizatör Dervişler (⭐⭐): Fethedilen topraklara giderek tekke ve zaviye kuran, hem dini hizmetler veren hem de yerleşimi teşvik eden gezici dini önderlerdir. Kurdukları tekkeler etrafında köyler oluşmuştur.
  • Gaziyân-ı Rum (⭐⭐): “Anadolu gazileri” anlamına gelir. Rumeli’nin fethinde görev alan akıncı beyleri ve uç beyleri için kullanılan unvandır. Evrenosoğulları ve Mihaloğulları gibi aileler bu gruba dahildir.
  • Abdalân-ı Rum (⭐): “Anadolu abdalları” demektir. Rumeli’ye giden gezici dervişleri ifade eder. Halk arasında manevi önderlik yaparlardı.
  • Ahiyân-ı Rum (⭐): “Anadolu ahileri” anlamındadır. Esnaf ve zanaatkârların kurduğu dayanışma örgütüne verilen isimdir.
  • Bacıyân-ı Rum (⭐): “Anadolu bacıları” demektir. Kadınların kurduğu sosyal yardımlaşma teşkilatının adıdır.
👍 2025-2026 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
24 Ders Saati📂 10. Sınıf Tarih
Bu yazıda bulunan terimler ayrıca anlatılmamıştır. Bu yazıdaki bir terimin ayrıca anlatılmasını istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından bize ulaşabilirsiniz.
Sistememizde bu yazıda bahsi geçen kişilere ait bir biyografi bulunamamıştır.
Benzer İçerikler
Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki İskan ve İstimalet Politikası
Tarih

Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki İskan ve İstimalet Politikası

İçeriğe Git>
Önemli Askeri Mücadelelerin Türk Tarihinin Seyrine Etkileri
Tarih

Önemli Askeri Mücadelelerin Türk Tarihinin Seyrine Etkileri

İçeriğe Git>
Milli Mücadele’ye Hazırlık Dönemi
Tarih

Milli Mücadele’ye Hazırlık Dönemi

İçeriğe Git>
Anadolu’da Türk Siyasi Birliğini Sağlama Çabaları
Tarih

Anadolu’da Türk Siyasi Birliğini Sağlama Çabaları

İçeriğe Git>
1960 Sonrasında Türk Dış Politikası
Tarih

1960 Sonrasında Türk Dış Politikası

İçeriğe Git>
Osmanlı Devleti’nin İlim ve İrfan Geleneği
Tarih

Osmanlı Devleti’nin İlim ve İrfan Geleneği

İçeriğe Git>
Copyright © 2025 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo