Osmanlı Devleti’nde Ordu, Hukuk ve Toprak Sistemi

📅 09 Kasım 2025|09 Kasım 2025
Bikifi

Bikifi’de aç → Reklamsız, kesintisiz öğren!

Reklamsız, odaklanmış çalışma

Notunu favorilerine kaydet ve kaybetme

Kaldığın yerden otomatik devam et

Not çalışma yüzdeni otomatik takip et

Tamamen ÜCRETSİZ→250 000+ öğrenciye katıl, ders çalış, yorum yap!

Güncel
Osmanlı Devleti’nde Ordu, Hukuk ve Toprak Sistemi

Konu Özeti

Osmanlı Devleti’nde ordu, hukuk ve toprak sistemleri birbirini destekledi. Tımar sistemi orduyu finanse etti, devşirme ve kapıkulu birlikleri merkezî gücü oluşturdu, şeri-örfi hukuk adaleti sağladı. Kadılar ve kazaskerler yargıyı, sipahiler ve yeniçeriler orduyu güçlendirdi.

Bu konuda
  • Osmanlı ordusunun tımar ve devşirme sistemleriyle nasıl finanse edilip güçlendiğini
  • Kapıkulu ocaklarının (yeniçeri, cebeci, topçu) yapı ve işlevlerini
  • Şeri ve örfi hukukun Osmanlı yönetimindeki rolünü
  • Kadı ve kazaskerlerin yargı teşkilatındaki görevlerini
  • ... ve 1 konu daha

öğreneceksiniz.
Reklamsız Bikifi Mobil Uygulaması!

Osmanlı Devleti, küçük bir beylikten dünya imparatorluğuna dönüşürken kendine özgü kurumlar geliştirmiştir. Bu kurumların başında ordu, hukuk ve toprak sistemleri gelir. Osmanlı’nın 600 yıl ayakta kalmasının temel nedeni, bu üç sistemin birbirini destekleyen bir yapıda çalışmasıdır.

Ordu Sistemi

Osmanlı ordusu, beylik döneminden itibaren sürekli gelişim göstermiştir. Başlangıçta aşiret kuvvetleri ile savaşan Osmanlılar, zamanla düzenli ve disiplinli bir ordu kurmuştur. Bu dönüşüm, devletin büyümesi ve yeni fetihler için zorunlu hale gelmiştir.

Kuruluş Dönemi Askerî Kuvvetleri

Osmanlı Beyliği’nin ilk yıllarında ordu, tamamen gönüllülerden oluşuyordu. Gaza (din uğruna savaş) ve cihat (kutsal savaş) anlayışı, bu gönüllülerin temel motivasyon kaynağıydı. Bizans sınırında yaşayan Türkmenler, hem toprak kazanmak hem de İslam’ı yaymak için savaşıyordu.

Aşiret Kuvvetleri

İlk Osmanlı ordusu, Türkmen beyliklerinden gelen savaşçılardan oluşuyordu. Bu savaşçılar:

  • Kendi atlarını ve silahlarını getirirdi
  • Savaş sonrası ganimet alırdı
  • Sürekli orduda kalmazdı, savaş bitince evlerine dönerdi

Uc Gazileri ve Alpler

Uc denilen sınır bölgelerinde yaşayan gaziler, Osmanlı ordusunun öncü kuvvetleriydi. Akça Koca, Abdurrahman Gazi ve Konur Alp gibi komutanlar, sınır boylarında sürekli akınlar düzenlerdi. Bu akınlar sayesinde:

  • Yeni topraklar keşfedilirdi
  • Düşman kuvvetleri yıpratılırdı
  • Ganimet elde edilirdi
  • Fetih için zemin hazırlanırdı

Sivil Topluluklar

Osmanlı ordusunu destekleyen önemli sivil örgütler vardı:

  • Gaziyân-ı Rum: Anadolu gazileri, savaşçı dernekleri
  • Ahiyân-ı Rum: Esnaf ve zanaatkar birlikleri, orduya malzeme sağlardı
  • Baciyân-ı Rum: Kadın dayanışma örgütleri, yaralı bakımı yapardı
  • Abdalân-ı Rum: Gezgin dervişler, askerin moralini yükseltirdi

İlk Düzenli Birlikler

Osmanlı Devleti büyüdükçe, sürekli hazır bekleyen daimî ordu ihtiyacı doğdu. Orhan Bey döneminde (1326-1362) ilk düzenli askerî birlikler kuruldu. Artık sadece savaş zamanı toplanan aşiret kuvvetleri yeterli gelmiyordu.

Yaya ve Müsellemler

İlk düzenli piyade birliği yayalar, ilk düzenli süvari birliği ise müsellemlerdi. Bu birlikler:

  • Devletten düzenli ücret alırdı (ulufe)
  • Sürekli talim yapardı
  • Disiplinli ve eğitimliydi
  • Savaş dışında güvenlik görevi yapardı

Azaplar

Azaplar, bekâr Türk gençlerinden oluşan ücretli askerlerdi. Özellikle denizcilik ve kale kuşatmalarında görev alırlardı. Örneğin, İstanbul’un fethinde sur duvarlarına ilk çıkanlar azap birlikleridir. Azaplar:

  • Donanmada kürekçi ve savaşçı olarak görev yapardı
  • Kale muhasaralarında hendek kazardı
  • Lağımcılık (tünel kazma) işlerinde uzmanlaşırdı

Kapıkulu Ocakları

Osmanlı ordusunun en önemli yeniliği kapıkulu sistemidir. “Kapıkulu” demek, padişahın kapısının kulu, yani doğrudan padişaha bağlı asker demektir. Bu sistem, merkezî otoriteyi güçlendirmiş ve Osmanlı’yı diğer devletlerden ayırmıştır.

Pençik Sistemi

Kapıkulu ocaklarının ilk askerleri pençik sistemiyle toplandı. Pençik, savaşta ele geçirilen esirlerin beşte biri demektir. Bu esirlerden seçilenler:

  • Askerî eğitim alırdı
  • İslam dinini öğrenirdi
  • Türkçe konuşmayı öğrenirdi
  • Sadece padişaha bağlı olurdu

1363 yılında Yeniçeri Ocağı‘nın kurulması, Osmanlı tarihinde dönüm noktasıdır. Artık Osmanlı’nın kendine özgü, profesyonel bir piyade gücü vardı.

Devşirme Sistemi

Fetihler genişleyince pençik sistemi yetersiz kaldı. Bunun üzerine devşirme sistemi geliştirildi. Devşirme, Balkanlardaki Hristiyan ailelerin çocuklarından asker yetiştirme sistemidir.

Devşirme Kuralları

Devşirme sistemi belirli kurallara göre işlerdi:

  • 8-20 yaş arası sağlıklı erkek çocuklar seçilirdi
  • Her 40 haneden 1 çocuk alınırdı
  • Papaz çocukları alınmazdı
  • Tek çocuklu ailelerden çocuk alınmazdı
  • Evli olanlar devşirilmezdi
  • Bazı bölgeler (Bosna gibi) muaf tutulurdu

Eğitim Süreci

Devşirilen çocuklar önce Acemi Ocağı‘na alınırdı. Burada:

  • Türkçe öğrenirlerdi
  • İslam dinini öğrenirlerdi
  • Askerî talim yaparlardı
  • Okuma-yazma öğrenirlerdi

Yetenekli olanlar Enderun‘a (saray okulu) alınırdı. Enderun’da:

  • İleri seviye eğitim verilirdi
  • Devlet yönetimi öğretilirdi
  • Sanat ve bilim eğitimi verilirdi
  • En başarılılar vezir olabilirdi

Kapıkulu Birlikleri

Kapıkulu ocakları iki ana gruba ayrılırdı:

Yaya Sınıfı

Yaya (piyade) kapıkulları şu birliklerden oluşurdu:

  • Yeniçeriler: En ünlü kapıkulu birliği. Ateşli silah kullanmada uzmandılar. Savaşta padişahın etrafında yer alırlardı.
  • Cebeciler: Silah ve cephane yapımı ve bakımıyla görevliydiler. Tüfek, top ve barut üretirlerdi.
  • Topçular: Top kullanma ve bakımında uzmandılar. Kale kuşatmalarında kritik rol oynarlardı.
  • Humbaracılar: Bomba yapımı ve kullanımında uzmandılar. El bombaları ve havan topları kullanırlardı.

Atlı Sınıfı

Süvari kapıkulları da dört bölükten oluşurdu:

  • Sipahiler: Sarayı koruyan seçkin süvarilerdi
  • Silahtarlar: Padişahın silahlarını taşıyan özel birlikti
  • Ulufeciler: Sağ ve sol ulufeciler olarak ikiye ayrılırdı
  • Garipler: Yabancı asıllı süvarilerdi

Tüm kapıkulları ulufe (maaş) alırdı. Üç ayda bir verilen bu maaş, onları sadece askerlikle uğraşmaya yöneltirdi.

Toprak Sistemi

Osmanlı Devleti’nin en önemli gelir kaynağı topraktı. Toprak sistemi, hem ekonomiyi hem de orduyu destekleyen bir yapıdaydı. Bu sistem sayesinde devlet, masraf yapmadan büyük bir ordu besleyebiliyordu.

Arazi Çeşitleri

Osmanlı’da topraklar üç ana gruba ayrılırdı:

Mirî Arazi

Devlete ait topraklardır. Tarım arazilerinin büyük çoğunluğu mirî araziydi. Bu topraklar:

  • Mülkiyeti devlete aitti
  • Köylüler sadece işleme hakkına sahipti
  • Alınıp satılamazdı
  • Miras yoluyla işleme hakkı geçerdi

Mirî araziler, tarımsal üretimin temelini oluşturuyordu. Devlet bu toprakları dirlik olarak dağıtırdı.

Mülk Arazi

Özel mülkiyete tabi topraklardı. Ev, bahçe, dükkân gibi yerler mülk araziydi. Sahibi istediği gibi tasarruf edebilirdi.

Vakıf Arazi

Dini ve sosyal amaçlar için vakfedilmiş topraklardı. Cami, medrese, hastane gibi kurumların giderleri bu toprakların geliriyle karşılanırdı.

Dirlik Sistemi

Mirî araziler, dirlik adı verilen sistemle dağıtılırdı. Dirlik, bir bölgenin vergi gelirini toplama hakkıdır. Üç çeşit dirlik vardı:

Has

Yıllık geliri 100.000 akçeden fazla olan dirliklerdir. Padişah, vezirler ve beylerbeyi gibi yüksek devlet görevlilerine verilirdi. Has sahipleri:

  • Bölgelerinde adeta vali gibi yönetim yapardı
  • Vergileri kendi adamlarıyla topladı
  • Gelirin bir kısmını devlete gönderirdi

Zeamet

Yıllık geliri 20.000 ile 100.000 akçe arasında olan dirliklerdir. Orta kademe devlet görevlilerine verilirdi. Zeamet sahipleri:

  • Sancak beyi yardımcılığı yapardı
  • 5-10 asker beslerdi
  • Bölgelerinde güvenliği sağlardı

Tımar

Yıllık geliri 19.999 akçeye kadar olan dirliklerdir. Sipahilere verilirdi. Tımar sistemi, Osmanlı ordusunun bel kemiğini oluşturuyordu. Sipahiler aldıkları tımarın geliriyle:

  • Kendilerini donatırdı
  • At ve silah alırdı
  • Savaşa hazır beklerdi

Tımar sahibi olmak için savaşta yararlılık göstermek gerekirdi. Buna kılıç hakkı denirdi.

Tımar İşleyişi

Tımar sistemi karmaşık ama düzenli işleyen bir yapıydı. Sistemin temel unsurları şunlardı:

Tahrir Sistemi

Devlet, topraklarını ve nüfusunu düzenli olarak sayardı. Tahrir denilen bu sayımlar:

  • Her 30-40 yılda bir yapılırdı
  • Köylerdeki hane sayısı belirlenirdi
  • Tarım arazileri ve gelirleri yazılırdı
  • Vergi miktarları tespit edilirdi

Örneğin, 1430 yılında yapılan Arvanid (Arnavutluk) tahrir defteri, bölgedeki tüm köyleri ve gelirlerini gösterir.

Çifthane Uygulaması

Köylü ailelere belirli miktarda toprak verilirdi. Bir çiftlik, bir ailenin geçimini sağlayacak büyüklükteki toprak parçasıdır (60-150 dönüm). Köylüler:

  • Toprağı ekip biçerdi
  • Ürünün onda birini (öşür) vergi olarak verirdi
  • Toprağı boş bırakamazdı
  • İzinsiz başka yere gidemezdi

Sipahi-Reaya İlişkisi

Sipahi (tımar sahibi) ile reaya (köylü) arasında karşılıklı hak ve sorumluluklar vardı:

Sipahinin görevleri:

  • Vergileri toplamak
  • Köylüleri korumak
  • Üretimi denetlemek
  • Adaleti sağlamak

Reayanın sorumlulukları:

  • Toprağı işlemek
  • Vergileri ödemek (öşür ve haraç)
  • Sipahiye saygı göstermek

Cebelü Sistemi

Her sipahi, tımarının büyüklüğüne göre cebelü denilen askerler yetiştirirdi. Her 3000 akçelik gelir için bir cebelü çıkarılırdı. Cebelüler:

  • Tam teçhizatlı olurdu
  • At, zırh ve silah taşırdı
  • Sipahiyle birlikte savaşa giderdi
  • Sipahinin yanında eğitim görürdü

Bu sistem sayesinde Osmanlı, masrafsız bir şekilde 100.000’den fazla süvari asker toplayabiliyordu.

Hukuk Sistemi

Osmanlı hukuk sistemi, İslam hukuku ile Türk töresini birleştiren özgün bir yapıdaydı. Bu sistem, farklı dinlerden insanları adaletle yönetmeyi sağlıyordu.

Hukuk Kaynakları

Osmanlı hukukunun iki temel kaynağı vardı:

Şeri Hukuk

İslam dininin kurallarına dayanan hukuktur. Kur’an ve hadisler (Hz. Muhammed’in sözleri) temel kaynaktır. Şeri hukuk:

  • Evlenme ve boşanma işlerini düzenlerdi
  • Miras paylaşımını belirledi
  • İbadet kurallarını koyardı
  • Ceza hukukunun bir kısmını oluştururdu

Örfi Hukuk

Padişahın koyduğu kurallardır. Kanunname denilen bu kurallar:

  • Vergi miktarlarını belirledi
  • Askerlik düzenini koyardı
  • Esnaf kurallarını düzenlerdi
  • İdari yapıyı oluştururdu

Örfi hukuk, şeri hukuka aykırı olamazdı. Padişah, İslam hukukunun izin verdiği alanlarda kural koyabilirdi.

Yargı Teşkilatı

Osmanlı’da adalet sistemi iyi örgütlenmişti. Herkes hakkını arayabilirdi.

Kadıların Görevleri

Kadı, hem şeri hem örfi hukuka göre yargılama yapan görevliydi. Kadılar:

  • Davaları dinler ve karara bağlardı
  • Nikah kıyardı
  • Miras paylaşımı yapardı
  • Vakıfları denetlerdi
  • Belediye işlerini yürütürdü
  • Narh (fiyat) belirledi

Osmanlı’nın ilk kadısı Dursun Fakih‘tir. Her şehir ve kasabada bir kadı bulunurdu. Kadılar, adaleti hızlı ve masrafsız sağlardı.

Kazasker

Kazasker, askerlerin başkadısı demektir. Dîvân-ı Hümayun (padişah meclisi) üyesiydi. İki kazasker vardı:

  • Rumeli Kazaskeri: Avrupa topraklarından sorumluydu.
  • Anadolu Kazaskeri: Asya topraklarından sorumluydu.

Kazaskerlerin görevleri:

  • Kadıları tayin etmek
  • Kadılar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek
  • Askerî davalara bakmak
  • Medrese müderrislerini atamak

Konuyla İlgili Terimler Özeti

  • Tımar: (⭐⭐⭐) Devlet adına vergi toplama yetkisi karşılığında verilen toprak geliri hakkı. Sipahiler bu gelirle kendilerini donatır ve asker yetiştirirdi. Örneğin, yıllık 10.000 akçelik tımar alan bir sipahi, bu parayla at, zırh ve silah alır, ayrıca 3 cebelü asker yetiştirirdi.
  • Devşirme: (⭐⭐⭐) Balkanlardaki Hristiyan ailelerin çocuklarını toplayıp yetiştirerek Osmanlı devlet hizmetine alma sistemi. Bu çocuklar yeniçeri, saray görevlisi hatta vezir olabilirdi. Sokullu Mehmet Paşa, devşirme kökenli bir sadrazamdır.
  • Sipahi: (⭐⭐) Tımar karşılığında at üzerinde savaşan asker. Eyalet kuvvetlerinin temelini oluştururdu. Her sipahi, tımarının bulunduğu bölgede yaşar, köylülerin güvenliğini sağlar, savaş zamanı orduya katılırdı.
  • Yeniçeri: (⭐⭐) Kapıkulu ocağının piyade askeri. Doğrudan padişaha bağlıydı ve düzenli maaş (ulufe) alırdı. Ateşli silah kullanmada uzmandılar. Kışlaları İstanbul’daydı ve evlenemezlerdi.
  • Kadı: (⭐⭐) Şehir ve kasabalarda şeri ve örfi hukuka göre yargılama yapan görevli. Aynı zamanda nikah kıyar, miras paylaşımı yapar, belediye işlerini yürütürdü. Halkın en kolay ulaşabildiği devlet görevlisiydi.
  • Cebelü: (⭐) Sipahinin kendi tımar geliriyle yetiştirdiği tam teçhizatlı asker. Her 3000 akçelik gelir için bir cebelü çıkarılırdı. Savaşta sipahinin yanında yer alırdı.
  • Pençik: (⭐) Savaşta ele geçirilen esirlerin beşte biri. Bu esirlerden seçilenler asker olarak yetiştirilirdi. Yeniçeri ocağının ilk askerleri pençik sistemiyle toplanmıştır.
  • Ulufe: (⭐) Kapıkulu askerlerinin aldığı düzenli maaş. Üç ayda bir ödenirdi. Bu maaş sayesinde kapıkulları başka işlerle uğraşmaz, sadece askerlik yapardı.
👍 2025-2026 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
24 Ders Saati📂 10. Sınıf Tarih
Bu yazıda bulunan terimler ayrıca anlatılmamıştır. Bu yazıdaki bir terimin ayrıca anlatılmasını istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından bize ulaşabilirsiniz.
Sistememizde bu yazıda bahsi geçen kişilere ait bir biyografi bulunamamıştır.
Benzer İçerikler
Devşirme Sistemi ve Yeniçeri Ocağı
Tarih

Devşirme Sistemi ve Yeniçeri Ocağı

İçeriğe Git>
Osmanlı Devleti’nde Tımar Sistemi
Tarih

Osmanlı Devleti’nde Tımar Sistemi

İçeriğe Git>
Osmanlı Devleti’nde Değişim
Tarih

Osmanlı Devleti’nde Değişim

İçeriğe Git>
Orta Çağ’daki Siyasi ve Askeri Gelişmeler
Tarih

Orta Çağ’daki Siyasi ve Askeri Gelişmeler

İçeriğe Git>
Türkistan’dan Türkiye’ye Türklerde Devlet ve Ordu Teşkilatları
Tarih

Türkistan’dan Türkiye’ye Türklerde Devlet ve Ordu Teşkilatları

İçeriğe Git>
Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki İskan ve İstimalet Politikası
Tarih

Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki İskan ve İstimalet Politikası

İçeriğe Git>
Copyright © 2025 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo