İlk Kültür Merkezleri
Medeniyet veya uygarlık; bir ülke veya topluma ait maddi ve manevi varlıkların yanı sıra fikir, sanat, bilim ve teknoloji çalışmalarıyla ilgili niteliklerin tümüne denir. Farklı bir deyişle medeniyet; insan topluluklarının belirli bir coğrafya üzerinde ve belirli bir zaman içinde ortaya koyduğu değerlere verilen isimdir.
İlk insanlar yaşamlarını devam ettirebilmek adına ilk önce avcılık ve toplayıcılık ile uğraşmışlar, dolayısıyla göçebe bir yaşam tarzı sürdürmüşlerdir. İnsanların ilk üretimi ise Neolitik dönemde tarımın keşfedilmesi ile başlamıştır. Tarımın keşfedilmesi ile birlikte de yerleşik yaşama geçiş yapılmıştır. İnsanlar, tarımsal üretim için iklimin elverişli olduğu, verimli toprakların bulunduğu ve su kaynaklarının yeterli olduğu alanları seçmişlerdir. Bu nedenle ilk medeniyet kalıntılarına verimli tarım topraklarının olduğu akarsu havzalarında rastlanılmaktadır.
Tarımla beraber üretici bir topluluk olan insanlar, zamanla ticaretin ve sanatın gelişmesini sağlamışlardır. Üretim, beraber yaşama, etkileşim ve ticaretin gelişmesi ilk kültür merkezlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Geçmişten günümüze dünyanın farklı bölgelerinde coğrafi, siyasi, ekonomik ve sosyal faktörlerin etkisiyle medeniyetler kurulmuş ve bu medeniyetler birbirlerini etkilemiştir. İlk medeniyetler; Mezopotamya, Mısır, Hint, Çin, Akdeniz, Aztek, Maya ve İnka medeniyetleridir.
Mezopotamya Medeniyeti
- Mezopotamya; Kuzeyde Güneydoğu Anadolu Toroslarından güneyde Basra Körfezi’ne, doğuda İran’daki Zagros Dağları’ndan batıda Suriye Çölü’ne kadar uzanan bölgeye denir.
- Kısacası; Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan bölgedir.
- Verimli tarım toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle tarih boyunca yoğun göç almış ve medeni gelişime beşiklik etmiştir.
- Bölgenin düz arazilerden oluşması, önemli göç ve ticaret yolları üzerinde bulunması sık sık istilalara uğramasına ve farklı kültürlerin bu bölgede yaşamasına neden olmuştur.
- Bilinen ilk okuryazar topluluklara ev sahipliği yapmıştır.
- Bu yüzden Mezopotamya “Medeniyetler Beşiği” olarak da anılmaktadır.
- Mezopotamya uygarlıklarının başlıcaları; Sümer, Babil ve Asur uygarlıklarıdır.
- Sümerler, Ziggurat adı verilen çok katlı yapılar yaparak okul, ambar ve gözlemevi olarak buraları kullanmışlardır.Ay yılı takvimini bulmuşlar yazıyı icat etmişlerdir. Yazıyı icat etmişler, tekerleği bulmuşlardır.
- Asurlular medeniyetle uğraştığı dönemde yazıyı Anadolu’ya getirmişlerdir. Dünyanın ilk kütüphanesini kurmuşlardır.
- Babilleri tarihteki ilk anayasa olan Hammurabi Kanunlarını yapmışlardır. Aynı zamanda Dünyanın antikçağdaki yedi harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçeleri Babil medeniyetine aittir.
- Mezopotamya Medeniyetleri Fırat ve Dicle nehirlerinin suladığı verimli tarım toprakları sayesinde hızla gelişmişlerdir.
- İnsanlar, tarıma uygun olmayan bataklık alanları kurutmuş ve taşkın sonrası oluşan alüvyon birikintileri düzenlemişlerdir.
- Ayrıca tarım alanlarında sulama kanalları inşa etmişlerdir.
- Tarım ve ticaretin gelişmesiyle kırsal yerleşmelerden bazıları büyüyerek şehirlere dönüşmüştür. Örneğin Ur ve Uruk ilk önemli şehirler arasında yer alır.
Mısır Medeniyeti
- Mısır medeniyeti, Afrika’nın kuzeydoğusunda Nil Nehri çevresinde kurulmuştur.
- Kurulmasında Nil Nehri ve onun oluşturduğu verimli topraklar ile sıcak iklim koşulları etkili olmuştur.
- Mısır’ın etrafının çöllerle kaplı olması başka uygarlıklarla fazla etkileşime girmemesine neden olmuştur.
- Bu nedenle kendine özgü özelliklere sahiptir.
- Bir tarım medeniyeti olan Mısır Medeniyeti’nde yılda birden fazla tarım ürünü elde edilmiş ve bu nedenle gelişmesi hızlanmıştır.
- Nil’in taşkın dönemlerinde tarlalar arasındaki sınırlar silinmiştir. Bu nedenle tarla sınırlarını yeniden belirlemek için Mısır’da geometri gelişmiştir.
- Aynı zamanda tıp, eczacılık, matematik, takvim ve hiyeroglif adı verilen resim yazısı, bu uygarlığın dünyaya katkılarındandır.
- Mısırlılar hiyeroglif adı verilen resim yazısını kullanmışlardır.
- Güneş yılına ait ilk takvimi icat etmişlerdir.
- Gök cisimlerini incelemek için rasathaneler kurmuşlar ve astronomide ilerlemişlerdir.
- Ayrıca bugün kullandığımız miladi takvimin ilk düzenli şeklini oluşturmuşlardır.
- Tanrı ve kral özelliği taşıyan yöneticilerden dolayı, Mısır uygarlığında hukuk sistemi gelişmemiştir.
- Mısırlıların Hititlerle yapmış olduğu Kadeş Anlaşması, bilinen ilk yazılı anlaşmad ır.
- Mısır’da mimari de gelişmişti. Mısırlıların yapmış olduğu piramitler, günümüzde de hayranlık uyandıran yapılardır. Bu piramitlerden olan Keops, dünyanın antikçağdaki yedi harikasından biri olarak kabul edilmektedir
Akdeniz Medeniyeti
- Yeryüzünde ilk uygarlıkların kurulduğu alanlardan biri de Akdeniz kıyılarıdır.
- Akdeniz kıyılarında iklimin elverişli olması, tarımın gelişmesini sağlamıştır.
- Akdeniz Havzası çevresinde kurulmuş Fenike, İyonya, Lidya, Yunan ve Roma medeniyetlerinden oluşmaktadır.
- Bu uygarlıklardan bazıları yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından fakir olduklarından deniz ticaretine yönelmiştir.
- Tarım, balıkçılık ve deniz ticareti önemli geçim kaynaklarıdır.
- Deniz ticareti sayesinde Arap, Pers ve Mısır gibi uygarlıklarla etkileşime girdiklerinden kültürel alışverişin olmasını sağlamışlardır.
- Yapılarında kireç taşı ve mermer kullanan Akdeniz Medeniyeti, büyük tapınaklar ve tiyatrolar yapmışlardır.
İnka Medeniyeti
- Güney Amerika Kıtası’ndaki And Dağları’nın Ekvator çevresindeki bölgelerinde kurulmuştur. Bu medeniyetin yaşadığı yerler; bugünkü Peru, Şili ve Ekvador ülkelerinin sınırlarında bulunmaktadır.
- Ekvatoral iklimin hakim olduğu bu bölgede alçak yerlerin sıcak ve nemli olması nedeniyle çoğunlukla And Dağları’nın yüksek kesimlerinde yaşamışlardır.
- İnkaların başlıca geçim kaynağı tarım olup patates tarımını yapan ilk medeniyettir. Mısır üretiminde de önemli bir yere sahip olan İnkalar, hayvancılıkla da uğraşmışlardır.
- Bu uygarlık, gelişmiş bir sulama sistemi kurmuş ve teraslama yöntemiyle tarım yapm ıştır.
- Yapılarında ahşap ve taşları kullanan İnkalar, şehir mimarisinde, taş işçiliğinde çok ilerlemişlerdir.
- Ayrıca astronomi alanında gelişmiş bir toplum olup Güneş saatini yapmışlardır.
Aztek Medeniyeti
- Aztekler, bugünkü orta Meksika bölgesinde 14. ve 16. yüzyıllar arasında yaşamıştır.
- Tarımda oldukça gelişmiş olan Aztekler, sulama ve bataklık kurutma yöntemleri sayesinde güçlü bir medeniyet haline gelmiştir.
- Aztekler kendilerine ait bir dine, takvime ve alfabeye sahip olmuşlardır.
- Bu uygarlık, tıp ve eczacılık alanında da gelişmiştir.
- Azteklerde el sanatları, mücevher işlemeciliği, seramik işleme ve ticaret gelişmiştir.
- Mimari ve heykeltıraşlık alanında da gelişme göstermiş bir uygarlıktır.
Maya Medeniyeti
- Mayalar, Orta Amerika’nın Yukatan Yarımadası’ndaki verimli topraklar ile su kaynakları çevresinde kurulmuştur.
- Mayaların en önemli geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. En önemli tarım ürünleri ise kakao ve mısırdır.
- İnkalar gibi gelişmiş tarım yöntemleri uygulayan mayalar balıkçılıkta da ileri gitmişlerdir.
- Mayalar astronomi, matematik, mimari ve sanat alanlarında ileri bir uygarlık olmuştur.
- Gelişmiş bir dile sahip olan Mayalar, Güneş yılına dayalı bir takvim yapmışlar ve yazıyı kullanmışlardır.
- Piramit, tapınak ve çeşitli sanat eserleri inşa eden Mayalar, taş işçiliğinde gelişmişlerdir.
- Yapı malzemesi olarak genellikle kireç taşını kullanmışlardır.
- Bu uygarlık, büyük kentler kurmuştur. Tikal ve Quirigua kentlerinin kalıntıları, Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır.
Hint Medeniyeti
- İndus ve Ganj nehirleri çevresinde kurulmuştur.
- Verimli tarım toprakları ve üretiminde uygun iklim koşulları nedeniyle pirinç tarımında oldukça ileri gitmişlerdir.
- Coğrafi konumunun elverişli olması ticaretin de gelişmesini sağlamıştır.
- Hint Medeniyeti, tarih boyunca istilalara uğramış olmasından dolayı farklı etnik yapıya sahip toplulukları içinde barındırmıştır.
- Koyu bir sınıf ayrımını içeren Kast Sistemi, Hindistan’ın günümüze kadar sağlam bir birlik kuramamasının en büyük nedenlerinden biri olarak sayılmaktadır.
Çin Medeniyeti
- Sarı Irmak ve Gök Irmak nehirleri arasındaki verimli topraklarda kurulmuştur.
- Çin, ilk kez kağıdı üreten, çini mürekkebini bulan, matbaayı geliştiren, barut ve pusulayı icat eden uygarlıktır.
- Çinliler, ayrıca Çin yazısını geliştirmişlerdir.
- Çin, ayrıca ipek böcekçiliğinin ve ipekli dokumanın gelişmiş olduğu yerdir.
- Bugünkü Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuzeyinde Çin Seddi’ni yapmışlardır.
- Ayrıca çok tanrılı dinlere inanmışlardır.
- Felsefi alanda da ilerleyen bu medeniyetin en önemli filozofları Konfüçyüs ve Tao’dur.
Kültür Bölgelerinin Oluşumu ve Dağılışı
Kültür; bir ulusun tarihsel süreç içerisinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktarıldığı her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütününe denilmektedir. Kültür, durağan bir yapıda olmadığı gibi geçmişten geleceğe aktarılan ve bir toplumu diğerlerinden farklı kılan ortak yaşam tarzını oluşturmaktadır. Kültür esasen değerler bütünüdür. Toplumu oluşturan bireyler, kültürü yaşayarak ve tecrübe ederek öğrenmektedir.
Bir kültürün do ğduğu yere yani kaynak alanına kültür ocağı denilmektedir. Toplumlardaki kültür; komşu kültürler, teknolojik gelişmeler, coğrafi konum, iklim, yeryüzü şekilleri, toprak özellikleri, su kaynakları vb. coğrafi özelliklere bağlı olarak şekillenmektedir.
⭐Kültürün genel özellikleri;
- Bütünleştirici ve toplumsaldır.
- Değişebilir ve süreklidir.
- Öğrenilebilir ve aktarılabilir.
- Belirli kuralları vardır.
- İhtiyaçları gidericidir.
Her toplumda farklı özelliklere sahip olan kültürü meydana getiren maddi (somut) ve manevi (soyut) unsurlar vardır.
📚EK BİLGİ:Kültürler arasındaki farklılığın en önemli nedenleri; dil, din ve coğrafi bölgelerdir.
Her kültür bölgesinin kendine özgü özellikleri bulunmaktadır. Bu nedenle tek bir kültür unsurunun dağılışı, başka bir unsura denk gelmemektedir. Kültür bölgeleri oluşturulurken ortak özellikler dikkate alınmaya çalışılır. Bu bölgelerin oluşturulmasında dil ve din, ön plana çıkan iki önemli kültür ögesidir. Oluşturulan büyük kültür bölgelerinin de alt kültür bölgelerine ayrılabilmesi mümkündür.
📚EK BİLGİ: Geçmişten günümüze kalan anıt, mabet, heykel, kale, saray, şehir gibi somut tarihi ve sanatsal değerler ile dil, din, ahlak kuralları, geleneksel müzik, geleneksel dans, örf ve adetler gibi soyut değerlere kültürel miras denir.
Kültür Bölgeleri
Dünyadaki insanlar inanç, dil, görüş, düşünce vb. yönlerden farklı değerlere sahiptir. Aynı kültüre sahip insanlar arasında dahi farklı düşünceler olabilmektedir. Toplumların sahip olduğu bu değerler, kültürel çeşitlilik ve zenginlik olarak görülmelidir. Kültürel çeşitlilik; dünyanın daha renkli, ilginç ve yaşanabilir bir yer olmasında önemli bir etkendir.
Batı (Avrupa) Kültür Bölgesi
- Dünyanın en büyük kültür bölgesidir.
- Coğrafi keşiflerden sonra Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda’yı içine alarak dünyanın diğer kültür bölgelerini etkilemiştir.
- Göçler sonucunda Kuzeybatı Avrupa Kuzey Amerika’ya, Akdeniz Avrupa’sı Latin Amerika’ya, Avustralya Yeni Zelanda gibi bölgelere ticaret ve sömürgecilik faaliyetleri ile kendi kültürlerini yaymıştır.
- Bu kültür yayılması sonucunda yerli kültürler değişmiş ve yozlaşmıştır.
- Bu kültürün en iyi temsilcileri; Kanada ve ABD’dir.
- Batı kültür bölgesinde birçok dil konuşulmaktadır.
- En yaygın din ise Hristiyanlıktır.
Latin Amerika Kültür Bölgesi
- Orta ve Güney Amerika ile Karayip Adaları’nın tamamını içine almaktadır.
- İspanyol ve Portekizlilerin etkisiyle oluşmuştur.
- Latin Amerika kültürünün şekillenmesinde her ne kadar Avrupa kültürünün etkisi olsa da burada kendine özgü yeni bir kültür bölgesi oluşmuştur.
- Konuşulan diller arasında yerlilerin dışında genel olarak İspanyolca ve Portekizce bulunur.
- Hakim inanç, Hristiyanlık dininin Katolik mezhebidir.
Slav-Rus Kültür Bölgesi
- Slav ve Rus kültürünün temelini Slav kabileleri oluşturmaktadır.
- Doğu Avrupa’dan Kuzey Asya’ya kadar çok geniş bir alanı içine almaktadır.
- Bu kültür, İskandinav ve Bizans kültürlerinden etkilenmiştir.
- Örneğin Bizans kültüründen kalan bir miras olan din, Slav kültüründe önemli bir unsurdur.
- Slav ve Rus kültüründe dünya kültürüne katkıları edebiyat, bale ve klasik müzik alanlarında olduğu görülür.
- Slav – Rus kültüründe ön plana çıkan görsel folklorik figürlerde doğa, iklim, hayvan sembolleri, tarihsel ve dinsel olaylar önemli yer tutar.
- Edebiyat alanı Slav – Rus kültürünün dünya kültür mirasına olan katkılarının başında gelir. Özellikle 19. yüzyılda Tolstoy, Çehov, Gogol, Dostoyevski, Turgenyev ve Puşkin en önemli katkı sağlayan yazarlardır.
Afrika Kültür Bölgesi
- Etnik, dil ve din özellikleri bakımından çok çeşitli toplumların bulunduğu bir kültür bölgesidir.
- Bu kültür bölgesindeki alt kültürlerden bazıları; 19. yüzyıla kadar çöller, yağmur ormanları vb. koşullar nedeniyle izole olmuşsa da sonradan diğer kültürlerden büyük oranda etkilenmiştir.
- Afrika kültürü ilginç gelenek ve görenekleri, giyim tarzı, tuhaf dansları, ilginç örf ve adetleri ile dünyaca tanınmıştır.
Doğu Kültür Bölgesi
- Dünya nüfusunun yaklaşık yarısının yaşadığı Güney, Doğu ve Güneydoğu Asya’da yayılış göstermektedir.
- Bu bölge geleneksel ve kırsal ağırlıklı bir toplum yapısına sahiptir.
- Uzun medeniyet döneminde yoğun ve hızlı bir nüfus artışı yaşanmıştır.
- Bu kültür bölgesinin farklı özelliklere sahip Hint, Çin ve Pasifik kültür bölgesi gibi alt kültürleri bulunmaktadır.
Çin Kültür Bölgesi
- Eski medeniyetleri barındırması nedeniyle zengin bir kültürel birikime sahiptir.
- Beşeri ilişkiler oldukça önemlidir.
- Bu kültürde insanlar, Konfüçyüs’e ait öğreti ve geleneklere sıkı sıkıya bağlıdır.
- Etnik bakımdan çok farklı toplumları içinde barındıran bu kültür bölgesinde en yaygın inanış biçimleri Konfüçyanizm ve Budizm’dir.
- Çin kültüründe din, yazı, efsaneler, resim ve dans gibi temel sanatlar önemli yer tutar.
- Çinlilerin kendine özgü alfabeleri, yaşam tarzı, sosyal kültürel etkileri, takvimi ve yemek kültürleri bulunmaktadırlar.
- Çin kültürünün dünya medeniyetine katkıları: Barut, pusula, dümen, mürekkep, kağıt ve ipektir.
Hint Kültür Bölgesi
- Diğer kültür bölgeleri kadar geniş bir alana yayılmamasına rağmen nüfus miktarı bakımından dünyanın en önemli kültür bölgelerinden birini oluşturmaktadır.
- Gani ve İndus nehirlerinin verimli topraklarında kurulup gelişmiştir.
- Hint kültürü “Hint mutfağı, Hint dansı, Hint kınası, Hindistan’a özgü Bengal kaplanı, Hint müziği Hintliler tarafından çok saygı duyulan sığır” ile dünyada tanınmaktadır.
- Hindistan dünyada Müslüman nüfusun en fazla olduğu ikinci ülke konumundadır.
- Hindistan üç ilahi dinin yanı sıra Hindiuzim, Budizm, Jainizm ve Sihizm dininin olduğu ülkedir.
Pasifik Kültür Bölgesi
- Dünyanın en az nüfuslu ve diğer kültürlerden daha az etkilenen bu kültür bölgesi, Avrupalıların bu adaları keşfine kadar başka kültürlerden izole kalmıştır.
- Avrupa Kıtası’ndan fiziki olarak uzak olmasına rağmen İngiliz kültürüne benzerlik göstermektedir.
- Pasifik kültür bölgesinde konuşulan dil İngilizce olup hakim din Hristiyanlıktır.
- Büyük Okyanustaki Malanezya, Mikronezya, Polinezya gibi binlerce adacıklardan oluşmaktadır.
Türk Kültürü
Türk kültürü; tarihi çok eskilere dayanan ve dünyanın en eski kültürlerinden biridir. Türk kültürünün ocağı yani ilk ortaya çıktığı bölge Orta Asya’dır. Türk kültürü halen daha oradaki topluluklar tarafından varlığını sürdürmektedir.
Orta Asya, karasal iklim koşullarının egemen olduğu bir bölgedir. Kuraklığın önemli bir sorun olmasının sonucunda Türkler, daha çok hayvancılıkla geçinmiş ve göçebe yaşamışlardır. Bu nedenle “Bozkır kültürü”
olarak da adlandırılan Türk kültüründe çadır, at ve koyun bu kültürün önemli maddi unsurlarıdır.
Türk kültürünün kökleri Orta Asya’da göçebe Gök Tanrı inanışına sahip, savaşçı halkların kültürüne dayanır. Tarih boyunca birlik ve beraberliklerini bozmadan yaşayan Türkler kurduğu medeniyetlerle tarihte önemli rol oynamıştır. Göktürkler, Karahanlılar, Selçuklular ve Osmanlılar bu devletlerin en önemlileridir. Türk kelimesinin içinde geçtiği ilk devlet Göktürklerdir. Türkler bozkır kültürünün temel simgelerinden olan atı çok iyi kullanmışlardır.
Koyun besiciliğine bağlı olarak Türklere özgü kilim dokumacılığı ortaya çıkmıştır. Besledikleri hayvanların yünlerinden yararlanmışlar ve küçük aletler yapmışlardır.
Orta Asya’da artan nüfus, kuraklık, hayvanlarına otlak bulmaya çalışma, su kıtlığı ve komşu topluluklarla yaşanan siyasi sorunlar Türk göç etmek zorunda bırakmıştır. Türklerin yayıldığı alanların başlıcaları; Doğu Sibirya, Hindistan, Kuzey Afrika, Anadolu ve Avrupa’dır. Orta Asya’dan dört bir yana gerçekleşen göçlerden en önemlisi ise batıya doğru olanlarıdır. Bu göçler sonucunda Anadolu Türkleşmiş, daha sonra Avrupa içlerine kadar yayılmışlardır.
Dünyanın dört bir yanına yayılmış olan ve yeryüzündeki en eski kültürlerden biri olan Türk kültürü, birçok kültürden etkilenmiş ve bu kültürleri etkilemiştir. Orta Asya’nın karasal iklim koşullarında sürdürülen hayvancılık, Türk kültürünün birçok özelliğini etkilemiştir. Atın ve ata sporu olan ciritin Türk kültüründeki etkisi halen günümüzde de devam etmektedir.
Yerleşik hayata geçtiklerinde ise dünyanın en eski kültürleri ile boy ölçüşebilecek mimari eserler ve sanat eserleri bırakmışlardır. Türklerin mimari simgelerinden bazıları ebru sanatı, lale ve kahvedir.
Türkler, gittikleri yerlerdekervansaraylar, köprüler, medreseler, camiler ve kuleleryapmışlardır. Örneğin Hindistan’da yer alan Tac Mahal, Bosna Hersek’te bulunan Mostar Köprüsü, Mısır’da yapılmış olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa Camisi, Moğolistan’daki Orhun Yazıtları dünyada Türk izlerinin bulunduğu yerlerin en önemlileridir. Türkler hakimiyet kurdukları yerlerde, eserler meydana getirerek bu alanları Türkleştirmişlerdir.
Türkler yeryüzünde ilk kağıt parayı basmış, ilk kumaşı kullanmış, atı ilk olarak evcilleştirerek hizmetlerinde kullanmışlardır. Şehirleşerek ilk tarım yöntemlerini uygulamıştır. Farklı kültür ve inanca sahip farklı dilleri konuşan birçok milleti, aynı bayrak altında toplayarak büyük bir hoşgörü çerçevesinde bünyesinde barındırmıştır.
⭐ Türk kültürünün genel özellikleri;
- Dünya’nın en eski ve köklü kültürlerinden birisidir.
- Türk kültürü coğrafi özelliklerinden dolayı hem göçebe, hem de yerleşik hayat tarzına ait özellikleri barındırır.
- Tarım ve hayvancılık faaliyeti en önemli geçim kaynaklarıdır.
- Kültür ocağının Orta Asya olması nedeniyle denizden uzaktır. Bu nedenle daha çok karasal özelliklerin etkisinde kalmıştır.
- Orta Asya bozkır kültürü yaşamlarında etkilidir.
- Birçok kültürü etkilemiş ve aynı zamanda etkilenmiştir.
- İnsan sevgisini, hoşgörüyü ve barışı temel alan bir kültürdür.
- Türkler, sırayla Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabelerini kullanmışlardır.
- Sanat, mimari ve edebiyat gibi birçok alanda zengin bir kültürdür.
⭐ Türk kültürünü etkileyen faktörler;
- Komşu medeniyetlerin kültürleri,
- Yoğun olarak yapılan ekonomik faaliyetler, (tarım, hayvancılık gibi)
- Bulunduğu coğrafi konum,
- İklim ve bitki örtüsü,
- Yer şekilleri ve toprak özellikleri,
- Gelenek ve görenekler,
- Dini inançlar,
Anadolu’nun Kültürel Özellikleri
Anadolu toprakları, çok eski yerleşim alanları ile ilk kurulan uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Bereketli toprakların varlığı, önemli yolların kavşağında bulunması, yer altı ve yer üstü kaynakları yönünde zengin olması, üç tarafının denizlerle çevrili olması gibi nedenler etkili olmuştur. Bu topraklarda kurulmuş olan çok sayıda kültür ve imparatorluk, Anadolu’da derin izler bırakarak Anadolu medeniyetinin ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
Paleolitik Çağ‘da insanlar mağaralarda yaşamış, avcılık ve toplayıcılıkla yaşamlarını devam ettirmişlerdir. Bu nedenle daha çok hayvan ve bitki türleri bakımından zengin olan Anadolu’yu yurt edinmişlerdir. Yarımburgaz (İstanbul), Tekkeköy (Samsun), Karain, Beldibi ve Belbaşı (Antalya) mağaraları Anadolu topraklarında kullanılmış ilk yerleşme alanlarına örnektir.
Neolitik Çağ‘da insanlar tarım etkinliklerine geçmiş, mağara yerleşmeleri ise yerini ilk köylere bırakmıştır. Bu yerleşmelerin çoğu Göller Yöresinde, Tuz Gölü ve Konya Ovası’ndaki göllerin kıyılarında ve akarsu çevrelerinde kurulmuştur. Göbeklitepe, Çayönü, Hacılar ve Çatalhöyük bu dönemin en önemli yerleşmeleridir. Neolitik Çağ’dan sonra Anadolu’daki yerleşmeler artmış ve Anadolu’nun geneline yayılmıştır.
İlk çağlardan itibaren Anadolu’da Hititler, İyonlar, Urartular, Frigler, Lidyalılar gibi çok sayıda uygarlık kurulmuştur. Hititler, dönemin en düzenli tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yapıldığı medeniyettir. Urartular; Van Gölü çevresinde kurulmuş ve sulamalı tarımın kullanıldığı tarımsal sistemler geliştirmişlerdir. Frigyalılar, Lidyalılar ve İyonlar Batı Anadolu’da kurulmuş olan medeniyetlerdir. Lidyalılar, verimli topraklar üzerinde önemli yerleşmeler kurmuş ve yollar yapmış; İyonlar ise ticari şehirler kurmuşlar ve ziynet eşyasından seramiğe, dokumacılıktan maden işletmeciliğine kadar çeşitli alanlarda önemli ilerlemeler kaydetmişlerdir.
Mevcut coğrafi konum ve sahip olunan zengin kaynaklar sayesinde Anadolu’da güçlü imparatorluklar da kurulmuştur. Anadolu uygarlığının gelişmesinde Büyük İskender’in yanı sıra Roma İmparatorluğu’nun da büyük katkısı olmuştur.
Alparslan’ın 1071 ‘deki Malazgirt Zaferi’yle birlikte Anadolu’nun kapısı Selçuklu Türklerine açılmış ve doğudan gelen Türk boyları Anadolu’ya yerleşmişlerdir. Türk boylarının Anadolu’yu yurt edinmelerinde
Anadolu ile Orta Asya arasındaki benzerliğin de etkisi bulunmaktadır.
Selçuklulardan sonra Anadolu topraklarında Osmanlı Devleti kurulmuştur. İlk olarak Bursa ve Balıkesir çevresinde verimli ve su kaynaklarının olduğu alanlara yerleşmeler kurmuşlar, ardından Anadolu’nun büyük bir bölümüne hakim olmuşlardır.
Günümüzde Anadolu topraklarında Türkiye Cumhuriyeti yer almaktadır.