Düşünceleri ya da argümanları netleştirmenin en etkili yolu onları yazılı hale getirmektir. Yazı, aynı zamanda bu düşüncelerin kalıcı bir iz bırakmasına olanak tanır. Bir konu hakkındaki fikirler farklı biçimlerde sunulabilir. Bu sunum biçimlerinden biri deneme türüdür. Deneme yazıları, yazarın konuya dair özgün perspektifini serbestçe aktardığı metinlerdir ve farklı disiplinlere göre farklı yaklaşımlarla kaleme alınabilir. Örneğin, felsefi denemenin kendine has bazı özellikleri, onu diğer deneme türlerinden ayırır.
Felsefi deneme, eleştirel bir düşünme süreciyle şekillenir, kendi içinde tutarlıdır ve mantıklı bir yapıya sahiptir. Bu denemelerde sunulan argümanlar sağlam temellere dayanır ve okuyucuya mantıklı gelişmelidir.
Felsefi yazılar, kavramlara standart anlamlarının ötesinde farklı yorumlar getirebilir; ancak bu yorumların metin içerisinde açıkça belirtilmesi gerekir. Bu, yazarın argümanlarını mantıklı bir şekilde desteklemesi açısından kritiktir. Bu türden yazılar, edebi denemelerle karıştırılmamalıdır. Edebi denemeler, kavramları sembolik veya mecazi bir şekilde kullanabilir ve sunulan fikirleri kesin bir temelle destekleme zorunluluğu yoktur.
Felsefi yazılar, ele alınan konunun ana problemiyle başlar. Bu sorunun ne olduğu ve yazının neyi ele almayı hedeflediği ilk bölümde net bir şekilde tanımlanır. Yazının odaklandığı temel konu ve amaç, bu kısımda detaylı bir şekilde ifade edilir. Ardından, bu ana sorun derinlemesine incelenir, kavramsal çerçevesi ve temel argümanları ortaya konulur. Aynı konu hakkında başkaları tarafından sunulan görüşler, onların güçlü ve zayıf yönleriyle birlikte ele alınır ve bir değerlendirme yapılır. Felsefi yazılarda her zaman sonuç bölümü olması şart değildir. Eğer yazar, bir çözüm önerisinde bulunacaksa, bu öneri ele alınan analiz ve eleştirilere dayandırılır. Yazı, problemin incelenmesi ve kritik değerlendirmesiyle sonlandırılabilir.