Yerleşmelerin Kuruluşu ve Gelişimi

📅 18 Ekim 2025|18 Ekim 2025
Bikifi

Bikifi’de aç → Reklamsız, kesintisiz öğren!

Reklamsız, odaklanmış çalışma

Notunu favorilerine kaydet ve kaybetme

Kaldığın yerden otomatik devam et

Not çalışma yüzdeni otomatik takip et

Tamamen ÜCRETSİZ→250 000+ öğrenciye katıl, ders çalış, yorum yap!

Güncel
Yerleşmelerin Kuruluşu ve Gelişimi

Konu Özeti

İnsanlar tarih boyunca barınma ihtiyacını karşılamak için yerleşmeler kurmuştur. Göçebe yaşamdan yerleşik hayata geçiş, tarımın keşfiyle başlamıştır. Yerleşmelerin kuruluşu ve gelişimini iklim, su, toprak gibi doğal faktörlerle ulaşım, ekonomi gibi beşeri faktörler etkiler.

Bu konuda
  • Yerleşmelerin tarihsel gelişim sürecini ve göçebe yaşamdan yerleşik hayata geçişi
  • Yerleşme kuruluşunu etkileyen doğal faktörleri (iklim, topoğrafya, su kaynakları)
  • Yerleşme gelişimini belirleyen beşeri faktörleri (ekonomi, ulaşım, göçler)
  • Kır ve şehir yerleşmelerinin özelliklerini ve türlerini
  • ... ve 1 konu daha

öğreneceksiniz.
Reklamsız Bikifi Mobil Uygulaması!

İnsanlar var oldukları günden bu yana barınma ihtiyacı duymuşlar ve bu ihtiyaç doğrultusunda farklı yerlerde yaşamaya başlamışlardır. Günümüzde yaşadığımız şehirler, kasabalar ve köyler uzun bir tarihi sürecin sonucunda ortaya çıkmıştır.

Yerleşmelerin Kuruluşu ve Gelişimi

Yerleşme (insanların yaşadıkları ve ihtiyaçlarını karşıladıkları yerler), insanlık tarihinin başlangıcından itibaren temel bir ihtiyaç olmuştur. İnsanlar önce mağaralarda barınmış, sonra kendi yaptıkları basit barınaklarda yaşamaya başlamıştır. Zamanla bu barınaklar gelişerek köylere, kasabalara ve şehirlere dönüşmüştür.

Yerleşme Kavramı ve Tarihsel Gelişimi

İnsanların yerleşik hayata geçmesi uzun bir süreç içinde gerçekleşmiştir. İlk insanlar barınma ihtiyacını karşılarken aynı zamanda yiyecek bulma, güvenlik sağlama gibi temel ihtiyaçlarını da düşünmek zorundaydı. Bu nedenle yerleşim yerleri seçilirken birçok faktör göz önüne alınmıştır.

Yerleşmeler sadece barınma yeri değil, aynı zamanda insanların ekonomik faaliyetlerini sürdürdükleri, sosyal ilişkiler kurdukları ve kültürlerini geliştirdikleri mekanlardır. Örneğin, bir köyde insanlar tarım yaparken birbirlerine yardım eder, düğünlerde bir araya gelir ve çocuklarını aynı okulda okutarak topluluk oluştururlar.

İlk Yerleşmeler ve Özellikleri

İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde insanlar göçebe olarak yaşıyordu. Paleolitik dönem (eski taş devri) insanları avcılık ve toplayıcılıkla geçiniyordu. Bu dönemde insanlar av hayvanlarını takip ederek sürekli yer değiştiriyordu. Mağaralar, kayalıklar ve ağaç kovukları gibi doğal barınakları kullanıyorlardı.

Neolitik dönem (yeni taş devri) ile birlikte tarımın keşfedilmesi, insan yaşamında devrim niteliğinde bir değişim yaratmıştır. Artık insanlar toprağı ekip biçmeyi öğrenmiş, hayvanları evcilleştirmeye başlamıştır. Bu gelişme, göçebe yaşamdan yerleşik hayata geçişin en önemli adımı olmuştur.

Göçebe Yaşamdan Yerleşik Hayata Geçiş

Göçebe yaşam tarzında insanlar sürekli hareket halindeydi. Avcılık ve toplayıcılık yaparak yaşamlarını sürdürüyorlardı. Örneğin, yazın yaylalara çıkan, kışın ovalara inen günümüz yörükleri gibi yaşıyorlardı. Ancak bu yaşam tarzı oldukça zordu ve besin kaynaklarının azalması durumunda açlık tehlikesi vardı.

Tarımın keşfi ile birlikte insanlar artık:

  • Toprağı ekip biçmeye başladı.
  • Hayvanları evcilleştirdi. (koyun, keçi, sığır gibi)
  • Yiyeceklerini depolayabilir hale geldi.
  • Aynı yerde uzun süre kalabilir oldu.

Bu değişim, ilk köylerin kurulmasına yol açmıştır. Artık insanlar toprağa bağlı yaşamaya başlamış, evler inşa etmiş ve topluluklar oluşturmuştur.

İlk Yerleşme Alanlarının Seçimi

İlk yerleşim yerleri rastgele seçilmemiştir. İnsanlar yaşayacakları yeri seçerken şu faktörleri göz önünde bulundurmuştur:

İklim koşulları: Çok sıcak veya çok soğuk olmayan, ılıman iklime sahip yerler tercih edilmiştir. Örneğin, Mezopotamya’da Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki bölge, elverişli iklimi nedeniyle ilk yerleşim yerlerinden biri olmuştur.

Su kaynakları: Su, yaşam için vazgeçilmezdir. Bu nedenle ilk yerleşmeler mutlaka nehir kenarları, göl kıyıları veya su kaynaklarına yakın yerlerde kurulmuştur. Günümüzde bile bakarsanız, dünyanın büyük şehirlerinin çoğu bir nehir veya deniz kıyısındadır (İstanbul-Boğaziçi, Londra-Thames Nehri, Paris-Sen Nehri gibi).

Verimli topraklar: Tarım yapabilmek için verimli topraklar gereklidir. Nehir vadileri, taşkınlarla gelen alüvyonlu topraklar sayesinde çok verimlidir. Mısır’da Nil Nehri vadisi, Çin’de Sarı Irmak vadisi bu nedenle yoğun nüfuslu yerleşim alanları olmuştur.

Yerleşmelerin Gelişim Evreleri

Yerleşmeler kurulduktan sonra durağan kalmamış, sürekli gelişim göstermiştir. Bu gelişimde üç önemli aşama vardır:

Madencilik ve Yerleşmeye Etkisi

İnsanlar metalleri keşfedip kullanmaya başladıkça yerleşmeler de değişmeye başlamıştır. İlk olarak bakır kullanılmış, daha sonra bakır ve kalayın karıştırılmasıyla tunç elde edilmiştir:

Bu formül, insanlık tarihindeki önemli bir teknolojik ilerlemeyi gösterir. Tunç, bakırdan daha sert olduğu için daha dayanıklı aletler ve silahlar yapılabilmiştir.

Madencilik faaliyetleri:

  • Yeni yerleşmelerin kurulmasına yol açtı. (maden ocaklarına yakın yerler)
  • Ticaretin gelişmesini sağladı. (maden ticareti)
  • Uzmanlaşmayı artırdı. (demirci, bakırcı gibi meslekler)

Ticaret Yolları ve Şehirleşme

Yerleşmeler arasında ticaret başlayınca, ticaret yolları üzerindeki yerleşmeler hızla gelişmeye başlamıştır. Bu durum günümüzde de geçerlidir. Örneğin:

  • İpek Yolu üzerindeki şehirler zenginleşmiştir. (Semerkant, Buhara)
  • Deniz ticareti yapan liman şehirleri büyümüştür. (Venedik, İstanbul)
  • Karayolu kavşaklarındaki yerleşmeler önem kazanmıştır. (Ankara)

Ticaretin gelişmesiyle birlikte:

  • Hanlar, kervansaraylar yapıldı.
  • Pazarlar, çarşılar kuruldu.
  • Bankacılık sistemi gelişti.
  • Farklı kültürler bir araya geldi.

Sanayi Devrimi’nin Yerleşmelere Etkisi

18. yüzyılda başlayan Sanayi Devrimi, yerleşmelerin tarihinde en büyük değişimi yaratmıştır. Buhar makinesinin icadı ve fabrikaların kurulması ile:

Sanayileşme: Küçük atölyeler yerini büyük fabrikalara bıraktı. İnsanlar fabrikaların olduğu yerlere göç etmeye başladı.

Kentleşme: Köylerden şehirlere büyük göçler yaşandı. Manchester, Birmingham gibi sanayi şehirleri hızla büyüdü. Türkiye’de de benzer süreç 1950’lerden sonra yaşanmıştır.

Metropolleşme: Bazı şehirler o kadar büyüdü ki, çevrelerindeki yerleşmeleri de içine alarak dev şehirler (metropoller) haline geldi. İstanbul, Ankara, İzmir bu süreci yaşayan şehirlerimizdir.

Yerleşme Yerinin Seçimi ve Gelişimini Etkileyen Faktörler

Bir yerde yerleşme kurulup kurulmayacağını veya kurulmuş bir yerleşmenin nasıl gelişeceğini belirleyen faktörler iki ana grupta toplanır: doğal faktörler ve beşeri (insani) faktörler.

Yerleşmeyi etkileyen faktörler

Doğal Faktörler

Doğa, yerleşmelerin kurulması ve gelişmesinde çok önemli bir rol oynar. İnsanlar doğal koşullara uyum sağlayarak yaşamak zorundadır.

İklim

İklim, yerleşmelerin dağılışını etkileyen en önemli faktörlerden biridir. İnsanlar genellikle:

Sıcaklık: Ne çok sıcak ne de çok soğuk olan yerleri tercih eder. Ortalama sıcaklığın 10-20°C arasında olduğu yerler idealdir. Bu nedenle kutup bölgeleri ve çöller az nüfusludur.

Yağış: Yeterli yağış alan yerler tarım için uygundur. Yıllık 500-1000 mm yağış alan yerler hem tarım hem de yaşam için idealdir. Fazla yağışlı tropikal yağmur ormanları da yerleşme için uygun değildir.

Orta kuşak: Dünyada en yoğun nüfus, ılıman iklim kuşağında (orta enlemlerde) yaşar. Türkiye de bu kuşakta yer aldığı için elverişli iklim koşullarına sahiptir.

Topoğrafya

Topoğrafya (yer şekilleri ve yeryüzünün engebesi), yerleşmelerin kurulmasında belirleyici faktörlerden biridir. Topoğrafyanın dört önemli unsuru vardır:

  • Yer şekilleri: Ovalar, platolar, dağlar
  • Yükselti: Deniz seviyesinden yükseklik
  • Eğim: Arazinin dikliği veya düzlüğü
  • Bakı: Yamaçların baktığı yön (güney, kuzey vb.)
Engebeli Alanlar ve Yerleşme

Dağlık alanlar yerleşme için zorluklar içerir:

  • Ulaşım zordur. (yollar virajlı ve tehlikelidir)
  • Tarım alanları sınırlıdır.
  • İklim koşulları serttir. (soğuk, kar, don olayları)
  • Oksijen azlığı yaşamı zorlaştırır.

Bu nedenle dağlık alanlarda nüfus azdır. Türkiye’de Doğu Karadeniz’in dağlık kesimleri, Toros Dağları’nın yüksek kesimleri bu duruma örnektir.

Düzlük Alanlar ve Yerleşme

Düzlük alanlar yerleşme için idealdir:

  • Tarım alanları geniştir ve makineli tarım yapılabilir.
  • Ulaşım kolaylığı vardır. (yollar, demiryolları kolayca yapılır)
  • Şehirler kolayca genişleyebilir.
  • Sanayi tesisleri kurulabilir.

Konya Ovası, Çukurova, Ergene Havzası gibi düzlük alanlarımız yoğun nüfusludur.

Su Kaynakları

Su kaynakları, yerleşmelerin mutlaka yakınında olması gereken en önemli doğal unsurdur. İnsanlar tarih boyunca:

  • İçme suyu ihtiyacı için
  • Tarımsal sulama için
  • Ulaşım için (nehir taşımacılığı)
  • Enerji üretimi için (su değirmenleri, hidroelektrik)

su kaynaklarının yakınına yerleşmiştir. Dicle-Fırat vadisi, Nil vadisi, Ganj vadisi gibi nehir vadileri bu nedenle yoğun nüfusludur.

Toprak Yapısı

Verimli topraklar tarımsal üretim için gereklidir. Alüvyal ovalar (nehirlerin taşıdığı toprakların oluşturduğu ovalar) en verimli topraklara sahiptir. Türkiye’de:

  • Gediz Ovası (üzüm, pamuk)
  • Büyük Menderes Ovası (pamuk, incir)
  • Çukurova (pamuk, narenciye)

gibi verimli ovalar yoğun nüfusludur.

Kara ve Denizlerin Dağılışı

Dünyada karaların büyük kısmı kuzey yarım kürede bulunur. Bu nedenle kuzey yarım küre, güney yarım küreye göre çok daha yoğun nüfusludur. Ayrıca:

  • Deniz kıyıları ılıman iklime sahiptir.
  • Denizden besin sağlanabilir.
  • Deniz ticareti yapılabilir.
  • Turizm gelişebilir.

Bu nedenle kıyı kesimleri iç kesimlere göre daha yoğun nüfusludur.

Bitki Örtüsü

Bitki örtüsü yerleşmeleri hem olumlu hem olumsuz etkiler:

Gür ormanlar ve tropikal yağmur ormanları:

  • Yerleşme kurulmasını zorlaştırır.
  • Ulaşım zordur.
  • Tarım alanı açmak güçtür.
  • Hastalık riski yüksektir. (sıtma gibi)

Amazon yağmur ormanları, Kongo havzası bu nedenle seyrek nüfusludur.

Buna karşılık ot formasyonunun (bozkır, çayır) hakim olduğu yerler tarım ve hayvancılık için uygundur.

Beşeri Faktörler

İnsanların kendi faaliyetleri de yerleşmelerin gelişimini etkiler. Bu faktörler doğal faktörlerden farklı olarak insan kontrolündedir ve değiştirilebilir.

Ekonomik Faaliyetler

Yerleşmelerin büyümesinde en önemli faktör ekonomik faaliyetlerdir:

  • Tarım: Verimli tarım alanları yoğun nüfus çeker. Çay tarımı yapılan Rize, fındık üretilen Giresun, pamuk ekilen Şanlıurfa gibi.
  • Sanayi: Fabrikaların kurulduğu yerler hızla büyür. Kocaeli, Bursa, Gaziantep sanayi şehirlerimizdir.
  • Ticaret: Önemli ticaret merkezleri büyük şehir olur. İstanbul, İzmir gibi liman şehirleri ticaretle büyümüştür.
  • Turizm: Turizm potansiyeli olan yerler hızla gelişir. Antalya, Muğla, Nevşehir turizm ile büyüyen illerimizdir.

Ulaşım Olanakları

Ulaşım ve ekonomik gelişim arasında doğrudan bir ilişki vardır. Ulaşımı kolay olan yerler:

  • Daha fazla yatırım çeker.
  • Ticaret gelişir.
  • Nüfus artar.
  • Şehirleşme hızlanır.

Karayolu, demiryolu, havayolu ve denizyolu bağlantıları olan şehirler daha hızlı gelişir. Örneğin, Eskişehir’in demiryolu kavşağında olması şehrin gelişmesini sağlamıştır.

Göçler

Göçler yerleşmeleri büyütür veya küçültür:

İş gücü talebi olan yerler göç alır:

  • Sanayi şehirleri (İstanbul, Kocaeli, Bursa)
  • Turizm merkezleri (Antalya, Muğla)
  • Tarım işçisi ihtiyacı olan yerler (Adana, Manisa)

Göç veren yerleşmeler ise nüfus kaybeder ve gelişemez:

  • İş imkanı olmayan yerler
  • Eğitim olanakları kısıtlı yerler
  • Doğal afet riski yüksek yerler

Bilim ve Teknolojideki Gelişmeler

Teknoloji, doğal engelleri aşmamızı sağlar:

Deniz dolguları ile yeni yerleşme alanları oluşturulur. Hollanda’nın büyük kısmı denizden kazanılmış topraklardır. İstanbul’da Maltepe, Kartal sahilleri de dolgu alanlarıdır.

Diğer teknolojik gelişmeler:

  • Tüneller sayesinde dağlık alanlar aşılır.
  • Köprüler ile adalar anakaraya bağlanır.
  • Sulama sistemleri ile çöller tarım alanına dönüşür.
  • Klima sistemleri ile sıcak iklimlerde yaşam kolaylaşır.

Yerleşme Tipleri

Yerleşmeler büyüklüklerine ve özelliklerine göre iki ana gruba ayrılır: kır yerleşmeleri ve şehir yerleşmeleri.

Kır Yerleşmeleri

Kırsal yerleşmenin ekonomik, nüfus, kurulduğu yere, dokusuna ve yerleşme planına göre sınıflandırılması

Kır yerleşmeleri, nüfusun çoğunluğunun tarım ve hayvancılıkla uğraştığı, nüfus yoğunluğunun az olduğu yerleşmelerdir. Üç alt gruba ayrılır:

Kasaba

Kasaba (nüfusu 2.000 ile 10.000 arasında olan yerleşmeler), köy ile şehir arasında geçiş niteliğindedir. Kasabalarda:

  • Tarım hala önemlidir ama tarım dışı işler de vardır.
  • Küçük sanayi tesisleri bulunabilir.
  • Haftalık pazarlar kurulur.
  • Çevre köylere hizmet verir.

Örneğin, Şile (İstanbul), Uzunköprü (Edirne), Alaçatı (İzmir) birer kasabadır.

Köy

Köy (nüfusu 2.000’den az olan yerleşmeler), en küçük idari birimdir. Köylerde:

  • Nüfusun büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşır.
  • Herkes birbirini tanır.
  • Sosyal dayanışma güçlüdür.
  • Evler genellikle bahçelidir.

Türkiye’de yaklaşık 35.000 köy bulunmaktadır.

Köy Altı Yerleşmeleri

Köy altı yerleşmeleri (köyden daha küçük yerleşim birimleri), idari bakımdan bir köye bağlıdır. Bunlar:

  • Mahalle
  • Mezra
  • Yayla
  • Oba
  • Kom

şeklinde sıralanabilir.

Sürekli Köy Altı Yerleşmeleri

Mahalle: Köyün bir parçası durumundaki yerleşmelerdir. Köyden biraz uzakta, birkaç ailenin yaşadığı yerlerdir.

Mezra: Köyden uzakta, tarım arazilerinin içinde kurulmuş birkaç evden oluşan yerleşmelerdir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaygındır. Köylüler yazın mezralarda kalarak tarlalarına yakın olurlar.

Geçici Köy Altı Yerleşmeleri

Yayla: Yaz aylarında hayvancılık yapmak için çıkılan yüksek yerlerdir. Karadeniz, Akdeniz ve Doğu Anadolu’da yaygındır. Mayıs-Eylül arası kullanılır. Rize’de Ayder Yaylası, Trabzon’da Uzungöl bu tip yerleşmelere örnektir.

Oba: Göçebe yaşayan toplulukların geçici olarak kurdukları çadır topluluklarıdır. Yörükler ve Türkmenler tarafından kullanılır.

Kom: Hayvancılıkla uğraşan ailelerin hayvanlarını otlatmak için kurdukları geçici yerleşmelerdir.

Şehir Yerleşmeleri

Kentsel yerleşmelerin dağılımı

Şehirler, nüfusun büyük çoğunluğunun tarım dışı faaliyetlerle (sanayi, ticaret, hizmet) uğraştığı, yoğun nüfuslu yerleşmelerdir. Şehirlerde:

  • Çok katlı binalar vardır.
  • Ulaşım ağı gelişmiştir.
  • Eğitim ve sağlık hizmetleri iyidir.
  • Kültürel faaliyetler çeşitlidir.
  • İş olanakları fazladır.

Şehirler büyüklüklerine göre dörde ayrılır:

Küçük Şehirler

Nüfusu 20 bine kadar olan şehirlerdir. Genellikle ilçe merkezleridir. Çevre köylere hizmet verirler. Şarköy (Tekirdağ), Şarkışla (Sivas), Bozdoğan (Aydın) gibi.

Orta Büyüklükteki Şehirler

Nüfusu 20-100 bin arasında olan şehirlerdir. Genellikle il merkezleridir. Sanayi tesisleri, üniversiteler bulunabilir. Bolu, Kırklareli, Sinop gibi.

Büyük Şehirler

Nüfusu 100 bin-1 milyon arasında olan şehirlerdir. Önemli sanayi ve ticaret merkezleridir. Eskişehir, Samsun, Denizli gibi.

Metropoller

Metropol (nüfusu 1 milyonun üzerinde olan dev şehirler), çok geniş alanlara yayılmış, çevre yerleşmeleri de içine almış şehirlerdir. Türkiye’de İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa metropol statüsündedir.

Metropollerin özellikleri:

  • Çok çeşitli iş olanakları sunar.
  • Uluslararası öneme sahiptir.
  • Kültür ve sanat merkezi durumundadır..
  • Trafik, hava kirliliği gibi sorunları vardır.
  • Gecekondu bölgeleri oluşabilir.

Türkiye’de Yerleşmelerin Kuruluşu ve Gelişimini Etkileyen Faktörler

Türkiye’nin kendine özgü coğrafi özellikleri, yerleşmelerin dağılışını ve gelişimini etkilemiştir.

Türkiye'de Nüfusun ve yerleşimin dağılışını etkileyen faktörler

Türkiye’de Yerleşmelerin Dağılışı

Türkiye’de yerleşmeler düzensiz dağılmıştır. Genel olarak:

  • Batıdan doğuya doğru yerleşme yoğunluğu azalır.
  • Kıyıdan iç kesimlere doğru yerleşme yoğunluğu azalır.

Bu durumun nedenleri:

  • Batı daha gelişmiş ve sanayileşmiştir.
  • Kıyılar daha ılıman iklime sahiptir.
  • Doğu daha engebeli ve ulaşım zordur.
  • İç kesimler karasal iklime sahiptir.

İklim Koşullarının Etkisi

Türkiye’de üç farklı iklim tipi görülür ve bu durum yerleşmeleri etkiler:

Kıyı kesimleri (Akdeniz, Ege, Marmara, Karadeniz) yoğun nüfusludur çünkü:

  • Ilıman iklime sahiptir.
  • Yağış düzenlidir.
  • Kışlar ılık geçer.
  • Tarım çeşitliliği fazladır.

İç ve doğu kesimlerde ise karasal iklim hakimdir, kışlar sert geçer ve bu nedenle nüfus daha azdır.

Su Kaynaklarının Etkisi

Türkiye’de birçok şehir akarsu kenarında kurulmuştur. Örnek: Amasya, Yeşilırmak’ın iki yakasına kurulmuş tipik bir akarsu kıyısı yerleşmesidir. Şehir, nehir boyunca uzanır ve tarihi evler nehre bakar.

Diğer örnekler:

  • Ankara (Ankara Çayı)
  • Eskişehir (Porsuk Çayı)
  • Adana (Seyhan Nehri)
  • Diyarbakır (Dicle Nehri)

Topoğrafik Faktörlerin Etkisi

Türkiye’nin %65’i engebeli arazidir. Bu durum yerleşmeleri önemli ölçüde etkiler.

Yükselti ve Eğimin Yerleşmeye Etkisi

Türkiye’nin ortalama yükseltisi 1.132 metredir. Yükselti arttıkça:

  • Sıcaklık düşer. (her 200 metrede 1°C)
  • Tarım zorlaşır.
  • Ulaşım güçleşir.
  • Nüfus azalır.

Örnek: Giresun, tipik bir dağlık alan yerleşmesidir. Şehir, deniz kıyısından başlayarak yamaçlara doğru yükselir. Evler yamaçlara kurulmuş, yollar virajlıdır. Tarım arazileri (fındık bahçeleri) de eğimli yamaçlardadır.

Düzlük Alanların Yerleşmeye Etkisi

Türkiye’de ovalar ve platolar yerleşme için uygundur. Bu alanlarda:

  • Tarım kolaylaşır.
  • Ulaşım rahattır.
  • Sanayi kurulabilir.
  • Ekonomik çeşitlilik sağlanır.

Büyük ovalarımız (Çukurova, Konya Ovası, Ergene Ovası) yoğun nüfusludur.

Ulaşım Olanaklarının Etkisi

Örnek: Konya, gelişmiş ulaşım ağı sayesinde büyümüş bir şehirdir. Konya:

  • Hızlı tren hattı üzerindedir.
  • Önemli karayolu kavşağındadır.
  • Havalimanı vardır.
  • Türkiye’nin ortasında stratejik konumdadır.

Bu ulaşım olanakları sayesinde Konya, tarım ve sanayi şehri olarak gelişmiştir.

Ekonomik Faaliyetlerin Etkisi

Ekonomik faaliyetler Türkiye’de göçleri ve yerleşmelerin gelişimini belirler:

Göç alan yerleşmeler:

  • İstanbul (sanayi, ticaret, hizmet)
  • Antalya (turizm)
  • Bursa (sanayi, özellikle otomotiv)
  • Tekirdağ (sanayi)

Göç veren yerleşmeler:

  • Doğu Anadolu illeri (iş imkanı azlığı)
  • İç Anadolu’nun küçük illeri
  • Karadeniz’in iç kesimleri

Türkiye’de İlk Yerleşmeler

Anadolu, insanlık tarihinin en eski yerleşmelerine ev sahipliği yapmaktadır. Arkeolojik kazılar, binlerce yıllık yerleşmeleri ortaya çıkarmıştır.

Çatalhöyük (Konya)

Çatalhöyük, 9.400 yıllık geçmişe sahip dünyanın en eski ve en büyük neolitik yerleşmelerinden biridir. 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Çatalhöyük’ün özellikleri:

  • Konya’nın 52 km güneydoğusundadır.
  • Yaklaşık 10.000 kişi yaşamıştır.
  • Evler bitişik nizamda yapılmıştır.
  • Evlere çatıdan girilirdi. (kapı yoktu)
  • Duvar resimleri ve heykeller bulunmuştur.
  • Tarım ve hayvancılık yapılırdı.

Alacahöyük (Çorum)

Alacahöyük, Hitit medeniyetine ait önemli bir yerleşmedir. Tunç çağına ait buluntular açısından zengindir:

  • M.Ö. 3000 yıllarına dayanır
  • Kral mezarları bulunmuştur
  • Altın, gümüş eserler çıkarılmıştır
  • Güneş kursu sembolleri ünlüdür

Göbeklitepe (Şanlıurfa)

Göbeklitepe, insanlık tarihini yeniden yazdıran bir keşiftir. Şanlıurfa’nın 18 kilometre kuzeydoğusunda bulunan bu tapınak kompleksi:

  • 12.000 yıllık geçmişe sahiptir
  • Dünyanın bilinen en eski tapınağıdır
  • T şeklinde taş sütunlar vardır
  • Hayvan figürleri işlenmiştir
  • Yerleşik hayata geçişten önce yapılmıştır

Bu keşif, insanların önce tapınak yaptığını, sonra etrafına yerleştiğini göstermesi açısından çok önemlidir.

Örnek Olay: Salda Gölü

Salda Gölü, Türkiye’nin özel koruma altındaki doğal alanlarından biridir. Bu örnek, hassas doğal alanlarda yerleşme kurulması ve turizm faaliyetlerinin nasıl koruma tedbirleri ile dengelenmesi gerektiğini gösterir.

Salda Gölü’nün Coğrafi Özellikleri

Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü:

  • Türkiye’nin en temiz ve en derin göllerinden biridir
  • Beyaz kumlu plajları vardır
  • Stromatolitler (milyarlarca yıllık canlı kayaçlar) bulunur
  • Mars’taki Jezero Krateri ile benzer özelliklere sahiptir (NASA araştırması)

Ekonomik Faaliyetler ve Çevresel Riskler

Salda Gölü’nün turizm potansiyeli yüksektir ancak bu durum çevre sorunları yaratabilir:

Riskler:

  • Aşırı ziyaretçi sayısı
  • Çöp kirliliği
  • Stromatolitlerin zarar görmesi
  • Su kalitesinin bozulması
  • Doğal yapının değişmesi

Koruma Tedbirleri

Salda Gölü Özel Çevre Koruma Alanı ilan edilmiş ve çeşitli koruma planları uygulanmıştır.

Çevresel Etkileri Azaltma Tedbirleri

  • Kamera sistemi ile 24 saat izleme
  • Atık yönetimi için çöp kutuları ve geri dönüşüm
  • Ziyaretçi sayısı sınırlaması
  • Motorlu araç girişi yasakları
  • Bilgilendirme levhaları

Koruma Amaçlı İmar Planı

  • Doğal sit alanları belirlendi
  • Yerleşme sınırlaması getirildi
  • Yapılaşma yasaklandı
  • Tampon bölgeler oluşturuldu
  • Sürdürülebilir turizm planlandı

Bu örnek, doğal alanların korunması ile ekonomik fayda sağlama arasında denge kurulması gerektiğini gösterir.

Konuyla İlgili Terimler Özeti

  • Yerleşme: (⭐⭐⭐) İnsanların barınma, çalışma ve sosyal ihtiyaçlarını karşıladıkları mekanlar. Köy, kasaba, şehir gibi farklı büyüklükte olabilir. Örneğin, yaşadığınız mahalle, köy veya şehir birer yerleşmedir.
  • Metropol: (⭐⭐⭐) Nüfusu 1 milyonun üzerinde olan ve çevresindeki yerleşmeleri de bünyesine katmış dev şehirler. İstanbul 15 milyon nüfusuyla Türkiye’nin en büyük metropolüdür.
  • Topoğrafya: (⭐⭐) Bir yerin yer şekilleri, yükseltisi, eğimi ve yamaçların baktığı yön gibi özelliklerinin tümü. Engebeli topoğrafya yerleşmeyi zorlaştırırken, düz topoğrafya kolaylaştırır.
  • Köy Altı Yerleşmeleri: (⭐⭐) Köyden daha küçük yerleşim birimleri. Mahalle ve mezra sürekli, yayla ve oba geçici yerleşmelerdir. Yazın çıkılan yaylalar bu gruba örnektir.
  • Stromatolitler: (⭐⭐) Salda Gölü’nde bulunan, milyarlarca yıl önce yaşamış mikroorganizmaların oluşturduğu kayaç yapıları. Dünyadaki ilk yaşam formlarına dair önemli bilgiler içerir.
  • Kasaba: (⭐) Nüfusu 2.000-10.000 arasında olan, köy ile şehir arası özelliklere sahip yerleşmeler.
  • Mezra: (⭐) Köyden uzakta, tarlaların içinde kurulmuş birkaç evden oluşan küçük yerleşme birimi.
  • Yayla: (⭐) Yaz aylarında hayvancılık amacıyla çıkılan yüksek yerler. Mayıs-Eylül arası kullanılan geçici yerleşmelerdir.
✍ Ders Notları
👍 2025-2026 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
8 Ders Saati📂 10. Sınıf Coğrafya
Bu yazıda bulunan terimler ayrıca anlatılmamıştır. Bu yazıdaki bir terimin ayrıca anlatılmasını istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından bize ulaşabilirsiniz.
Sistememizde bu yazıda bahsi geçen kişilere ait bir biyografi bulunamamıştır.
Benzer İçerikler
Yerleşmeler
Coğrafya

Yerleşmeler

İçeriğe Git>
Şehir ve Kır Yerleşmelerinin Fonksiyonları
Coğrafya

Şehir ve Kır Yerleşmelerinin Fonksiyonları

İçeriğe Git>
Yerleşmelerin Fonksiyonları
Coğrafya

Yerleşmelerin Fonksiyonları

İçeriğe Git>
Nüfusun Dağılışı ve Hareketleri
Coğrafya

Nüfusun Dağılışı ve Hareketleri

İçeriğe Git>
Kültürel Coğrafya
Coğrafya

Kültürel Coğrafya

İçeriğe Git>
Hizmet Sektörünün Ekonomideki Yeri
Coğrafya

Hizmet Sektörünün Ekonomideki Yeri

İçeriğe Git>
Copyright © 2025 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo