Çevre Kirliliği ve Çevrenin Korunması

📅 05 Şubat 2016|29 Haziran 2024
Güncel
Çevre Kirliliği ve Çevrenin Korunması

Konu Özeti

İnsanlar istilacı bir tür gibi dünyayı kirletmektedir. Bu durum diğer canlı türlerine de zarar vermektedir. Aslında doğayı kirletmenin önüne geçilebilir. Bu konuda hava, su ve toprağın kirletilme sebeplerine ve alabileceğimiz önlemlere değineceğiz.

Bu konuda
  • Çevre (hava, su ve toprak) kirliliğini oluşturan sorunları
  • Ekolojik ayak izinin ve karbon ayak izinin ne olduğunu
  • Bireysel olarak çevremizi korumak için alabileceğimiz önlemleri
öğreneceksiniz.
Instagram Logo
Bikifi Instagram'da

Normal koşullarda istilacı tür olmayan ekosistemlerde belirli bir döngü ve düzen vardır. İstilacı türlerin ekosisteme girmesi, ekosistemin habitatlarını veya içinde barındırdığı türlerin yok olmasına sebebiyet vermektedir.

İnsanlar özellikle sanayii devriminden itibaren dünya ekosistemi açısından incelendiğinde istilacı bir tür olarak nitelendirilebilir. Kağıt üretmek için ormanları, petrol çıkarmak için yeryüzü şekillerini, yaşadığımız şehri modernleştirmek adına doğal bitki örtüsünü ve içten yanmalı motorları kullanarak temiz havayı yok ediyoruz.

Çevreye verdiğimiz bu zararları neredeyse yaklaşık 100 yıl önce fark etmeye başladık, üstelik bu sorunları şu anda saptayabilmiş olsak bile hala çözüm önerilerini uygulama noktasında çok da hızlı davranmıyoruz.

Çevre Sorunları

Günümüzde hava, toprak, su, ışık, ses, mikroplastikler gibi pek çok çevre sorunu vardır ve hala yeni çevre sorunları keşfedilmeye devam etmektedir. Çevre sorunları 21. yüz yılın en büyük sorunları olmasına rağmen hala aktif önlem çalışmaları hız kazanamamıştır. Başlıca çevre sorunları;

şeklinde sıralanabilir.

Hava Kirliliği

İnsan sağlığına zarar verebilecek maddelerin atmosferde birikmesine veya atmosferi çeşitli kimyasal tepkimelerle bozabilecek maddelerin atmosfere salınmasına hava kirliliği denir. Kirletici maddelerin niteliğine göre, canlılara vereceği zarar şekil ve dereceleri de değişir.

sera gazı etkisi

Hava Kirliliğinin Nedenleri

Hava kirliliği, atmosferdeki doğal gaz dengesinin bozulması sonucunda meydana gelir. Atmosferdeki gaz dengesinin bozulmasına yol açan başlıca etmenler şunlardır:

  • Deodorantlar
  • Yanardağlardan patlama sırasında veya patlama öncesinde salınan gazlar
  • Isınma amaçlı doğalgaz veya kömür (kısaca yakıt) kullanımı
  • Araçların egzozlarından çıkan gazlar
  • Sanayi tesislerinde açığa çıkan çeşitli kimyasal gazlar
  • Başlıca sanayide kullanılan çeşitli kimyasal maddelerden kaynaklanan zehirli gaz salınımı

Hava Kirliliğinin Sonuçları ve Günlük Hayata Etkileri

Hava kirliliği özellikle direkt havayla temas etmesinden dolayı oksijenli solunum yapan canlılar açısından hayati önem taşıyan bir konu olmakla birlikte bütün canlıları etkileyen bir konudur. Hava kirliliği, küresel ısınmaya ve asit yağmurlarına yol açar ve ozon kirliliği ile ozon tabakasının delinmesinde rol oynar.

Küresel Isınma

Küresel ısınma, sera gazlarının etkisi sonucu meydana gelir. Sera gazları zaman zaman küresel ısınmaya, zaman zaman da küresel soğumaya yol açabilmektedir.

Şu anda insanların salınımını arttırdığı sera gazları yüzünden küresel ısınma gerçekleşmektedir. Sera gazı ve küresel ısınma ile ilgili detaylı anlatıma gitmek için tıklayın.

Küresel ısınmanın etkisi hemen geçmemekte ve zamanla azaltılmaktadır. Buna rağmen önlemlerin alınmadığı her yıl daha da kötüye gideceği ve daha yıkıcı bir sorun olacağı tahmin edilmektedir.

Dünya sağlık örgütü 2018 yılında paylaştığı bir çalışmayla, 2030 ile 2050 yılları arasında küresel ısınma kaynaklı ölümlerin yılda en az 250 bin kişiye ulaşmasını beklediklerini açıklamıştır.

Ozon Kirliliği

Günlük hayatta sıkça kullandığımız içten yanmalı motorlara sahip araçların egzoz gazları, güneş ışığıyla çeşitli tepkimelere girerek ozon () ve azotdioksit () gazlarının oluşumuna neden olur.

Ozon tabakasında bulunması gereken bu gazlar canlılar tarafından solunduğunda solunum yolu hastalıklarına neden olur. Ayrıca ozon kirliliğinin miktarına bağlı olarak ağaçların meyve verimi düşer, sebzeler daha dayanıksız olur.

Ozon Tabakasının Delinmesi veya İncelmesi

Atmosferin 10-50 km yukarısında bulunan gazları birikerek ozon tabakasını oluşturmaktadır. Atmosferin bu seviyelerinde bulunan ozon tabakası altındaki canlıları Güneş’in radyoaktif ışınlarından korur. Bu sayede canlılar ozon tabakasının altında daha az mutasyona uğrayarak yaşamlarını sürdürürler.

Deodorant gibi ozon tabakasını delici etkiye sahip gazlar ozon tabakasını inceltir veya delinmesine yol açar. Bu yüzden canlılar daha fazla radyoaktif ışınlara maruz kalarak daha sık mutasyona bağlı hastalıklar geçirirler.

Asit Yağmurları

Odun, kömür ve diğer fosil yakıtların yakılması sonucu atmosfere salınan kükürt (S) ve azot (N) içeren gazların, atmoseferik ortamda asidik bileşenlere dönüşüp yağmurla birleşmesi sonucu oluşan yağmurlara asit yağmurları denir.

Akarsulara veya çeşitli su kaynaklarına karışan asitler, balık çeşitliliğine ve tarım alanlarına hasar verir. Ayrıca topraktaki ağır metaller, asitlerle tepkimeye girer ve su aracılığıyla yine akarsularda veya göllerde birikime sebebiyet verir. Bu durum da uzun vadede hava kirliliğinin su kirliliğine dönüşmesine örnektir.

Hava Kirliliğinin Önlenmesi İçin Yapılması Gerekenler

  • Fosil yakıtların her türlü alandaki kullanımını azaltmak veya sıfıra indirmek. Fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerjiden üretilen elektriğin tercih edilmesi.
    • Örneğin içten yanmalı motorlar yerine elektrikli arabalar kullanmak
  • Sanayi kuruluşlarının bacalarına uygun biyolojik filtrelerin takılması
  • Toplu taşıma sayesinde daha az karbon ayak izine sahip olmak
  • Ormanlar ve denizdeki fotoototrof canlıların korunmasını sağlamak
  • Daha az ozon delici deodorantları kullanmak. Mümkünse deodorant kullanımı ihtiyacını azaltmak.

Su Kirliliği

Su kirliliği, göl, nehir, okyanus, deniz ve yeraltı suları gibi su barındıran havzalarda görülen kirliliğe verilen genel addır. Her çeşit su kirliliği, kirliliğin bulunduğu havzanın çevresinde veya içinde yaşayan tüm canlılara zarar verdiği gibi çeşitli türlerin ve biyolojik toplulukların yok olmasına ortam hazırlar. Su kirliliği genellikle; içinde zararlı bileşenler barındıran atık suların, yeterli arıtım işleminden geçirilmeksizin havzalara boşaltılmasıyla meydana gelir.

Su Kirliliğinin Nedenleri

  • Hayvansal atıklar
  • Toprak erozyonu
  • Kimyasal kirlilikler (asit yağmurlarının etkisi)
  • Biyolojik kirlilikler
  • Fizyolojik kirlilikler
  • Çevre kirliliği
  • Akarsuların kirletilmesi
  • Ulaşım araçlarının neden olduğu kirlilikler
  • Kâr odaklı sanayinin gelişimi ile atıkların derelere bırakılmaya başlanması

Su Kirliliğinin Sonuçları

  • Salgın hastalıklar,
  • Kirli sular, ormanların büyümesini ve gelişmesini engeller.
  • Hayvanların gelişimine zarar verir.
  • Şehirler sağlıksız yaşam noktaları olur.
  • Meyve ve sebzelerin yetişmesini etkileyerek tarımsal faaliyetleri sekteye uğratır.
  • Bütün bu sonuçlar insan ölümlerine veya ciddi rahatsızlıklara da neden olabilir.

Su Kirliliğini Azaltmak İçin Yapılması Gerekenler

  • Geri dönüşüm tesistlerinden geçirilmiş kanalizasyon atıklarının doğaya uygun yöntemlerle salınması
  • Hava kirliliğinin ana sebebi olan fosil yakıt kullanımını azaltmak
  • Tarım ilaçlarının yanlış ve fazla kullanımının bitirilmesi
  • Denizdeki gemilerin kaza olasılığının azaltılması ve gemilerdeki atık yönetiminin denetlenmesi
  • Evsel atıkların geri dönüştürülme oranının arttırılması

Toprak Kirliliği

Toprağın kimyasal maddelerle veya atıklarla kirlenmesine toprak kirliliği denir. Toprak kirlenmesi, hava ve suları kirleten maddeler tarafından meydana getirilebilir. Örneğin, kükürt dioksit () oranı yüksek olan bir atmosfer tabakasından geçen yağmur damlacıkları “asit yağışları” halinde toprağa gelir. Toprak içine giren bu asitli sular ağaç köklerini, bitkisel ve hayvansal toprak canlılarını zarara uğratır. Toprağın olağan reaksiyonunu etkileyerek besin maddesi dengesini bozar, taban sularını içilmez hale getirir. Aynı şekilde çöp yığınlarından toprağa sızan sular, kirli sulama suları, gübre çözeltileri, radyoaktif maddeler, uçucu küller, ağır metaller, sanayi atıkları toprağı kirleten madde ve kaynaklardır.

Toprak Kirliliğinin Nedenleri

  • Evsel ve endüstriyel atıklar
  • Plansız kentleşme ile toprak alanların betonlaştırılması
  • Aşırı gübreleme ve bilinçsiz tarım ilacı kullanımı
  • Nükleer enerji üretimi için kullanılan yakıt atıklarının doğaya yanlış bırakılması
  • Fosil yakıtların kullanımı
  • Atık pillerin ve yağların doğaya atılması
  • Bilinçsiz hayvan otlatımı ile ormanlık alanların veya tarımsal arazilerin verimini düşürmek

Toprak Kirliliğini Azaltmak İçin Yapılması Gerekenler

  • Geri dönüşümün yaygınlaştırılması
  • Tarım arazilerinin amacına yönelik, tarım için, kullanılması.
  • Ormanlık alanlar korunmalı ve genişletilmelidir.
  • Organik tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır.
  • Tarım uygulayıcılarının gübre ve ilaç kullanımı yönünden bilgilendirilmesi gerekmektedir.
  • Atık pillerin ve yağların, evsel atıklardan ayrılmalı ve özel toplanma alanlarına verilmelidir.

Ses Kirliliği

Ortamda, çeşitli faktörlerin etkisiyle normalden (35-65 dB) daha fazla (65 dB üstü) ses bulunmasına ses kirliliği denir. Yoğun şehir yaşamında özellikle insanların istirahat vakitlerinde yayılan motorlu araç, makina sesleri, inşaat, eğlence, bazı dini-sosyal aktiviteler, maçlar diğer kişilerin yaşamlarını olumsuz yönde etkileyebilecek gürültü kaynaklarıdır.

Ses kirliliği psikolojik sorunlar doğurduğu gibi fizyolojik sorunlar da doğurabilmektedir.

Işık Kirliliği

Işık kirliğinin sebepleri lazerler ve gereksiz aydınlatmalardır. Işık kirliliği gece havada aşırı aydınlık oluşmasıdır. Aşırı aydınlık canlılara zarar vermektedir. Örneğin:

  • Deniz kaplumbağaları yumurtadan çıktıklarında denizin üzerindeki ay yansımasını ararlar ama aşırı aydınlatmalardan dolayı bir kısmı ayın yansımasını ayırt edemez sonuç olarak açlıktan veya avlanmaktan dolayı ölürler.
  • Kuşlar uçarken aya göre yön bulurlar. Ama aşırı aydınlatmalardan dolayı hangisinin ay olduğunu bilemezler ve göç edemeyip ölürler.

Gereksiz aydınlatmanın diğer etkileri:

  • Yeryüzündeki teleskoplar gök cisimlerini gözlemleyemez.
  • Gereksiz elektrik tüketimi yaratarak karbon ayak izini büyütür.

Radyoaktif Kirlilik

Radyoaktif kirlilik, yüksek enerjili ve canlıların genetik yapısını bozabilecek kapasiteye sahip ışınların doğaya zarar vermesidir. Radyoaktif maddeler uzun süreli kirliliğe neden olur. Radyoaktif atıkların okyanus tabanlarına, toprağın derinliklerine kapalı kaplar içinde konulması gerekir.

Plastik Kirliliği

Plastik kirliliği, çevremizdeki doğal alanlarda plastik atıkların birikmesi ve bu atıkların çevreye zarar vermesi durumudur. Plastik, hafif, dayanıklı ve ucuz olduğu için birçok üründe kullanılmakta, ancak doğada çok yavaş parçalandığı için çevre sorunlarına yol açmaktadır. Plastik kirliliği özellikle okyanuslar, denizler ve diğer su kaynakları için büyük bir tehdit oluşturmakta, su canlılarının sağlığını tehdit etmekte ve ekosistemlerin dengesini bozmaktadır. Ayrıca, kara alanlarında da plastik atıkların birikmesi toprak kalitesini düşürmekte ve kara hayvanlarının yaşam alanlarını olumsuz etkilemektedir.

Diğer Çevre Yıpratıcı Aktiviteler

Diğer çevreyi olumsuz etkileyen aktiviteler arasında;

  • erozyon,
  • doğal ortamların tahrip edilmesi,
  • orman yangınları

sayılabilir.

Erozyon

Çeşitli etmenlerle toprağın aşınıp yer değiştirmesine erozyon denir. Erozyon genellikle bitki örtüsünün yok olmasıyla hız kazanır ve bölgenin çölleşmesini sağlar. Çölleşen bölgede hava sıcaklıkları, toprağın organik yapısı değişir, başka bir deyişle habitatlar yok olur.

Erozyonu Önlemek İçin Yapılması Gerekenler
  • Yangınlar ve ağaçların kesilmesi sonucu kaybolan ormanlık alanlar ağaçlandırılarak yenilenmeli, ormanlar ve meralar korunmalıdır.
  • Verimli arazilerde sanayileşme ve kentleşme yapılmamalıdır.
  • Tarım arazileri doğru kullanılmalı, yanlış sulama ve ekimler önlenmelidir.
  • Toplum erozyon konusunda bilinçlendirilmeli, ormanlardaki ağaçların yakacak olarak kullanılması önlenmelidir.
  • Erozyonun yoğun olduğu bölgelerde, toprağı koruyabilecek çalışmalar yapılmalıdır.

Ekolojik ve Karbon Ayak İzi

Ekolojik Ayak İzi

Ekolojik ayak izi, belirli bir nüfusun doğaya yükünü hesaplamak için oluşturulmuş olan bir hesaplama yöntemidir. Dünya’da üretim yapılabilen alanların, Dünya’da yaşayan nüfusa oranlandığında bir değer ortaya çıkar. Bu değer; bir insanın beslenmesini, barınmasını, ısınmasını sağlayan ve oluşan atıklarıyla etkisiz hale getirilen kara ve deniz alanlarıdır. Başka bir ifadeyle bir kişinin ortalama ekolojik ayak izidir.

Organik tarım ekolojik ayak izimizin küçülmesinde önemli bir rol oynar.

Karbon Ayak izi

Karbon ayak izi, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür ve iki ana parçadan oluşur:

  • doğrudan/birincil ayak izi
  • dolaylı/ikincil ayak izi

Birincil ayak izi, evsel enerji tüketimi ve ulaşım (söz gelimi araba ve uçak) dahil olmak üzere fosil yakıtlarının yanmasından ortaya çıkan doğrudan CO2 emisyonlarının, ikincil ayak izi ise kullandığımız ürünlerin tüm yaşam döngüsünden bu ürünlerin imalatı ve en sonunda bozulmalarıyla ilgili olan dolaylı CO2 emisyonlarının ölçüsüdür.

Karbon ayak izini azaltmak için öneriler

  • Araba düşük güçlü (küçük) olmalı, yürüyerek gidilebilecek mesafeler yürünerek, uygun şartlar varsa bisiklet kullanılarak kat edilmelidir. Arabayla işe gitmek mecburiyeti varsa araba paylaşılmalıdır. Aracını uygun hızda kullanılarak ve takip mesafesi korunarak gaz-fren olayından kaçınmak, önemli miktarda yakıt tasarrufu sağlar.
  • Atıkların azaltılması, imalatçıların gereksiz ve doğada bozulmayan ambalaj malzemeleri kullanmamaları, ambalajsız tüketilebilecek ürünlerin ambalaj kullanmadan tüketilmesi, karbon ayak izini küçültür. Bitkisel ve hayvansal artıkların çöpe atılması yerine bahçede ya da belde parklarında tabii gübre olarak kullanılması, geriye dönüşüm konusuna özen gösterilmesi, gerekli olmadıkça çok küçük miktarlarda ambalajlanmış gıda ürünlerin tüketilmemesi yine pozitif etki eder.
  • Doğal gaz yerine ısınmak için Güneş enerjisi kullanmak. Bu yolla doğal gaz faturalarındaki meblağ yılda yüzde 70 oranında azalabilir. Kaloriferlerin petek ısıları en alt düzeyde tutulmalı, binalar yeteri kadar havalandırılmalıdır. Buralarda yapılacak iyi bir ısı yalıtımı doğal gaz faturaları meblağını ve karbon ayak izini küçültmede önemli bir rol oynar.
  • Elektrik için yenilenebilir enerji kullanmak, tasarruflu ampuller, buz dolapları, klima cihazlarını tercih etmek.
  • Seyahatlere mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarıyla çıkmak, tatillere uçakla gitmek. Yerel otobüs, tren hizmetleri kısa mesafeler için kullanılmalıdır.

Çevremizin Korunması

Çevrenin korunmasıyla ilgili alınabilecek belli başlı önlemler şunlardır:

  • Akar ve durgun suları, insan ve hayvan artıkları ile kirletmemek
  • Biriken çöpler hemen kaldırmak
  • Zararlı hayvanların, böceklerin özellikle, karasinek ve sivrisineklerin üreyip çoğalmalarını engellemek
  • Kanalizasyon borularındaki ve şehrin diğer altyapılarını sağlamlaştırmak, bakımını yapmak
  • Enerji üretiminde yeşil enerjiler olarak tanımlanan teknolojilere geçilmesi, tüketimde tasarruflu teknolojiler kullanılması, mimaride enerji tasarrufu sağlayan yapılar kullanılması. (Karbon ayak izinin küçültülmesi)
  • Organik tarım gibi alternatif tarım yöntemlerine geçilmesi
  • Çevreye karşı daha duyarlı olmak, onlarında birer canlı olduğunu unutmamak
  • Doğal çevrenin güzelliklerini ve sağlığını korumak hepimizin görevidir. Bu konuda girişilen çalışma ve çabalara katılmak (örneğin TEMA her yıl çok güzel etkinlikler düzenliyor).
✍ Ders Notları
24 Ders Saati📂 10. Sınıf Biyoloji
Sistememizde bu yazıda bahsi geçen kişilere ait bir biyografi bulunamamıştır.
Benzer İçerikler
Madde Döngüleri
Biyoloji

Madde Döngüleri

İçeriğe Git>
Komünite Ekolojisi
Biyoloji

Komünite Ekolojisi

İçeriğe Git>
Ekosistemin Yapısı
Biyoloji

Ekosistemin Yapısı

İçeriğe Git>
Sinir Sistemi Rahatsızlıkları ve Sağlığın Korunması
Biyoloji

Sinir Sistemi Rahatsızlıkları ve Sağlığın Korunması

İçeriğe Git>
Biyoteknoloji ve Gen Mühendisliği
Biyoloji

Biyoteknoloji ve Gen Mühendisliği

İçeriğe Git>
Canlıların Temel Bileşenleri: Yağlar (Lipitler)
Biyoloji

Canlıların Temel Bileşenleri: Yağlar (Lipitler)

İçeriğe Git>
Copyright © 2024 Bikifi
Star Logo
tiktok Logo
Pinterest Logo
Instagram Logo
Twitter Logo