- Herhangi bir konuda hüküm kesinleştikten sonra, hakkında hüküm verilen uyuşmazlık çözülmüş olur ve tekrar mahkeme karşısına gelemez. Ancak söz konusu kararlarda hakimin hatalı karar verme ihtimali de vardır.
- Hatalı kararlara karşı kanunumuz olağanüstü kanun yolu olarak kabul edilen yargılamanın yenilenmesi yolunu açık tutmuştur.
- Kesinleşmiş hükümlerde hata ve ağır noksanlıklar varsa yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulabilir. Yargılamanın yenilenmesi istisnai bir yoldur. Olağanüstü kanun yolu niteliği taşır.
Hangi Kararlar İçin Yargılamanın Yenilenmesi Yoluna Başvurulabilir/Başvurulamaz?
- Feragat, sulh ve kabul ile sonuçlanan kesin hükümlere karşı başvurulabilir.
- Temyiz edilmediği için kesinleşen kararlara karşı başvurulabilir.
- İcra mahkemesinin, ihale feshi isteminin reddine ilişkin kararlara karşı başvurulabilir.
- Yok hükmünde kararlara karşı başvurulmaz.
- Çekişmesiz yargı karar ile icranın kesin hüküm teşkil etmeyen kararlarına karşı bu yola başvurulmaz.
Usulü
- Yargılamanın yenilenmesi yoluna tarafların alacaklılarının veya haleflerinin isteği üzerine taraflar başvurabilir.
- İlk kesin hüküm lehine olan taraf başvurabilir.
- Davanın tarafları başvurabilir. Fer’i müdahil başvuramaz.
Reklam
Başvuru Süresi
- Kural: Yargılamanın yenilenmesine başvuru süresi 3 AY ve her halde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 YILDIR.
Başvurma Sebepleri
- Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
- Davaya bakması yasak olan veya hakkında ret talebi, kanunda belirtilen şekilde oluşmayan bir mahkemede verilen karar yetkili merci tarafından kesin olarak kabul edilen yargılamanın yenilenmesi sebebidir. Hakimin karar vermiş veya karara katılmış olması yeterlidir.
- Vekil veya temsilci olmayan kimselerin katılımıyla davanın görülmüş olması.
- Karara esas alınan hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkması.
- İfadesi esasa alınan tanığın karar açıklandıktan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.(yalan tanık ceza almış olmalıdır).
- Hükmün kesinleşmiş olmasından sonra tarafları, konusu, sebebi aynı olan ikinci davada öncekine aykırı bir kesinleşmiş hüküm olması.
- Karara esas senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme kararı veya resmi makam önünde ikrar edilmiş olması.
- Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin,ikrarı veya yazılı delille sabit olması.
- Bilirkişi veya tercümanın esas alınan husus hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması. Kasten yapılmış olmalıdır.
- Lehine karar verilen tarafın, karar tesir eden hileli davranışta bulunmuş olması.
- Kararın, İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eklerinin ihlali suretiyle verildiğinin AİHM’nin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
- Taraflardan birisinin alacaklıları veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler,borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimsenin aralarında anlaşarak kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle hükmün iptalini isteyebilirler.
- Aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması. Hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir senet veya belgenin ele geçirilmesi ve bu belgenin hükmün verilmesi anında mevcut olması gerekir.
- NOT : Yenileme isteyen taraf kusurlu olmadığını ispat etmiş olmalıdır. Belge elde edilmemesi mücbir sebep veya lehine hüküm verilen tarafın eylemine dayanmalıdır.
Kaynakça
- Baki KURU, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Eylül 2017, Ankara, Yetkin Yayınları.
- Hakan Pekcanıtez, Muhammet Özekes ve Oğuz Atalay, Medeni Usul Hukuku, Eylül 2017, İstanbul, Vedat Kitapçılık.