Feri Müdahale

Yayınlanma: 08 Aralık 2018Son Güncellenme: 11 Temmuz 2021
Feri Müdahale

Konu Özeti

Dava sonunda verilecek hükümden etkilenecek olan üçüncü kişiler davaya feri müdahil olarak katılabilir. Feri müdahalede bulunmak için müdahil olacak tarafın hukuki yararı olmalıdır. Benzer şekilde taraf ve dava ehliyetine de sahip olmalıdır

Bu konuda
  • Feri müdahale kavramını
  • Feri müdahale usulünü
  • Feri müdahalenin etkilerini ve sonuçlarını
öğreneceksiniz.

Feri Müdahale

  • Üçüncü kişilerin dava sonunda verilen hükümden etkilenmesi halinde, bu kişiler davada bir üçüncü taraf olarak yer almasa da davaya feri müdahil olarak katılabilirler. Feri müdahil olarak katılmalarında amaç kendi haklarını korumaktır.
  • Feri müdahale,
    • Üçüncü kişinin
    • Görülmekte olan bir davaya
    • Kazanmasında yararı bulunan taraf yanında katılma olanağı veren bir yoldur.
  • Müdahil olan kişi, katıldığı tarafın davayı kazanmasına yardımcı olarak daha sonra kendisine karşı dava açılmasına engel olur. Kendisinin dava açması gereğini de ortadan kaldırır. Dolayısıyla feri müdahale usul ekonomisine uygundur.
  • Üçüncü kişi feri müdahil olarak katılsa bile davada taraf sıfatına haiz olamaz. Çünkü müdahil katıldığı davada kendi yararına hukuki bir koruma talep etmemektedir. Bundan dolayı feri müdahil için karar verilmez.
  • Müdahilin takip yetkisi de yoktur.

Madde 66 – Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir.

Koşulları

  • Feri müdahil olmak için öncelikle görülmekte olan bir dava olmalıdır.
  • Görülmekte olan davanın çeşidi veya uygulanan usul önemli değildir.
    • Müdahil talebi, davanın açılmasından tahkikat sona erinceye kadar yapılabilir. İstinaf aşamasında yeniden yargılama yapılması hariç istinaf ve temyiz aşamasında müdahil olmak söz konusu değildir.
  • Feri müdahil, davanın tarafı gibi taraf ve dava ehliyetine sahip olmalıdır.
  • Feri müdahil olmak isteyen kişinin hukuki yararı olmalıdır. Dava sonunda verilecek hükümle üçüncü kişinin etkilenecek durumu hukuki olmalıdır. Sırf ekonomik yarar hukuki yarar olarak kabul edilmez.
    • Hükmün üçüncü kişiye etkisi doğrudan olabileceği gibi dolayısıyla da olabilir. İnşai davaların sonunda verilen inşai hüküm herkes için etkili olurlar. Fakat bundan dolayı herkesin davaya müdahil olma gibi bir hakkı yoktur.
    • Dava sonunda verilen hükmün üçüncü kişiye icra etkisi varsa, burada etki doğrudan olmakta ve üçüncü kişinin davaya müdahalede hukuki yararı olduğu kabul edilir.
    • Verilen hüküm yan tesir olarak unsur etkisine de sahip olabilir. Unsur etkisinde hüküm, taraflar arasında kesin hüküm etkisine ve doğrudan etkiye sahip değildir. Hükümle üçüncü kişinin hukuki durumunu etkileyen hukuki ilişkinin tespiti, daha sonraki yargılamada bir hukuki sonucun unsurunu teşkil edecektir.Özellikle daha sonraki davada ispat etkisine sahip olacaktır. Bu etkiyi önlemek için üçüncü kişinin davaya feri müdahil olarak katılmasında hukuki yararın varlığı kabul edilecektir.
  • Feri müdahil olarak katılmak isteyen kişi, davanın tarafı olmamalıdır. Mecburi dava arkadaşları diğerinin yanında feri müdahil olamaz. İhtiyarı dava arkadaşlarının davaları bağımsız olduğu için birbirlerinin davasına feri müdahil olarak katılabilirler.

Reklam

Usul

  • Feri müdahil talebi, davanın görüldüğü mahkemeye verilecek bir dilekçe ile gerçekleşir.
  • Müdahale talebinde üçüncü kişi,
    • kimin yanında davaya müdahil olarak katılacağı,
    • müdahale sebebini,
    • müdahale sebebinin dayanaklarını dilekçede açıklamak zorundadır.
  • Dilekçe taraflara tebliğ edilir. Mahkeme gerekirse taraflar huzurunda, taraflar gelmezse müdahale talebinde bulunan hakkında karar verebilir.
  • Hakim müdahale talebinde ön sorun hakkındaki hükümlere göre inceler ve karara bağlar.
  • Üçüncü kişi, müdahil olmak istediği taraf yanında hukuki yarara sahipse, hakim müdahale talebini kabul eder, aksi halde reddeder. Talebin kabul edilmesi, üçüncü kişinin yanında katılmak istediği tarafın kabul ve itiraz etmesine bağlı değildir.
Madde 67 –Müdahale talebinde bulunan üçüncü kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebini ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvurur. Müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte üçüncü kişiyi de dinlemek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir.

Hükümleri

  • Üçüncü kişi, davaya katılmasından önce yapılan işlemlere itiraz edemez, işlemlerin tekrarlanmasını isteyemez.
  • Müdahil daha önce katıldığı tarafın ileri sürdüğü iddia ve savunmalar, ikrar ver deliller ile bağlıdır.
  • Müdahil olan kişiye de süreler bildirilmeli, tebligatları da kendisine gönderilmelidir.
  • Müdahil tarafın yardımcı olup tarafla birlikte hareket eder, asıl tarafın yapabileceği tüm usul işlemlerini yapabilir. Asıl tarafın bir işlemi yapmaması, müdahilin de o işlemi yapmayacağı anlamına gelmez. Ancak bu işlemleri asıl tarafın işlemleri ile çelişkili olmamalıdır, çelişkili olan işlem geçersiz olacaktır.
  • Asıl taraf müdahilin yaptığı işlemi geçersiz kılabilir, aksi takdirde feri müdahilin yaptığı işlemler asıl taraf için de sonuç doğurur.
  • Asıl tarafın yararına olmayan işlemler yapmak feri müdahil için yasaktır.
  • Feri müdahilin yanında katıldığı taraf, davanın sonunda haklı çıkarsa müdahale giderleri de diğer yargılama giderleri gibi haksız tarafa yükletilir.
  • Hüküm asıl taraf aleyhine olmuş, asıl taraf davranış ve tutumlarıyla üçüncü kişinin davaya müdahil olmasına neden olmuş ise müdahale giderlerinin tamamı veya bir kısmı asıl tarafa yükletilebilir.
  • Mahkeme, müdahilin katılmasından sonra davayla ilgili tüm işlemleri müdahile de bildirmelidir ve onun işlemlere karşı koyabilmesine olanak tanımalıdır.
  • Feri müdahil taraf olmadığı için dava sonunda müdahil hakkında hüküm verilmez.
  • Feri müdahil,
    • -davayı tek başına geri alamaz,
    • -dava konusu üzerinden maddi hukuka ilişkin işlemleri yapamaz,
    • -sulh olamaz,
    • -feragat edemez,
    • -davayı kabul edemez,
    • -talep sonucunu daraltamaz veya genişletemez,
    • -karşı dava açamaz.
Madde 68 –Müdahale talebinin kabulü halinde müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir. Müdahil, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebilir; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir. Mahkeme, katıldığı noktadan itibaren, taraflara bildirilen işlemleri müdahile de tebliğ eder.

Müdahalenin Etkisi

  • İlk davada verilen hüküm, ikinci davada kesin hüküm teşkil etmeyecek ise de kesin hüküm etkisi dışında bir etki yaratır. Bu etkiye müdahale etkisi denilmektedir.
  • Feri müdahalenin etkisi, feri müdahil ve yanında katıldığı taraf arasında geçerlidir.
  • Müdahalenin etkisi, ilk davada verilen hüküm ne olursa olsun müdahilin hem lehine hem aleyhine uygulanır.
  • Etki rücu davasında geçerli olacak ve feri müdahil asıl davada yanlış karar verildiğini ileri süremeyecektir.Bu hükmün dayandığı vakıaların da yanlış olduğunu ileri süremeyeceği anlamına gelir. İlk davadaki verilen hükmün tamamı değil sadece alternatif ilişkide birbirinin unsuru olan hususlar bağlayıcıdır.
  • Müdahalenin etkisi mutlak değildir. Müdahilin davaya katıldığı zaman önemlidir. Eğer müdahil davaya geç katılmışsa, asıl tarafın davayı iyi yürütemediğini, iddia veya savunmalarını eksik yaptığını ve bu nedenle davanın kısmen veya tamamen kaybedilmesine neden olduğunu ileri sürebilir.
  • Feri müdahilin işlemleri, asıl tarafın işlemlerine aykırı olmayacağından, eğer asıl taraf için onun bazı işlemleri engellenmişse yine müdahil müdahalenin etkisine tabi olmadığını ileri sürebilir.
  • Asıl taraf, müdahilin bilmediği iddia ve savunma araçlarını ve delilleri kasten veya ağır kusuru ile ileri sürmüşse, ikinci davada ilk davanın iyi yürütülemediğini ileri sürebilir. Bunu ispat ettiği ölçüde müdahalenin etkisinden kurtulacaktır.
  • Müdahalenin etkisi mahkeme tarafından kendiliğinden göz önünde tutulur.
Madde 69 – Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir. Fer’î müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez. Ancak, müdahil, zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katıldığını veya yanında katıldığı tarafın iddia ve savunma imkanlarını kullanmasını engellediğini ya da kendisince bilinmeyen iddia ve savunma imkanlarının, tarafın ağır kusuru sebebiyle kullanılamadığını belirterek, yanında katıldığı tarafın yargılamayı hatalı yürüttüğünü ileri sürebilir.

Reklam

Benzer İçerikler
Adli Yargı Teşkilatı
Medeni Usul Hukuku

Adli Yargı Teşkilatı

Askeri yargı sisteminin kaldırılmasıyla Türk hukukunda ikili yargı kolu oluşmuştur. Birinci idari ya...

İçeriğe Git>
Dava Çeşitleri
Medeni Usul Hukuku

Dava Çeşitleri

Dava çeşitleri üç sınıfa ayrılarak incelenebilir. Talep edilen korumaya göre davaları, talep sonucun...

İçeriğe Git>
Zümre Sistemi
Medeni Hukuk

Zümre Sistemi

Türk hukukunda mirasçılık sistemi olarak zümre sistemi belirlenmiştir. Zümre sistemine göre herhangi...

İçeriğe Git>
Hak Kavramı
Medeni Hukuk

Hak Kavramı

Hukuken korunan ve sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi veren menfaate hak denir. Hak kavramını...

İçeriğe Git>
Mülkiyet Çeşitleri
Medeni Hukuk

Mülkiyet Çeşitleri

Paylı mülkiyet, bir mal üzerinde mülkiyet hakkının, paylı olarak birden fazla kimseye ait olmasıdır....

İçeriğe Git>
Hukuki İşlemlerde Hükümsüzlük
Borçlar Hukuku

Hukuki İşlemlerde Hükümsüzlük

Kesin hükümsüzlük durumunda sözleşmelerin tamamen hükümsüz olacağı sonradan yapılacak onay veya rıza...

İçeriğe Git>
Copyright © 2023 Bikifi
Instagram Logo
Twitter Logo
Facebook Logo