- Zilyet her türlü gasp ve saldırıyı savunma imkanı olarak kuvvet kullanarak veya dava ederek defedebilir.
- Gasp ve saldırının ayrımını yapmak gerekirse;
- gasp, mevcut zilyedin rızası olmadan zilyetliğin ele geçirilmesi,
- saldırı, zilyedin fiili hakimiyet eyleminin engellenmesidir.
- Zilyetliği ihlal eden kişinin kusur olup olmaması, ayırt etme gücüne sahip olup olmaması, hataya düşüp düşmediği önemsizdir, zilyet korunur. Dolayısıyla sadece bir insanın fiili veya bunun etkileri sonucunda ortaya çıkan koruma imkanlarından yararlanabilir; doğal olaylar veya hayvanlardan kaynaklanan ihlal hallerinde zilyet TMK korunmasından yararlanamaz.
Kuvvet Kullanma (Madde 981)
- Zilyet her türlü gasp ve saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir.
- Madde 981/1 – Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir
- Kuvvet kullanma zilyede tanınmış bir savunma aracıdır.
- Zilyedin rızasına dayanan ancak rızanın geçerli olmadığı (hile, tehdit gibi irade sakatlığı halleri) müdahalelerde gasp ve saldırı söz konusu olabilir.
- Gasp veya saldırı halinde failin kusurlu olup olmaması önemsizdir.
- Zilyedin kuvvet kullanması için zararın doğmuş olması gerekmez. Zilyede karşı haksız bir saldırının varlığı yeterlidir.
- Kuvvet kullanma, gasp ve saldırı fiillerinin tamamlanmasına kadar kullanılabilir. Fiiller tamamlandıktan sonra artık kuvvet kullanma değil, malın geri alınmazı, tazminat gibi yollara başvurulabilir.
- Zilyedin güç kullanabilmesi ancak makul bir ölçüde olmalıdır ve saldırının hemen ardından (sona ermeden) kullanılmalıdır.
- Madde 982/2 – Zilyet, rızası dışında kendisinden alınan şeyi taşınmazlarda el koyanı kovarak, taşınırlarda ise eylem sırasında veya kaçarken yakalananın elinden alarak zilyetliğini koruyabilir. Ancak, zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorundadır.
- Zilyet gereksiz şiddete yönelirse bu durumda saldıranın uğradığı zararı tazmin etmek zorunda kalabilir.
- Gasp tamamlandıktan sonra, aradan zaman geçmemek şartıyla zilyet derhal kuvvet kullanarak malı geri alabilir. Taşınır malı zilyedin rızası dışında alan kimseyi kaçarken yakalayıp malı geri alması bu fıkra içinde değerlendirilebilir.
Zilyet Çeşitleri Bakımından Kuvvet Kullanma
- Kuvvet kullanma imkanını esas olarak dolaysız zilyetler kullanabilir. Nadiren de olsa dolaylı zilyet, olay anında orada bulunuyorsa kuvvet kullanma imkanından yararlanabilir.
- Dolaysız fer’i zilyet, dolaylı asli zilyet tarafından yapılan ihlalleri de defedebilir.
- Başkası için zilyet, dolaylı zilyet üçüncü kişiye karşı müdahalede bulunabilir.
- Zilyet yardımcısı sadece TBK 52 kapsamında meşru savunmadan yararlanabilir.
Reklam
Zilyetlik Davaları
Zilyetliğin Gasbından Doğan İade Davası ve Tazminat
Zilyetliğin İadesi Davası
- Zilyetliği gasp edilen kimse, gasp olan malın geri verilmesini dava ile talep edebilir. Bu konuda gasp edenin üstün hak iddiası da olsa geri vermekle yükümlüdür.
- Madde 982/1 – Başkasının zilyet bulunduğu bir şeyi gasbeden kimse, o şey üzerinde üstün bir hakka sahip olduğunu iddia etse bile onu geri vermekle yükümlüdür.
- İstisna: Davalı o şeyi davacıdan geri almasını sağlayacak üstün hakka sahip olduğunu derhal (süre istemeden) ispat ederse şeyi geri vermekten kaçınabilir.
- Madde 982/2 – Davalı, o şeyi davacıdan geri almasını gerektirecek üstün bir hakka sahip olduğunu derhal ispat ederse onu geri vermekten kaçınabilir.
- Dava konusu şeyin geri verilmesine yönelik ve zararın tazminine yönelik olabilir.
- Madde 982/3 – Dava, şeyin geri verilmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur.
- Dolaysız zilyet, malı çalan kimseye de dava açabilir. Dolaysız zilyedin zilyetliğini gasp eden dolaylı zilyet ise ona da geri verme davası açabilir.
- Birlikte zilyetler, üçüncü kişilere karşı veya diğer zilyetlere karşı da geri verme davası açabilirler.
- Fer’i zilyet malı kendisine veren asli zilyedin zilyetliğini inkar ederse, zilyetliği gasp edilen dolaylı asli zilyet de dava açabilir.
- Zilyetliği gasp eden failin kusuru aranmaz.
- İade davası, zilyetliği gasp edene veya onun külli haleflerine karşı da açılabilir. Ancak gasp edenden devralan üçüncü kişilere karşı iade davası açılıp açılamayacağı tartışmalıdır.
Tazminat Davası
- Tazminat davası tek başına veya iade davası ile birlikte açılabilir.
- Doktrinde tazminat davası hakkında kabul edilen görüş haksız fiil kurallarına göre açılabileceğidir.
- Haksız fiil konusuna gönderme yapıldığından kusur aranır.
Zilyetliğe Saldırı Halinde Açılacak Davalar
- Madde 983- Saldırıda bulunan, şey üzerinde bir hak iddia etse bile; zilyetliği saldırıya uğrayan, ona karşı dava açabilir.
- Dava, saldırının sona erdirilmesine, sebebinin önlenmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur.
Saldırıya Son Verme
- Zilyetliği saldırıya uğrayan kimse bunun sona erdirilmesi için dava açabilir.
- Saldırıda bulunanın üstün hak iddiası olsa bile saldırıyı sona erdirmeye mecburdur.
- İade davasından farklı olarak burada üstün hak iddiası dinlenmez.
- Kimler dava açabilir:
- Saldırıya son verme davasını dolaysız zilyet kullanabilir. Taşınmazlarda sicilde malik görünen kimse de bu davayı açabilir.
- Taşınmaz üzerinde fiili hakimiyeti sürdüren,
- Mala zarar halinde dolaylı zilyet,
- Paylı veya el birliği mülkiyet halinde de her bir paydaş bu davayı açabilir.
- Dava saldırıda bulunan ve külli haleflere karşı açılabilir.
Saldırının Önlenmesi
- Saldırı sona ermiş ancak tekrar edecek nitelikteyse veya yakın bir saldırı olanağı ortaya çıktığı anda saldırının önlenmesi davası açılabilir.
Zararın Tazmini Davası
- Haksız fiillere ilişkin kurallar burada da geçerlidir.
- Haksız fiillerden doğan zararın tazmini için aranan şartlar burada da aranır.
- Zararın tazmini talep edilen davayı mülkiyet hakkına dayanmayan dolaysız zilyetler de açabilir.
Reklam
Süreler
- Zilyet, gasp ve saldırı fiillerini ve failini öğrenmesinden itibaren 2 AY içinde dava açmalıdır.
- Daha geç öğrenmişse, gasp ve saldırının gerçekleştiği günden itibaren 1 YIL geçmesiyle dava hakkı düşer.
- Dava sulh hukuk mahkemesinde, basit yargılama usulü ile görülür.
- Madde 984- Gasp ve saldırıdan dolayı dava hakkı, zilyedin fiili ve failini öğrenmesinden başlayarak iki ay ve her hâlde fiilin üzerinden bir yıl geçmekle düşer.
İdari Koruma
- Zilyetliğin idari yoldan korunması Medeni Kanunda düzenlenmemiştir. 1984 yılında çıkarılan 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi hakkında kanunla düzenlenmiştir.
- Kanunla, taşınmazlara yönelik tecavüzün idari makamlar eliyle önlenmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
- 3091 sayılı kanuna göre idari korumadan yararlanmak için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir:
- Zilyetliğin idari koruması sadece taşınmazlar için söz konusu olur.
- Zilyetliğine müdahale edilen taşınmaz,
- İl merkezinde, merkez ilçelerinde ise o ilin valisi veya görevlendireceği vali yardımcısı,
- Diğer ilçelerde ise kaymakamlar tarafından müdahalenin önlenmesi kararı verilir.
- Başvuru, yetkili zilyet veya kişi tarafından, müdahalenin yapıldığını öğrendiği tarihten itibaren 60 GÜN içinde yapılmalıdır.
- Başvuru, her halde müdahalenin yapıldığı tarihten itibaren 1 YIL içinde yapılmalıdır.
- Başvuru sonucunda yapılacak soruşturma 15 GÜN içinde tamamlanmalıdır.
- Verilen kararlara karşı idari yargı yoluna gidilebilir, hesap hataları yetkili makam tarafından kendiliğinden düzeltilebilir.
- Taşınmaz üzerinde üstün hakkı olan kişiler adli yargı yoluna başvurabilirler.
- Başvuru yapılırken, mahkeme tarafından bir tedbir kararı verilmiş veya adli yargıda bu konuda dava açılmışsa artık idari korumadan faydalanılamaz.
- İdari makam önleme kararı verdikten sonra adli yargıda dava açılmadan tedbir kararı verilemez.