İflas Yolları

Yayınlanma: 13 Mayıs 2019Son Güncellenme: 18 Ocak 2022
İflas Yolları

Konu Özeti

Cebri icra hukukunun külli icra bölümüne giriş niteliğinde yaptığımız yazımızda iflas hukukunun çeşitlerini, iflas davasını, iflas yollarını, iflas kararını incelemiş bulunuyoruz.

Bu konuda
  • İflas yollarının neler olduğunu
  • İflas davasının usulünü
  • İflas kararının açıklanmasını
  • İflas yoluyla takibin çeşitlerini
öğreneceksiniz.

TAKİPLİ İFLAS

İflas Sebepleri

  • İflasa tabi olanlar kural olarak borçlarından dolayı iflas yoluyla takip edilebilir.
  • İflas yoluna başvurmak için, alacağın miktarı önemli olmaksızın para ve teminat alacağı olması yeterlidir. Bununla birlikte borç muaccel olmalı ve muaccel borç borçlu tarafından ödenmemiş olmalıdır.
  • Borçlunun iflasına karar verilmesi için alacaklı öncelikle icra dairesine takip talebi ile başvurmalıdır. Başvuru ile birlikte iflas yoluyla takip başlamış olur.
  • Takip talebi madde 58’e göre doldurulur ve iflas istendiği belirtilir.
  • Takipli iflas yolunda alacaklının elinde belgeler varsa kambiyo senetlerine özgü takip yolunu seçebilir. Belgeler yoksa genel iflas yolu ile takibe gidebilir.

Genel İflas Yoluyla Takip

  • Genel iflas yolu ile takibe başvurmak için para alacağının olması ve muaccel borcun ödenmemesi yeterlidir. Bu durumlar gerçekleştiğinde alacağın elinde herhangi bir belge olmasa dahi genel iflas yolu ile takibe başvurabilir.

Reklam

YETKİ

  • İflas takibinde yetkili icra dairesi, tacirin muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesidir.
    • Madde 154/1 – İflas yoluyla takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesidir.
  • Gerçek kişi tacirler için, sicile tescil edilmiş işletme merkezinin bulunduğu yer, muamele merkezi için karine teşkil eder.
  • Kollektif ve komandit şirket ortaklarına karşı, şirket borçları için şirketten bağımsız yapılan iflas takibi için yetkili icra dairesi ortakların yerleşim yeridir.
  • Merkezi yurt dışında bulunan işletmelerde ise yetkili icra dairesi, şubenin bulunduğu yer, birden fazla şube söz konusu ise merkez şubenin bulunduğu yerdir.
    • Madde 154/2 – Merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili merci, Türkiye’deki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması halinde merkez şubenin bulunduğu yerdeki icra dairesidir.
  • Buradaki yetki hususu kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısıyla yetki konusunda taraflar yetki sözleşmesi yapabilir. Aynı zamanda icra dairesi yetkisizliğini kendiliğinden incelemez.
    • Madde 154/3 – Borçlu ile alacaklı yetkili icra dairesini yazılı anlaşma ile tayin etmişlerse, o yerin icra dairesi dahi iflas takibi için yetkili sayılır. Şu kadar ki, iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır.
  • Borçlunun yaptığı yetki itirazının kaldırtmak isteyen alacaklı asliye ticaret mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
  • Mahkeme öncelikle yetki itirazını inceler ve kararını verir. İtirazı reddederse artık iflas davasının esasını incelemeye geçer.
  • Mahkeme yetki itirazını yerinde bulursa, iflas davasının esası hakkında incelemeye girişmeden yetkisizlikten davayı reddeder. Bu karara karşı istinaf yoluna gidilebilir.
  • Alacaklı itirazın kaldırılması talebinin reddi kararının kesinleşmesinden itibaren 2 HAFTA içinde yetkili icra dairesine başvurabilir. Başvurmadığı takdirde iflas takibi yapılmamış sayılır ve yeniden iflas takibi için harç ödemesi gerekir.

TAKİP TALEBİ VE ÖDEME EMRİ

  • Alacaklı yetkili icra dairesine başvurarak madde 58’e göre takip talebini doldurur ve iflas talebi isteğini açıkça belirtir. İcra dairesi bunun üzerine iflas ödeme emrini borçlunun adresine gönderir. UYAP üzerinden de iflas ödeme emri gönderilebilir.
  • Alacaklı iflas talebini ödeme emrinde belirtmelidir. Alacaklı belirtmediği halde icra dairesinin iflas ödeme emri göndermesi halinde şikayet üzerine ödeme emri iptal edilir.
  • İflas ödeme emrinde yer alacak hususlar madde 155’de belirtilmiştir.
    • Madde 155 – Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur.
  • Ödeme emrini alan borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 GÜN içinde itiraz etmezse takip kesinleşir ve borcunu harçlarıyla birlikte ödemesi gerekir.
  • İtiraz dilekçe ile yapılır ve itirazla birlikte takip durur.
  • Genel haciz yolu ile takipten ayrı olarak borçlu itiraz sebepleri ile bağlı değildir.
  • Takip kesinleşmesine rağmen borç ödenmezse alacaklı asliye ticaret mahkemesinde iflas davası açabilir.

İFLAS DAVASI

  • Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse, itiraz ile takip durur. Alacaklı yetkili asliye ticaret mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını ve iflas kararı verilmesini isteyebilir.
    • Madde 156/3 – Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.
  • İflas davasının görüleceği mahkemenin yetkisi kamu düzenine ilişkin olduğu için bu hususta yapılan yetki sözleşmeleri geçersizdir.
    • Madde 154/3 – Şu kadar ki, iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır.
  • Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklı asliye ticaret mahkemesine başvurarak borçlunun itiraz etmediğini bildirip iflasını isteyebilir.
    • Madde 156/1 – Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir.
  • Alacaklı bir dilekçe ile mahkemeden iflas isteyebilir. Aynı zamanda dilekçeye, ödeme emrine itiraz edilmediğine dair ibarenin düşülmüş olduğu nüshası da eklenir.
    • Madde 156/2 – Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır.
  • Borçlu itiraz etmemiş ve borcunu ödememişse mahkeme artık şekli bir inceleme ile iflasa karar verecektir. Zira artık borçlunun borçlu olup olmadığı ile ilgilenilmez.
  • İflas kararı ilan edilir.
  • İflas davası açma hakkı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 YIL sonra düşer. Süre hak düşürücü niteliktedir.
    • Madde 156/4 – İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.
  • İflas kararı verilinceye kadar alacaklı, borçlunun da rızası ile davayı geri alabilir. Ancak iflas kararından sonra dava geri alınamaz. Alacaklı davayı geri aldıktan sonra 1 AY boyunca tekrar dava açamayacaktır.
    • Madde 157 – İflas talebini geri alan alacaklı bir ay geçmedikçe bu talebini yenileyemez.

USUL

  • İflas davası basit yargılama usulü ile duruşmalı olarak görülür. Adli tatilde de dava görülebilir. Her iki tarafında duruşmaya gelmemesi halinde dosya işlemden kaldırılır.
  • İtiraz edilmişse mahkeme öncelikle itirazın kaldırılması talebini inceler. Borçlu cevap dilekçesi ile yeni itirazlarda bulunabilir, itirazların sebeplerini belirtebilir.
  • İtirazın kaldırılması incelemesi genel hükümler çerçevesinde gerçekleşir. Alacaklı, alacağını caiz olan her türlü delille ispat edebilecektir. Ancak HMK Madde 200 senetle ispat hususundaki istisnalar burada da geçerlidir. Borçlu içinde aynı delil sistemi geçerlidir.
  • Mahkeme incelemesi sonucu itirazın kaldırılması ile takip kesinleşir ve ilan edilir. İflas kararının ilanı ile diğer alacaklıların da, ilan tarihinden itibaren 15 GÜN içinde mahkemeye başvurarak iflası gerektirecek durum olmadığını ve iflasın reddedilmesi gerektiğini içeren itirazlarını yapabilirler.
    • Madde 158/1 – Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66. maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
  • Alacaklılar davaya müdahalede bulunmaz veya itiraz etmezlerse mahkeme artık depo kararı verir. Karar ile birlikte, borçluya 7 GÜN içinde borcunu faiz ve giderleriyle birlikte ödemesini veya mahkeme veznesine depo etmesini, aksi takdirde, ilk oturumda iflas kararının verileceği ihtar edilir. Borçlu süresi içinde ödemeyi yapar veya depo ederse iflas davası reddedilir.
    • Madde 158/2 – Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.
  • Borçlunun itiraz edip etmemesi depo kararının verilmesi için önemsizdir. Söz konusu tebligatın, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla yapılması zorunludur.
  • Ayrıca, iflas kararı verilmesi için, iflas isteyen alacaklının, birinci alacaklılar toplantısına kadarki dönem ve kanun yolları için gerekli giderleri avans olarak mahkemeye yatırması gerekir. Bu şart gerçekleşmedikçe iflas kararı verilemez.
    • Madde 160 – İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.

MUHAFAZA TEDBİRLERİ

  • Ödeme emrine itiraz edilmemişse, alacaklı muhafaza tedbirlerine karar verilmesini talep ediyorsa bu kararın verilmesi zorunludur.
  • Davanın açıldığı mahkeme iflasla ilgili dosyaları getirtir ve menfaatlerin korunması için mahkeme kendiliğinden muhafaza tedbirlerinin alınmasına karar verebilir.
    • Madde 159/1 – İflas talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklının talebi üzerine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflas dairesince yerine getirilir.
  • Alacaklının defter tutulması dışındaki muhafaza tedbirlerini talep etmesi halinde HMK hükümleri gereği teminat istenebilir. Ancak ödeme emrine itiraz edilmemiş ve alacak ilama dayanıyorsa yine teminat istenmez.
    • Madde 159/2 – Mahkeme, defter tutmadan gayrı bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan, ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri zararları karşılamak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96. maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilama bağlı ise teminat aranmaz. Devlet ve adli yardıma nail kimseler de teminat göstermek mecburiyetinde değillerdir. Bu maddeye göre alınan muhafaza tedbirleri borçlu aleyhindeki icra takiplerine tesir etmez.
  • İflas talep eden alacaklı isterse borçlunun mallarının defterinin tutulmasını talep edebilir. Defteri tutulan mallar üzerinde borçlunun tasarruf yetkisi kısıtlanmaz.Defteri iflas dairesi tutar.
    • Madde 161 – İflas talebinde bulunan alacaklı isterse, mahkeme borçluya ait malların bir defterinin tutulmasına karar verebilir. Bu defter iflas dairesi tarafından tutulur. Borçlunun mallarını göstermemesi ve kilitli yerlerini açmaması gibi hallerde 80 ve 81. maddeler hükmü tatbik olunur.
  • Borçlu kendisi ve ailesinin geçimi için iflas müdürünce bırakılanlar dışındaki deftere kaydedilmiş olan malları aynen ya da istenildiği zamanki değerleri ile iflas dairesi veya idaresine vermek zorundadır.
    • Madde 162 – Borçlunun ve ailesinin idareleri için iflas memurunun bıraktığı mallar müstesna olmak üzere borçlu, defteri yapılmış olan malları aynen veya istenildiği zamanki kıymetiyle vermeye mecburdur.
  • Mühürleme, yediemine teslim, devir yasağı şerhi gibi tedbirlerde alınabilir.
  • İflas talebi hakkındaki karar çıkana kadar tedbirler devam eder. İflasa karar verilmiş olsa dahi bunlara etki etmez. Ancak mahkeme davanın gidişatına göre tedbirleri değiştirebilir veya kaldırabilir.
  • Davanın reddi halinde defter tutma hariç diğer tedbirler kendiliğinden son bulur. Defter tutma ise tüm alacaklılar rıza gösterirse iflas müdürü tarafından iptal edilir. Defterin hükmü uzatılmamış ise 4 AY sonra kendiliğinden kalkar.
    • Madde 163 – Takipte bulunan bütün alacaklılar razı olurlarsa yapılan defter iflas memuru tarafından iptal olunur. Defterin hükmü mahkemece temdit edilmemişse yapıldığı tarihten dört ay sonra kendiliğinden ortadan kalkar.

İFLAS KARARI

  • Yedi gün içinde depo kararı yerine getirilmezse mahkeme iflas kararı verir ve kendiliğinden taraflara tebliğ edilir.
  • İflasa karar verilen anda iflas açılmış olur. Borçlu müflis sıfatını alır.

Reklam

Kambiyo Senetlerine Özgü Takip

  • Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla paralel düzenlenmiştir. Kambiyo senedine bağlanmış alacak, önce rehne başvuru kuralına istisna olarak alacaklı dilerse doğrudan kambiyo senedi ile takip yapabilir. Aynı şekilde kambiyo senedi olmasına rağmen alacaklı genel iflas yoluyla takibe de başvurabilir.
  • İcra dairesinin yetkisi genel iflas yolu ile takipteki ile aynıdır. (Madde 154-muamele merkezi)
  • Genel iflas yolu ile takipteki gibi takip talebi düzenlenir. Ancak bu talebe senedin cinsi, tarihi ve numarası da eklenir.
  • İcra müdürü senedin eklenip eklenmediğini, senet vasfının taşıyıp taşımadığını kendiliğinden inceler. Senedin kambiyo senedi olduğu ve vadesinin geldiği anlaşılıyorsa icra müdürü, borçluya senet suretiyle birlikte ödeme emrini gönderir. (Ödeme emrini düzenlenmemesi süresiz şikayet)
  • Ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Uyuşmazlık halinde borçludaki nüsha geçerli sayılır.
  • Ödeme emrinde yer alacak kayıtlar – Madde 171/2:
    • Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar,
    • Borcun ve takip masraflarının beş gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı,
    • Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini sebepleriyle birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı,
    • Beş gün içinde borç ödenmediği, itiraz ve şikayet edilmediği takdirde, alacaklının ticaret mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebileceği ihtarı. 60’ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur.
  • Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 GÜN içinde dilekçe ile icra dairesine itiraz veya şikayette bulunabilir. İtirazın sebepleri bildirilmeyebilir. Borçlu itiraz sebepleri ile bağlı değildir.
  • Senedin icra dairesine tevdi edilmemesi, kambiyo senedi vasfında olmaması, vadesinin gelmediği, şikayet yolu ile ileri sürülür.
  • İtiraz dilekçesinin bir nüshası da alacaklıya gönderilir. Her iki inceleme de asliye ticaret mahkemesinde görülür.
  • Borçlu şikayette veya itirazda bulunmamışsa artık takip kesinleşir. Borçlunun itiraz ve şikayette bulunmadığına dair belgeyle birlikte alacaklı, ticaret mahkemesine başvurur ve borçlunun iflasını talep eder. Mahkemenin kararı genel iflas yolundaki gibidir.
  • Dava, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 YILLIK süre içinde açılmış olması gerekir.
  • Borçlu kusuru olmaksızın 5 günlük sürede şikayet veya itirazda bulunamamış ve takip kesinleşmişse, borçlu ticaret mahkemesinde gecikmiş itirazda bulunabilir.
  • Ayrıca itiraz edemediği için borçlu olmadığı paraya ödeyen kimse istirdat davası da açabilir.
  • Borçlu itiraz veya şikayette bulunmuşsa, alacaklı 1 YILLIK süre için itirazın kaldırılması ile iflas kararı verilmesini mahkemeden talep eder.
  • Borçlunun itiraz ve şikayeti kaldırılırsa takip kesinleşmiş olur ve iflas ilan edilir. İlan üzerine diğer alacaklıların itiraz ve müdahale olanağı yine vardır. (Madde 158/2)
  • Madde 158/2 ihtarı yapıldıktan sonra borçlu 7 GÜN içinde meblağı öder veya depo ederse dava reddedilir. Depo etmezse mahkeme ilk oturumda iflasa karar verir.

TAKİPSİZ İFLAS – DOĞRUDAN İFLAS

İflas Sebepleri

  • Bu takip yolunda alacaklının borçlunun iflasını isteyebilmesi için önceden takip yapmasına gerek yoktur. Belirli sebeplerin varlığı halinde doğrudan asliye ticaret mahkemesinden borçlunun iflası istenebilir. Bazı hallerde borçlu da kendi ifasını isteyebilir.

Alacaklının Talebi ile Doğrudan İflas

İflas sebepleri Madde 177’de sayılmıştır. Buna göre;

  • 1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, yerleşim yeri, geçici ve fiili yerleşim yerinin bulunması halinde bu şart gerçekleşmiş olmaz. Yerleşim yeri yurt dışında da olsa araştırılmalıdır. Yurt dışında da mesken belirlenmemişse bu şart gerçekleşmiş kabul edilir. Alacaklı bu hususu, yaklaşık ispat derecesinde ispatlamalı, kanaat oluşturmalıdır.
    • Taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar veya bunlara teşebbüs eder; taahhütlerden kaçmak ve böylece alacaklılara zarar vermek maksadıyla yerleşim yerini terk etmesidir.
    • Alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur; eylemlerin ceza hukuku bakımından suç niteliği taşıması veya ceza davası açılmış olması gerekmez. Malvarlığını azaltan işlemlerin yapılmış olması veya teşebbüs edilmesi yeterlidir.
    • Haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; borçlunun mal beyanında bulunmaktan kaçınması, yanlış beyanda bulunması, mallarını göstermemesi, beyandaki malların alacağı, faizi ve giderleri karşılamaması durumlarında mallarını saklamış kabul edilir.
  • 2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; ödemelerin tatili, belirgin hale gelmiş acz haline dayanan, borçlu tarafından açık veya zımni olarak ortaya konmuş bulunan, genel ve devamlı nitelikteki muaccel borçları ödeyememe durumudur. Ödemelerin tatilinden bahsedebilmek için genellik ve süreklilik unsurları bulunmalıdır.
  • 3 – 308 inci maddedeki hal varsa; konkordatonun tasdik edilmemesi, kaldırılması veya uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma.
  • 4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağrılır. İlam veya ilam niteliğindeki belgeye dayanan alacağın, icra emri ile istenmesine rağmen ödenmemesi halinde doğrudan iflas istenebilir. Ancak bu sebebe dayanarak borçlunun iflasını daha önce takip yapmış alacaklı isteyebilecektir. İlamın söz konusu olduğu davadaki hükmün kesinleşmiş olması şart değildir. Borçlu, adliye mahkemesinden veya Yargıtay’dan icranın durdurulması kararı alıp asliye ticaret mahkemesine ibraz etmesi ile ticaret mahkemesi hükmün kesinleşmesine kadar iflas davasını erteleyerek bunu iflas davası için bekletici sorun yapar.
    • İflas sebeplerinden birinin varlığı halinde, ödeme emri gönderilmesine gerek olmaksızın, alacaklı, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine dilekçesiyle iflas davası açar. Dilekçede doğrudan iflas sebebi açıkça yazılmalıdır.
    • Davanın açılmasıyla mahkeme ilk olarak doğrudan iflası ilan eder. İlandan itibaren 15 GÜN içinde alacaklılar, borçlunun iflas durumunda olmadığını müdahale veya itiraz yolu ile ileri sürerek iflas davasının reddini isteyebilir.
    • Alacaklıların itirazlarını ilk duruşmada dinleyen mahkeme, iflası gerektirecek durumun olmadığına kanaat getirirse iflas davasının reddine karar verir.
    • İtiraz ve müdahale edilmemiş veya reddedilmiş ise mahkeme artık iflas davasını esastan incelemeye başlar.
    • Doğrudan doğruya iflas davası basit yargılama usulüne tabidir. Alacaklı iflas sebebini ve alacağın varlığın ispat etmelidir. Yaklaşık ispat yeterlidir.
    • İnceleme sonucu mahkemede alacağa ve iflas sebebine dair kanaat oluşmuşsa depo kararı verilmeden doğrudan iflas kararı verilir.

Borçlunun Talebi İle Doğrudan İflas

  • Borçlunun Kendi İflasını İstemesi – İhtiyari
    • İflasa tabi olan borçlu, ödeme güçlüğü içinde olduğunu bildirerek yetkili mahkemeden kendi iflasını isteyebilir.
    • Acz hali, muaccel borçların ödeme araçlarından yoksunluğunun geçici olmayan, süreklilik arz eden halidir. Acz halinde malvarlığının pasifinin aktifinden fazla olması gerekmez.
    • Borçların vadesi mal beyanında gösterilmek zorundadır. Zira borçların muaccel olup olmadığı mal beyanından anlaşılır. Aynı zamanda tüm alacak ve borçlarını, alacaklılarının ismini adresini de talebe eklemelidir.
    • Ödeme araçlarından yoksunluk ve yoksunluğun devamlı olması gereklidir. Aynı zamanda borçların önemli bir bölümünün ödenememesi de gerekmektedir.(genellik)
    • Acz halinde borçlu kendi iflasını istemek zorunda değildir. Bütün alacaklıların eşit miktarda alacağını alması için takiplerden kurtulmak için iflasını isteyebilir.
  • Borçlunun Kendi İflasını İstemesi – Zorunlu
    • Zorunlu iflasın istenebilmesi sadece iki durum için geçerlidir.
    • İlk durum, borçlunun malvarlığının yarısına haciz konulmuş ve kalan kısmının da borçlarını ödemeye yetmemesi durumudur.
    • İkinci durum ise, sermaye şirketlerinin pasifinin aktifinden fazla hale gelmesidir.(borca batıklık) Bu durumda temsile yetkili kişiler (genelde YK) iflas talep etmek zorundadır.
    • Borçlu kendi iflasına karar verilmesi için muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurur. Dilekçeye aktif, pasif, alacaklılar, adreslerini de eklemelidir.
    • Mal beyanı ibraz edilmeden iflas kararı verilemez.
    • Mahkeme iflasın ilanını yapar ve ilandan itibaren 15 GÜN içinde diğer alacaklıların müdahale ve itiraz ile borçlunun iflas talebini takipleri ertelemek ve ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek iflas kararının reddini isteyebilir.
    • Mahkeme itirazları reddeder veya itiraz eden olmazsa ve borçlu acz halinde bulunduğunu veya madde 178/3 halinin bulunduğunu ispat ederse iflasa karar verilir.
    • İflasa karar verilmesi için, birinci alacaklılar toplantısına kadarki masrafların ve kanun yolu masraflarının yatırılması gerekir.
    • İflasın açıldığı gün ve saat gösterilir.
    • İflas kararı kendiliğinden taraflara tebliğ olunur. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Ancak borçlunun kanun yoluna gitmekte hukuki yararı yoktur.

TEREKENİN TASFİYESİNDE İFLAS HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI

  • Tüm mirasçıları mirası reddetmiş veya miras borca batık ise hükmen mirasın reddedildiği ve miras iflasın hükümlerine göre tasfiye edilir.

Reklam

Benzer İçerikler
Tasfiye İşlemi ve Alacaklılar Toplantısı
İcra İflas Hukuku

Tasfiye İşlemi ve Alacaklılar Toplantısı

İflas masasının oluşmasından sonra gerekli işlemler yapılarak malların tespiti ve muhafazası sağlanı...

İçeriğe Git>
Menfi Tespit ve İstirdat Davaları
İcra İflas Hukuku

Menfi Tespit ve İstirdat Davaları

Menfi tespit ve istirdat davalarını açıkladığımız yazımızda özellikle takipten önce veya sonra açıla...

İçeriğe Git>
İhtiyati Haciz
İcra İflas Hukuku

İhtiyati Haciz

HMK'da düzenlenen geçici hukuki korumalar gibi İcra İflas Kanununda da geçici hukuki korumalara yer...

İçeriğe Git>
Ödeme Emri
İcra İflas Hukuku

Ödeme Emri

Takip talebini alan icra müdürü borçluya yönelik ödeme emri düzenler ve tebliğ eder. İcra müdürü, ta...

İçeriğe Git>
Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip – Taşınmaz Rehni
İcra İflas Hukuku

Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip – Taşınmaz Rehni

Rehinli mallara yönelik takipler için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başvurulabilir. Rehnin...

İçeriğe Git>
Cebri İcra Çeşitleri ve İlkeler
İcra İflas Hukuku

Cebri İcra Çeşitleri ve İlkeler

Cebri icra cüzi icra ve külli icra olarak ayrıma tutulabilir. Cüzi icra bireylerin alacaklarını elde...

İçeriğe Git>
Copyright © 2023 Bikifi
Instagram Logo
Twitter Logo
Facebook Logo