İtirazın Kesin Kaldırılması

Yayınlanma: 31 Aralık 2018Son Güncellenme: 06 Temmuz 2021
İtirazın Kesin Kaldırılması

Konu Özeti

Borçlunun itirazı ile duran takibe devam edilebilmesi için alacaklının itirazı bertaraf etmesi gerekmektedir. Burada elinde alacağın varlığına dair İİK 68. maddede belirtilen belgelerden birinin varlığı halinde alacaklı itirazın kesin kaldırılması yoluna başvurabilir.

Bu konuda
  • Ödeme itirazın kaldırılma yöntemlerini
  • İtirazın kesin kaldırılmasının nasıl ilerlediğini
  • İtirazın kesin kaldırılmasına yönelik belirtilen belgelerin neler olduğunu
  • İcra İflas Kanunun 68. maddesindeki belgelerin niteliğini
öğreneceksiniz.

İtirazın Kesin Kaldırılması

Borçlunun borca itiraz etmesi ile alacaklı tarafından başvurulacak yollardan birisidir. Alacağı İİK madde 68-68/b maddelerinde, belirtilen belgelerden birine dayanan alacaklı, borçlunun borca itirazı üzerine, itirazın iptali davası açmak yerine itirazın kesin kaldırılması yoluna başvurabilir.

Madde 68/1 – Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.

Alacaklının Gösterebileceği Belgeler

İmzası İkrar Edilmiş Senet

  • Sözü edilen senet, adi bir senet olmalı ve belli bir para borcuna ilişkin kayıt şartsız bir borç ikrarını içermelidir.
  • Borç ikrarının belirli bir sebebi içermesi gerekmez. Ancak borç miktarı belli olmalıdır.Ayrıca senet altında borçlunun imzası bulunmalı ve imza da ikrar edilmiş olmalıdır.Senette bulunan mühür veya parmak izide borçlu ikrar ederse senet kabul edilecektir. Borçlu ikrarı açıkça yapabilir veya itiraz ileri sürmeden zımni olarak da kabul edebilir.
  • Borçlu senetteki imzaya açıkça itiraz etmemiş ve ayrıca da itirazda bulunmamışsa borçlunun imzayı ikrar ettiği kabul edilir ve bu belge 68. Madde kapsamında belge sayılır ve bu belge ile itirazın kesin kaldırılması talep edilebilir.
  • Altında imza bulunmayan, delil başlangıcı niteliğindeki belgeler, faturalar, fotokopi veya fakslar senet değildir. Ticari defterlere itirazın kaldırılmasında delil olarak dayanılamaz. Senet yırtılmış sonradan birleştirilmiş ise mahkeme tarafından incelenmez, ancak senet katlandığı için yırtıldı ise bu senet yapıştırılıp 68. Madde kapsamında senet olarak kabul edilir.
  • Tek bir senet değil de birden çok belge, belgeler zincirinde gerçekleşiyorsa bunlarda kabul edilir. Bu durumda tek senet olarak belge niteliği taşımayan senet bir araya geldiğinde bütün şeklinde belge olarak kabul edilir.
  • İmzası ikrar edilmiş belge üzerinde tahrifat söz konusu ise hakim belgenin kabul edilip edilmemesi konusunda bilirkişi incelemesine gidebilir. İnceleme ile belgenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği kabul edilirse mahkeme , itirazın kesin kaldırılması talebini reddetmelidir. Bu durumda alacaklı süresi dolmamış ise genel mahkemeden itirazın iptali yoluna başvurabilir.

Reklam

İmzası Noterlikçe Onaylanmış Senet

  • Noter senetleri, düzenleme veya onaylama şeklinde olabilir. Düzenleme şeklinde bir senet kayıtsız şartsız borç ikrarını da içeriyorsa bu ilam niteliği taşır ve alacaklı bununla birlikte ilamlı icra yoluna başvurabilir.
  • Adi senetler altındaki imza inkar edilmiş ve bu yönde itirazda bulunulmuş ise bu senetler ile itirazın kesin kaldırılması yoluna başvurulmayacaktır. Ancak onaylama şeklindeki belgelerin altında imza inkar edilse bile bu takip hukuku açısından sonuç doğurmayacak bununla icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenebilecektir.
  • İcra mahkemesi bu tür senetteki sahtelik iddiasını inceleyemez. Borçlu imzanın kendisine ait olmadığı ancak genel mahkemelerde açacağı menfi tespit davası ile ileri sürebilir.

Resmi Daire ve Yetkili Makamların Yetkileri Dahilinde Usulüne Uygun Verdikleri Belgeler

  • Bu belgeler de itirazın kesin kaldırılması için mahkemeye verilebilir. Bu belge ile ayrıca imzanın ikrar edilmesine gerek kalmayacaktır. Zira bu belgeyi resmi daire vermiştir. Bu belgede de borcun kayıtsız şartsız ödenmesi gerektiğini belirtmelidir. Borçlunun borcunu ödemek zorunda olduğu anlaşılamıyorsa bu belgeler 68.madde kapsamında belge olarak kabul edilmeyecektir.
  • Aciz vesikası, kesin rehin açığı belgesi bu tip belgelerdendir.

Resmi Makamlar Önünde Borç İkrarını İçeren Belgeler

  • Kanunda açıkça belirtilmemekle beraber borçlunun resmi makamlar önünde yaptığı borç ikrarı da belge olarak kabul edilebilir. Yargıtay aksi görüştedir.

Kredi Kurumlarının Düzenledikleri Belgeler

  • Kredi kurumlarının düzenledikleri belgelerde itirazın kaldırılmasını sağlayan belgelerdendir.
  • Krediyi kullandıran taraf yani banka, krediyi kullananın belirtiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden 15 GÜN içinde bir hesap özetini noter vasıtasıyla gönderir. Bu hesap özeti de itirazın kesin kaldırılmasını sağlayan belgelerdendir.
  • Krediyi kullanan taraf bu hesap özetinin kendisine tebliğinden itibaren 1 AY içinde itiraz edebilir. İtiraz edilmemiş hesap özetleri, ihtarnameler, krediyi kullanan tarafından düzenlenmiş usulüne uygun belge ve makbuzlar madde 68 bakımından belge sayılacaktır.İtiraz edilmeyen hesap özetinde ki imzalarda ikrar edilmiş sayılır.
  • Borçlunun kredi hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarnamenin içeriğine itiraz etmiş olması, ihtarnameden önce tebliğ edilmiş ve itiraz edilmediği için kesinleşmiş olan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerine itiraz edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
Madde 68/b – Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden on beş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.
Süresi içinde gönderilen hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir. Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu Kanunun 68’inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Bu hüküm bu Kanunun 150/a maddesinin söz konusu olduğu hallerde de aynen uygulanır.
Krediyi kullanan tarafın kredi hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeriğine itiraz etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere ilişkin kesinleşmiş hesap özetleri hakkında ikinci fıkra hükümleri uygulanır.

Borçlunun İtirazını İspat Etmesi

  • Borçlu itirazını kural olarak madde 68/1’deki belgelerle ispat etmelidir. Takip konusu alacak ile ilgisi olduğu ispat edilen makbuzlar borçlu için geçerli belge olarak kabul edilebilir. Borçlu alacaklının ibraz ettiği belgeler ile de mümkünse kendi itirazını ispatlayabilir. Mahkemenin kendiliğinden gözetmesi gereken hususlar konusunda tarafların belge göstermesi gerekmez.
  • Belge ile ispatı olmayan, irade bozuklukları (korkutma, hata, hile) gibi veya senedi imzalarken borçlunun fiil ehliyetine sahip olmadığı, malın ayıplı olduğu şeklindeki itiraz icra mahkemesi tarafından incelenmez. İcra mahkemesinde madde 68’de sayılan belgeler dışında tanık dinlenemez, yemin teklif edilemez.
  • Borçlu elinde belgeler olmadan itirazını ispat edebilecekse bu ispatı genel mahkemelerde menfi tespit davası açarak yapabilir. Ancak menfi tespit davası takip işlemlerini durdurmayacaktır. Takipten önce açılan menfi davası ile borçlu ayrıca tedbir kararı aldırmış ise icra mahkemesi yine de itirazın kaldırılmasına karar verebilir. Ancak icra takibi sonraki aşamalara geçemeyecek, duracaktır.

Reklam

Usul

  • Alacaklı dilekçeyle veya sözlü olarak yetkili mahkemeye başvurabilir.
  • Alacaklı talepte bulunan, borçlu ise karşı taraftır. Alacaklı itirazın kaldırılması ile birlikte tazminata hükmedilmesini istiyorsa bunu da ayrıca belirtmelidir. Mahkeme kendiliğinden tazminata karar veremez.
  • İcra mahkemesinde basit yargılama usulü uygulanır. Bu konudaki inceleme duruşmalı olarak yapılacaktır. Taraflardan biri duruşmaya gelmez ve diğer tarafta devam etmek istemezse veya her iki tarafta duruşmaya gelmezse, mahkeme HMK kurallarına göre dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir.
  • Mahkeme öncelikle maddi hukuka ilişkin olmayan şekli ve takip hukukuna ilişkin kararları inceler. Bu itiraz haklı bulunursa maddi incelemeye geçmeden mahkeme itirazın kaldırılması talebini reddedir. Takip hukukuna yönelik koşullar mevcut ise artık maddi hukuka yönelik incelemeye geçilir. Mahkeme bu incelemeyi sadece madde 68’deki belgeler üzerinden yapar.
  • Yargılamada ispat yükü alacaklıdadır. Alacaklı önce alacağını ispat etmelidir. Alacaklı daha önceden dayanmadığı senedi bu duruşmada ileri sürebilir. Borçlu da bu durumda yeni senede karşı imzayı inkar edebilecektir. Alacaklı daha önce senet ibraz etmesine rağmen aslını vermemişse bunu da ilk duruşmada mahkemeye vermelidir.
  • Alacaklı 68. Maddedeki belgelerle ispat ettikten sonra borçlu da kendi itirazının ispat etmelidir. Borçlu icra mahkemesinde daha önce itirazında ileri sürdüğü sebeplerle bağlıdır. Bu nedenle itirazında ileri sürmediği sebepleri bu duruşmada da savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı ile ileri süremeyecektir. Alacaklının izin vermesi de durumu değiştirmeyecektir. Ancak yine de borçlu alacaklının ibraz ettiği belgeler üzerinde itiraz edebilir.
  • Borçlunun itirazını ispat için ibraz ettiği belgeye alacaklı imzayı inkar yoluyla itiraz ederse icra mahkemesi imzanın alacaklıya ait olup olmadığını madde 68/a’ya göre inceleyecektir. Alacaklıya ait olduğu sonucuna varılırsa itirazın kaldırılması talebi reddedilir ve haksız yere inkar eden alacaklıyı, belgenin ilişkin olduğu değerin %10 oranında para cezasına hükmeder. Mahkeme alacaklının imzaya itirazını haklı görürse bu durumda itirazın kesin kaldırılmasına karar verir.
Madde 68/2,3,4,5,6 – Borçlu itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına karar verir.
İtiraz birinci fıkrada gösterilen senet veya makbuz yahut belgeye müstenit ise itirazın kaldırılması talebi reddolunur.
Borçlu murisine ait bir alacak için takip edilmekte olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilam getirmesi için kendisine münasip bir mühlet verilir. Bunun dışında itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar bekletici mesele yapılamaz. Borçlunun gösterdiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse hakim, 68/a maddesinde yazılı usule göre yaptığı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde alacaklının itirazın kaldırılması talebini reddeder ve alacaklıyı sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa bu para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve alacaklı bu davada alacağını ve imzanın kendisine ait olmadığını ispat ederse bu ceza kalkar.
Alacaklı duruşmada bizzat bulunmayıp da imza vekili tarafından reddolunduğu takdirde vekil müteakip oturumda müvekkilini imza tatbikatı için hazır bulundurmaya veya masraflarını vererek davetiye tebliğ ettirmeye mecburdur. Kabule değer mazereti olmadan gelmeyen alacaklı borçlunun dayandığı belgede yazılı miktar hakkındaki itirazın kaldırılması talebinden vazgeçmiş sayılır.

Karar ve Sonuçları

  • Mahkemenin vereceği kararlar maddi hukuka ilişkin olmadığı için maddi hukukta kesin hüküm teşkil etmez. Sadece ilamsız icra hukuku bakımından kesin hüküm teşkil eder. Ayrıca istinafa başvurmak için gerekli sınırın üstündeyse taraflar istinafa da başvurabilir.
  • İtirazın kaldırılması talebinin reddi ile takip son bulur. Alacaklı aynı alacak için ilamsız icra takibi yapamaz. Mahkeme, borçlu talep ettiyse eğer itirazın konusu alacak üzerinden, %20’den aşağı olmamak üzere alacaklıyı tazminata mahkum edebilir. Ancak talebin reddi usule ilişkin nedenlerden kaynaklanıyorsa mahkeme tazminata hükmedemez. Alacaklının tazminata hükmedilmesi için ayrıca kötü niyetli olması gerekmez. Talebin reddi halinde alacaklı, genel mahkemede alacak davası veya menfi tespit davası açabilir.
  • Mahkeme alacaklıyı haklı bulursa itirazın kesin kaldırılmasına karar verecektir. Alacaklı talep ettiyse eğer mahkeme, borçluyu haksız çıktığı miktarın %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum eder.
  • İtirazın kaldırılması ile takip kesinleşir ve alacaklı takibi devam ettirerek haciz isteyebilir. Borçlu bu kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 3 GÜN içinde mal beyanında bulunmak zorundadır.
  • Alacaklı bunlardan bağımsız olarak talebini geri alırsa, bu durumda talebin konusuz kalması sonucu karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Geri alma sadece itirazın kaldırılması talebi içindir, alacaklı alacağından feragat etmiş olmaz veya takip sona ermez.
Madde 68/7 – İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
Benzer İçerikler
Menfi Tespit ve İstirdat Davaları
İcra İflas Hukuku

Menfi Tespit ve İstirdat Davaları

Menfi tespit ve istirdat davalarını açıkladığımız yazımızda özellikle takipten önce veya sonra açıla...

İçeriğe Git>
İhtiyati Haciz
İcra İflas Hukuku

İhtiyati Haciz

HMK'da düzenlenen geçici hukuki korumalar gibi İcra İflas Kanununda da geçici hukuki korumalara yer...

İçeriğe Git>
Ödeme Emri
İcra İflas Hukuku

Ödeme Emri

Takip talebini alan icra müdürü borçluya yönelik ödeme emri düzenler ve tebliğ eder. İcra müdürü, ta...

İçeriğe Git>
İflas Organları ve İflasa Tabi Olanlar
İcra İflas Hukuku

İflas Organları ve İflasa Tabi Olanlar

İflas hukukuna yönelik olarak genel özelliklerin bahsedildiği yazımızda iflasa tabi olanlar, iflas i...

İçeriğe Git>
Tasfiye İşlemi ve Alacaklılar Toplantısı
İcra İflas Hukuku

Tasfiye İşlemi ve Alacaklılar Toplantısı

İflas masasının oluşmasından sonra gerekli işlemler yapılarak malların tespiti ve muhafazası sağlanı...

İçeriğe Git>
İtfa, İmhal ve Zamanaşımı
İcra İflas Hukuku

İtfa, İmhal ve Zamanaşımı

Birbirinden farklı üç kavram olan itfa, imhal ve zamanaşımı takibin ilerleyişini engellemeye yönelik...

İçeriğe Git>
Copyright © 2023 Bikifi
Instagram Logo
Twitter Logo
Facebook Logo